PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Ey Nebİler Serverİ


MetinCeylan
02-09-2009, 23:10
EY NEBİLER SERVERİ

Ey Nebiler Serveri, Seni önce Rab sevdi,
Sonra bütün enbiya, sonra tüm ashab sevdi!..

Bu sevdânın bir eşi yaratılmadı daha,
Cebrail Sana vurgun, Sen müştâksın Allah'a!..

Leblerini kim görse gıpta ederdi Senin,
Böyle güzelliği yok, âlemde hiç kimsenin!..

Fazlına erişmez el, anlatamaz söz Seni,
Selmân, Bilâl kesilir, bir gördükçe göz Seni!..

Aferinler, gıptalar, vasfına yetmez kelâm,
Ey Habib–i Kibriya! Essalâtü Vesselâm!.

* * * * *

Yanağının güneşi cenneti süsleyen mah,
Kaşların, kirpiklerin, gözlerin gülen sabah!

Bulamam misalini arasam da ben güzel,
Evet, bir tek sen varsın, iki alâm en güzel!

Sayılar kati gelmez, eli ermez kelâmın,
Asırlar ve devirler geçtikçe artar nâmın!..

Hak yarattı nurunu, yine önce Hak sevdi,
Seni ceddin İbrahim, İsmâil, İshâk sevdi!

Sensin varlığa medar, müştâkındır her Yusuf,
Yakub bu yüzden dedi:"Ya Rab! Bana ver Yusuf."

Bu yüzden çağladı su, bu yüzden açtı çiçek,
Çünkü sen bir rahmetsin, sana muhtaçtı çiçek!...

El sürdüğün taş, çakıl, sanki firûze çini,
Hasretinle yakmada insanların içini!…

Kalbdeki yaralara, dertlere tabibsin Sen,
Ey Nebi, bir rahmetsin, ey Nebi, Habib'sin Sen!..

Aferinler, gıptalar vasfına yetmez kelâm,
Ey Sultanü'l–Enbiyâ, Essalâtü Vesselâm!..

* * * * *

Ey Fahr–i alâm, Seni arz sevdi, sema sevdi,
Bin ay, bin sene değil, her şey daima sevdi!

Ta ezelden ebede uzadı zincir–i aşk,
İki kanadımız var: Biri sevdâ, biri aşk!

Seni Âdem, Nûh sevdi, İdris, Sâlih, Hûd sevdi,
Evet, ey Şâh–ı Rasûl, Süleyman, Dâvûd sevdi!

Sade Nebiler değil: Melek, huri, cin sevdi,
Kara gözlü ceylânlar, nazlı güvercin sevdi!

Ah! Nice iştiyâk bu? Uhud ve Hira sevdi,
Hep hasretini çekti, rahip Bahira sevdi!..

Güvercin, keklik, kuğu, dalda yavru kuş sevdi,
Taşlar selâma durdu, yol sevdi, yokuş sevdi!..

Hep serviler sana râm, hep başında ak bulut,
Nurunun şerefine yaratmakta Hak, bulut!..

Senin sevdâlıların yıldızlardan daha çok,
Aşkına düşen kişi yaklaşır Allah'a çok!..

Bu iklim–i fenâda yok köre, şaşkına yol,
Bir tek senin sevdandır, Allah'ın aşkına yol!..

Hep salât, selâm gider, hep övgüler var Sana,
Allah da onu sever, kim olursa yâr Sana!..

Devletinin Veziri Cibril–i Emin Senin,
Böyle kadri ve fazlı yok âlemde kimsenin!..

Aferinler, gıptalar, vasfına yetmez kelâm,
Ey Habib–i Kibriya! Essalâtü Vesselâm!..

* * * * *

Bulunsa da âlemde her güzelin çok misli,
Akıllar hayran kalır, bu sevdanın yok misli!..

Gönül çelen dilberler Mecnun'lara yâr olmaz,
Ey Nebi, seni seven, mahrum–i didâr olmaz!..

Seni Sıddîk ve Ömer, Osman ve Ali sevdi,
Sultanlar, padişahlar, binlerce veli sevdi!..

Bu yüzden coştu Bilâl, bu yüzden Habbab sevdi,
Bu yüzden nice bin dost, nice bin ahbab sevdi!..

Can derdini unuttu, Seni seven tek sevdi,
Bu çemen diyarında, her gül, her çiçek sevdi!..

Çölden bir Veysel çıktı, iştiyâkına düştü,
Kimi ta Buhara'ya, kimi yakına düştü!..

Bir kuru kütük bile inledi Ney'ler gibi,
Taşı sızlatmak Senin mucizendir, ey Nebi!..

Çünkü Sensin tek rahmet, Sensin derman yarada,
Binlerce hayranın var, denizde ve karada!..

Nurundan nasip ister mahşer halkı da Senin,
Mümkün değil fazlına erişmesi kimsenin!..

Aferinler, gıptalar, vasfına yetmez kelâm,
Ey Habib–i Kibriya! Essalâtü Vesselâm!..