PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Ankara Hanları


Fırtına_
02-19-2009, 13:13
Ankara Hanları

Kurşunlu Han (Mahmutpaşa Kervansarayı)

Kurşunlu Han (Mahmutpaşa Kervansarayı) Sadrazam Mahmut Paşa (1464-1471) tarafından, Mahmutpaşa Bedesteni ile birlikte yapılmıştır. Hanın kitabesi bulunmadığından kesinlik kazanamamakla beraber XV.yüzyılın ikinci yarısının başlarında yapıldığı sanılmaktadır.

Ankara Kalesi eteklerinde, doğu-batı yönünde uzanan Han iki katlı dikdörtgen plânlı bir yapıdır. Arazi konumundan ötürü hanın güneybatı köşesine L plânlı bir bodrum eklenmiştir. Yapımında moloz taş kullanılmış, yalnızca giriş cephesi ile avludaki revaklarda tuğla hatıllar ve kaba taşlar alternatif olarak sıralanmıştır.

Hanın içerisine basık kemerli geniş bir kapı ile girilir. Buradaki avlunun köşelerdekilerden başka kuzey ve batısında beşer ayak güney ve doğusunda da dörder ayak olmak üzere toplam yirmi ayak kemerlerle birbirine bağlanmıştır. Bunlar üst örtüyü meydana getiren küçük kubbecikleri taşımaktadır. Hanın alt katında, doğu yönünde dokuz dükkan bulunmakta olup, batısı Bedesten duvarı ile kapatılmıştır. Üst katlarda güney ve batı cephelerinde odalar sıralanmıştır. Kuzeye bakan giriş cephesi önünde yuvarlak kemerli beşik tonozlu on bir dükkan sıralanmıştır. Giriş katında 28, üst katında da beşik tonoz örtülü 30 oda bulunmaktadır. Bu odaların dışa açılan bir penceresi, ocakları ve ocağın iki yanında da birer niş bulunmaktadır. Dışa penceresi olmayan odalarda ise aydınlanma, kapının yanındaki avluya açılan pencerelerle yapılmaktadır. Bu odaların önündeki revaklar yuvarlak kemerli olup, avluya açılmaktadırlar. Üst kata revakların içerisinden taş bir merdivenle çıkılırdı.

Kurşunlu Han (Mahmutpaşa Kervansarayı) bedestenle birlikte restore edilmiş, günümüzde Anadolu medeniyetleri Müzesi’nin bir bölümünü oluşturmaktadır.


Sulu Han (Hasanpaşa Hanı)

Hacı Doğan Mahallesi’nde, Suluhan Sokağı’nda bulunmaktadır. Sultan II.Beyazıt dönemi Beylerbeylerinden Hasan Paşa tarafından Akşehir’deki imaretine gelir getirmek üzere 63 odalı Sulu Hanı, Çifte Hamamı ve dükkanları 1511’de vakıf olarak yaptırılmıştır. Daha sonra Rumeli Kazaskeri Ankaralı Mehmet Emin Efendi tarafından satın alınan Sulu Han 1685 yılında yeniden yaptırılmıştır.

Sulu Han, iki katlı iki avlulu ve yanında arastası olan bir handır. Çeşitli zamanlarda onarılmış, genişletilmiş, büyük bir bölümü yıkılmış, yakın zamanda da yeniden yapılırcasına onarılmıştır. Moloz taş ve tuğla karışımı bir yapı olan hanın kuzey yönündeki asıl giriş kapısı Posta Caddesi’nin açılışı sırasında kapatılmıştır. Bu cephede onarım sırasında yapılmış dükkanlardan birisinden içeriye girilmektedir.

Günümüzde hanın güney ve batı cepheleri muhdes (sonradan yapılmış ek dükkanlar) dükkanlardan arındırılmıştır. Bu cephelerde alt katlar dışa kapalı olup, batı cephesindeki sıralanmış odalara birer pencere açılmıştır. Dış görünümünde derzli duvarlar iki sıra halinde kirpi saçakla tamamlanmaktadır. Hanın kuzey kısmının avlusunda kare planlı dört ayağın taşıdığı bir köşk mescit, diğer avluda da küçük bir hamam ve onun dışında da arastası bulunmaktadır. Hanın kuzey cephesinde tonozla örtülü iki katlı dükkanlar bulunmakta olup, kuzeyde, alt katta on bir adet dükkan yer almaktadır. Üst kattaki dükkanların özellikleri ve mimari durumları yıkılmış olduğundan tam olarak anlaşılamamaktadır.

Hanın kuzey yönündeki kare plânlı avlusundaki yirmi paye ikinci katın revaklarını taşımaktadır. Sivri kemerlerle birbirlerine bağlanan tuğla kemerlerde bir sıra kesme taş, üç sıra da tuğla kullanılmış ve cepheler kirpi saçakla sona erdirilmiştir. Alt ve üst katlardaki 29 oda buradaki avluya açılmaktadır.

Hanın batı cephesi boyunda, kapıdan kuzeye doğru uzanan dikdörtgen planlı arasta tek katlıdır. Güneyden girilen arastanın beşik tonozlu koridorunun iki yanına sıralanmış eyvanlar bulunmaktadır. Arastanın taşıyıcı ayakları duvarlara sivri kemerlerle bağlanmış, tuğla ve kesme taş kullanılmıştır.

Osmanlı döneminde kahve ve iplik ticareti yapılan Sulu Han 1929 yılındaki Bölükpazarı yangınından sonra tahrip olmuş, bazı bölümleri yıkılmış ve sebze hali olarak kullanılmıştır. Yalnızca dış duvarları ayakta kalan han, 1971-1984 yıllarında onarılmıştır.


Çengel Han

Atpazarı Meydanı’nda hanlar bölgesinde bulunan ve günümüze oldukça iyi bir durumda gelen Çengel Han, Rüstem Paşa tarafından 1537 yılında yaptırılmıştır. Sülüs yazılı Türkçe kitabesinde şu satırlar yer almaktadır:
“Tamam oldu çün binası bu hanın sarayıdır hakikat kârbanın
Tamam olduğunu görüp didi dil “Melih’il-hayr tarihin bu hanın”

Çebgel Han açık avlulu, dikdörtgen planlı iki katlı bir yapıdır. Yapımında kaba yontma taş ile tuğla kullanılmıştır. Eğimli bir arazide yer almasından ötürü doğu köşesinden içerisine girilen hanın kuzeydoğudaki giriş cephesinde tek katlı, beşik tonozlu, eyvanlı dükkanlar sıralanmıştır. Girişin sağında sekiz, solunda da iki dükkan yer almaktadır. Giriş çukurda kaldığından buradaki cephe iki katlıdır. Girişin üstü mescit olup, dışarıya doğru çıkıntı yapmaktadır. Hanın güneybatı cephesi ise, arazi eğiminden ötürü üç katlıdır. Buradaki borcum katı depo ve ahır olarak kullanılmaktadır.

Hanın dikdörtgen avlusunda iki katlı bir revak,bunun ardında revaklara açılan 18 oda bulunmaktadır. Hanın üst katında yer alan 28 odanın her birisi revağa bir kapı ve bir pencere ile açılmaktadır. İç kısımlarında nişler, ocaklar bulunmaktadır.

Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün mülkiyetinde bulunan Çengel Han’da zaman süreci içerisinde bazı değişiklikler olmuş, revakların avluya bakan alt ve üst katları kapatılmış ve bir kısmı da çökmüştür.


Nasuh Paşa Hanı (Sulu Han) (Beypazarı)

XVI.yüzyıl başında sadrazamlık yapmış olan Nasuh Paşa tarafından vakfiyesine göre 1613 de yaptırılmıştır. Nasuh Paşa’nın bu handan başka Nallıhan’da, Ankara-Göynük yolu üzerinde iki han daha yaptırmıştır. Hanın kapısı üzerindeki kitabeye göre l319 da Hurşit Bey tarafından onarılmıştır.

Klasik Osmanlı şehir içi hanlarını üslubundaki han dikdörtgen planlı ve iki katlıdır.Günümüze harap bir halde gelen hanın güney ve doğu duvarları ile giriş kapısı ayaktadır.İç avlu etrafında sıralanmış odaların önünde dört tarafı dolaşan revakları vardı. Ancak bunlar günümüze gelememiştir. Kalıntılardan anlaşıldığına göre birinci kattaki odaların ahşap tavanlı ikinci kattakilerde kubbelidir.

Hanın yapımında moloz taş kullanılmış,kemerlerde, tuğlaya,yer yer de kesme taştan yararlanılmıştır.