PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Mardin Kervansarayı


Fırtına_
02-19-2009, 12:29
Mardin Kervansarayı


Mardin ana caddesi üzerinde bulunan Mardin Kervansarayı yöredeki tek kervansaraydır. Kitabesi günümüze gelememekle beraber mimari üslubundan XII.-XIII.yüzyıla tarihlendirilmektedir. Banisi bilinmemektedir.

Kervansaray dikdörtgen planlı olup, avlunun çevresinde iki katlı revaklı mekânlardan meydana gelmiştir. Giriş eyvanının iki yanında beşer dükkân bulunmaktadır. Ayrıca avlunun çevresinde çapraz tonozlu revakların arkasında tonozlu odalar bulunmaktadır. Kuzey yönündeki tek kat yüksekliğindeki eyvan ve yanında da bir çeşme bulunuyordu. Ancak bu bölüm günümüze gelememiştir. Kervansarayın kuzey yönündeki bölümler beşik tonozlu geçitlerle doğu ve batıdaki dikdörtgen mekânlarla bağlantılıdır. Ahır olarak kullanılan bu yerlerin üzerleri payelerle desteklenmiş, tonozlarla örtülüdür. Üst kattaki avlu çevresinde bulunan revakların arkasında olduğu gibi yine tonozlu odalar sıralanmıştır.

Günümüze özelliğinden büyük ölçüde uzaklaşmış olarak gelen kervansarayın üst kat revaklarının bazı bölümleri restore edilmiştir.

Vakıf ve arşiv kayıtlarında Mardin’de biri Artuklu, ikisi Akkoyunlu olmak üzere iki kervansarayın daha olduğundan söz edilmişse de bunlardan hiçbir iz günümüze gelememiştir.

Fırtına_
02-19-2009, 12:29
Mardin Çarşıları


Revaklı Çarşı (Merkez)

http://www.kenthaber.com/Resimler/2006/02/27/00126199.jpgMardin il merkezinde Reyhaniye Camisi’nin batısında bulunan Revaklı Çarşı’nın yapım tarihi bilinmemektedir. Kitabesi günümüze gelemediği gibi kaynaklarda da kimin tarafından yaptırıldığı konusunda yeterli bir bilgi bulunmamaktadır. Çevresindeki revaklardan ötürü bu çarşıya Revaklı Çarşı ismi verilmiştir.

Kesme taştan yapılmış olan çarşı ortasından geçen bir yolun iki yanında sıralanmış revaklar ve arkalarındaki beşik tonozlu dükkânlardan meydana gelmiştir. Çarşının doğusunda önünde çapraz tonozlu bir revak başlangıcı olan ve oldukça derin biçimde bir eyvan görünümünde bir dükkân yer almaktadır. Revak sıralarının güneyde bittiği yerde çarşının diğer bölümlerine geçen basamaklara yer verilmiştir. Değişik dönemlerde yapılan onarımlarla da çarşı özelliğini büyük ölçüde yitirmiştir.


Kayseriyye (Bezestan) (Merkez)

Mardin ana caddesinin güneyindeki Ulu Cami’nin kuzeyinde ve çarşı içerisinde bulunan Kayseriyye’nin büyük bir bölümü yıkılmıştır. Kitabesi günümüze gelemediğinden yapım tarihi konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Halk arasında Bedesten ismi ile de tanınmaktadır. Değişik zamanlarda yapılan onarımlarla orijinalliğinden uzaklaşmış ve büyük bölümü yıkılmıştır.

Bazı kaynaklarda ve kayıtlarda Kayseriyye’nin 1487-1502 yıllarında yapıldığı konusunda notlara rastlanmıştır. A.Gabriel bu yapının Ulu Cami’nin vakfı olduğunu ileri sürerek XVI.yüzyıla tarihlendirmiştir. Bu yapının 1480-1500 yıllarında yapıldığı da ileri sürülmüştür. Kasım Padişah Medresesi vakfı arasında isminin Kayseriyye olarak geçmesinden ötürü Kayseriyye ismi buraya verilmiştir.

Yapı kesme taştan yapılmış olup, güneyindeki çarşı içerisine açılan bir sıra tonozlu dükkân bulunmaktadır. Dikdörtgen planlı olup, ortaya koyduğu plan şeması ile Osmanlı bedestenleri ile benzerlikleri görülmektedir. Mardin yöresinde uygulanan bir paye etrafında dört çapraz tonoz sistemine dayanılarak yapılmış bir bedesten örneğidir.

Günümüze gelen kalıntılarda bu bölümlerin içerisinde derin nişler olduğu görülmektedir. Kayseriyye’nin üst örtüsü çapraz tonozlu olup, içerisi de payelerle üç bölüme ayrılmıştır. Ayrıca bu payelerin üzerlerinde iç kısımların aydınlatılması için kare şeklinde delikler açılmıştır.

Mardin’de XVI.yüzyıldan itibaren çarşılar yapılmıştır. Bunlardan Revaklı Çarşı, Aktarlar Çarşısı, Çarıkçılar Çarşısı ve Marangozlar Çarşısı şehir merkezinde yapılmıştır. Bu yapılar değişik zamanlarda yapılan onarımlarla özelliğini yitirmişlerdir. XIX.yüzyılın sonlarında ve XX.yüzyılın başlarında yapılmış Sipahiler Çarşısı, Un Çarşısı, Ayakkabıcılar Çarşısı, Hasan Ayyar Çarşısı, Nalburiyeciler Çarşısı, Kasaplar Çarşısı, Tellallar Çarşısı, Kapalı Çarşı, Meşkin Çarşısı, Kuyumcular Çarşısı, Bilebil Çarşısı, Gümüşçüler Çarşısı, Cumhuriyet Çarşısı, Manifaturacılar Çarşısı, Bakırcılar Çarşısı ve Baharatçılar Çarşısı bulunmaktadır. Ancak bu çarşıların mimari ve sanat tarihi yönünden önemi bulunmamaktadır.

Fırtına_
02-19-2009, 12:29
Mardin Hamamları


Mardin hamamları Artuklu döneminde yapılmış olup, bunlar Anadolu’nun en eski hamamlarıdır. Emünüddin Külliyesi içerisindeki Mâristan Hamamı, Radviyye Hamamı, Yenikapı Hamamı, Mardin Ulu Camisi Hamamı, Kasımiye Hamamı bunların başında gelmektedir.


Emünüddin Hamamı (Mâristan) (Merkez)

Mardin Mâristan (Mesken) Mahallesi’ndeki Emüniddin Külliyesi’nin bir bölümünü oluşturan hamam XII.yüzyılın ilk yarısına tarihlendirilmektedir.Mardin’deki ilk Türk hamamı olan bu yapının yalnızca soyunmalık bölümü günümüze gelebilmiştir.

Hamam günümüze oldukça harap bir durumda gelmiştir. Ord.Prof.A.Süheyl Ünver 1938 yılında bu hamamın bir planını çizmiş ve bazı bölümleri yıkılmadan önceki konumu ile ilgili bize bilgiler vermiştir. Hamamın yıkılmadan önce çizilen plan krokisinden haç şeklinde bir sıcaklığı olduğu ve buraya da çeşmenin arkasındaki bir geçitten ulaşıldığı anlaşılmaktadır. Hamamın soyunmalık kısmı büyük ve tek kubbeli olup, içerisinde nişler bulunmaktadır. Bu hamamın sıcak su ile hasta tedavisinde kullanıldığı kaynaklardan öğrenilmektedir. Bu bakımdan külliyenin hamamının Anadolu’daki ilk tıp şifahanesi olarak yapıldığı da düşünülmektedir.


Radviyye Hamamı (Merkez)

Mardin’in kuzeyinde Gül Mahallesi’nde, Radviyye Medresesi’nin güneyinde bulunan Radviyye (Savur Kapı) Hamamı XII.yüzyılın son çeyreğine tarihlendirilmektedir. Yanındaki medresenin duvarına kazınmış olan 1206 tarihli vakfiyede hamamın da ismi geçmektedir. Bu durumda hamam 1206 tarihinden önce yapılmıştır.

Kesme ve moloz taştan yapılan hamam, soyunmalık, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden meydana gelmiştir. Dikdörtgen planlı hamamın soyunmalığı dar ve uzun bir plan göstermesine karşılık sıcaklık bölümü kareye yakın planlı ve üzeri kubbe ile örtülüdür. Bu mekânın dört tarafına beşik tonozlu dört eyvanlı ve dört kubbeli köşe hücreleri yerleştirilmiştir.


Yeni Kapı Hamamı (Merkez)

Mardin Yeni Kapı (Bab-ı Cedid) Mahallesi’nin güneyinde bulunan bu hamam, Melik Muzaffer Kara Arslan’ın (1258-1285) vakıfları arasındadır. Bu nedenle de XIII.yüzyılda yapılmış olması kuvvetle muhtemeldir. Hamam Evkaf Memuru Şükrü Efendi tarafından 1915 yılında onarılmıştır.

Günümüzde kalıntıları bulunan hamamın moloz taş ve kesme taştan yapıldığı anlaşılmaktadır. Kalıntılarına dayanılarak soyunmalık kısmının değişik bir plan gösterdiği anlaşılmaktadır. Soyunmalık beşik tonozlu olup, buradan ılıklığa geçilmektedir. Sıcaklık dört eyvanlı ve dört köşesinde tromplar bulunan kubbeli odalar ile orta bir mekândan meydana gelmiştir.


Ulu Cami Hamamı (Merkez)

Mardin Ulu Cami Mahallesi’nde bulunan bu hamamı, Artuklu Sultanı Melik Salih (1312-1363) Ulu Cami’ye vakıf olarak yaptırmıştır. Hamamın kitabesi bulunmamakla beraber, vakıf kayıtlarından ve mimari yapısından XIV.yüzyılın ilk yarısına tarihlendirilmektedir.

Ulu Cami’nin doğusundaki bir sokaktan basit bir kapı ve beşik tonozlu bir mekândan girilen hamam dikdörtgen bir alanı kaplamaktadır. Kesme ve moloz taştan yapılan hamamın soyunmalık kısmı yüksek kasnaklı bir kubbe ile örtülmüştür. Soyunmalığın doğusunda ortadaki payenin iki yanında iki kemerli çapraz tonozlu bir mekânın oluşu dikkati çekmektedir. Soğukluk kısmı dikdörtgen planlı olup, üzeri beşik tonozla örtülüdür. Buradan geçilen sıcaklık kare planlı, üzeri kubbe ile örtülüdür. Bunun dışında dört köşesine beşik tonozlu eyvanlar yerleştirilmiştir. Ayrıca sıcaklığın köşe hücreleri küçük kubbelerle örtülüdür.


Emir Hamamı (Merkez)

Mardin’in güneyinde, Mardin’i kesen ana cadde üzerinde bulunan bu hamamın kitabesi günümüze gelemediği gibi, kaynaklarda da onunla ilgili yeterli bilgi bulunmamaktadır. Değişik zamanlarda yapılan onarım ve eklerle mimari üslubundan uzaklaşmıştır. Bu hamamın değişik bir plan göstermesi daha önce yapılmış olan bir yapının üzerine ve onun temellerinden yararlanılarak yapıldığına işaret etmektedir.

Hamam, yan yana iki büyük kubbeli mekândan meydana gelmiştir. Soyunmalık kısmı üzerinde aydınlık feneri olan büyük bir kubbe ile örtülüdür. Buradan dar bir kapı ile sıcaklığa geçilir. Sıcaklık merkezi tromplu bir kubbe ile örtülü olup, köşelerine eyvanlar yerleştirilmiştir. Bu eyvanların arasına da sekizgen planlı küçük hücreler eklenmiştir.

Fırtına_
02-19-2009, 12:29
Mardin Firdevs Köşkü


Mardin Nusaybin yolu üzerinde Vali Konağı’nın yanında bulunan Firdevsi Köşkü, Artuklulardan Melik Salih (1312-1363) döneminde yapılmıştır.

Saray niteliğindeki bahçeli köşke avlu duvarındaki basit bir kapıdan girilmektedir. Büyük havuzlu ilk bölüm diğer bölümlerden bir duvarla ayrılmıştır. Bunun arkasında selsebilli bir eyvan yer almaktadır. Bu ana eyvanın sağında ve solunda selsebilli küçük eyvanlara yer verilmiştir. Bunlardan küçük eyvanın ikinci katlarında sıra halindeki pencereler bahçeye açılmış ve burada birbirleri ile bağlantılı mekânlara yer verilmiştir. Bunlardan soldaki eyvanın önüne sonradan yapılmış iki katlı bir eyvanın eklendiği kalıntılarından anlaşılmaktadır. Bu eyvanın önüne de ahır olarak kullanıldığı sanılan üç tonozlu bir mekâna yer verilmiştir.

Köşkün yapımında moloz taş ağırlık kazanmıştır. Duvar örgülerinde de özenli bir duvar işçiliği görülmemektedir.

Fırtına_
02-19-2009, 12:29
Mardin Köprüleri


Dunaysır Köprüsü (Kızıltepe)

Mardin Kızıltepe (Dunaysır) ilçesinde bulunan Dunaysır Köprüsü’nün XII.-XIII.yüzyılda Artukoğulları zamanında yapıldığı sanılmaktadır. Kitabesi günümüze gelememiştir. Mezopotamya’dan Anadolu’ya gelen kervan yolunun bu köprüden geçtiği bilinmektedir.

Günümüzde harap halde olan bu köprü, beş gözlü olarak yapılmıştır. Köprünün ortadaki gözü diğerlerine göre daha büyük olup, iki yanındaki ikişer göz de sivri kemerli ve daha küçüktür. Kesme kireç taşı ve moloz taştan yapılmış olan köprünün Artukoğullarından Artuk Aslan Bin Ilgazi Bin Albi Bin Temurtaş Ilgazi tarafından yaptırıldığı bazı kaynaklarda belirtilmiştir.

Köprünün taş işçiliğinde malzeme ve yapım farklılıkları görülmektedir. Bu da köprünün değişik zamanlarda onarıldığına işaret etmektedir.