Dağcılık Federasyonu Başkanı Alaattin Karaca, ''Zigana'da olayın yaşanmasının bir numaralı nedenini şanssızlık olarak değerlendiriyorum'' dedi.

Karaca, yaptığı açıklamada, 25 Ocakta Zigana'da meydana gelen çığ nedeniyle büyük üzüntü duyduklarını ve acılarının büyük olduğunu söyledi. Çığın olduğu bölgeye gittiklerini ve gerekli incelemeyi yaptıklarını bildiren Karaca, ''Bölgede risk yok. Orada böyle bir risk olmadığı için arkadaşlarımız zaten o bölgeye gitmişlerdir'' dedi.

Zigana'da olayın yaşanmasının bir numaralı nedenini şanssızlık olarak değerlendirdiğini belirten Karaca, şunları kaydetti:
''Zigana'da bu sene kar yok. Ülkemiz genelinde kar yok zaten. Ama orada üst bölümde rüzgarın biriktirdiği kar kopup geliyor. Kazayı bilfiil yaşayan 3 arkadaşımızın ağzından olayı dinledim. Temennimiz böyle bir olayın tekrarının bir daha yaşanmamasıdır. Halkımızın, doğaya gidenlerin, dağcılarımızın bilgilendirilmesi ve gelecekte bu üzücü olayların yaşanmaması tek isteğimiz.''

Karaca, yaşanan olayın ardından dağcılık sporunu ve dağları öcü gibi göstermenin, bu uğurda canlarını feda eden sporculara saygısızlık olduğuna inandığını belirterek, şöyle devam etti:
''Türkiye'de, dağcılık sporunu yapan 500'e yakın kulüp gözüküyor. Bunların 215'i aktif kulüp. Ben dağcılık camiasından şunu özellikle istiyorum. Etkinliklerinize daha çok ağırlık verin. Özellikle bu kazayı yaşayan kulübümüzün yöneticilerine bunu öneriyorum. O insanların rahat uyuyabilmesi için sakın faaliyetlerinize ara vermeyin. Daha çok faaliyetler yapın. Eminim o insanlar hayatta olsalardı aynı şeyi onlar da düşünürdü. Onlar, asla 'biz ölürsek, kulübümüzü kapatın' demezlerdi. Bunu her doğa sever böyle düşünür. Bu tür yürüyüşler elit sporcu belirlenmesinde çok önemlidir. O kulübümüzde, ülkemizi yurt dışında temsil eden dağcılarımız da var.''

Karaca ayrıca, Zigana'da hayatını kaybeden dağcılardan Erhan Terzi'nin Türkiye Dağcılık Federasyonu'nun Dış İlişkiler Komisyonu üyesi olduğuna dikkat çekerek, ''Terzi, Dünya Dağcılar Birliği içerisinde dağ komisyonu üyeliğine de seçilmişti. Önümüzdeki ay Fransa'daki toplantıya katılacaktı. Kendisi dağı, çığı ve doğayı bilmeyen bir insan değildi'' diye konuştu.

-ÇIĞ VE ÇIĞ ÇEŞİTLERİ-
Çığın dünyada dağcıların en korkulu rüyası olduğunu belirten Karaca, dağlardaki çığ riskini en aza indirme bilgilerinin bulunduğunu söyledi.

İç ve dış basıncın etkisiyle düşen çığın zaman zaman da hissedilmeyen titreşimlerle meydana gelebileceğini ifada eden Karaca, şunları kaydetti:
''Yamaç yüzeyi çok şiddetli rüzgar alıyorsa, bu durum çığ düşmesine neden olabilir. Ya da yeni kar yağıp, alttaki katmanla uyum sağlamadığında da çığ görülebilir. Ayrıca, var olan karın üzerine rüzgar karı aktardığında, havanın ısınmasıyla üstteki kar ısınıp, nemlenerek ağırlaşır ve bu durum da çığa sebep olabilir. Bu bilgiler tüm dünyada bilinir. Yüzde 30'la yüzde 60 meyil var ise ve yeterli miktarda kar yağmışsa, her an çığ düşebilir. Fakat bazı yamaç yapılarında çığ düşme ihtimali diğerine göre az olabilir. Bunun sebebi de bitki örtüsü ve kaya çıkıntıları bloklarının olmasıdır. Bunlar karı tutma özelliği taşır.''

Karaca, sert kar, tabaka, sulu kar ve toz kar olmak üzere çığın 4'e ayrıldığını ifade ederek, bunların şiddetlerinin ve özelliklerinin farklılık gösterdiğini bildirdi.

Sulu karın çok ağır basınç yaptığını ve ciddi hasar meydana getirdiğini belirten Karaca, toz kar çığlarında da çığ vurduğu andan itibaren solunum yollarına dolan kar zerreciklerinin boğulma riskini artırdığına dikkat çekti.

-ÇIĞ ANINDA YAPILMASI GEREKENLER-
Dağcılık Federasyonu Başkanı Karaca, çığ anında insanların hemen üzerlerindeki ağırlıklardan kurtulmaları gerektiğini belirterek, çığın yüzeyinde kalmaya gayret edilmesinin önemli olduğunu söyledi.

Çığın duracağının tahmin edildiği andan itibaren, ellerin yumruk yapılarak, yüzü kapatacak şekilde tutulması gerektiğini kaydeden Karaca, ''Çığ durduğu anda da yumruk oluşturulan eller vasıtasıyla boşluk yaratılarak, nefes alanı oluşturulmalı ve sonrasında da çıkmaya gayret edilmelidir. Ancak bu dediklerimin uygulanması zordur. Çünkü çığın vurduğu anki şokla ölümler de olabiliyor. Ayrıca, o an soğukkanlı davranmak da büyük bir meziyettir'' diye konuştu.