PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Hüküm Vermeden önce: Bekle Ve Gör!


Hasret
01-26-2009, 16:44
Oykü ünlü Çin düsünürü Lao Tzu'nun zamaninda geçer..
Lao Tzu bu öyküyü çok sever, anlatirmis. Köyün birinde
bir yasli adam varmis.. Çok fakir.. Ama kral bile onu
kiskanirmis.. Öyle dillere destan bir beyaz ati varmis
ki.. Kral at için ihtiyara nerdeyse hazinesinin
tamamini teklif etmis ama adam satmaya yanasmamis..

"Bu at, bir at degil benim için.. Bir dost.. insan
dostunu satar mi" dermis hep.. Bir sabah kalkmislar
ki, at yok.. Köylü ihtiyarin basina toplanmis.. "Seni
ihtiyar bunak.. Bu ati sana birakmayacaklari,
çalacaklari belliydi. Krala satsaydin, ömrünün sonuna
kadar beyler gibi yasardin. simdi ne paran var, ne de
atin" demisler.. ihtiyar:

"Karar vermek için acele etmeyin" demis.. Sadece 'At
kayip' deyin. Çünkü gerçek bu.. Ondan ötesi sizin
yorumunuz ve verdiginiz karar. Atimin kaybolmasi, bir
talihsizlik mi, yoksa bir sans mi, bunu henüz
bilmiyoruz. Çünkü bu olay henüz bir baslangiç.
Arkasinin nasil gelecegini kimse bilemez.."

Köylüler ihtiyar bunaga kahkahalarla gülmüsler. Ama
aradan 15 gün geçmeden, at bir gece ansizin dönmüs..
Meger çalinmamis, daglara gitmis kendi kendine..
Dönerken de, vadideki 12 vahsi ati pesine takip
getirmis. Bunu goren koyluler toplanip ithiyardan ozur
dilemisler. "Babalik" demisler.. "Sen hakli çiktin..
Atinin kaybolmasi bir talihsizlik degil adeta bir
devlet kusu oldu senin için.. simdi bir at sürün
var.."

"Karar vermek için gene acele ediyorsunuz" demis
ihtiyar.. Sadece atin geri döndügünü söyleyin. Bilinen
gerçek sadece bu. Ondan ötesinin ne getirecegini henüz
bilmiyoruz. Bu daha baslangiç.. Birinci cümlenin
birinci kelimesini okur okumaz kitap hakkinda nasil
fikir yürütebilirsiniz?.."

Köylüler bu defa ihtiyarla dalga geçmemisler açiktan
ama, içlerinden "Bu herif sahiden gerzek" diye
geçirmisler.. Bir hafta geçmeden, vahsi atlari terbiye
etmeye çalisan ihtiyarin tek oglu attan düsmüs ve
ayagini kirmis. Evin geçimini temin eden ogul simdi
uzun zaman yatakta kalacakmis.

Köylüler gene gelmisler ihtiyara.. "Bir kez daha hakli
çiktin" demisler. "Bu atlar yüzünden tek oglun
bacagini uzun süre kullanamayacak. Oysa sana bakacak
baskasi da yok.. simdi eskisinden daha fakir, daha
zavalli olacaksin" demisler..

ihtiyar "Siz erken karar verme hastaligina
tutulmussunuz" diye cevap vermis. "O kadar acele
etmeyin. Oglum bacagini kirdi. Gerçek bu.. Ötesi sizin
verdiginiz karar.. Ama acaba ne kadar dogru.. Hayat
böyle küçük parçalar halinde gelir ve ondan sonra
neler olacagi size asla bildirilmez..

" Birkaç hafta sonra, düsmanlar kat kat büyük bir ordu
ile saldirmis. Kral son bir ümitle eli silah tutan
bütün gençleri askere çagirmis. Köye gelen görevliler,
ihtiyarin kirik bacakli oglu disinda bütün gençleri
askere almislar. Köyü matem sarmis. Çünkü savasin
kazanilmasina imkan yokmus, giden gençlerin ya
ölecegini ya esir düsüp köle diye satilacagini herkes
biliyormus.

Köylüler, gene ihtiyara gelmisler.. "Gene hakli
oldugun kanitlandi" demisler. "Oglunun bacagi kirik,
ama hiç degilse yaninda. Oysa bizimkiler belki asla
köye dönemeyecekler. Oglunun bacaginin kirilmasi,
talihsizlik degil, sansmis meger.."

"Siz erken karar vermeye devam edin" demis, ihtiyar..
Oysa ne olacagini kimseler bilemez. Bilinen bir tek
gerçek var. Benim oglum yanimda, sizinkiler askerde..
Ama bunlarin hangisinin talih, hangisinin sanssizlik
oldugunu sadece Allah biliyor. "

Lao Tzu, öyküsünü su nasihatla tamamlarmis, etrafina
anlattiginda: "Acele karar vermeyin. O zaman sizin de
herkesten farkiniz kalmaz. Hayatin küçük bir parçasina
bakip tamami hakkinda karar vermekten kaçinin.

Karar aklin durmasi halidir. Karar verdiniz mi, akil
düsünmeyi, dolayisi ile gelismeyi durdurur. Buna
ragmen akil insani daima karara zorlar. Çünkü gelisme
halinde olmak tehlikelidir ve insani huzursuz yapar.

Oysa gezi asla sona ermez. Bir yol biterken yenisi
baslar. Bir kapi kapanirken, baskasi açilir. Bir
hedefe ulasirsiniz ve daha yüksek bir hedefin hemen
oracikta oldugunu görürsünüz."