PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Sağlıklı dişler için doğru bildiğimiz yanlışlar


kayısıkentli
12-16-2007, 01:04
“..İnek sütü kalsiyum, fosfor, kazein gibi hepsi çürük önleyici etkiye sahip olan maddeleri içeriyor. Peynirlerin de çürük önleyici etkileri benzer şekilde oluyor. Yer fıstığı ve sakızların da çürük üzerinde olumlu etkileri bulunuyor…”

http://image.haber7.com/haber/54668.jpg

İnek sütü kalsiyum, fosfor, kazein gibi hepsi çürük önleyici etkiye sahip olan maddeleri içeriyor. Peynirlerin de çürük önleyici etkileri benzer şekilde oluyor. Yer fıstığı ve sakızların da çürük üzerinde olumlu etkileri bulunuyor…”

Tahıllı yiyecekler çiğneme işlevini uyararak tükürük salgısını arttırdıkları için çürük önleyici etkilere sahip. Baklagiller de çürük oluşturma potansiyelleri bulunmayan gıdalar arasında yer alıyor.

WHO tarafından yapılan açıklamalara göre sık meyve tüketimi ile gelişimsel diş çürüğü arasında belirgin bir ilişkinin bulunmuyor. Meyvelerin asidojenik etkisi karbonhidratlardan çok daha düşük oluyor.

Rafine edilmemiş bitkilerde bulunan organik ve inorganik fosfatın çürük önleyici etkileri yapılan çalışmalarda gösterildi.

Siyah çay ekstresi plaktaki fluorid içeriğini arttırmasından ötürü şekerden zengin bir diyetin çürük yapıcı etkisini azalttığı belirtildi. Anne sütü ile emzirmenin diş çürüğü oluşumu açısından olumlu etkiler taşıyor.

Aslında insan sütü, inek sütünden daha fazla laktoz, daha düşük kalsiyum ve fosfat oranları içeriyor.

Bu içerik olumsuz gibi görünse de biberonla şekerli içecek kullanımını azalttığı da bir gerçektir. Ancak emzirme süresi uzun olmamalı (ABD 1 yıl, WHO 2 yıl) ve gece meme verilmenin yapılmamasına dikkat edilmelidir.

Anne sütü ile beslenmenin tercih edilmesinin bir özelliği de biberonla beslenmede şeker katkılı içeceklerin kontrollü kullanımları gerekiyor.

Ülkemizde ballı emzik kullanımı ve bol şeker içerikli biberonla gece beslemeleri sıkça görülüyor. Biberon çürüğü de yine ülkemizde sık rastlanan bir durumdur. Alınan gıdaların ağız ortamını pH’sını düşürmeleri çürük yapıcı etkilerini arttırdığı için özellikle dikkat edilmelidir .

MEYVE SULARINA DİKKAT!

Meyve suları, hafif içecekler ve sirke içinde bulunan asidik yapıdan ötürü, tüketilirken kontrollü olunması gereken içecekler arasında yer alıyor.

Özellikle diş yüzeylerin erozyon oluşturabilen bu tür içeceklerin tüketimi, çürük açısından yaşla artan olumsuz özellikler taşıyor.

Kolalı içecek kullanımı sonrası ilk bir saat içerisinde erozyon oluşturabilecek olumsuz ortam etkisi, süt ve peynir gibi yiyeceklerin tüketilmesi ile azaltılabiliyor. Bu tip kolalı içecek ve meyve sularının meyvenin kendisine göre eroziv etkileri açısından çok daha zararlı oldukları unutulmamalıdır .

Besinlerin çürük yapıcı etkileri, hazırlanma biçimlerine, dişlerin üzerinde durabilme sürelerine göre de değişebiliyor. Rafine ürünler hazırlanma yöntemleri açısından daha çürük yapıcıdır.

Karamela, lokum diş üzerinde uzun süre kalabilen şekerlerin çürük yapıcı etkileri artıyor. Çürük riski, karbonhidrat alımı öğün aralarında da olduğunda daha fazla oluyor.

Genellikle öğün aralarında karbonhidrat içeriği ve glisemik indeksi yüksek besinler tüketiliyor.

Atıştırma sıklığı ile çürük oluşumu arasında pozitif bir ilişki bulunuyor.

Genel olarak bakıldığında 5 yaşına kadar çocukların yüzde 60’ının 1 ya da daha fazla çürük veya restorasyonlu diş taşıdıkları belirtiliyor.

ÖKSÜRÜK ŞURUPLARI DA DİŞLERİ ÇÜRÜTÜYOR

Glisemik İndeks (Gİ) yenilen herhangi bir besinin kan şekerini yükseltme yeteneği olarak tarif ediliyor. Gİ düşük besinler, bireylerin daha uzun süre tok kalmalarını sağlıyor.

Ancak besinin Gİ değerini etkileyen birçok etken bulunuyor. Bunlar besinin içerisindeki nişasta miktarı, posa türü, pişirme ve hazırlama şekli, protein ve yağ miktarı gibi … Öğünlerde ve öğün aralarında glisemik indeksi düşük ürünler tercih edilmesi gerekiyor. Bu hem sık acıkmayı önleyecek hem de çürük riskini düşürecektir. Öğün atlanması, doğrudan rafine karbonhidrat tüketimini etkiliyor.

ABD’de DMF(çürük,kayıp,dolulu diş) indeksi ile öğün aralarında şeker içerikli atıştırmalarla doğrudan ilişki olduğu gösterildi. Kısaca çocuklara kahvaltı bilincinin verilmesi, yüksek kalorili gıda alımlarını ve kötü beslenmelerini engelleyerek ağız sağlıklarını olumlu etkileyecektir.

Tatlandırılmış şurup formunda ilaçları sık kullanan çocuklarda da çürük sıklığı artar. Kullanım sonrası ağzın çalkalanması önerilmelidir. Sonuç olarak sosyoekonomik faktörlerin de diş çürüğünde etkili olduğu bilinmektedir. Çürük sonucu diş kayıpları ortodontik sorunları da beraberinde getirecektir. Kötü beslenmenin olası etkilerinden korunabilmek için her tür ağız hijyeni girişiminin yapılması önemlidir.

En basit ve ucuz yöntem ise kuralına uygun olarak yapılan diş fırçalanması işlemidir.

Yazan: Prof. Dr. Gamze AREN
(İstanbul Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti AD)



Sağlığın Sesi