PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : bir başarı örneği ve NLP


Fırtına_
02-07-2009, 19:18
Bisiklete binip frenleri sıkmış ve durmadan pedal çevirmek için uğraşan bir çocuk düşünün. Bisiklet ne kadar ilerleyebilir?

Peki beyninin frenleri sıkılı ve durmadan ders çalışan bir öğrenci ne kadar başarılı olabilir? Şimdi, çok ders çalıştığı halde istediği başarıya ulaşamayan İbrahim’le yaptığımız yol arkadaşlığını sizinle paylaşmak istiyorum.

İbrahim ÖSS’ye hazırlanıyordu ve o yıl sınava üçüncü girişi olacaktı. Deneme sınavı sonuçlarını incelediğimde puanları 150-155 civarındaydı. İki yıllık meslek yüksek okullarına girmek için gerekli olan 165 puanı bile aşamıyordu. Üç yıldır dershaneye giden bir öğrencinin bu kadar az başarılı olması düşündürücüydü. Kendisini çağırıp konuştuğumda başarılı olmak istediğini ancak bilmediği bir şeyin kendisini engellediğini söyledi. Bu durumu NLP teknikleriyle çözebileceğimizi söylediğimde yüzünde bir ışıltı oluştu.

Öğrencilerin yaşadığı olumsuz durumları, başarısızlıkları bir ağaca benzetirim. Ağacın yapraklarını yok etmek için ne yaparsınız? Keser misiniz? Evet kesersiniz, görünüşte yapraklar yok olur. Peki kökü durduğu için bir süre sonra yeniden yeşermez mi?

Mutsuzluk, başarısızlık ve sıkıntılar da böyle değil midir?
İbrahim’i NLP seansına çağırdım. İbrahim dördüncü sınıfta yaşadığı bir olay yüzünden derse odaklanamıyordu. Çünkü öğretmeni onu arkadaşlarının önünde rencide etmişti.

O olaydan sonra İbrahim içine kapanmış ve bir daha da tahtaya kalkmak istememişti. İbrahim kendine olan güvenini yitirmiş, hedefleri olmadığı için motivasyonunu kaybetmişti. Öğretmeniyle yaşadığı olaya tepki gösterememiş ve onu bilinçaltına gömüp üstünü örtmüştü. Yaşadığı öfkeyi kendisiyle birlikte her yere taşımıştı.

Ben küçükken annem yeni bir tavuk aldığında kaçmasın diye ayağına babamın eski ayakkabısını bağlardı. Diğer tavuklar 100 metre giderken yeni tavuk ayakkabıyı da beraberinde sürüklediği için ancak 20-30 metre gidebilirdi. Tavuğu kurtarmak için ayakkabı ile arasındaki ipi kesmek gerektiği gibi İbrahim’i kurtarmak için de bugüne kadar taşıdığı duyguları bilinçaltından çıkarıp yok etmek gerekiyordu. İbrahim’e özgüven çalışması yaptık, hedeflerini netleştirip motivasyonunu artırdık. Yaptığımız seans sonucunda, İbrahim’e şunları söyledim:

- Bilinçaltı hayalle gerçeği ayıramaz İbrahim. Hayal de gerçektir, gerçek de gerçektir. Bilinçaltı olumsuzlukları silmez, onları bir daha yaşamamak için kaydeder. O olay bir kere gerçekleşti ama sen onu bugüne kadar defalarca tekrar tekrar gerçekleştirip üzüldün. Şimdi onu beyninden sildik. O ana tekrar dönüp düşündüğünde ne hissediyorsun?

- Öğretmenimi affediyorum, bu kadar kötü sonuçlar doğuracağını bilseydi yapmazdı. - Senin güzel yüreğine de bu yakışırdı zaten. Şimdi sana iki uygulama veriyorum. Beyninin içine üniversiteyi kazandığın anın fotoğrafını yerleştirdik. Her gün aklına geldikçe on saniye o fotoğrafı görmeni istiyorum. Bir süre sonra bilinçaltın onu gerçek olarak algılayacak ve sen hevesle ders çalışacaksın. İkinci de şu: Burada yaptığımız gibi gözlerini kapatıp geçmişe dön, seni üzen olumsuz bir olay bul ve gidip buna sebep olan kişiye tepkini göster.