PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Ayrıldınız ama mutsuzsunuz...


*fanii*
12-29-2007, 20:37
Partnerinizden kendi isteğinizle ayrıldınız ama nedense mutlu değilsiniz...
Partnerinizden kendi isteğinizle ayrıldınız. Nihayet yıllardır özlemini çektiğiniz özgürlüğe kavuştunuz. Ama nedense mutlu değilsiniz... Peki bu durumdan kurtulmak için ne yapacaksınız?

İyi bir işiniz var, paranız da. Hoş bir kadınsınız, arkadaş çevreniz iyi. Uzun yıllar kangren bir şekilde devam ettiğiniz ilişkinizi yeni bitirdiniz. Oh, artık özgürsünüz... Nihayet istediğinizi giyebilir, istediğiniz zaman istediğiniz yere gidebilir, kısacası kendi hayatınızı yaşayabilirsiniz. Ama o da ne? Mutlu olmanız gerekirken, hiç de öyle değilsiniz. Hatta mutsuz bile sayılabilirsiniz. Çünkü yalnızlık çekiyorsunuz. Bu duruma kendiniz bile inanamıyorsunuz... Ama uzmanlar, "İnanmalısınız" diyor. Çünkü yeni bitmiş ilişkilerin ardından bir boşluğa düşmeniz, kendinizi bir gün iyi, bir gün kötü hissetmeniz gayet normal. Tabii ki bu sürenin çok uzun sürmemesi koşuluyla... Ama unutmayın; süreyi kısa tutmak sizin elinizde. Peki, bunu nasıl yapacaksınız? Önerilerimize kulak vererek tabii ki...

Sakın arama

Üç kadeh şarap, romantik bir şarkı, bir-iki damla gözyaşı... Ve birden kendinizi, onun numarasını çevirirken buluyorsunuz; "Sadece, nasılsın diye merak ettim!"... Ayrıldığınız sevgilinizi / eşinizi sakın aramayın! Onu sadece, yerine bir şey koyamadığınız / koymak istemediğiniz için özlüyorsunuz. Ancak "ayık" bir şekilde düşündüğünüz zaman özlediğiniz şeyin "o" olmadığını çok net bir şekilde göreceksiniz. Halbuki siz hayatınızı çoktan doldurdunuz bile. Ama bunun farkında değilsiniz. Uzmanların bir uyarısı daha var: Sakın ayrıldığınız partnerinizle yatmayın! Bu, olayların daha da karmaşık bir hal almasını sağlayacak. Zayıf anlarınıza karşı bir önlem: Telefon numarasını kayıtlarınızdan silin!

Kendinizi ihmal etmeyin

Yalnız yaşayanların düştüğü en büyük tuzaklardan biri, kendilerine kötü bakmaları. Konserve yemekler, tavada yenen yumurtalar, böceklerin açlıktan öleceği bir mutfak... Kendinize saygınızı yitirmeden önce, mutfağınızı adam edin. Arada bir kendinize bir ziyafet çekin. Biraz vaktinizi alsa da, kendinize şık bir sofra hazırlayın.

Bir erkek arkadaş şart

Sevgili değil, erkek arkadaş! Çünkü arada bir yaşadığınız olayları erkek bakış açısıyla görmeniz iyi olur. Ayrıca katılacağınız davetlerde yanınızda bir kavalyenizin olması fena olmaz. Hem taşınacak alışveriş poşetleri, değiştirilecek tüpler, çekilmesi gereken bir dolap ya da değiştirilmesi gereken ampuller için de bir erkek arkadaşınızın olması gerekir. Arada bir 'kanka'larınızla buluşup, eğlenin. Onlarla sohbet edin, ağlayın, gülün, hayatın tadını çıkartın. Bu zorlu dönemde kız arkadaşlarınız da sizin en büyük desteğiniz olacak.

Günlük tutun

"Bugün Cumartesi, 29 Aralık... Ayrılalı 4 ay, 12 gün, 20 saat oldu... Kendimi çok yalnız hissediyorum." "Bugün Pazar, 30 Aralık. Yaşasın 2 kilo daha vermişim, dünyanın en mutlu kadını benim..." Günlük tutmak, hissedilenleri yazmak, duygularınız hakkında size bilgi verir. Arada bir karıştırıp, eski yazdıklarınızı okuyarak, o günkü üzüntülerinizin ne kadar yersiz olduğunu görebilirsiniz.

Geleceğe umutla bakın

"Çok yalnızım, çok mutsuzum" diyerek kısmetinizi kapatmayın. "Ne alaka" demeyin. Yapılan araştırmalar erkeklerin mutsuz, dolayısıyla neşesiz kadınlardan "kaçtıklarını" ortaya koyuyor. Geleceğe umutla ve mutlulukla bakın. Tabii ki öncelikle kendiniz için. Çünkü unutmayın, nasıl hissediyor, kendinizi nasıl ifade ediyorsanız öylesinizdir! Yani "Yalnızım, mutsuzum, çirkinim" demeyin. İnsanlar sizi öyle sanır!