PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : İstanbul Vapur İskeleleri


Fırtına_
02-19-2009, 11:00
İstanbul Vapur İskeleleri


http://www.kenthaber.com/Resimler/2006/09/23/00085918.jpgİstanbul’da deniz ulaşımını sağlamak amacıyla iskeleler XIX. yüzyılın ortalarından itibaren yapılmaya başlamıştır. Bundan önceki dönemlerde şehirdeki deniz taşımacılığı kayıklarla yapılıyordu. Nitekim XVII. yüzyılda Boğaziçi, Haliç ve Marmara kıyılarında yirmiye yakın kayık iskelesi olduğu kaynaklarda belirtilmektedir. Çoğunlukta bu iskeleler denize doğru uzatılmış, ahşap köprüler biçiminde idi. Bunların yanı sıra sarayların yalıların da kendilerine özel iskeleleri bulunuyordu.

İstanbul’da, 1851’de kurulan Şirketi Hayriye ile başlayan deniz ulaşımıyla birlikte iskeleler de yapılmaya başlanmıştır. Başlangıçta ahşap olarak yapılan bu iskeleler daha sonra kâgir ve taştan yapılmıştır. Bunların büyük çoğunluğu Neo-Klasik üslupta yapılmış olup, dikdörtgen planlıdırlar.

İskeleler içerisinde bekleme salonu, memur ve çımacı odaları, helâlar ve satış gişeleri bulunmaktadır. Genellikle tek katlı olan bu iskelelerde yolcuların gemiye biniş ve çıkış yerleri ayrılmıştır. İskele binalarının önünde ahşap kazıklar üzerine oturtulmuş yolcuların biniş ve çıkışları bir platform halinde idi. İskelelerin yapılması ile birlikte bazı bölgelerde bunların arkasına iskele meydanları da yapılmıştır.

http://www.kenthaber.com/Resimler/2006/09/23/00085919.jpgİstanbul iskeleleri Boğaz’ın Rumeli yakası, Anadolu yakası, Haliç, Adalar ve Kadıköy yöresinde yoğunlaşmıştır. Ancak bu iskelelerden Rumeli yakasında Tophane İskelesi, Salıpazarı İskelesi, Emirgân İskelesi, Boyacıköy İskelesi, Yenimahalle İskelesi; Anadolu yakasında Vaniköy İskelesi; Haliç’te Yemiş İskelesi, Cibali İskelesi, Kâğıthane İskelesi, Halıcıoğlu İskelesi; Kadıköy-Üsküdar yörelerinde Salacak İskelesi, Kalamış İskelesi, Fenerbahçe İskelesi, Caddebostan İskelesi, Suadiye İskelesi yıkılmış ve günümüze gelememiştir. Bunların yanı sıra Kuruçeşme İskelesi, Rumelihisarı İskelesi, Tarabya İskelesi; Haliç’te Ayvansaray İskelesi, Defterdar İskelesi, Eyüp İskelesi, Hasköy İskelesi; Kadıköy-Üsküdar yöresinde Moda İskelesi, Eski Kartal İskelesi, Pendik İskelesi hizmet dışı kalmıştır.

Günümüzde İstanbul Büyükşehir Belediyesi hizmet dışı kalan veya harap durumdaki iskeleleri onarmış, bazılarını da yenilemiştir. Bunların başında Anadoluhisarı İskelesi, Ayvansaray İskelesi, Fener İskelesi, Sütlüce İskelesi, Kanlıca İskelesi, Kandilli İskelesi, Çubuklu İskelesi, Bostancı İskelesi, Hasköy İskelesi ve Bakırköy İskelesi gelmektedir. Yapılan bu onarımlar sırasında XIX. yüzyıl özelliklerini taşıyan bazı iskelelerin özelliklerinden uzaklaştıkları da görülmektedir.


Üsküdar İskelesi (Üsküdar)

http://www.kenthaber.com/Resimler/2006/09/23/00085922.jpgİstanbul’un en büyük iskelelerinden biri olan Üsküdar İskelesinin tüm genişliği 2663 m2’yi bulmaktadır. İlk kez Şirketi Hayriye zamanında yapılan bu iskele ahşaptandır. Sonraki yıllarda birkaç kez yenilenmiştir.

Günümüzdeki iskele Mimar Orhan Şahinler’in planını çizdiği dört ayrı yapıdan oluşmaktadır. İskele Beşiktaş bölümü, Eminönü bölümü, Haliç bölümü ve Gişeler bölümlerinden meydana gelmiştir. Bunlardan ortadaki ana bina Eminönü bölümüne ayrılmış olup, aynı zamanda burası yolcu bekleme salonudur. Ahşap ve kurşun kaplı çatı ile örtülü olan bina geniş pencerelerle aydınlatılmıştır. Bu iskelenin yapımından önceki orijinal Üsküdar İskelesi XIX. yüzyılın sonlarına tarihlendirilen Neo-Klasik üslupta yapılmış idi. Kesme taştan kareye yakın dikdörtgen planlı, XIX. yüzyıl mimari bezemeleri ile süslü eski iskeleden günümüze hiçbir kalıntı ve iz gelememiştir.


Kuzguncuk İskelesi (Üsküdar)

Kuzguncuk İskelesi XIX. yüzyılın sonu veya XX. yüzyılın başlarında Şirketi Hayriye tarafından yaptırılmıştır. Yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır. Neo-Klasik üslupta Mimar Talat Bey’in eseridir. Burada bulunan daha önceki iskele 1865–1866 yıllarında yanmıştır.

İskele kâgir ve iki katlı, kareye yakın dikdörtgen planlı olup, 14.50x9.00 m. ölçüsündedir. İskelenin üst katı ilk yapıldığı yıllarda sosyal tesis olarak kullanılmıştır. İskelenin alt katında, girişin sağ ve solunda iki dükkân ve burada bir hol kısmı girişe göre sol tarafta da gişeler bulunmaktadır. İskele içerisinde gişe memuru odası, iki ayrı bekleme odası bulunmaktadır.


Beylerbeyi İskelesi (Üsküdar)

Beylerbeyi Vapur İskelesi XIX. yüzyılın sonu, XX. yüzyılın başında Neo-Klasik üslupta yapılmıştır. Büyük olasılıkla da Mimar Kemalettin Bey’in eseridir.

Ahşap kazıklar üzerine, ahşap olarak yapılan iskele dikdörtgen planlıdır. Yolcu salonu iskelenin sağında, gişe ve memur odası ortada, üzeri sundurmalı yolcu çıkış yeri ise sol tarafta bulunmaktadır. İskele 1980 yıllarında restore edilmiş ve ahşap platform yerine beton bir platform yapılmıştır.


Çengelköy İskelesi (Üsküdar)

Çengelköy İskelesi Boğaziçi’nin diğer iskelelerinden farklı mimarisi ile dikkati çekmektedir. Üsküdar-Beykoz yolundan dar bir sokakla ulaşılan iskelenin iki köşesindeki küçük kuleleri bulunmaktadır. Bunların arasından bekleme salonuna girilmektedir. İç kısımda personel odaları ve gişe bulunmaktadır.

İskeleye yanaşan vapurlardan çıkan yolcuların çıkış mahalli binanın sağında olup, üzeri sundurmasızdır. İskele önündeki yanaşma alanı 17.00x12.00 m. ölçüsündedir. İskele 1990 yılında betonarme üzerine, denize çakılan kazıklar üzerinde ahşap kaplama olarak yeniden yapılmıştır.


Kandilli İskelesi (Üsküdar)

http://www.kenthaber.com/Resimler/2006/09/23/00085986.jpgKandilli İskelesi Şirketi Hayriye zamanında yapılmış, 1916 yılında yanmış ve yenilenmiştir. İskeleye Liberya bandıralı bir gemi 1978 yılında çarpmış ve iskeleyi yıkmıştır. Bundan sonra üçüncü kez betonarme üzerine ahşap kaplamalı olarak yenilenmiştir. Bu nedenle orijinalliğinden kısmen de olsa uzaklaşmıştır. Bu iskelenin de Mimar Kemalettin Bey tarafından yapıldığı sanılmaktadır.

Kareye yakın dikdörtgen planlı olan bu iskelenin kara yönünden bakıldığında sağ tarafta, geniş bir sundurma altında personel odaları ve gişe bulunmaktadır. İskele içerisinde geniş bir bekleme salonu, önünde 21.00x8.00 m. ölçüsünde gemilerin yanaştığı bölüm bulunmaktadır. Üzeri topuz çatı şeklinde olup kiremit kaplıdır. Yapıda Neo-Klasik devrin özelliklerini yansıtan pencere ve taş bezemeler dikkati çekmektedir.

Anadoluhisarı İskelesi (Beykoz)

http://www.kenthaber.com/Resimler/2006/09/23/00085992.jpgAnadoluhisarı Vapur İskelesi Şirketi Hayriye tarafından ahşap olarak 1851 yılında Hisarönü Mevkiinde yapılmıştır.

Bu iskele 1905 yılında yıkılmış ve Mimar Kemalettin Bey tarafından yenilenmiştir. İskelenin boyama işlerini Şirketi Hayriye’nin Hasköy Tersanesi Başnakkaşı Hasan Usta yapmıştır.

İskele dikdörtgen planlı ahşaptan olup, önünde 21.00x8.00 m. ölçüsünde vapur yanaşma yeri bulunmaktadır. İskele 1989 yılında betonarme olarak yenilenmiş ve üzeri ahşap kaplanmıştır. Üst örtüsü çatılıdır. Girişte holün kenarında gişeler ve bekleme odası bulunmaktadır.

Kanlıca İskelesi (Beykoz)

http://www.kenthaber.com/Resimler/2006/09/23/00085988.jpgKanlıca İskelesi XX yüzyılın başında yapılmıştır. Mimarı bilinmemektedir. Dikdörtgen planlı ahşap çatılı iskelenin sağında bekleme salonu, ortasında personel odaları, sol tarafta da yolcu çıkış sundurması bulunmaktadır. Önünde 17.00x6.00 m. ölçüsünde vapur yanaşma yeri bulunmaktadır. İskele, önündeki meydan ile bütünleşmiştir.

Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Deniz Otobüsleri AŞ. Tarafından 1989 yılında yenilenmiştir. Burada 348x86 m2’lik alanın 128 m2’lik bölümüne iskele binası yapılmış, diğer bölüm ise iskele yanaşma yeri olarak ayrılmıştır.



Çubuklu İskelesi (Beykoz)

http://www.kenthaber.com/Resimler/2006/09/23/00085991.jpgÇubuklu İskelesi Şirketi Hayriye zamanında, 1912 yılında yapılmıştır. Dikdörtgen planlı, ahşap çatılı iskelenin kara yönünden bakıldığında sol tarafta yolcu çıkış sundurması, ortada gişe, memur odası ve bekleme salonu, sağda ise çımacı odası yer almaktadır. Önünde 17.50 m. uzunluğunda vapur yanaşma yeri bulunmaktadır.

İskele 1989 yılında 430,45 m2’lik kazıklı sistemle elde edilen platform üzerine betonarme olarak yenilenmiştir. Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Deniz Otobüsleri AŞ. Tarafından 1991 yılında yolcu çıkış mahalli yenilenmiştir.




Paşabahçe İskelesi (Beykoz)

Paşabahçe İskelesi XX. yüzyılın başında ahşaptan yapılmıştır. Dikdörtgen planlı, ahşap çatılı iskelenin karadan bakıldığında sağ tarafta gişe ve personel odaları, sol tarafında da yolcu bekleme salonu bulunmaktadır. Yolcuların çıkış yeri ise sağ taraftadır. Bu bölümün üzerinde sundurma bulunmamaktadır. Önünde son yıllarda yenilenmiş olan 21.50 m. uzunluğunda gemi yanaşma yeri bulunmaktadır.

Bu iskele de betonarme üzerine ahşap kaplama olarak yenilenmiştir.


Beykoz İskelesi (Beykoz)

Beykoz İskelesi XX. yüzyılın başında ahşaptan yapılmıştır. Sonraki yıllarda yıkılmış ve 1989 yılında yeniden yapılmıştır. Yeni yapılan iskele ile eski iskele aynı ölçüdedir. İlk yapılan iskele sonraki yıllarda Neo-Klasik üslupta Mimar Kemalettin Bey tarafından yenilendiği sanılmaktadır.

Dikdörtgen planlı, iki katlı, üzeri ahşap çatı ile örtülü olan iskelenin geniş bir holü, bekleme salonu ve bilet gişeleri bulunmaktadır. Vapur yanaşma yeri 42.00 m. uzunluğunda, 30.00 m. genişliğinde olup, Boğaziçi iskeleleri arasında en geniş olanıdır.

Bu iskele 1989 yılında betonarme ve ahşap kaplama olarak yenilenmiştir.


Anadolu Kavağı İskelesi (Beykoz)

http://www.kenthaber.com/Resimler/2006/09/24/00086559.jpgAnadolu Kavağı’nda ahşap olarak yapılmış olan ilk iskele 1987 yılında betonarme olarak yeniden yapılmıştır. Yeni iskele eski ahşap iskelenin üslubuna uygun olarak, betonarme üzerine ahşap kaplama olarak yapılmıştır.

İskele dikdörtgen planlı, kırma çatılıdır. Bekleme salonu iskele içerisinde T biçiminde olup, aynı zamanda burada memur odası, helâ, depo ve gişe bölümleri bulunmaktadır. İskelenin sağında yolcu çıkış yeri bulunmaktadır. Önündeki vapur yanaşma yeri 21.00x21.00 m. ölçüsünde kare planlıdır.




Eminönü İskeleleri (Eminönü)

http://www.kenthaber.com/Resimler/2006/09/28/00088586.jpgEminönü İskeleleri İstanbul’un Boğaz’a, Kadıköy’e ve Haliç’e yönelik ilk kalkış ve dönüş yeri olarak kullanılmaktadır.

XX. yüzyılın başlarında bu iskeleler Galata Köprüsü’nün altında bulunuyordu. Sonraki yıllarda Eminönü’nde Galata Köprüsü’nün 200 m. uzağında Boğaz’a, Kadıköy’e ve Üsküdar’a giden vapurlar için iskele binaları yapılmıştır.

Bunlar dikdörtgen planlı, tek katlı, betonarme yapılar olup, üzerleri geniş gölgelikli çatılarla örtülmüştür. İskele binalarının önü denize paralel olup, betondan vapur yanaşma yerleri bunlara eklenmiştir. Gişeler cadde yönünde dışarıdadır. İç kısımda yolcu bekleme salonları bulunmaktadır. Ayrıca iskele memuru ve çımacı odaları ile satış dükkânları caddeye yönelik konumdadır.

Bu yapıların üçü de aynı mimari üsluptadır. Mimari yönden belirgin bir özellik taşımamaktadırlar.

http://www.kenthaber.com/Resimler/2006/09/28/00088587.jpgEminönü Üsküdar İskelesi’nin hemen yanı başında Sirkeci-Harem Araba Vapuru İskelesi bulunmaktadır. Bu yapı betonarme yuvarlak planlıdır. Üzeri eternit kaplı konik bir çatı ile örtülmüştür. Oldukça bol pencerenin sıralandığı duvarların bir bölümü gişelere ayrılmıştır. Bu yapının deniz tarafında memur ve çımacı odaları bulunmaktadır. İskelenin vapur yanaşa yerinde motorlu araçların araba vapuruna girebilmesi için bir de rampası bulunmaktadır.

Siekeci-Harem Araba Vapuru İskelesi ile Sepetçiler Kasrı arasında Adalar İskelesi bulunmaktadır. Bu iskele binası kare planlı olup, betondan yapılmıştır. Üzeri kırma çatılı kiremit kaplıdır. İskelenin büyük pencerelerinin üst kısmı çapraz çıtalarla gölgeliklere dönüştürülmüştür. Ana binanın büyük bir bölümü yolcu salonuna ayrılmıştır. İskelenin kara yönündeki iki köşesine tuğladan gişe, memur odaları eklenmiştir. İskelenin yanaşma yeri betondandır.


Karaköy İskeleleri (Beyoğlu)

http://www.kenthaber.com/Resimler/2006/09/23/00086062.jpgİstanbul Boğazı’nın Haliç ile birleştiği Beyoğlu yakasında bulunan Karaköy İskelesi duba üzerine yapılmıştır. Buradaki eski yüzer iskele 1960 yılında yapılmış, 1966 yılında da yanmıştır. Daha sonra yeniden yapılmış ve 1984 yılında yerine yine duba olarak konulmuştur.

İskelenin su altı dubaları ile güvertesi Haliç Tersanesi’nde yapılmış, üzerindeki ikinci katı da özel bir firma yaptırmıştır. Yüzer iskeleler 83.00x26.50 m. ölçüsünde dikdörtgen planlı ve iki katlıdır. Denize yönelik geniş kenarlarında ve kısa kenarında vapur yanaşma yerleri bulunmaktadır. Bu iskeleye aynı anda üç vapur yanaşabilmektedir.

İskelenin alt katında bilet gişeleri, turnikeler ve buradan geçildikten sonra girilen bekleme salonu vardır. Bekleme salonunun sol yanında memur odası, salonun sonunda bir sanat galerisi ile gazete satış yeri bulunmaktadır. İskelenin üst katında Enspektörlük odaları, nöbetçi yatakhaneleri, Devlet Demir Yolları bilet satış gişesi ve yolcu bekleme salonu vardır. Bu bölüm alt kat ile merdivenle bağlantılıdır. Bu katın etrafı geniş bir balkonla çevrili olup, kalabalık saatlerde buradan yolcu inişleri sağlanmaktadır.

http://www.kenthaber.com/Resimler/2006/09/24/00086533.jpgİskelenin çatısında bulunan Seyrüsefer Kulesinden şehir hattı vapurlarının saatinde kalkıp kalkmadıkları kontrol edilmektedir. Bu iskele aynı zamanda yönetim ve kontrol merkezidir.

Bu iskeleden Haydarpaşa ve Kadıköy vapur seferleri yapılmaktadır.

Karaköy Vapur İskelesi’nin Tophane yönünde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Karaköy Deniz Otobüsü İskelesi bulunmaktadır. Bu iskele de vapur iskelesinde olduğu gibi duba üzerine yapılmıştır. Ancak ondan daha küçük ölçüde olup, tek katlıdır. İskelenin iki yanına da yanaşma yerleri yapılmıştır. Bu iskele prefabrik olup, ****l konstrüksiyonludur. ****l duvarlarına çepeçevre pencereler açılmıştır. Kara tarafında solda gişeler ve terminal şefinin odası bulunmaktadır. Turnikelerin arkası ise tamamen yolcu bekleme salonuna ayrılmıştır.

Kabataş İskeleleri (Beyoğlu)

http://www.kenthaber.com/Resimler/2006/09/23/00086083.jpgKabataş İskelesi XIX. yüzyılda yapılmıştır. Köse Kethüdası olarak tanınan Mustafa Necip Çelebi buraya yakın olan yalısını tamir ettirirken buradaki büyük bir kaya parçasını yontarak iskele durumuna getirmiştir. Bu iskele uzun süre kullanılmış sonra da burada yapılan bir binanın temeli olmuştur. Bu yüzden de bu iskeleye Kabataş ismi yakıştırılmıştır.

Osmanlı tarihinde kayıkların yanaştığı bir iskele olan Kabataş lodos fırtınalarından etkilendiğinden Sultan Abdülmecit 1850 yılında burasını bir liman haline getirmiştir.

Bu limanın yapımını belirten bir yüzü deniz cephesine, diğer yüzü de Küçük Limana bakan taş bir abideyi buraya koydurmuştur. Bu anıt kaynaklara Hadika ismi ile geçmiştir. Anıtın bir yüzünde burada yapılan limanın faydaları anlatılmakta, diğer yüzünde de Abdülmecit’e söylenen dualara yer verilmiştir:

Bu sulardan geçince furtuna hengâmi kayıklar
Hatrı hufu ile nasa gelürdu dehşeti uzma
Bu limanı O cevheriz ihsan edecek icad
Kabataş oldu gevher pare-i emniyet derya
Reha buldukça tendbaddan zevrak çeler bunda
O şahı rüzgârın fitnesinden saklasın rüzgâr

Kitabenin deniz tarafında da Sultan Abdülmecit’e söylenen sözler yer almaktadır:

Bu manzume ile Ziver tam olursa nola tarihim
Kabataş oldu bu liman ile bak cayı emniyet 1267.

http://www.kenthaber.com/Resimler/2006/09/23/00086086.jpgAnıtın üzerinde de Sultan Abdülmecit'in tuğrası bulunmaktadır.

XIX. yüzyılın sonlarında Şirketi Hayriye tarafından burada ahşap bir iskele yapılmış ve Üsküdar’a sefer yapan yandan çarklı vapurlar bu iskeleyi kullanmışlardır. Kabataş İskelesi 1960 yılında betonarme olarak yeniden yapılmıştır. 1989 yılında bu iskele yıkılmış ve yerine daha büyük bir iskele yapılmıştır.

Kabataş İskelesi dikdörtgen planlı, betonarme bir yapı olup, üzeri düz çatılıdır. İskelenin girişinde iki gişe ve sonra da turnikeler vardır. Turnikelerden büyük bir yolcu salonuna geçilir. Bu bölümün her iki yan duvarı geniş pencerelidir. İçeride eski İstanbul’un resmi duvara yerleştirilmiştir. İskelenin yanına küçük bir ek bölüm yapılmış olup, burada gişe memurları ve çımacıların odaları bulunmaktadır.

İskelenin denize doğru uzanan 55.00 m. uzunluğunda, 23.00 m. genişliğinde betonarme bir yanaşma yeri bulunmaktadır. İskele üç geminin aynı anda yanaşabileceği kapasitededir. Buradan Üsküdar, Yalova ve Çınarcık seferleri yapılmaktadır.

Kabataş İskelesinin 50 m. ilerisinde, Dolmabahçe yönünde küçük bir iskele daha bulunmaktadır. Dikdörtgen planlı, geniş ve yuvarlak kemerli pencereleri olan bu iskele çoğunlukla yaz aylarında kullanılmakta ve motorlara da hizmet vermektedir.

Kabataş’taki bir diğer iskele XX. yüzyılın sonlarına doğru yapılmış olan Deniz Otobüsleri İskelesidir. Vapur iskelesinin Fındıklı yönündeki bu iskele denize dik, dar kenarlı ve çelik konstrüksiyonlu fabrikasyondur. Üzeri beşik çatı ile örtülüdür. İskelenin girişinde gişe ve turnikeler bulunmaktadır. Bekleme salonunda Bostancı, Yalova ve Büyükada yolcularına ayrılan üç ayrı bekleme salonu vardır. İskelenin denize ve caddeye bakan kısımlarına sundurmalar eklenmiştir. Önünde de kıyıya paralel betonarme bir yanaşma yeri bulunmaktadır.


Barbaros Hayrettin İskelesi (Beşiktaş)

http://www.kenthaber.com/Resimler/2006/09/24/00086492.jpgBarbaros Hayrettin İskelesi, Beşiktaş İskelesi’ne 100 m. uzaklıkta olup, Beşiktaş İskelesi’nin trafiğini hafifletmek amacı ile yapılmıştır. Bu iskelenin bulunduğu yerde eski tarihlerde ahşap bir iskele bulunuyordu. Bu iskelenin yıkılmasından sonra, 1982 yılında betonarme olarak yeniden yapılmıştır.

İskelenin uzun kenarı önünden geçen caddeye paralel olup, tek katlıdır. İçerisinde yolcu bekleme salonu, sağ tarafında gişe ve personel odaları sıralanmıştır. Bu iskeleye Beşiktaş-Kadıköy vapurları yanaşmaktadır.




Beşiktaş İskelesi (Beşiktaş)

http://www.kenthaber.com/Resimler/2006/09/24/00086495.jpgBeşiktaş Vapur İskelesi Şirketi Hayriye tarafından 1913 yılında Mimar Ali Talat Bey’e yaptırılmıştır.

Neo-Klasik üslubun Türk mimarisine uygulayan ilk mimarlardan olan Ali Talat Bey bu yapıda sivri kemerler, iç ve dış cephelerde bezemelere yer vermiş ve böylece yeni bir mimari anlayışı ortaya konmuştur. İskelenin iç mekânlarında, tavan kenarlarında alçı mukarnas sıralara, duvarlarda da kalem işi bezemelere yer verilmiştir. Ayrıca dış cephelerde taş kabaralar, pencere kemerleri içerisinde de çini panolar yerleştirilmiştir. Giriş cephesindeki sivri kemerin iki yanında bulunan çini panolara da binanın yapım tarihi yazılmıştır. İskelenin deniz cephesinin iki yanına yerleştirilen, özgün kuleler kubbe ile örtülmüştür. Ne var ki bu kubbeler 1970 yılı onarımında yıkılmış ve üzerleri kırma çatı ile örtülmüştür.

Neo-Klasik üslupta iki katlı yığma olarak yapılan iskele değişik tarihlerde onarılmış ve değişikliğe uğramıştır. Boğaziçi’ndeki diğer iskelelerden farklı olarak iskelenin caddeye bakan cephesinin iki yanına simetrik olarak yerleştirilmiş iki bina yerleştirilmiştir. Bu binaların iskelenin yapımından sonraki tarihlerde yapıldığı sanılmaktadır. Bunlardan bir tanesi 1961’de Denizcilik Bankası’nın Beşiktaş Şubesi olarak kullanılmaya başlamış, diğeri de kahvehaneye dönüştürülmüştür.

İskelenin deniz tarafındaki bekleme salonu daha önce üç bölümden meydana gelmişti. 1948 yılında yapılan onarım sırasında bu bölmeler kaldırılmış ve bekleme salonu tek salon haline getirilmiştir. Günümüzde zemin katında turnikeler ve gişeler bulunmaktadır. İskelenin üst katı 1950 yıllarına kadar düğün salonu olarak kullanılmış, 1979’da buradaki camlı bölgeler kapatılmış ve Denizcilik İşletmeleri’nde çalışanların lokaline dönüştürülmüştür.


Ortaköy İskelesi (Beşiktaş)

http://www.kenthaber.com/Resimler/2006/09/24/00086534.jpgOrtaköy İskelesi Şirketi Hayriye tarafından XX. yüzyılın başlarında yapılmıştır. Büyük olasılıkla Beşiktaş İskelesi ile birlikte yapılmıştır. Mimarı ve yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır.

İskele kare planlı, tek katlı ve ahşap bir yapıdır. İskelenin en büyük özelliği de geniş pencereli kemerleridir. Cadde tarafında kapı ve gişesi bulunmaktadır.

İç kısmında bekleme salonu, memur ve çımacı odaları vardır. Vapurların yanaştığı yer kareye yakın dikdörtgen planlı olup, ahşaptandır.



Arnavutköy İskelesi (Beşiktaş)

http://www.kenthaber.com/Resimler/2006/09/24/00086536.jpgArnavutköy İskelesi XX. yüzyılın ilk yarısında yapılmış, yapım tarihi ve mimarı kesinlik kazanamamıştır. 1988 yılında Arnavutköy’den geçirilen Kazıklı Caddenin yapımı sırasında yıkılmış ve caddenin önüne yeni bir iskele binası yapılmıştır.

Yeni yapılan iskele beton üzerine ahşap kaplama olarak dikdörtgen planlı, üzeri çatılı yapılmıştır. Yeni yapılan iskele eskisinin benzeridir. İskele içerisinde bekleme salonu, depo, memur, çımacı odaları ile gişesi bulunmaktadır.





Bebek İskelesi (Beşiktaş)

http://www.kenthaber.com/Resimler/2006/09/24/00086538.jpgBebek İskelesi, Bebek Camisi’nin yanındadır. XX. yüzyılın başlarında yapılan bu iskele iki ayrı küçük yapıdan meydana gelmiştir. Yolcu bekleme salonu kare planlıdır. Memur odası ve gişeleri içeren bölümler ikinci yapıda yer almaktadır.

Önceki tarihlerde bu iki yapı da ortadaki çımacı odaları ile birbirleri ile bağlantılı idi. Bebek Parkı’nın düzenlenmesi sırasında bu çımacı odaları yıkılmıştır. Vapurların yanaştığı yer 10.50 m. uzunluğunda olup, ahşap kazıklar üzerine oturtulmuştur.






Rumelihisarı İskelesi (Sarıyer)

Rumelihisarı İskelesi XX. yüzyılın ilk yarısında yapılmıştır. Mimarı ve yapım tarihi kesin olarak bilinmemektedir.

Kareye yakın dikdörtgen planlı iskelenin üzeri kırma çatı ile örtülmüştür. Günümüzde bu iskele kullanılmamakta olup, restoran olarak işletilmektedir.


Emirgân İskelesi (Sarıyer)

Emirgan İskelesi XX. yüzyılın ilk yarısında yapılmıştır. Mimarı ve yapım tarihi kesin olarak bilinmemektedir.

Kareye yakın dikdörtgen planlı iskelenin üzeri kırma çatı ile örtülmüştür. Günümüzde bu iskele kullanılmamaktadır.


İstinye İskelesi (Sarıyer)

İstinye İskelesi, İstanbul’un en küçük iskelelerinden olup, 95 m2’lik bir alan içerisindedir. XX. yüzyılın ilk yarısında yapılan bu iskele daha sonra betonarme üzerine ahşap kaplama olarak yenilenmiştir.

İskele binasının içerisinde bekleme salonu, memur, çımacı odaları ve gişesi bulunmaktadır. İskele önündeki gemi yanaşma yeri 13.00 m. uzunluğundadır.


Yeniköy İskelesi (Sarıyer)

http://www.kenthaber.com/Resimler/2006/09/24/00086543.jpgYeniköy İskelesi XX. yüzyılın başında yapılmış olan bu iskele denize paralel, dikdörtgen planlı, tek katlı ahşap bir yapıdır. Üzeri kırma bir çatı ile örtülmüştür. İskelenin içerisinde ortada bekleme salonu ile depo, memur odaları ve gişe bulunmaktadır.

İskelenin vapur yanaşma yeri 7.50 m. genişliğinde, 16.00 m. uzunluğunda dikdörtgen şekildedir. Yolcu çıkış yeri sundurma içerisine alınmıştır.





Büyükdere İskelesi (Sarıyer)

Büyükdere İskelesi Boğaziçi’nin en geniş yerinde bulunmakta olup, Şirketi Hayriye tarafından XX. yüzyılın başlarında yapılmıştır. Mimarı kesin olmamakla beraber Ali Talat Bey’dir.

İskele iki katlı kâgir bir yapı olup, dikdörtgen planlı, üzeri kırma çatı ile örtülüdür. Neo-Klasik üslubun özelliklerini yansıtan kemerli cephe görünümü ile dikkati çekmektedir. İskele içerisinde bekleme salonu, memur ve çımacı odaları bulunmaktadır. Cadde üzerine gişeler yerleştirilmiştir.

Boğaziçi’nin bu bölümüne yapılan kazıklı yol nedeni ile deniz tarafında 1989 yılında yeni bir iskele yapılmıştır. Bu iskele de betonarme, dikdörtgen planlı ve ahşap kaplamalıdır. Yeni iskelenin sağında bekleme salonu, solunda memur, çımacı odaları, depo, kalorifer dairesi ve gişeler bulunmaktadır. Vapurların yanaştığı yer 21.00 m. uzunluğundadır.


Sarıyer İskelesi (Sarıyer)

http://www.kenthaber.com/Resimler/2006/09/24/00086563.jpgSarıyer İskelesi Boğaziçi’nde yapılan en eski iskelelerden olup, XIX. yüzyılın sonlarında yapılmıştır.

İskele dikdörtgen planlı, kırma çatılı bir yapı olup, tek katlıdır. İskelede bekleme salonu, memur, çımacı odaları ve gişeler bulunmaktadır. Ahşap olan iskelenin yolcu giriş ve çıkış yerleri ortadan ikiye ayrılmıştır. Üzeri sundurmalı iki koridorla dışarıya bağlantılıdır. Bu koridorların içte bulunan bölümü girişe, dıştaki bölümü de çıkışa ayrılmıştır.

İskelenin önünde 13.00x10.00 m. ölçüsünde kazıklar üzerine oturmuş ahşap bir vapur yanaşma yeri bulunmaktadır.


Rumelikavağı İskelesi (Sarıyer)

http://www.kenthaber.com/Resimler/2006/09/24/00086564.jpgRumelihisarı İskelesi Boğaz’ın Rumeli yakasındaki en son iskelesidir. XX. yüzyılın ilk yarısında yapılmış olan bu iskele dikdörtgen planlı, ahşaptan olup, üzeri geniş bir kırma çatı ile örtülmüştür. Tek katlı iskelenin içerisinde bekleme salonu, memur, çımacı odaları ile gişesi bulunmaktadır. Yolcuların çıkış kapısı yapıdan ayrı olup, üzeri sundurmalıdır.

İskelenin önünde 13.00 m. genişliğinde, ahşap kazıklar üzerine oturtulmuş bir gemi yanaşma yeri bulunmaktadır.





Kasımpaşa İskelesi (Beyoğlu)

http://www.kenthaber.com/Resimler/2006/09/24/00086565.jpgKasımpaşa İskelesi XX. yüzyılın ilk yarısında yapılmıştır. Haliç’teki en büyük iskelelerden biri olup, kare planlı, tek katlı ahşap bir yapı olup, üzeri kırma bir çatı ile örtülmüştür. Çatı Haliç’e doğru daha da genişletilmiş, bunun altındaki yolcu salonunun üzerini örtmesi sağlanmıştır. İskelenin içerisinde yolcu bekleme salonu iki bölüm halindedir. Ayrıca burada gişe, memur, çımacı odaları bulunmaktadır.

İskelenin denizden bakıldığında sol yanında üzeri sundurmalı yolcu çıkış yeri bulunmaktadır. İskelenin önündeki vapur yanaşma yeri, ahşap kazıklar üzerinde oldukça dar olduğundan önüne bir de duba eklenmiştir.




Hasköy İskelesi (Beyoğlu)

http://www.kenthaber.com/Resimler/2006/09/24/00086554.jpgHasköy İskelesi XIX. yüzyılın ikinci yarısında yapılmıştır. 1894 depreminde harap olmuş ve bundan sonra eski şekline uygun olarak yeniden yapılmıştır. Bugünkü iskele ise 1913 yılında Şirketi Hayriye tarafından yeniden yapılmıştır. İskele XX. yüzyılın başlarına kadar yolcu taşıdığı kadar kiremit ve tuğla nakliyesi için de kullanılmıştır.

İskele tek katlı, Haliç'e çakılmış kazıklar üzerine ahşap, dikdörtgen planlı ve kırma çatılı bir yapıdır. İskelenin batı cephesine sundurma biçiminde yolcu çıkış mahalli yerleştirilmiştir. İskelenin doğusu koridor şeklinde çıkış yeri olarak düzenlenmiştir. Batı cephesinin ortasında da ikili bir kapısı bulunmaktadır. Haliç’in dolması nedeni ile iskele hizmet dışı bırakılmıştır.Günümüzde İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul Deniz Otobüsleri AŞ. Tarafından restore edilmiştir.


Sütlüce İskelesi (Beyoğlu)

http://www.kenthaber.com/Resimler/2006/09/24/00086551.jpgSütlüce İskelesi Karaağaç Caddesi üzerinde, Sütlüce Mezbahasının güneyinde bulunmaktadır. İskelenin yolcu çıkış bölümü karşısında tarihi Sütlüce Kahvehanesi bulunuyordu. İskele 1913 yılında bir İtalyan şirketi tarafından yaptırılmış, 1980 yılı başında bir yangınla yok olmuştur. Bu yangından sonra 1986 yılında betonarme olarak yenilenmiştir.

İskele kazıklar üzerine oturtulmuş,dikdörtgen planlı tek katlı, ahşap ve üzeri kırma çatı ile örtülü bir yapıdır. İskele içerisinde bekleme salonu, memur, çımacı odaları ile gişe bulunmaktadır. İskelenin ön kısmı denize doğru ahşap sütunların taşıdığı çatının uzantısı ile örtülmüştür.

Haliç’in dolması nedeni ile iskeleye vapurların yanaşması olanaksızlaşınca 1967 yılında kapatılmış, Haliç’in temizlenmesinden sonra 1989 yılında yeniden hizmete açılmış olmasına rağmen iskele önünde, vapurların yanaşmasına elverişli derinlik sağlanamadığından 1991 yılında tekrar kapatılmıştır. 1993 yılında iskele yanmış ve kullanılamaz hale gelmiştir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin burada yapmış olduğu çevre düzenlemesi sırasında iskele yeniden onarılmıştır.

Camialtı İskelesi (Beyoğlu)

Camialtı İskelesi Hasköy Caddesi’nin arkasında Handan Ağa Camisi’nin güneyinde bulunuyordu. İskelenin yapım tarihi bilinmemektedir. Büyük olasılıkla XIX. yüzyılın sonlarına doğru yapılmıştır. Bu iskele Haliç vapur seferleri amacı ile yapılmamıştır. Camialtı Tersanesi’ne çeşitli malzeme ve yüklerin boşaltılması için yapılmış olan bu iskeleye küçük tonajda gemiler yanaşabiliyordu.

Günümüzde bu iskele yıkılmış ve ortadan kaldırılmıştır.


Halıcıoğlu İskelesi (Beyoğlu)

Halıcıoğlu İskelesi Humbarahane Caddesi üzerinde bulunuyordu. Bu iskele İtalyan şirketi tarafından 1913 yılında yaptırılmıştır. Haliç kıyılarının 1984–1985 yılında yapılan düzenlemesi sırasında yıktırılmıştır.

XX. yüzyılın başından itibaren kullanılmayan bu iskelenin çevresinde çeşitli atölyeler vardı. Kaynaklardan bu iskelenin ahşap kazıklar üzerine dikdörtgen planlı, kırma çatılı olduğu öğrenilmektedir.


Fener İskelesi (Fatih)

http://www.kenthaber.com/Resimler/2006/09/24/00086552.jpgFener İskelesi XX. yüzyılın ilk yarısında yapılmıştır. Dikdörtgen planlı ahşap iskelenin üzeri kırma bir çatı ile örtülüdür. İskelenin sağ tarafında yolcu bekleme salonu, gişe, memur ve çımacı odaları bulunmaktadır. Denizden bakıldığında sol tarafta sundurma şeklinde yolcuların çıkış yeri bulunmaktadır.

İskelenin üzerinde kazıklar üzerine oturtulmuş ahşap vapur yanaşma yeri eklenmiştir. İstanbul Büyükşehir İstanbul Deniz Otobüsleri AŞ. Tarafından 2006 yılında restore edilmiştir.





Balat İskelesi (Fatih)

http://www.kenthaber.com/Resimler/2006/09/24/00086553.jpgBalat İskelesi XX. yüzyılın ilk yarısında yapılmıştır. Ancak Haliç’in dolması nedeniyle vapurların ulaşımı olanaksızlaşmış olup, bu iskele de hizmet dışı bırakılmıştır.

İskele dikdörtgen planlı, ahşap kırma çatı ile örtülüdür. İçerisinde bekleme salonu, memur ve çımacı odaları vardır. İskelenin önünde ahşap kazıklar üzerine oturtulmuş gemi vapur yanaşma yeri bulunmaktadır.







Ayvansaray İskelesi (Fatih)

http://www.kenthaber.com/Resimler/2006/09/24/00086589.jpgAyvansaray İskelesi, Unkapanı’ndan Eyüp’e giden cadde üzerinde bulunuyordu. İskele XX. yüzyılın başlarında yapılmıştır.

Dikdörtgen planlı, kırma çatılı bir yapı olup, ön kısmında çatının uzantısı ile dört direğin taşıdığı bir sundurma meydana getirilmiştir. İskelenin içerisinde bekleme salonu, memur, çımacı odaları ile cadde tarafına da bilet gişesi yerleştirilmiştir.

Haliç’in dolması üzerine 1967 yılında hizmete kapatılmıştır. Bundan sonra kendi haline bırakılan iskele İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 1980 yılında yeniden onarılarak hizmete açılmıştır. Günümüzde Haliç yeşil alanı düzenlemesinin sonucu Haliç ile yeşil alanın arasında kalmıştır.



Haydarpaşa İskelesi (Kadıköy)

http://www.kenthaber.com/Resimler/2006/09/24/00086785.jpgHaydarpaşa İskelesi Haydarpaşa Tren Garı önünde, Neo-Klasik üslupta, bu üslubun öncülerinden Mimar Vedat Tek tarafından yapılmıştır.

İskele dikdörtgen planda olup, önüne sekizgen şekilde bir gişe yerleştirilmiştir. İskelenin ana yapısından dışarıya taşan bu gişenin yanındaki girişlerle ortadaki bekleme salonuna girilmektedir. Bekleme salonu üç salondan meydana gelmiş olup, iki tarafındaki uzun dikdörtgen salonlar yolcuların inişine ayrılmıştır. Böylece yan taraftaki giriş ile gelen ve giden yolcuların akışı sağlanmıştır. Orta salonun giriş kapısı üzerinde birinci mevki şeklindeki bir yazının oluşu salonun biniş mevkiine göre ikiye ayrıldığını göstermektedir.

Dış cephe tek renkli ve çok renkli çinilerle ve ayrıca Neo-Klasik devrin özelliğini yansıtan taş işçilikle bezenmiştir. İskelenin Kütahya çinileri Mehmet Emin Bey tarafından yapılmıştır. Bunu belirten bir kitabe iskelenin denize bakan cephesindeki kapı üzerine yerleştirilmiştir:

“Mehmet Emin min telamis Mehmet Hilmi Kütahya. Sene 1334 (1915).”

İskelenin kapı lentolarının üstü pencere kemerleri, kemer aynaları ve alınlıklar burada meydana gelen üçgen boşluklar çinilerle kaplanmıştır. Sır altı tekniğinde yapılmış olan bu çiniler kare, üçgen ve dikdörtgen şekillerdedir. Bu çiniler kirli sarı, turkuvaz, beyaz, mor, lacivert ve kırmızı renktedir. Ön cephedeki gişenin üzerinde de şakayik, lale ve benzeri çiçekler, yapraklar ve Rumilerden oluşturulmuş bir zeminin ortasına Maşallah ibaresi ile onun iki tarafına iki çapa ile ay yıldız motifleri yerleştirilmiştir. Bunun yanı sıra gişenin iki tarafından servi ile bezenmiş pamolara da yer verilmiştir. Bu servilerin altları karanfil ve lalelerle de daha zengin bir görünüme ulaştırılmıştır. Bu çiniler üzerinde de Kütahya’da yapıldığını belirten Kütahya sözcüğü bulunmaktadır. İskelenin çini ve taş işçiliğinin yanı sıra vitrayları da dikkat çekicidir.


Kadıköy İskelesi (Kadıköy)

http://www.kenthaber.com/Resimler/2006/09/24/00086788.jpgKadıköy İskelesi, Kadıköy Rıhtım Caddesi üzerinde, eski Kadıköy Şehremaneti’nin karşısında yer almaktadır. Günümüzde Eski İskele olarak tanınan bu iskelenin onarım sırasında ortaya çıkarılan kitabesinden 1926 yılında yapıldığı anlaşılmaktadır. Mimarı kesinlik kazanamamıştır.

Neo-Klasik üsluptaki iskele iki katlı olup, ön cephesi dikdörtgen şeklinde bir çıkıntı yapmakta olup, üzeri kırma çatı ile örtülüdür. İskelenin birinci katı üç bölüme ayrılmıştır. Eminönü yolcuları için, Adalar yolcuları için iki ayrı dikdörtgen planlı salonu bulunmaktadır. Bu iki bölüm arasında ön cepheye açılan ikinci kat merdiven boşluğu bulunmaktadır. Her iki salonun ön ve arka cephelerinde giriş ve çıkışı sağlayan ikişer kapı bulunmaktadır. Bu katta memur ve işçilere ait beş odaya yer verilmiştir. İskele binasının kapalı mekânının iki yanında inen yolcular için düzenlenmiş revaklı iki çıkış yeri bulunmaktadır.

İskelenin ikinci katı denize bakan, ancak birbirleri ile bağlantısı bulunmayan balkonlarla çevrelenmiştir. Bu balkonlara açılan büyük bir salon ve bunun yanında da iki küçük salon ve dört oda daha buraya eklenmiştir. Büyük salon dört ayakla desteklenmiş, çevresine de odalar yerleştirilmiştir. İç bezemesinde kartonpiyer kullanılmış, birinci ve ikinci katın duvarları ile tavanları arasındaki geçişler mukarnasların alt damlalar arasına yerleştirilmiş çiçek motiflerinden oluşan bir bordürle bezenmiştir.

İskelenin ön cephesinde ortada bulunan üçlü kemer dizisinin üzerleri tek bir çini pano ile hareketlendirilmiştir. Burada içte turkuvaz, dışta lacivert kalın bir şerit panoyu kuşatmaktadır. Beyaz zeminli bu panoda turkuvaz, mavi ve lacivert renkli Rumiler, kıvrık dallar, kırmızı-beyaz renklerde karanfiller, enginar yaprakları ve çiçek bezemesine yer verilmiştir.

İskele 1959’da onarılmış, bunun ardından 1984–1986 arasında ikinci bir onarım yapılmış ancak bu onarımlar iskelede bazı değişikliklere yol açmıştır.

Günümüzde iskele Deniz Yolları Lokali olarak kullanılmaktadır.


Bostancı İskelesi (Kadıköy)

http://www.kenthaber.com/Resimler/2006/09/24/00086786.jpgBostancı İskelesi, Antik Limanın bulunduğu yerde, bir rıhtım çıkıntısının ucunda 1912–1913 yılında yaptırılmıştır. Mimarının kim olduğu konusunda bir kayda rastlanmamakla beraber yapı üslubu Neo-Klasik dönemi yansıtmaktadır. Bu bakımdan Haydarpaşa ve Boğaziçi’ndeki bazı iskelelere dayanılarak bu iskelenin de Mimar Ali Talat veya Mimar Vedat Tek tarafından yaptırılmış olduğu sanılmaktadır.

İskele tek katlı, taş ve tuğladan yığma tekniğinde kare planlı olarak yapılmıştır. Ana binada küçük bir holün çevresinde karşılıklı sıralanmış dört oda bulunmaktadır. Bunlardan sağ taraftaki ikinci oda bekleme salonu, diğer üç oda ise memur odası olarak kullanılmaktadır. İskelenin deniz cephesinde üç gözlü bir kemer dizisinden oluşan yarı açık bir mekânı bulunmaktadır. Buradaki orta kemerin hizasında yükseltilmiş ve konsollarla desteklenmiş olan bölüm üzerine kasnaklı bir kubbe oturtulmuştur. Bunun dışında kalan alanlar kırma çatı ile örtülüdür. İskelenin bir özelliği de iç kapılarında ve dış cephesindeki pencerelerde profilli Bursa kemerlerinin kullanılmış oluşudur. Ayrıca iç mekândaki alçı tavanlar, sütun başlıkları, kemer araları, çini panolar ve bunların bitişlerinde kabaralar bulunan saçak payandaları iskelenin belli başlı bezeme unsurlarıdır. Bezemelerde yer yer çini panolara da yer verilmiştir.

İskele 1980’li yıllarda onarım görmüş ancak, bezeme özelliklerinden kısmen de olsa uzaklaşılmış, bazı çinilerinin üzeri badana ile örtülmüştür.


Moda İskelesi (Kadıköy)

http://www.kenthaber.com/Resimler/2006/09/24/00086787.jpgModa İskelesi, Moda Caddesi’nin denize doğru uzantısında, İskele Yolu üzerinde, Ferit Tek Sokağı’nın karşısında bulunmaktadır.

İskele Mimar Vedat Tek tarafından 1916–1917 yıllarında tek katlı olarak yapılmıştır. Dikdörtgen planlı olan bu yapının üzeri teras çatı ile örtülmüş, bu bakımdan diğer iskelelerden ayrı bir görünümdedir. İlk yapılışında ahşap bir konstrüksiyonla kapalı olarak tasarlanmış, sonradan bu bölüm gazino olarak kullanıldığından üst örtüsündeki ahşap konstrüksiyonu sökülmüştür. Günümüze yalnızca terasın çevresini kuşatan, köşeleri sütunlu korkulukları gelebilmiştir.

İskelenin zemin katı yolcu salonu, personel odaları ve gişeye ayrılmıştır. Altı ayak üzerine oturtulmuş terası taşıyan yolcu salonu üç bölümlüdür. Moda yönünde üçlü bir girişle başlayan bu salon Kalamış-Adalar yönünde üçlü bir çıkışla son bulmaktadır. Sağ taraf ön cepheye bir kapı ile bağlantılı bekleme salonu olarak yapılmıştır. Sol cephesinde üç oda ve bir de tuvaleti vardır. Ön cepheye bir kapı ile açılan köşedeki memur odasının önüne de sonraki dönemlerde bazı eklemeler yapılmış, bir koridor, çımacı odası ile iki de gişe yerleştirilmiştir. Bu eklemeler yapılınca iç kısımda ana aks ters L biçimine dönüşmüştür.

İskelenin dört cephesi de birbirinden farklı görünümdedir. Ön cephede, diğerlerinden daha geniş olan ana kapı yer almaktadır. Sivri kemerlerle birbirine bağlanmış ve iki ayak arasına oturtulmuş kapının kemer tablası üzerine kitabe yerleştirilmiştir. Beyaz mermere oyulmuş, iki yanı bitkisel bezemelerle doldurulmuş bu kitabede Arap harfleri ile “Moda 1335” yazısı okunmaktadır. Bu kapının iki tarafında sivri kemerli ikişer kapı daha bulunmaktadır. Bunların üstü bir kemer tablası ile birbirine bağlanarak bir bütünlük sağlanmıştır.

Binanın yan cephelerinde de ana kapıya benzer kapılar bulunmaktadır. Sol cephe bir kapı ve iki dikdörtgen pencere vardır. Sağ cephede ise yolcu salonuna açılan bir kapı ve onun da iki tarafında birer pencereye yer verilmiştir. Arka cephenin ortasında ise diğerlerinden farklı basık kemer gözler içerisine oturtulmuş üç demir kapı ile iki tarafına da birer pencere yerleştirilmiştir. Bu pencerelerin alınlıkları lacivert çinilerle bezenmiştir. Dikdörtgen şekilde turkuvaz çiniler köşe dolgularına konulmuş ve buradaki kilit taşı da turkuvaz renginde bir kabara ile belirlenmiştir. İskeledeki çiniler Kütahya işi çinileridir.

Moda İskelesi 1985’ten sonra ulaşıma kapatılmıştır. Günümüzde terk edilmiş olan bu yapı XIX. yüzyıl sonu ve XX. yüzyıl başlarına ait Neo-Klasik üsluptaki iskele binalarının en tanınmış örneklerinden birisidir.


Kartal İskelesi (Kartal)

Kartal İskelesi 1993 yılında yapılmıştır. İskele dikdörtgen planlı, kırma çatılı, geniş alınlıklı betonarme bir yapıdır.

İçerisinde büyük bir bekleme salonu, gişeler, iskele memurları, çımacı odaları ve bir de mutfak bulunmaktadır. İskelenin betonarme vapurların yanaştığı yer yanındaki deniz otobüsü iskelesi ile ortak kullanılmaktadır. Bu bölüm 52.00x10.50 m. ölçülerindedir.


Büyükada İskelesi (Adalar)

http://www.kenthaber.com/Resimler/2006/09/25/00086799.jpgBüyükada İskelesi 1899’da yapılmış olan ahşap vapur iskelesinin yerine 1914–1915 yıllarında yapılmıştır. Mimar İzmitli Mihran Azaryan’ın eseridir.

İskele yığma olarak iki katlı, kareye yakın dikdörtgen planlıdır. İskelenin birinci katında sekizgen bir hol ve bu holün çevresinde bilet gişeleri ile bekleme salonu yer almaktadır. İkinci katta birisi lokal olarak kullanılmış ve diğeri de önündeki terasa açılan iki salon bulunmaktadır. Bu katta denize yönelik balkonlar iki ayrı odaya ve tuvalete de yer verilmiştir. İskelede yer döşemeleri mozaik olup, bazı mekânların tavanlarında, kemer çevrelerinde alçı bezemelere de yer verilmiştir. Dış cepheler yer yer bantlar içerisine alınmış pencere kemerlerinde ve çevresinde de çini panolar kullanılmıştır.

İkinci katı 1918–1923 yıllarında gazino olarak kullanılmış, 1923–1950 arasında da CHP Adalar İlçe Merkezi olarak hizmet vermiştir. 1950–1951 yıllarında da Büyükada’nın ilk kışlık sineması olarak çalışmıştır.


Heybeliada İskelesi (Adalar)

Heybeliada İskelesi XIX. yüzyılın sonlarına doğru yapılmıştır. Mimarı bilinmemektedir. Denize oturtulmuş kazıklar üzerine ahşaptan yapılmış olan iskelenin dar kenarı denize yönelik olup, cephesi tamamen camlı yolcu çıkış kapılarına ayrılmıştır. Tek katlı, dikdörtgen planlı yapıda yolcu salonu memur ve çımacı odaları ile kara tarafında da gişesi bulunmaktadır.

İskelenin iki yanında yolcu çıkış yerleri bulunmaktadır. Vapurların yanaştığı rıhtımı 41.00 m. uzunluğunda 14. m. genişliğindedir. Harap olan bu iskele betonarme üzerine ahşap kaplama ile 1994 yılında yeniden yapılmıştır.


Burgazada İskelesi (Adalar)

http://www.kenthaber.com/Resimler/2006/09/25/00086800.jpgBurgazada İskelesi XIX. yüzyılın sonlarında demir kazıklar üzerine ahşap olarak yapılmıştır. Mimarı bilinmemektedir. İskele 1933 yılında, eski iskelenin yıkılmasından sonra betonarme olarak yeniden yapılmıştır.

Bugünkü durumu ile dikdörtgen planlı olup, denize bakan cephesinde kapının bulunduğu kısım dışarı doğru çıkıntı yapmaktadır. Bu kapı üzerinde vitraylı büyük bir pencereye yer verilmiştir. İki yanında da üstü kapalı olmayan sundurmalı bir çıkış yeri bulunmaktadır. Vapurların yanaştığı rıhtım 24.00 m. genişliğindedir.




Kınalıada İskelesi (Adalar)

http://www.kenthaber.com/Resimler/2006/09/25/00086801.jpgKınalıada İskelesi XIX. yüzyılın sonlarında demir kazıklar üzerine ahşap olarak yapılmıştır. Mimarı bilinmemektedir. İskele 1933 yılında eski iskelenin yıkılmasından sonra betonarme olarak yeniden yapılmıştır.

Dikdörtgen planlı iskele oldukça yüksek tavanlı olup, üzeri çatı ile örtülüdür. Deniz yönünden bakıldığında cephesinde zikzaklı bir bordür ile hareketli bir görünüm elde edilmiştir. Bu bordürün ortasında çatıya kadar V biçiminde çıkıntılı, büyük pencereli bir bölüm görülmektedir. Bu bordürün pencere altına gelen bölümünde de iskelenin çıkış kapısı ile iki yanında pencerelere yer verilmiştir. Yolcu çıkışları binanın iki yanındaki koridorlardan yapılmaktadır.

Alagöz
12-06-2020, 13:50
istanbulda yaşıyorum ama bir çoğuna gtmemişimdir sanırım