PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Anlayamamak...


Hasret
01-24-2009, 01:51
Hali hazırda yaşanmakta olanlardan çok daha kolay ve güzelken yaşanmayan ve sanki çok uzak diyarlardaymış gibi duran, aslında çok yakınımızda bulunan iyilikleri yaşamak; neden acaba kavgada, kan akıtmada, kargaşada, kutuplaşmada ısrarcı olmak…

Hangi öldüren gülümsenerek yâd edilmiş ki bu dünyada; ya da mümkün müdür, hem öldürüp hem de anılmak hayırla…

Kabil’in sol kulağı çınlatıladururken hala, neden katılmak ister ki insanoğlu bu mezalim kervanına…

Ve hangimizin elindeydi, olduğumuz şeyi olmak…

Hangimize soruldu “ne olmak istersin?” diye…

Hangimiz seçtik; kimden olacağımızı, annemizi, babamızı, dilimizi, milletimizi ya da rengimizi…

Neyi başararak olduğumuz şeyle ödüllendirildik ya da başaramayarak cezalandırıldık…

Kimin kişisel tasarrufu; kimden olduğu, annesi, babası, dili, milleti ya da rengi…

Ve, “az” olana kıymak yakışır mı insan olana…

Şöyle bir hatırlayalım; kendisinden olmayanları, kendisi gibi bakmayanları, kendisi gibi düşünmeyenleri, kendisi gibi yaşamayanları, kendisi gibi giyinmeyenleri, hâsılı “başka”larını, sırf “başka”sı oldukları için dışlayan, öteleyen, türlü zulümlere, işkencelere maruz bırakan ve hatta öldürenleri…

Hatırladıysak eğer bu vasıflardan bir ya da birkaçına birden sahip olan birilerini, şimdi lütfen erinmeyelim ve bir aynaya bakalım.

O insanları hatırladığımızda, yüzümüzün nasıl bir hal aldığını görelim.

Hatırlandığımızda, bizi hatırlayanların yüzlerinin aynı hali almaması için, görelim ve unutmayalım aynadaki yüzümüzün halini…

Olmayalım onlardan…

Benzemeyelim onlara…

Ve belki de hepsinden önemlisi; onlara benzeme gayreti içerisinde olanlara vermeyelim prim…

“Adım duyulsun, hatırlanayım da; nasıl hatırlandığım önemli değil…” diye düşünecek zavallılarda çıkacaktır elbette.

Onlara da kızmayalım.

Güzeli, doğru olanı gösterelim:

Kalemin “ADAM” vurmak için değil, şiir yazmak için kullanıldığında “ADAM” olunabileceğini mesela…


alıntı...