PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Başörtülü Kızın Rüyası


Hasret
01-24-2009, 21:54
Genç kızın son senesiydi okulun bitmesine bir sene kala basörtüsü yasagının polis nezaretinde uygulanmaya baslamıstı .yasaga karsı direnis zincirleride yavas yavas aile we bazı cemaatlerden gelen basınızı açın emeğinizi zay etmeyin ,büyük hayirlar için küçük şerleri kabul edin,yasaga direnmeyin,islama hizmet için baska çare yok,zaten basörtüsü fer-i bir mesele oldugunu islamın tek otoriter efendi hazretleri beyan etmeleriyle,çözülmeye başlamıstı ,direnis zincirleri. Genc kız bu fetvalar we aile baskısı karşısında başını açıp taviz veren kervanına katılan kızların gitmesiyle artik iyice yalnız kalmıstı ,kendisi gibi direnen bir kaç kız kalmıstı yanıbaşında. onun vicdanı bu fetvayı kabul etmiyordu bir türlü .Başörtüsü farzdı nasil farzı terk edebilirdi.ikna odalarina girmeden cemaat ağabeylerinin başınızı acın iknalarına maruz kalmıştı,nefsi aç diyordu,ama vicdanı rahatsız ediyordu onu açma diyordu.Bazı cemaatler ise haramdir başını açmak diyordu bazıları zaruret haramları helal eder diyordu.Genç kız bu fikir we fetva karmaşsı karşısında bocalamaktan bıkmıştı artık sadece medet umacağı we güveneceği ALLAH kalmıştı.Ondan yardım istedi.Rabbim işin hakikatını göster yardım et rabbim diye yaşlı gözlerle yalvarmıştı .O gece rüyasında iki hakikat sineması görmüştü .O hakikat sinemasında mason vali Nevzat Tandoğan Bediüzzaman hazretlerine:Hocam şu sarığı çıkarıp şapkayı başına geçireceksin.Kanunlarımıza rıayet edeceksin diyordu.Bediüzzaman hiddetlenmişti bana bak Nevzat bu sarık bu baş ile çıkar saçlarım adedince başım olsa hakikatı kuraniyeye hepsini feda ederim diyordu .ikinci hakikat sinemasında şöyle nida ediyordu:Bediüzzaman :Ekmeksiz yaşarım ama hürrüyetsiz asla,we o başörtüsü teferuat gören fatva sahibini minberden aşağı atıyordu .şöyle diyordu:sizin hayır bildiklerinizde şer,şer bildiklerinizde hayır wardır diye haykırıyordu.Genç kız kan ter içinde rüyadan uynamıstı,Rabbine şükür etti kendisine hakikatı gösterdiği için .Kendisine kimin kötülük edip başlarını din namına İslam adına açtıranların gerçek yüzlerini anlamıştı artık. Bediüzzaman sünnet olan sarığı için başını verirken .ben farz olan örtüm için hayatımı versem azdır diyordu