PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Kayseri Sözlü Tarih


Fırtına_
02-20-2009, 10:28
Abdi Dede söylencisi

Abdi dede dünyadan elini eteğini çekmiş tek başına yaşayan yaşlı bir kişidir.Tüm zamanını hücresinde Kur’an okuyarak geçirir.Çevresinde sevilip sayılmasını çekemeyen yedi kişi "Şeriattan taş kopardı" (Şeriata aykırı davranışta bulundu) diye onu taşa tutar,daha sonrada kadı önüne çıkartırlar.Kadı da dedeyi çekemeyenlerdendir.Asılmasını buyurur.müftünün onayıyla Dede’yi Arastabaşı’na götürüp asarlar.Hücresinde kalan eşyasını almak için döndüklerinde Abdi Dedeyi Kur’an okurken görürler."Darağacından kurtulmuş diye Abdi Dede’yi yaka paça yine kadıya getirirler.Oradan Arastabaşı’na varırlar ki ne görsünler,Dede asılı duruyor.Yanlarında götürdükleri Dede darağacındaki cansız bedene "Sana selam olsun ey Hak’ın kulu diye yanıtlar adamlar olanlara cevap veremezler,ikinci Dede yi de asar ve malına el koymak için hücreye dönerler Bu kez de Abdi Dede’yi Kur’an okurken bulurlar.Yeniden darağacına götürürler dede cesetlere :"size selam olsun ey Peygamber’in ümmeti iki Abdi" diye seslenir.Cesetler: "Ve aleykümselam Ya Hu"diye yanıtlar.

Adamlar aman vermeyip üçüncü Dedeyi de asarlar.Durumu öğrenen Kayserililer ayaklanarak dede’nin asılmasına karar veren kadı’yı,müftüyü ve yedi adamı öldürürler.üç Abdi’yi darağacından indirirler,yıkayıp üçünü bir araya gömerler.
Ani’nin yıkılışına ilişkin söylence

Ani Nuşirevan’dan sonra Müslümanlar’ın bir süre sonra da Kıllı Orhan adlı bir Ermeni Kralı’nın eline geçer.Kıllı Orhan çok zalim bir kraldır.En Ufak bir nedenle ortalığı yakıp yıkar,insanları öldürür.Böylece zamanında bayındır bir kent olan Ani yıkıntıya döner.Söylenceye göre:

Söyle Ani nettin Nuşirevan’ı
Yerine oturttun Kıllı Orhan’ı

Kıllı Orhan’ın koyduğu kurala göre kentte evlenen gelini önce krala getirecek Kral onunla bir gece geçirdikten sonra eşine verilecektir.Bu yasa Müslümanlara çok ağır geldiğinden ne oğlan evlendirir ,ne de kız götürürler.

Günün birinde kentin ileri gelenlerinden Odabaşıoğlu,ölmeden oğlunu evlendirmek ister.Nasılsa bir çaresini bulurum düşüncesiyle toy düğün kurar,oğluna güzel bir gelin alır.Kayın valide gerdek odasını hazırlamıştır.Ocak yakılmış rafa mayalı hamur konmuş yeni doğan kuzuyla anasıda odaya alınarak önlerine su ile taze ot konmuştur.

Bu sırada düğünü duyan Kıllı Orhan hazırlanmış kızı beklemektedir.Gece olduğu halde gelinin gelmediğini görünce öfkelenir.Adam gönderip Odabaşıoğlu’nu çağırtır.Odabaşıoğlu geline karşılık tüm servetini ortaya koyarsa da Kıllı Orhan’ı razı edemez.Odabaşıoğlu nun direndiğini gören kral meydanda asılmasını buyurur.Odabaşıoğlu İdam sehpasının yanında ayağını yere vurarak haykırır "Ey Ani bu zulüm ile yaşayacaksan bat,yıkıl" daha sözü biterken kentin altı üstüne karışır.

Aradan yıllar geçer lV.Murat döneminde Baş Kaptan olan Murat Reis son çıktığı seferden dönmüş Padişah’ın sofrasına konuk olmuştur.Başından geçen ilginç olayları anlatırken Serendip Denizi’nde gördüğü bir ejderhadan söz eder.Ejderha günde üç kez denizden çıkıp ormandaki filleri yutmaktadır.lV.Murat buna inanmaz ve öfkelenir.Murat Reis üzülmüştür.Şehzade ve Sır Katibi’yle aynı yere gidip onlarında olanları gözleriyle görmesini önerir.lV.Murat kabul eder.

Maceralı bir yolculuktan sonra Serendip’e varıp Murad Reis’in anlattıklarının gerçek olduğunu görür.Gördüklerini seyir defterine yazar,mühürler.Oradan ayrılacakları sırada çapayı bir türlü attıkları yerden kurtaramazlar.Murat Reis dalıp ne olduğunu anlamak ister.Biraz derine indiğinde kuru bir düzlük görür.Düzlükte üç katlı bir ev vardır.Çapa evin pencerelerinden birine takılmıştır.Çapayı kurtarırken genç bir adam onu içeri buyur eder.Oda da ocak yanmaktadır.Rafta mayalı hamur,yeni doğmuş bir kuzuyla anasının yanında su ve ot bulunmaktadır.Delikanlı karısına seslenerek konuğa yiyecek getirmesini söyler.Bu arada çok meraklanan Murad Reis,delikanlı’dan gördüklerini açıklamasını ister.Delikanlı Odabaşıoğlu’nun oğludur.Ani alt üst olduğunda kendini karısıyla birlikte bu evde bulmuştur.

Delikanlı’nın hala kıllı Orhan’dan korktuğunu gören Murad Reis,artık böyle bir kişinin yaşamadığını söyler.Bu arada karısı gemidekiler için kırk,padişah için yedi ekmek yapmıştır.Murad Reis bunları alarak gemiye döner.Başından geçenleri anlatır.İstanbul’a döndüklerinde lV.Murad başlarından geçenleri ilgiyle dinler.Murad Reis söylediklerinin kanıtı olarak ekmekleri verir.Ekmekler aradan aylar geçmesine karşın taze ve fırından yeni çıkmış gibi sıcaktır.
KAYNAK :http://okuyan_2.tripod.com/efsaneler/efsaneler1.htm
GÜZEL KAYSERİ

Ova üzerinde her yer görünür
Örnek bir şehirdir güzel Kayseri
Baharda yeşile çabuk bürünür
Örnek bir şehirdir güzel Kayseri

Büyük meydanında vardır kalesi
Kalenin önünde saat kulesi
Kümbetleri, hanlar hep kordelesi
Örnek bir şehirdir güzel Kayseri

Seyyid Burhaneddin burayı bulmuş
Lâle, Kurşunlu, Han Camii olmuş
Hunat, Cami Kebir, camiler dolmuş
Örnek bir şehirdir güzel Kayseri

Erces Beğleri'nin Türkmen illeri
Selçuklu, Osmanlı belli yolları
Yerlidir şivesi, sade dilleri
Örnek bir şehirdir güzel Kayseri

Medrese Şifahiye, Sahabiye
Ecdattan kalanlar bize hediye
Bugün yapılanlar kalır atiye
Örnek bir şehirdir güzel Kayseri

Erciyes Dağı'na çıkarsan şöyle
Tekir Yaylası'nda bir durak eyle
Hisarcık üstünden şehri seyreyle
Örnek bir şehirdir güzel Kayseri

Çobanoğlu der ki şehirler sordum
Dünyayı dolaştım çok yerler gördüm
Kayseri şehrinde kaldım da durdum
Örnek bir şehirdir güzel Kayseri

(30.04.2005)

Şevki Çobanoğlu