PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Hatay Kiliseleri


Fırtına_
02-19-2009, 11:45
Aziz Pierre Mağara-Kilisesi (Merkez)

http://www.kenthaber.com/Resimler/2005/11/24/00063792.jpgAntakya’ya hakim, kentin kuzeydoğusunda, Reyhanlı çıkışı yakınında Stauris (Hac) Dağı’nın eteğinde Aziz Pierre Mağara Kilisesi bulunmaktadır.

Aziz Pierre Antakya’daki ilk toplantısını ve ilk vaftiz törenini Habib Neccar Dağı’nın (Haçdağı) eteklerinde yapmıştır. Yahudi Mahallesi’nin kenarındaki mağarada toplananlar Hristas dinine bağlı anlamına gelen Hıristiyan ismini ilk kez burada almışlardır. Bu mağara-kilisede Aziz Pierre ve Aziz Barnabas ilk Hıristiyan cemaatine vaaz vermişlerdir. Böylece bu mağara-kilise Hıristiyanlığın ilk kutsal kilisesi olarak kabul edilmekle beraber ne zaman gerçek anlamda kiliseye dönüştüğü kesinlik kazanmamıştır.

Mağara-kilisenin girişinde biri büyük, ikisi daha küçük olmak üzere üç kapısı vardır. Sağır ve yuvarlak kemerlerle cephenin tek düzey görünümü böylece giderilmiş, yuvarlak ve yıldız şeklindeki sembolik pencereler de onları tamamlamıştır. Kutsal mağaranın döşemesindeki mozaikler V.yüzyıla aittir. Mağara içerisindeki duvarların tümü XII.-XIII.yüzyıla ait fresklerle kaplı olmasına rağmen günümüzde bunların yalnızca izleri görülebilmektedir.

Mağara-kilisenin girişinde 9,5 m. Genişliğinde, 13 m. derinliğinde ve 7 m. yüksekliğinde bir bölüm vardır. Buradan ibadet mekânına geçilmektedir. Buradaki apsid bölümünde Aziz Pierre’nin mermer sandukası ile duvarın üzerinde mermer bir Meryem heykeli dikkati çekmektedir. Mihrabın sağında kayalardan sızan, kutsal olduğuna inanılmış suların toplandığı havuzda vaftiz törenleri yapılmıştır. Mihrabın soluna açılmış kapıdan, 3 m.den sonrası duvarla kapatılmış bir tünel görülmektedir. Hıristiyanlığın ilk yıllarında Romalıların ani baskınlarına önlem olarak bu tünel kaçış amacıyla kullanılmıştır.

http://www.kenthaber.com/Resimler/2005/11/24/00063794.jpgHaçlılar döneminde kilise birkaç metre daha uzatılmış ve yerel taş malzeme kullanılan iki kemerle ön cepheye bağlanmıştır. Ön cephe Papa IX.Pius’un isteği ile Kapuçin rahipleri tarafından 1863 yılında restore edilmiştir. Bu çalışmalara Fransa Kralı III.Napolyon da maddi katkıda bulunmuştur.

Kilisenin içerisinde, sunağın çevresinde bir takım mezarlar bulunmaktadır. Mağara kilisenin önündeki alanın birkaç yüzyıldan beri mezarlık olarak kullanıldığı da burada yapılan çalışmalar sonucunda anlaşılmıştır.

Aziz Pierre Mağara-kilisesi Nasturi Kilisesi’nin Bizans Kilisesi’nden ayrılmasıyla eski önemini yitirmiştir. Günümüzde Aziz Pierre’nin şehit edildiği, Vatikan’ın kutsal yer ilân ettiği Mağara-kilise 1963 yılında Papa IV.Paul tarafından Hıristiyanların Haç yeri olarak ilan edilmiş, her yıl 29 Haziran’da buraya gelen din adamları ve cemaatin katıldığı toplulukla kutsal ayinler yapılmaktadır. Bu törenlere her yıl Vatikan’ın temsilcisi de katılmaktadır.


Kharon (Hero) (Cehennem Kayıkçısı)

http://www.kenthaber.com/Resimler/2005/11/24/00063798.jpgSt.Pier Mağara Kilisesinin 20 m. uzağında kayalara oyulmuş Mitolojide ismi geçen Cehennem Kayıkçısı Kharon’un kabarması bulunmaktadır.

Kharon kabarması, başı bir örtü ile kapatılmış, kabarma bir insan portresidir. Bu kabartma İmparator Antiochos zamanında Antakya’da birçok insanın ölümüne neden olan veba salgını sırasında yapılmıştır. Bu dönemde toplumlara etkili olan kâhinlere danışılmış, onların tavsiyesi üzerine de kente yukarıdan bakan dağ üzerinde böyle bir kabarmanın yapılması kararlaştırılmıştır.

Kabartma üzerine ölüm ile ilgili sözler yazılmış ancak, bu sözler günümüze ulaşamamıştır.

Grek Mitolojisine göre Kayıkçı Kharon, ölülerin ruhlarını Stiyks ırmağından geçirip yer altı ülkesine götürmekle görevlidir. Kharon ölülerden bazılarını kayığına alıyor, bazılarını da yalvarmalarına kulak asmadan kıyıda bırakıyordu. Kharon’un kıyıda bıraktıkları öldüklerinde kendilerine dini tören yapılmayanlardı. Bunlar yer altı Tanrısı Hades’in yönetimine girmeden önce yüz yıl ıstırap çekecek ve boşlukta dolaşacaklardı.


Aziz Piyer ve Aziz Paul Kilisesi (Merkez)

http://www.kenthaber.com/Resimler/2005/11/24/00063799.jpgAntakya’da Hürriyet Caddesi’nde bulunan Ortodoks Kilisenin yapımına 1860’lı yıllarda başlanmış, ancak 1872 depreminde büyük hasar görerek yıkılmıştır.

Üç Semavi Dininin birleştiği bir yer olarak bilinen Antakya’daki bu kilisenin yapımına XIX.yüzyılın sonlarında başlanmış ve 1900’de ibadete açılmıştır. Dikdörtgen plânlı bir kilise olup, sağında çan kulesi bulunmaktadır. Avlusu revaklarla çevrilmiştir.

Kilise günümüzde ibadete açıktır.


Antakya Hıristiyan Rum Ortodoks Kilisesi (Merkez)

http://www.kenthaber.com/Resimler/2005/11/24/00063803.jpgAntakya’nın Hıristiyan dini yönünden önemli olması bu bölgede kiliselerin yoğunlaşmasına neden olmuştur. Bunun sonucu olarak da Antakya Kilisesi 1833 yılında Mısır Bilad Al Şam hükümdarlığı zamanında Mohammed Ali oğlu İbrahim Paşa’nın izni ile ahşap, basit bir kilise olarak yapılmıştır. Sonraki yıllarda beyaz taştan yüksek bir alanda geniş bir avlu ortasında yapılmış, çevresine de müştemilat binaları eklenmiştir.

Kilisenin içerisine 70x70 cm2’lik iki sütun arasından girilmektedir. Bu sütunlardan bir tanesinin üzerine 2 m. yüksekliğinde 12 satırlık bir şiir, bu kiliseye maddi yardımda bulunan bir aile tarafından Mihail isimli oğullarının anısına yazılmıştır.

Kilisenin üç salonu ve batı, kuzey, güney yönlerine açılan üç büyük kapısı vardır.

Doğu Ortodoks Kiliselerinin en güzel örneklerinden biri olan bu kilise deprem sonrası Rus mühendislerinin yardımları ile yeniden yapılmış ve Rus kiliselerinin üslubu burada da karşımıza çıkmıştır. Kilisenin içerisinde liturjik kilise eşyaları bulunmakta olup, bunların yanı sıra Bizans, Rus ve Suriye kökenli ikonalar da vardır. Ayrıca antik bir taştan yapılmış Taufe Curunu (Vaftiz Kuyusu)’dan akan sular kilise altındaki mezarlığa dökülmektedir.

Kilisenin kuzeyinde 1911 yılında Patrik IV.Gregorios zamanında yapılmış olan Ruhban okulu günümüzde kilisenin protokol salonu olarak kullanılmaktadır.


Aziz Hanna Kilisesi (İskenderun)

Hıristiyanlığın ilk yıllarında bu dini yaymak amacıyla bir çok rahip ve keşiş, Arsuz çevresine yerleşmişlerdir. Bu rahiplerden Aziz Hanna Arsuz’da bir kilise yaptırmıştır.

Depremlerde hasar gören bu kilise 1514 yılında yenilenmiştir. Günümüzde ibadete açıktır. Kilisenin içerisinde değerli ikonalar bulunmaktadır.


Markirkos Ortodoks Kilisesi (İskenderun)

İskenderun Denizciler Caddesi üzerindeki Markirkos Ortodoks Kilisesi 1585 yılında yapılmıştır.

Günümüze iyi bir durumda gelmiş olup, halen ibadete açıktır.


Katolik Kilisesi (Merkez)

Antakya şehir merkezinde Kurtuluş Caddesi’nde bulunmaktadır. Katolikler 600 yıl aradan sonra tekrar Antakya’ya yerleşmişlerdir. Buraya ilk gelenler bir kilise ve Avrupalıların çocukları için bir de okul açmışlardır. Sonraki yıllarda Antakya’ya gelen Fransız Rahipleri burada küçük bir manastır kurmuşlardır.

Buradaki Katolikler Osmanlı Padişahı Sultan Abdülmecid’den 1852 yılında bir Katolik Kilisesi kurmak için izin aldılar, kilise birkaç yıl sonra yapıldı.


Antakya Protestan Kilisesi (Merkez)

http://www.kenthaber.com/Resimler/2005/11/24/00063800.jpgFransızlar döneminde elçilik ve Fransız Bankası olarak kullanılmış, 2000 yılında Güney Kore Kwong Lim Metodist Kilisesi tarafından Protestan Kilisesi olarak tanınmıştır.
Kilisenin Giriş kapısı üzerindeki Türkçe, İngilizce ve Kore dilinde yazılmış plakette, Haziran 2000’de açıldığı yazılıdır. Bu kilise Kore’li bir din adamı Pastör tarafından açılmıştır.

Bahçe içerisinde beyaz köfeki taşından kilisenin giriş bölümü boydan boya ileriye doğru hafif bir çıkıntı yapmakta ve sivri kemerli bir kapıdan içeriye girilmektedir. Cephe görünümünün iki yanında dikdörtgen birer pencere, üst katta da yanlarda birer çıkıntılı kısımda da yine dikdörtgen söveli 3’er pencere bulunmaktadır. Kilisenin en üst noktasına da bir haç yerleştirilmiştir. İbadet mekânı dikdörtgen bir plan göstermekte olup, apsidin önünde kürsü bulunmaktadır. Ayrıca iç mekânda geç devre ait kilise eşyaları ile ikonalar bulunmaktadır.