PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Hayat Okadar Kısaki


Hasret
01-24-2009, 21:04
Yaşamak güzel şey... Hayatı acıyla tatlısıyla tatmak, en güzel yanlarına göz kırpmak, en kötü anlarına eyvallah diyip geçmek... Yeni birgüne merhaba hayat demek, sabahın erken saatlarinde sokaklara çıkıp, öten kuşların ezgileriyle bütünleşmek, etrafı süzerek büyük veya küçük adımlarla yürümek ya da pervasızca koşmak... Mendil satan çocuklarla cebindeki pozuk paraların yarısını paylaşmak, sabah akşam yerden kırıntı toplamaya çalışan serçelere elindeki simiti ufalamak, karşıdan karşıya geçmeye çalışan bir yaşlının koluna girip yardım etmek ve yüzündeki o büyük tebessümü görmek, ilk adımlarını onlar için büyük bir alan olan kaldırımlarda atmaya çalışan çocukların elinden tutup küçük adımların ne demek olduğunu hatırlamak, parası olmadığı için kaban alamayan insanları üşürken gördüğünde kabanına sarılmak, arkadaşlarınla el ele vermek en zor zamanda en güzel anda birlikte olmak ve yatağına girdiğinde sıcak bir tebessümle günü geride bırakmak...

Bunlar yaşamın anlamlarından bir kaçı sadece. Hayat o kadar kısaki, gerçekten gözünüzü açıp kapadığınızda bitecek kadar kısa, ölüm bu gözkapağının arasında saklı aslında. İnadına direnmek, bu kısa zamanı en iyi şekilde yaşamak, tatmak mühim olan. Ne zaman öleceğini bilmeden yaşar insanoğlu. Bilse kim bilir nasıl yaşardı... Belki de yaşamı en güzel yapan da ne zaman öleceğimizi bilmememizdir. İnsan, acılarıyla bütünleşmemeli, bi yerlere gömmeli, umudunu yitirmemeli, unutmamalıki kendi hayatı da bi an için yok olacak ihtimaliyle var. O ana kadar tadını çıkarmalı, hayatın kötü yanlarına deyim yerindeyse dil çıkarmalı. Şımarık bir çocuk olmalı bu durumlarda. Birileri göçerken bu dünyadan, birileri de merhaba dedi hep, bunu asla unutmamalı. Ve en önemlisi hep şükretmeli, bizden daha kötü durumda olanları düşünüp halimize şükretmeli. Şükür; hayata sımsıkı bağlanmanın köküdür, eğer bir bitkiyi kökünden kopartırsanız bir müddet sonra üzerindeki çiçekleri de, yaprakları da solar, hiçbir güzelliği kalmaz O yüzden siz de fazla beklemeyin, hayatınızın sahte örtülerini kaldırın, kökten besleyin onu. Asla unutmayın, hayat dediğimiz göz kapaklarının arasında saklıdır, bir açılıp kapanmasıyla biter, gider. Daha fazla beklemeyin hayatınızın kıymetini bilin ve buna engel oluşturacak herşeye dilinizi çıkarın...

Gülümse,hayata gülümse
O sana belkide herzaman hüzün ve keder dolu günler verdi.
Hic ummadığın deryalarardan çılgın dalgalar vurdu,gülümse
Belkide çok uzaklarda kızgın bir bulut şimşekler yağdırdı yüreğine
Ağlama,icindeki nefret kini bulaştırma ruhuna,gülümse
Alacakaranlık kuşagında, düşlerin bile acı cektiği sonsuzlukta.
Hadi sende gülümse.
Yıllanmış bir adam,geride bıraktığı belki acı belkide gökkuşağı kadar
renkli anılarının arkasında çökmüş bir beden,off çeken bir ruh.
Nostaljilere boğulmuş birkaç yaprak,ve yılların eskitemediği
sevgisini verdiği hayat arkadaşının kabri.
Gülümse hayata gülümse.
Her günbatımında geçen saatlerin anısı ve yeni bir dünya yıldızlarının
kol gezdiği gecenin verdiği gizem.
Gülümse bi tanem yaşama gülümse.
Elinde şekerine sımsıkı sarılmış yavru ceylan gibi titrek çocuğun
gözlerindeki ürkek, sahib olma savaşı.
Sırtında heybesi,umut ışıgının geldiği noktaya göz dikmiş,gece
bilmeyen gündüzü seçemeyen bir avarenin yaşama savaşı.
Gülümse,hadi yeni ufuklara gülümse.
Sana acı çektiren belkide ufkunu şiddetle karartan eski dostlarına,
Kalbini zincirlemiş bir avuç dostlarına,
Platonik bir rüzgarın hortumunda durdurak bilmeyen, çıkmaz
karanlığa bir hayalet gibi,umutsuzluğa düşen sevgiline.
Geçmişe eyvallah,hadi gülümse.
Hic doyamamış,bir lokma ekmeği kurak topraklarda çıkaran bir
babanın yavrularına titremesi,hayata umutla bakışı.
Hiç yaşanmamış,hayallerine yaldızdan süsler veren,padişahlar
diyarının sultanı,belkide böyle mutlu,heyecan dolu bir kız.
Hadi,hayallerine gülümse.
Bir gün seni beyazlara bürüyecek,kırmızı güllerle dolayacak,kızıl
atın sırtında gökkuşağının altındaki dünyaya coşarak.
Kalbindeki sır dolu odaya Damla Damla akacak yeni bir yaşama merhaba..
Hoşçakal geride bıraktığım acımasız nemrutun oğlu.
Gülümse, yeni dünyaya gülümse
Bin pişmanlığın fayda etmediği,acımasızların af dilediği hayata
şiddetle çek kılıncını,hiç acıma,yeni hayata hiç bir dumandan is
bulaştırmadan gülümse.
Hoşgeldin yakamozun ışıldattığı,gökkuşağının renklendirdiği,engin
mavi deryaların berraklığını verdiği yaşama.
Gülümse, bir DAMLA mutluluğa,hadi gülümse.