PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Kalbin üzerinde titreyen hüzün


Hasret
02-07-2009, 18:22
Söz Başı
Bismihû.
Esirgeyen ve bağışlayan ALLAH'ın adıyla.

Önce söz vardı, hayat sonradan geldi.
Önce çile vardı ihsan arkadan geldi.
Önce iştiyak, arkadan sebat geldi.


Sözün yaratılışı Züleyha'nın yaradılışından evveldi
Âdem, ki ona bütün isimler öğretildi

Yûsuf'un kaderi Züleyha'ya tecelli.
Züleyha'nın kaderi Yûsuf'a tecelli
Kuyu... Zindan... Kuyu... Zindan...
Önce çile arkadan ihsan

Züleyha vazgeçti mi maşukundan?
Mülk gibi söz de, ne senin ne benim...
Cümle gibi aşk da ne senin ne benim

Söz de,
aşk da,
ne benim ne senin...


Bir yaz sabahına doğan ve su değdiğinde kokusunu salan kırmızı sardunya,
ağustos göklerinde başımın üzerinden geçen bulut,
mayıs gülü,
ışıklı nisan yağmuru
ne kadarALLAH'tansa,
mülk gibi söz de ve aşk da


O'ndan...


"Sen" tahtına yazıcı kimi oturtsan da,
beşerî bir sevgili ya da cismanî bir aşk gibi görünen,
hiçbir yol O'ndan özgeye çıkmıyor aslında, "gönül tahtına O'ndan özge sultan" olmuyor.

Değil mi ki her şey O'ndan,
gidecek yer yok O'ndan başka.
Gelinen yer yok O'ndan başka
İnsan o ki, O'ndan başkasını sevemez sevginin mahiyeti icrabı, O'ndan başkasını bilemez bilginin mahiyeti icabı.


Işık ki tek kaynaktan dağılır, ışığı yakın olan aydınlık, uzakta kalan karanlıktır. Her şeyin O'ndan olması, ve ışığın tek kaynaktan dağılıyor olması O'ndan başkasının bilinme ve sevilme ihtimalini tümden yok eder.

Kimi zaman sevdiğimizin ne olduğunu bilmeden severiz. Ve insan henüz neyi sevdiğini bilmediği böyle zamanlarda O'ndan başkasını sevdiğini zannedebilir


Bir çiçeği, bir kuşu,
denizi, yağmuru,
gökyüzünü, yazıyı,
yazıyı yazanı, kalemi tutanı,
bir yaratılmışı hasılı.
Söz gelimi Leylâ Mecnun'u, Şirin Ferhâd'ı,

Züleyha&Yûsuf'u sevdiğini zannedebilir


Oysa sevmek, en fazla, neyi sevdiğini fark etmek demektir ve seven biraz da neyi sevdiğini bilendir

Çünkü ışığın kaynağı tektir ve kim aydınlığının kendinden menkul olduğunu iddia edebilir?


Her aşk O'na çıkar sonunda,
O'ndan başkasını sevmek imkânsız gibidir.
Seven neyi sevdiğini bilse de bu böyledir,
bilmese de bu böyledir

Bu yüzden değil mi ki kendini kaybetmek gibi görünen aşk, aslında kendini bilmek.
İstese de insan O'ndan özgeyi sevme şansı yok.
Şans sözcüğü yok lügatlerde bundan böyle.
O'ndan özgeyi sevme ihtimali yok.
Ve neyi sevdiğini bilenle bilmeyen arasındaki fark sadece bilmenin bilincinden ibaret.
Küçük bir biliş farkı.

Mülk gibi aşk da ALLAH'tan.
Ruhun da O, kalbin de O, aklın da O.
Tenin de O, canın da O, cismin de O.



Bir yanım tevazuda,Bir yanım dimdik ayakta,
Misal Lâmelif…Elifi çözdüm, Lâmı düğümledim
Kendi”me bir Mim koydum“Kendim” oldum
Dönüp dolaşıp sonunda bir noktada son buldum!