PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : ÇOK TANRILI DİNLER VE ŞANLIURFA


Fırtına_
02-19-2009, 12:18
ÇOK TANRILI DİNLER VE ŞANLIURFA



İlkel dinlerin dünyada bilinen eski merkezi Şanlıurfa, çok tanrılı dinlerin de dünyadaki önemli merkezlerinden biridir. Ay, güneş ve gezegenlerin kutsal sayıldığı eski Mezopotamya'daki Assur ve Babilliler'in politeist (çoktanrılı) inancına dayanan paganizm'in önemli merkez şehirleri Harran ve Soğmatar Şanlıurfa il sınırları içersindedir.

ELYESA' PEYGAMBER VE ŞANLIURFA

Eyyub Peygamber'i ziyaret etmek isteyen Elyesa' Peygamber uzun yıllar sonunda O'nun yaşadığı Eyyub Nebi Köyü'ne ulaşır. Ancak kendisi bunu bilmemektedir. Karşısına insan kılığına girmiş Şeytan çıkar ve Eyyub Peygamber'in daha çok uzaklarda olduğunu söyler. Yaşlanmış ve yorulmuş olan Elyesa' Peygamber bunu öğrenince umutsuz­luğa düşer ve Eyyub Peygamber'i göremeden orada vefat eder ve Eyyub Nebi Köyü'ne gömülür
TEK TANRILI DİNLER (SEMAVİ DİNLER) VE ŞANLIURFA



Musevi, Hıristiyan ve İslâm peygamberlerinin atası olan Hz. İbrahim Şanlıurfa'da doğmuş, Nemrud ve halkının taptığı putlarla mücâdele ettiği için Şanlıurfa'da ateşe atılmıştır. Lut Peygamber amcası Hz. İbrahim'in ateşe atılışıını görmüş ve daha sonra Şanlıurfa'dan ayrılmıştır. İbrahim Peygamber'in torunu ve İsrailoğullarının atası Yakub Peygamber Harran'da bulunmuş, Eyyub Peygamber Şanlıurfa'da hastalık çekmiş ve Şanlıurfa'da vefat etmiştir. Hz. Eyyub'u arayan Elyasa' Peygamber O'nun yaşadığı köye kadar gel­miş, ancak göremeden orada vefat etmiştir. Şuayb Peygamber Harran'a 37 km. mesafedeki Şuayb Şehri'nde yaşamış, Musa Peygamber Şuayb Şehri yakınlarındaki Soğmatar'da Şuayb Peygamberle bu­luşmuştur. İsa Peygamber Şanlıurfa'yı kutsadığına dair bir mektubunu ve yüzünü sildiği mendile çı­kan mûcizevi portresini (Hagion Mandilion) Şanlıurfa Kralı Abgar Ukkama'ya göndermiştir.
Bütün bunlardan dolayı Şanlıurfa "Peygam-berler Şehrive "Kutsanmış Şehir" adla­rıyla tanın-maktadır.

ANIT (ABİDE) MİMARİSİ



A. Harb-ı Umumi Şehitleri Anıtı

Şehir merkezinde Hükümet Konağı önündeki dört yolun birleştiği kavşaktadır.I.Dünya Savaşı'nın bütün cephelerinde savaşa katılan Urfalı şehit ve gazilerin hatıralarına 1917 yılında Urfa Mutasarrıfı Nusret Bey tarafından yaptırılmıştır.

Sekizbuçuk metre yüksekliğindeki anıt, tama­men kesme taştan olup yuvarlak bir kaide üzerine kare gövdeli olarak gittikçe daralan bir biçimde inşa edilmiştir.

Anıtın kuzey cephesindeki üst kitabede: "Bu ha­cer samit değil, iklil-i cihâdı ekberdir. 1335" (Bu taş, sessiz değil, büyük savaşın tacıdır. 1917), alt kita­bede: "Harb-ı Umumi şühedâya fatiha 1330-1332" (I. Dünya Savaşı şehitlerine fatiha. 1912-1914) yazılı­dır.

Güney cephe üst kitabede: "Cây-ı cihâda giden erlere nusret ola. 1334" (Cepheye giden erlere yar­dım ola. 1916) yazılı olup, bu cephedeki alt kitabe ise, kuzey cephe alt kitabenin aynısıdır.

Anıt üzerindeki yazıların tümü, ünlü Urfalı Hattat Ahmet Vefik Efendi (Lobut Ahmet) tarafın­dan yazılmıştır.

Daha önce, Vilâyet binası önündeki bulvarın ortasında ağaçlar ve elektrik direkleri arasına sı­kışmış bu anıt, 1983 yılında Urfa Belediye Başkanı Alaattin Turhan tarafından şimdiki yerine nakle­dilmiştir.

B. Mustafa Kemal Paşa Anıt Çeşmesi (Yol Gösteren Çeşmesi)

Birinci Dünya Savaşı'nda Çanakkale cephesinde savaşan ve bu savaştaki kâhramanlıklmarıyla ün salmış olan Urfa taburundan geriye kalan gaziler, savaş sonrası Urfa'ya döndüklerinde komutanları Mustafa Kemal'i büyük bir hayranlıkla çevrelerine anlatmışlardır. O tarihte Mutasarrıf bulunan Nusret Bey, gazilerin Mustafa Kemal paşa'ya olan bu sevgi ve bağlılıklarını bir anıtla sembolleştirmeyi uygun görmüştür. Nusret Bey, 1917 yılında şehrin kuzey kesimini Karakoyun deresi üzerindeki Hacı Kâmil Köprüsü'ne bağlayan bir cadde açtırarak buraya "Mustafa Kemal Paşa Caddesi" adını vermiş, cad­denin ortasını çiçeklerle düzenleyerek Vali Konağı'nın karşısına (bugünkü Cebeci İşhanı) bu anıt çeşmeyi yaptırmıştır.

Bu anıt, 1972 yılında Vali Turgut Sayın tarafın­dan yerinden alınarak bugünkü yeri olan Diyarbakır-Mardin-Gaziantep yolu kavşağına nak­ledilmiştir.

Beyaz kesme taşlardan inşa edilmiş olan ve dört köşesindeki zarif sütunlarla iki kata ayrılmış olan anıtın alt kısmında, bir su haznesi ve dört tarafında çeşme bulunur. Anıtın dört cephesi üzerinde yer alan kitabelerde Kafkas Yolu, Hindistan yolu, Ankara Yolu ve Mustafa Kemal Paşa Caddesi yazı­larıyla bu yolları gösteren ok işaretleri bulunmak­tadır.

Bu anıt, Mustafa Kemal Paşa, henüz Atatürk ünvanını almadan O'nun adına Türkiye'de dikilen ilk anıt olması bakımından önem taşımaktadır. Yine Türkiye'de ilk defa bir caddeye Mustafa Kemal Paşa adı Urfa'da verilmiştir.

C. Şanlıurfa Kalesi Sütunları

Kale üzerindeki korint başlıklı iki sütunun arası 10.40 m. olup yükseklikleri 17.25 ve çevresi 4.60 met­redir. Doğudaki sütunun kente bakan yüzünün 3 metre yukarısında Estrangela türündeki Süryânice kitabede: "Ben askeri komutan BARŞ[.........]' ın oğlu AFTUHA. Bu sütunu ve üze­rindeki heykeli veliaht Prens MA‘NU'nun kızı, Kral MA‘NU'nun eşi, hanı­mefen­dim ve velinimetim Kraliçe ŞALMETH için yaptım" yazılıdır. Kitabede adı geçen Edessa kralı IX. MA‘NU'nun 214-240 yıl­ları arasında hüküm sür­düğü düşünülürse, bu sü­tunların Urfa'da günü­müze ulaşmış en eski anıtlar olduğu anlaşılır.