PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Bakan Hüseyin Çelik'in '2K' sırrı


kayısıkentli
01-02-2008, 11:17
Milli Eğitim Bakanı Çelik güvenli bir şekilde koltuğunun arkasına yaslanırken, “Benim hayatımda 2K'ya yer yok” diyor? Tabi ki o 2 K'yı merak ediyorsunuz. Hemen açıklayalım:

Abdülkadir Selvi'nin haberi

5 N bir K nasıl ki bu mesleğin olmazsa olmaz kurallarını anlatıyorsa, 2 K'nın da bir bakanın hayatında yeri çok büyük.Daha doğru Milli Eğitim bakanı Hüseyin Çelik'in yaşamında 2 K'ye yer yok. Genel Yayın Yönetmenimiz Yusuf Ziya Cömert ve eğitim muhabirimiz Yakup Bulut'la birlikte Bakan Çelik'le, kardeşi Ahmet Çelik'e yönelik silahlı saldırıyı konuşuyorduk.

Bakan ihtiyatlıydı. Kimseyi peşin peşin suçlamak istemiyordu.

Biz PKK'nın işi mi diye üsteledikçe, O “Adli merciler tahkikatlarını tamamlasınlar öyle” diyordu.

Olayın hemen ardından konuştuklarında kardeşinin ilk sözleri de, “Abi ben kime ne yaptım?” şeklinde olmuş.

Bakan ayrıntıya girmedi ama olay yeri inceleme birimlerinin tuttuğu raporda, kurşunların baş hizasından atıldığı, aracın torpido gözünden girip camdan çıktığı, yan aynayı parçalayıp, aracın göğsüne saplandığı gibi tespitlerin yer aldığı bilgisine ulaştık.

Milli Eğitim Bakanı kendine güvenli bir şekilde koltuğunun arkasına yaslanırken, “Benim hayatımda 2K'ya yer yok” dedi. Bir an bakanla göz göze geldik. 2 K'nın ne olduğunu sorduk.

“Birinci K, koku almam” dedi. Eliyle burnunu işaret ederek, “Koku alma duyum gelişmemiş” diye izah etti.

Bir bakanın hayatındaki şifreleri çözüyor gibi bir izlenime kapılmıştık. “İkinci K ise, korku nedir bilmem” dedi.

O sırada Merhum Özal'ın “Siyasetçinin iki gömleği vardır. Biri bayramlık diğeri idamlık” sözünü hatırladım.

Güneydoğu'da siyaset yapmanın zor ve kolay tarafları var. Eğer sırtınızı bir aşirete ya da PKK'ya dayıyorsanız, gitmediğiniz bir ilden de listeye konur milletvekili seçilirsiniz. Ancak hem feodaliteye hem PKK'ya karşı mücadele veriyorsanız işiniz zor demektir.

Milli Eğitim Bakanı Çelik bu zor işi başaranlardan. AK Parti'nin Güneydoğu'daki oy oranı yüzde 54 olduysa onun da bu başarıda büyük payı var.

“Haydi Kızlar Okula” kampanyası başta olmak üzere yatılı okullar ve taşımalı eğitimle Güneydoğu'yu eğitim kurumları ile donatarak, cumhuriyetin en büyük erdemi olan cehaleti eğitimle yenme projesini başarıyla yürüten Çelik, şimdi yeni bir çalışma için kollarını sıvamış durumda.

“Okul Öncesi Eğitim”

“Türkiye'nin değişik bölgelerindeki çocuklar okula başladığında okuma, yazmayı öğreniyor. Güneydoğu'da ise çocuklar okula gittiğinde önce Türkçe'yi öğrenmek zorundalar”

Milli Eğitim şimdi çocukları 5 yaşında alıp 2 sene içinde Türkçeyi öğretip, okula hazır hale getirecek.

Yıllar önce Hikmet Çetin'den dinlemiştim. “Okumak için Ankara'ya abimin yanına geldiğimde Türkçe telaffuzum çok kötüydü. Çocuklar dalga geçerdi. Okula gitmek istemezdim.”

Okul öncesi Türkçe öğretmenin önemini bundan daha güzel anlatmak mümkün mü?

Son zamanlarda ortaya çıkarılan akrabaları ya da ailesinin uğradığı saldırılarda terör örgütünün paniklemesinin bir payı olmasın.

Çelik'in de muzdarip olduğu “koku almama” hastalığına tıp dilinde “Anozmi” deniliyor. Çok ender görülse de Anozmi, burunda koku alma sinirlerinin bozukluğuna bağlanıyor.

(Yeni Şafak)