PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Konuşan organlar


Hasret
01-30-2009, 16:04
-Artık dayanamıyorum,dedi göz.Günde 6-7 saat tv seyrediyor.Tv den gelen radyasyon retina tabakamdaki koni hücrelerini mahvetti.
Kulak lafa girdi.
-Ya ben?Şehrin gürültüsü yetmiyormuş gibi 100 desibelin üzerindeki ****lik gıcırtılarla titreşmekten genç yaşta ihtiyarladım.Oysa zarım,orta kulak kemiklerim ve korti organım 20-60 desibele ayarlı.Direnecek gücüm kalmadı.
Kısık kısık öksürükler arasında akciğerin homurtusu duyuldu.
-Birde bana sorun arkadaşlar halimi.Sahibimiz günde 2 pk sigara içiyor.İncecik nazik zarlarla yapılmış alveollerim,soba borusu gibi simsiyah kurumlarla kaplandı.Nefes alamıyorum,boğulmak üzereyim.
Yanık kokular sala sala deri geldi.
-Ah kardeşlerim,ya benim halim!Güzellik uğruna her yaz kızgın güneşin altında saatlerce kavruluyorum,neredeyse kanser olacağım.
Dil smylenmeye başladı.
-Yedikleri,içtikleri şeyleri hiç sormayın.En asitli koladan,binbir çeşit alkollü içkiye kadar beni mahvedecek ve sizleri de öldürecek ne varsa içiyor.Üstelik abur-cubur yiyip,komşum dişleride fırçalamıyor bile.Bakteri yuvasına döndük,kokuyoruz..
Kaşına kaşına ayaklar lafa girdi.
-Bütün gün üzerimde şişman birini taşımak ne demek,bana sorun.Üstelik tırnaklarım yıkanmadığından mikrop dolu.Mantar hastalığı çekiyorum.Kaşınmaktan yara içinde kaldım.
Beyin konuşmalara katıldı.
-Tefekkür,Yaratanı(cc)bulmak,tanımak,Onun rahmetini,şefkatini,güzelliğini ve diğer isimlerini kainatta harf harf okumak için yaratılmıştım.Sizlerde bu konuda bana yardımcı olacaktınız.Oysaki yalana,düzenbazlığa,haram yollarda menfaat peşinde koşmaya harcandım.Hakkımı istiyorum.
En sonunda kalp,manevi boyutuyla birlikte,ağır ağır adımlarla yanlarına geldi.
-Hepiniz haklısınız.Ama birde beni dinleyin.Ben manevi yönümle,sonsuza kanatlanıp uçmak için yaratıldım.Rabbimize aşık olmak için varım.Bunun için kainatı Yaratandan dolayı herşeyiyle sevebilecek kapasitedeyim.Yaratana kul olma makamının başında ben gelirim.
Ben bir çekirdeğim.Büyüyüp kocaman bir ağaç olabilirdim ki,kökü iman,gövdesi sevgi,meyvesi Yaratana kul olmaktır.Bir de şu halime bakın.Mala,mülke,cismani zevklere harcandım.Kula kul oldum.Yalancı sevdaların peşinde perişanım.Maddi boyutumda ise,
yanlış beslenme,sigara ve tembellik yüzünden kroner damarlarım tıkandı,artık yaşamak istemiyorum.

Bütün organlar ayaklanmıştı.sesleri giderek yükseliyordu ki pürtelaş önsezi koşarak geldi.
-Arkadaşlar,koca bir kainat dolusu kızgın kalabalık buraya doğru geliyor.Aralarında kimler yok ki?Etini sütünü veren koyundan bir kilo bal için onbinlerce çiçek dolaşan arıya,fotosentezle çamurlu suyu kimyevi işlemlerden geçiripelma,incir,üzüm yapan ağaçlardan bir lamba gibi dünyayı aydınlatan güneşe kadar,karıncadan yıldızlara bütün varlıklar bir ordu gibi buraya geliyorlar.Kızgın ve öfkeli,haklarını almak için geliyorlar.Bize katılacaklarmış.
Bu haber üzerine bütün organlar sahiplerini Rabblerine şikayete karar vermişlerdi ki, yollarını gözleri yaşlarla dolu ümit kesiverdi.
-Durun kardeşlerim..Biraz daha sabredelim.Şikayetimizi geleceği kesin olan ahiret gününe saklayalım.Belki bu süre içinde sahibimiz pişman olur,kul olduğunu hatırlar,Müslümanca yaşayıp tövbe eder...
***
Evet bu hikayenin sonu nasıl biter bilinmez,ama bilinen birşey varsa o da hepimizin verilen nimetlerden teker teker sorulacağı....

Yüce Allah utandırmasın...