PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Dostluk üzerine Yazilar ve Siirler...


Hasret
01-20-2009, 23:28
DOST'A...


Terentius, "Onunla her şeyi paylaşmak zevkinden mahrum kalınca, hiçbir zevki tatmamaya karar verdim" demiş, yitirdiği bir dostunun ardından.

Nasıl bir insandan bahseder Terentius? Karşısında zavallı gibi görünmekten korkmadığımız, bizi değiştirmeye değil zenginleştirmeye çalışan, yargılayan değil, kendimizi sorgulamamıza yardımcı olan biri midir yitirilen?

Sabahın 3'ünde çaldığımız kapısını açtığında, tek kelime etmeden kollarına atılıp ağlayabileceğimiz bir insan mıdır Terentius'un acısını bu şekilde dillendiren?

Nedenlerini merak etse de, göz yaşlarımızın dinmesini bekleyecek kadar anlayışlı, titrek sesimiz ve telaşlı cümlelerimizi sükunetle dinleyecek kadar sabırlı, acımızın bir kısmını kendine yük edinecek kadar cömert ve yürekli insanlar mıdır dost diye seçtiklerimiz?

Sadece sohbeti değil, sessizliği de sıkıcı olmayan ;yalnızlığımızı unutmak için varlığı, eksikliğini hissetmemiz için yokluğu kafi gelen insanlara mı dostum deriz?

Başımıza gelen güzel bir şeyin coşkusu yüreğimize sığmadığında, saate aldırmayıp telefona sarıldığımız ve karşımızdaki uykulu sese "Kulaklarına inanamayacaksın!" diye bağırdığımızda, "Sabahı bekleyemez miydin?" demeyen biri midir gerçek bir dost?

Güzel bir film izlediğimizde, keşke O da olsaydı dediğimiz, okuduğumuz bir kitaptan bahsedebildiğimiz ve en mahrem sırlarımızı anlattıktan sonra rahatça uykuya dalabildiğimiz bir sırdaş mıdır yoksa?

Konuşurken gözlerimizi kaçırmadığımız, kendimizi saklamadığımız ve yüzümüze en acı gerçekleri haykırırken bile darılmadığımız yalnızlığımız mıdır dost dediğimiz insanlar?

Ne bileyim, ayni fikirde olmasak da uzlaşabildiğimiz, köprüleri atmadan da tartışabildiğimiz, her savaştan birlikte ve biraz daha güçlenmiş bağlarla çıktığımız insanlar mıdır dost payesi verdiklerimiz?

Tanıdığımızı sanırken, daha keşfedilmeyi bekleyen nice el değmemiş duygular ve düşünceler taşıdığını gördüğümüz; sürekli bizi şaşırtan kendimiz midir onlarda sevdiğimiz?

Aristo haklı mıdır ; "Dostluk bir ruhun iki ayrı bedende yaşamasıdır" derken
ve Terentius, başka bir bedende toprağa verdiği ruhunun yasını mı tutmaktadır?

Paylaştığı her şeye ölüm de mi dahildir?

Acaba, neyi kaybedeceğini, dostu ölmeden önce fark etmiş midir? Ya biz; her şeyi paylaşmanın, iddialı ve gerçek dışı geldiği günümüzde, sahip miyiz gerçek bir dosta?

Ya da adımızın önüne dost sıfatı koyan insanlar var mıdır hayatımızda? Yoksa kendimizi sevmeyi başaramadığımızdan, şaşırıyor muyuz bizi sevdiğini söyleyen birinin varlığına, inanamıyor muyuz yanımızda kalmasına ve uzaklaştırıyor muyuz içten içe bizi sevmesini istediğimiz insanı kendimizden?

Ve bir gün, bir el daha kayıp gittiğinde avuçlarımızdan, kendi mezarımızın başında ağlayacağımızı biliyor muyuz? İş işten geçmeden önce teşekkür edebiliyor muyuz sevdiğimize?

Hasret
01-20-2009, 23:29
*Kime uzatsam dost diye havada kaldı ellerim
dost diyenler kırdı kanadımı kalmadı içimde sellerim
kimseye yaranamadım tüm güvenlerimi tükettim
bir dost sesi yok şimdi
*
sevdim diyenler açtı yüreğimdeki bu derin dehlizi
duygularım paramparça hepsi nokta gibi bıraktılar izi
Yarabbim insanlık ölmüş herkesde para konuşma krizi
bir dost sesi yok şimdi
*
yaşamakdan artık haz almıyorum
herkesden deli gibi kaçıyorum
şefkat tellere takılmış yaşamıyorum
bir dost sesi yok şimdi
*
mihenk taşına değdirsem yok kimsede tam bir değer
alın duygularınızı verin şiirlerimi kalmadı bende eser
mızrabı kalbime vurdum namesiz şarkılarda yaşıyacağım yeter
bir dost sesi yok şimdi...!!

Hasret
01-20-2009, 23:30
Yürüyorum..
Bazen sessiz bazen haykırarak yüreğimdekileri..
Yürüyorum bilinmeyen gecelerden,bilinmeyen sabahlara.
Yürüyorum karanlıkları yırtarak.
Sen dostum,sen arkadaşım,sen sırdaşım.
Seninle yürüdüğümüz yollarda yalnız başıma yürüyorum.
Unutulmaya yüz tutan dostluklardan sıyrılarak senin dostluğunu anıyorum her sabah
Tek ağlayan sendin bana,tek üzülen bendim sana..
Yalnızlıkların içinde bulmuştuk birbirimizi.
Senin dost yüzünün samimiyeti bir güneş gibi aydınlatmış yüreğimi.
Kalabalıklar arasındaki kimsesizliğimi silmiş götürmüş bir ikindi vakti.
Bir ses,bir söz,bir dua,bir tebessümdür seni hatırlatan;
sende bulduklarım gibi tatlı sohbetlerin doyumsuzluğu,
tartışmalarımızın bilgeliği,yalnızlıklarımızın birleşimi doğurdu bu dostluğu.
Şimdi ellerim titrerken biliyorum ki aklındayım.
Beraber yürüdüğümüz yollar aklında,
senin titreyen sesin benim ısrarlı vurgulamalarım aklında..
Bir mektepmişiz birbirimize şimdi daha iyi anlıyorum.
Aramızdaki mesafe mi?
Nedir ki o? bir nefes alımlık bence.bir el uzatımlık.bir adımlık mesafe..
Biliyorum sessiz bir ağacın yanındasın.
Rüzgarın esişiyle için ürperiyor.
Titriyorsun birdenbire soğuk kış günlerindeki gibi.
Buralar sessiz..buralar sensiz..
Hayal aynalarım kırılıyor sensiz..
Sessizlik içinde senin sesin var her an..
Bir yağmur yağıyor ama belliki uzun sürmeyecek.
Yağmur damlaları yüreğime düşüyor,
senli diyarların dört mevsim yağmurlarından seni getiriyor..
Türküler mi?
Hala seni anlatıyor.Bu türküler hiç susmayacak.
Romanlar mı?
Hala senden bahsediyor.Bizim romanımız bitmedi.
Sahildeki bank mı?
Sen halen ordasın.deniz rengi ceketinde yanında.
Geceler mi?
Geceler deprem getiriyor yüreğime.Deprem olur içimde gecelerce.
Resmin mi?
Hep yanımda.Sanki gözyaşlarını anlatıyor.
Şehir mi?
Şehre yağmur yağıyor.Sensiz,yalnız ve çaresiz..
Ben mi?
Sensizliğin içinde seninleyim.
Sen mi?
Sen uzaklardasın..

Şehre yağmur yağıyor ve sen uzaklardasın.

DOSTUM...,
Sabahın ilk ışıklarında aç pencereni,yağmur diyarındaki tertemiz havayı çek ciğerlerine
O mis gibi havada ben varım iyi bil..
Benim şehrimdeki havada da sen...

Hasret
01-20-2009, 23:31
Dost ararken sen ırakta
Dost seni bekler durakta
Bir ateş yaktın yürekte
Dost ararken dost ararken

Yüreğime ateş verdin
Beni yaktın nedir derdin
Aşkın vuslatına erdim
Dost ararken dost ararken

Hesaplara küsür oldum
Günahlara kusur oldum
Gözlerine esir oldum
Dost ararken dost ararken

Boraniyem kapın çaldım
Derdin havuzuna daldım
İnan beni benden aldın
Dost ararken dost ararken

Hasret
01-20-2009, 23:32
Yüz yüze dostluklar vardır.
Güneşle ayçiçeğinin dostluğu , böyle bir dostluktur mesela.Ayçiçeği sabahtan akşama kadar hiç ayıramaz gözünü güneşten.


Uzak dostluklar vardır.
Denizlerin ortasındaki bir adayla , dağların arasındaki bir göl, birbirlerinin uzak dostudurlar.Dostluklarını gündüz kuşlarla , gece yıldızlarla iletirler birbirlerine.


Sessiz dostluklar vardır.
Dilsiz bir adamın elleriyle, dilsiz başka bir adamın elleri arasında sessiz bir dostluk oluşur.Her şeyden konuşur sessizce bu eller.


Zorunlu dostluklar vardır.
Pazarla pazartesinin dostluğu gibi. Pazar ağır bir gündür, pazartesi hızlı bir gün.Ayak uyduramazlar birbirlerine.Ama dost olmak, yan yana durmak zorundadırlar.


Uzun dostluklar vardır.
İkindi güneşinin altında uzayan gölgeler birbirlerine kavuşurlar ve uzun boylu bir dostluk oluşur aralarında.


Günün birinde ölen dostluklar vardır.
Kanuni Süleyman’la İbrahim Paşa’nın yıllar süren dostluğu, bir gün bıçakla kesilir gibi kesilivermiştir ortadan.Hatta sonra Kanuni ölmesini ister İbrahim Paşa’nın.Ve hatta yerine getirilir bu isteği Kanuni Süleyman’ın.


Vakitsiz dostluklar vardır.
Bir peçete,bir kağıt mendil vakitsizce dostu oluverir gözlerinizin….
Zaten varsa dostluklar vardır sadece.
Ekmek gibi, su gibi tanıdık geliyorsa size biri; o sizin dostunuzdur.


Bakımsız dostluklar vardır bir de.
Zaten var, zaten dostuz deyip yıllarca bir telefonun,
bir kaç cümlelik mektubun bile çok görüldüğü dostluklar...
Ama olmasın bakımsız dostluklar.
Dostluğun anlamını saptırmasın insanlar.


Burdaki çıkarsız,uzak,yakın,sessiz tüm dostlarıma yürekten sevgiler.

Hasret
01-20-2009, 23:33
Dostum...
içimi kapkara bulutlar kapladığında,
başımı omzuna yaslayabileceğim...
onun içindeki kara bulutlar yüreğini kararttığında,
başını omsuzuma yaslayabilecek insandır.

Dostum...
sıkıntıdan ellerim buz gibi olduğunda, ellerimi tutarak,
sevgisi ile taaa yüreğime kadar ısıtabilecek...
sıkıntıdan onun elleri buz gibi olduğunda, ellerini tutarak,
sevgim ile taaa yüreğine kadar ısıtabileceğim insandır.

Dostum...
işyerinde; bir bardak çayın...
veya bir fincan kahvenin içimi süresince,
"gönül ne kahve ister, ne kahvehane"
"gönül bir dost ister, kahve bahane..." diyen satırları hatırlayıp...
hayatın minicik bir parçasını paylaşabildiğim insandır.

Dostum...
bazen aynı "walkmen"de bir şarkıyı, bir türküyü;
bazen internetin sanal evreninde...
bir kaç satır fıkrayı, şiiri...
kokusunu alamasak bile, sanal bir gülü...
paylaştığımız insandır.

Dostum...
onun sosyal veya bürokratik tabakasından...
cüzdanının kalınlığından, cinsiyetinden,
inancından, mezhebinden,
siyasi düşüncesinden önce...

İnsan olduğu için sevdiğim...
Ve
Beni İnsan Olduğum İçin Seven,
İnsandır...

Hasret
01-20-2009, 23:33
Hani vardir ya her yerde, hissetmek istersin onun varligini...

Hani hep yanibasinizdaymis sanirsiniz, ismini söylersiniz dalginlikla, her an berabersinizdir...

Yaninda oldugunu unutuverirsin bir andan sonra, sonra üzüldügünde o simsicacik kollarini açar sana, sarilir aglarsin omzunda doya doya...
Senin sorununu kendi sorunu gibi benimser, bir kolun bir bacagin olur adeta...
Ayrilmak istesen de koparip atamazsin...
Bir türlü sevindiginde ise senden fazla mutluluk duyar...
O senin için farklidir bütün insanlardan, tabii sen de onun için...
Aranizdaki sevginin bitmesine izin vermezsiniz, kimse bozamaz aranizi, kimse araya girmeye dahi cesaret edemez...
Ne zaman yardima ne zaman insana ne zaman dosta ihtiyaciniz olsa hep yaninizda bulursunuz, kendini adeta sizin için ayarlamistir...
Beraber gülüp beraber aglarsiniz, daima olumlu özellikler verirsiniz birbirinize...
O sana gülmeyi ögretir sen ona kahkaha atmayi...
O sana emeklemeyi ögretir, sen ona yürümeyi...
O sana okumayi ögretir, sen ona yazmayi ve bu böyle sürüp gider...
Iste bunun adina DOST derler...
Hayatta hiçbir seyiniz olmasin ama hep bir dostunuz olsun...
Dostlarinizin Kiymetini Bilin...

Hasret
01-20-2009, 23:34
Neden kanadından kanlar geliyor...
gözlerindeki yaşlar kimin için....
kalbini kıran kim...
bu umutsuz sözleri kimlerden kalma...
sen melektin unuttun mu yoksa...
melekler her zaman güzeldir...
ve gönül aynaları hep sevdiklerine döner...
bir melek ne kadar zor var olur bilirmisin...
bir melek bir insan için,bir dünya için ne kadar önemlidir düşündün mü..... Dünyayı bilemem ama sen benim meleğimsin..
bu gözlerdeki akan yaşların hesabını kim vericek bana..
seni üzenleri neden söylemiyorsun..
karşılıksız sevgilere kimler düşürdü seni...
bembeyaz elbiseni kim kirletti..
meleklik simgeni,başındaki hareyi kim çaldı...
kim senden kalbini istedide verdin acemice..
ve acemice kimlerin sözüne kandında vazgeçtin meleklikten....
o güzel güzelliğinden arta kalanları kimler harcadı..
kime bu küskünlüğün...neden bu sevmek istememen...
biraz sevgi verebilirim...
hemde karşılıksız...
senden birşey beklemeden..
sadece benimle olman kaydıyla...
zaten benimle değilmisin.....
Yaralarını sarsam kızarmısın bana...
gözlerindeki yaşları ellerimle silsem...
uykularına mutlu rüyalar versem...
ya tatmadığın duyguları sana bir güvercinle ulaştırsam...
bembeyaz bir sayfa açsam,sadece senin yazıcağın..
kuşlardan borç olarak tüylerinden alıp kanatlarını tamir etsem bana ne dersin..
gönlüne derman olamam,ama bir dayanak olabilirim..
ayakta durman için her şeyi yaparım...
söyle bütün insanlığı sorguya çekiim..
sen iste yeterki....
ben sensiz yapamam meleğim..
ve seni ağlarken görürsem bu sonum olur...
hadi ağlama artık...
bende ağlarım yoksa..
bilirsin periler feci ağlar....
Bana hikayeni yeniden yazmama izin ver...
geçmişinle alakanı kesmemi iste benden..
hiç olmadı beni sevde..
koru de...
bana dostlugu anlat de..
anlatamam ama gözlerim belki bir şeyler söyler..
onlar çok şey gördüler çün ki...
varlığına huzur veremem belki,ama yarmazlıkta etmem..
bana bir melek lazım dı..
bu sen oldun..
şimdi sen üzülürsen ben ne halde olurum....
Hadi kalk artık..
sil şu gözyaşlarını..
sen daha lazımsın bana...
seninle daha çok işim var..
kolaymı iki aşk acısında pes etmek..yakışmaz bize..rajona ters...
şimdi güzel gözlerin artık gülsün...
en güzel gülüşlerini dudaklarına bırak ama...
sevgi her insan kuluna değmez..sende seni seviceği bul...
bir melek ancak bir defa gelir meleğim....
sonsuz sevdalar ancak meleklere layıktır..
sende meleğini bul..
bulamazsan dön dolaş gel bana...
Bu gönül hep seni bekliyor.....

Hasret
01-20-2009, 23:35
SAYGIDEĞER GÖNÜL DOSTLARIM

Bu hafta Dostluk haftası idi biliyormuydunuz. Acaba ne kadar dostunuz var,hiç düşündünüzmü, Dost kazanmak için nasıl olmak gerekir hiç düşündünüzmü.
İşte ben bu konuda Dostluğun anlam ve önemi hakkında fikir ve düşüncelerimi
dostluk ile ilgili yazdığım DOSTLUK şiirimi siz saygıdeğer Gönül Dostlarım ile paylaşmak istedim.
Bence GERÇEK DOSTLUK NEDİR ? sorusunuz tek cevabı vardır oda şudur bence :....PAYLAŞMAK--PAYLAŞMAK....PAYLAŞMAK

1- PAYLAŞMAK Öyleki iyi ve kötü günlerinizi, acılarınızı,üzüntülerinizi,kederlerinizi,
sevinçlerinizi,mutluluğunuzu açık açık birbirinizle dürüstçe ve güvenerek paylaşabilmek

2-GÜVENMEK Öyle güven vermelisiniz ki karşıdaki dost dediğiniz kişi size
gönül rahatlığı ile herşeyini paylaşabilip anlatabilmeli.Sizin
yanınızda huzur bulmalı.Sevgi ve saygı duymalı.Ona en zor anında bile damla damla mutluluk
aşılamalısınız.Güvenilir bir kişi olmalısınız..Sırlara sadık kalmalısınız.Onu çok
iyi dinlediğinizi hissettirmelisiniz,Çok iyi empati kurmalısınız.Konuştuğunuz
, kişi karşınızda ise onu dinlerken gözlerine bakmalısınız,dinlendiğini bilmeli...

3-AÇIK SÖZLÜLÜK:Bence eğer bir dostunuzun hatasını veya olumsuz bir yanını gördüyseniz
onu uyarıp doğru yolu göstermelisiniz.Hani derlerya `DOST ACI SÖYLERMİŞ
Yani dostunuza zarar gelecek birşey var ise açık sözlülükle ona söylebilmelisiniz.

4-FEDAKARLIK: Gerçek dost dostunun her zor anında yanında olmalıdır.Mazeret göstermeden
eğer size onun ihtiyacı olduğunu öğrenmiş iseniz dağları delip yanında olmalısınız
Onun acı ve sevincine ortak olmalısınız.Gerçek dostluklar büyük özveri ister.
Acılı,sevinçli,hastalıklı,kederli anında yanında bulunmalısınız.Ona güç vermelisiniz.

5-SÜREKLİLİK: Gerçek dostluklar çabuk bitmez.Uzun yıllarca her türlü sevinç ve üzüntülerini,zor anını
takip edip dost olduğunu,hep onun yanında olduğunu ve olacağını hissettirmelidir.
Tek kelime ile SADIK BİR DOST Olmalıdır...

Benim şimdiiçimden bunlar geçti ,kısa yazayım dedim ama başaramadım herhaldeç.
Yazdıkça yazdım,bağışlayınız dostlarım
Artık şiirimi eklemesem dedim ama neyse ekliyeyim.Yorulmamış iseniz okursunuz,canınız sağolsun.

EĞER ANLAMIŞSAM GERÇEK DOSTUMU ONA CANIMI VERİRİM SONSUZA KADAR DA UNUTMAM,SADIK KALIRIM..SEVERİM VE SAYARIM..
EĞER ÜZMÜŞSE O DOST BENİ BİR O KADARDA İNADIM VARDIR,ASLA AFFETMEM
KOLAY KOLAY İNCİTMEM KİMSEYİ AMA İNCİNDİĞİMDEDE GERİ DÖNÜP BAKMAM

Biliyorum bu huyumda belki biraz katı olabilir ama işte ben böyleyim...
Neyse ben DOSTLUK Hakkında görüşlerimi yazdım .Belki siz farklı düşünebilirsiniz.
TÜM DOSTLARIMA SEVGİ VE SAYGILARIMI SUNUYORUM



DOSTLUK

Bu zamanda kolay mı, gerçek dostlar edinmek
İyi günde kötü günde her şeyini paylaşmak
Sahte sevgiden uzak yürekten sevebilmek
Ne güzeldir kardeşçe zor anlarda kaynaşmak

Herkese dost denemez kötü gün görmeyince
İhtiyacın olunca yanına gelmeyince
Dertleri çektiğinde izini kaybedince
Silmelisin defterden en iyisi unutmak

Düşmanını dostunu tanımak istiyorsan
Acı günde anlarsın huyunu bilmiyorsan
Bak o zaman onları vefasız buluyorsan
Kanma sahte sözüne tek hedefi kandırmak

Af dilemek için hep hikaye anlatırlar
Sakın kanma boş söze mutlaka aldatırlar
O gülen sinsi yüzde fesatlık akıtırlar
Amacı çıkarına menfaat hesap yapmak

Geçmiş ise insanlar, bu dostluk sınavımdan
Her anında koşarım , ayrılmam hiç yanından
Veririm şu canımı hiç gözümü kırpmadan
Sonsuza dek unutmam, görevim çare bulma

Hasret
01-20-2009, 23:35
Unutma
´´senden bir tane daha yok bu dünyada´´
unutma,gülümsemeyı asla unutma.gözlerininiçi gülsün gülerken,bakısların pırıl pırıl olsun ve her zaman nemli kalsın göz pınarların..unutma,kendini sevebılecek bir ınsan haline getirmeyi ve ondan sonrada kendini sevip kendıne sarılmayı...

Zamana güven ve onun senin en büyük dostlarından biri olduguna acılarının ve felaketlerinin ancak onun koynunda uyuyabilecegini unutma...unutma,basına gelenlerin günün birinde kişisel tarihinin ayrıntılarından biri olmaya mahkum olacagını unutma...her çiçek sevgilin olsun,her sevgilin ise bir çiçek...açık tut gönlünü tüm güzelliklere yasalar, günahlar,yasaklar sen oldugun için vardır..

´´içinde hiç ölmeyecek bir gençlik virüsü yarat ve kaç yasında olursan ol 25 yasında kalman gerektıgını unutma´´

asla taviz verme seni sen yapanlardan.onurlu bir yaşam sürebilmen için şartlar ne olursa olsun direnmeyi sakın unutma...
Içindeki seni katletmeye kalkma sakın,kendine vuracagın her darbenin seni senden bıraz daha uzaklaştıracagını unutma....
´´unutma hatanın affedilmeyecek olanından kaç´´ama hata yapmayayım diye de yakıp geçme yıllarını..........
´´unutma ki:hiç hata yapmayan bir insan yapabileceklerınin en iyisini yapamamış demektir hayatta´´ .................

Korkma insanca korkularından,ve korkunun kendisinden çok onun beklentisinin daha korkutucu oldugunu unutma.......
Bir anlamı olsun kendinle yaptıgın kavgaların ve hep ileriye taşısın seni kavgada attıgın her adım....açık bırak pencereni ve sabah güneşinin rüzgarı önüne katarak perdelerle yapacagı raksa dönük olsun bakısların................
Küçücük mutlulukların görkemine inandır kendine ve gülümse...........

´´umutların bitmesin asla ve umutların bittigi yerin hayatında bittigi yer olacagını asla unutma´´

ve şaire kulak ver:

´´senden bir tane daha yok bu dünyada´´

gülümsemeyi ve yaşamayı asla unutma...

Engerçek dosta senı seviyorum........

Hasret
01-26-2009, 03:14
1- Yüzyüze dostluklar vardır.
Güneşle ayçiçeğinin dostluğu böyle bir dostluktur
mesela. Ayçiçeği sabahtan
akşama kadar hiç ayıramaz yüzünü güneşten...

2- Uzak dostluklar vardır.
Denizlerin ortasındaki bir adayla, dağların arasındaki
bir göl,
birbirlerinin uzak dostlarıdır. Dostluklarını gündüz
kuşlarla, gece
yıldızlarla iletirler birbirlerine...

3- Sessiz dostluklar vardır.
Dilsiz bir adamla, duymayan bir başka adamın elleri
arasında sessiz bir
dostluk oluşur. Her şeyden konuşur sessizce bu
eller...

4- Zorunlu dostluklar vardır.
Pazarla pazartesinin dostluğu gibi. Pazar ağır bir
gündür, Pazartesi hızlı
bir gün... Ayak uyduramazlar birbirlerine. Ama dost
olmak, yanyana durmak
zorundadırlar...

5- Uzun dostluklar vardır.
İkindi güneşinin altında uzayan gölgeler birbirlerine
kavuşurlar ve uzun
boylu bir dostluk oluşur aralarında...

6- Günün birinde ölen dostluklar vardır.
Bir bahçe içindeki ahşap ev ile yanıbaşında duran
ceviz ağacının dostluğu
gibi... Birgün kocaman elli adamlar ve kocaman gövdeli
makinalar o bahçeye
girip de, bir süre sonra evin ve ceviz ağacının
yerinde asık suratlı binalar
yükseldiği zaman ölen dostluklar...

7- Vakitsiz dostluklar vardır.
Bir peçete, bir kağıt mendil vakitsizce dostu oluverir
gözlerimizin.... Ya da
ayrılırken verilen bir dal karanfil ellerimize o anda
gelen dostluktur...

8- Bakımsız dostluklar vardır bir de...
Zaten var, zaten dostuz deyip yıllarca bir telefonun,
bir kaç cümlelik
Mektubun, bir mailin bile çok görüldüğü dostluklar...

HİÇ BİR DOSTLUĞUN BAKIMSIZ KALMAMASI DİLEĞİYLE..

Hasret
01-26-2009, 03:15
Kocaman bir karışıklığın içine düştüğümde, doğrulardan da, yanlışlardan da vazgeçtiğimde...
Durduğumda, bir yere gitmediğimde ya da arkama dönüp bakmadığımda, son sürat uzaklaştığımda...
Dört yanıma yüksek duvarlar örüp, ayaklarıma kalın zincirler bağladığımda ya da duvarlarımı yıkıp boşluğa ağladığımda...
Soracak sorum, aradığım cevap varken, kımıldayacak gücüm olmadığında...
Öylece kalakaldığımda yani... Öylece... Kalakaldığımda...
Körfezden esen rüzgara yüzümü vermek, Marmara'yı uçurmak, billur yapıp savurmak ve mutlaka serinlemek gibidir bir dostla konuşmak...
Bu ne büyük bir nimettir...
Hani bir gelinize bakar yanınızda olmak için... Belki konuşmak, belki saatlerce susmak için.
Vardır...
Bilirsiniz...
İki eli kızıl kanda olsa çıkıp gelecektir, eminsinizdir...
Bunu bildiğinizden hayat üstünüze, üstünüze geldiğinde, kirpi gibi dikenlerini çıkarmak, kaplumbağa gibi kabuğuna çekilmek ya da derin su balıkları gibi en derinlerde bir kaya dibine gizlenmek yerine...
Dosta sığınır insan.
O yüzden " İyi ki varsın.." dendiğinde, dudaklar değil, yürektir konuşan.

Hasret
01-26-2009, 03:15
DOSTLUĞUN KÜVEZDE Kİ SON HALİSİN


Yeni doğmuş bir bebeğin çığlısının şimdi kulaklarımda, bir annenin kundaktaki evladına verdiği ilk busesi, ya da daha kucağına almaktan korkan bir babanın ilk heyecanı… Yaz mevsimi çetin geçer buralarda ve sen bu kavurucu yazların ardından toprağa düşen ilk yağmur damlası, belki de mevsimlik değil, ömür boyu solmayacak taze bir çiçeğin sevda havası…

Benimde umarsız anlarım vardı, en zor zamanlarımda aradığım bir omuzdu sadece çıkarsız ağlayabileceğim. Ama satmışlardı yüreklerini dost bildiklerim. Sen benim bu koskoca ailede ilk göz ağrımsın. Şimdi dağlara caka satan bir mehtaba bakıyor gözlerim. Şaşkınım… Çünkü sen yitirildiğini düşündüğüm, dostluğu hatırlattın bana. O dost elinle beni, insanlığın kaybolmaya yüz tutmuş o derin duygularına döndürdün…

Şimdi gülümsüyor gözlerimin içi, odam eskisi gibi soğuk değil. Sen kim bilir hangi düşlerdesin? Şayet çıkmasaydın karşıma, daha çok nasır bağlayacaktı yüreğimdeki sevgi damarları… Belki halimi soran olmayacaktı… Şimdi gülüyorum kendi kendime… Ben hiç böyle yapmazdım, bu saatlerde sevgili için yazardı kalemim. Oysa şimdi, benden km.lerce uzakta, görmediğim, sesini duymadığım, sarılmadığım senin için yazıyorum.

Hayır hayır! Bu kadar basit olmamalı seni anlatmak. Sen nesin biliyor musun? Tüm duygularımın durumu kritikti, bir küvezde can çekişiyordu hepsi… Sen dostluğun küvezde ki son halini gösterdin bana… Şimdi mi? Bir dostluk pınarı çağlıyor yamaçlarımda, isminin mavilere kattığı anlamı hissederken şimdi, dalgaların çınlıyor kulaklarımda…


Sakın değişme tatlım…

Hasret
01-26-2009, 03:16
http://img148.imageshack.us/img148/2995/dostumlt0.jpg


DOST BİRİKTİRMEK !

Dostluk nedir?
Herhalde bir gösteriş,
birine, aynı cinse, kadınsan
erkeğe, erkeksen kadına karşı
kendini beğendirme çabası, bir moda,
bir gelgeç ruh hali değil... Sempati.. İlgi..
Bağlılık.. Yüceltme.. Taçlandırma...
Sorumluluk duyma.. Yürekten
algılama. Bakışlarla anlaşma.
Ses tonuyla destek verme.
Kesintisiz ilişki..
Kayıp olmaz, yitmez.
Yoktan var olmaz bir duygu.
Bunların hepsi biraraya gelip,
zaman içinde gıdım gıdım birikerek
dostluğun çimentosunu oluşturuyor.

Gazetelerde okuyoruz. TV'lerde seyrediyoruz.
Sağda, solda konuşmalarda adı geçiyor:
Güzel yemek yeme dostu.. Edebiyat
dostu. Türk Sanat Müziği dostu.
Çocukların dostu.. Halkın
dostu.. Dostluklar
nasıl oluşuyor?

Unuttuk.. Bu hızlı
kent hayatı, dostluk
duygusunu, aklımızdan aldı..
Yüreğimizden çaldı.

Olumsuz düşünür Sokrates'e öğrencileri
sormuş: Dostluk nedir? Sokrates de onlara
şu yanıtı vermiş; "Çocukluğumdan beri
arzuladığım bir şey vardır. Kimi insan
atları olsun ister... Kimi insan
köpekleri. Kimisi altını,
kimisi de şanı, şerefi;
bense bir dostum
olsun isterim..."
İnsan
biriktiren yaratık...
şan, şöhret biriktiriyor...
Süper zenginse boğazda villa
biriktiriyor. Tablo biriktiriyor. Repoda
para kasalarda naftalin kokulu döviz, antika
biriktiriyor. Gençse plak, kaset, cd biriktiriyor.
Yorgun bir ihtiyarsa namaz niyaz biriktiriyor.
Bazıları da Kuledibi'nde Çukurcuma'ya,
Üsküdar'da Eskiciler Çarşısı'nda,
Unkapanı'nda Horhor'a gidip;
antika lambalar, cam
şişeler, eski
koltuklar, tesbihler,
tombaklar biriktiriyor. Alimse
kitap biriktiriyor. Cahilse kin
biriktiriyor. Dost biriktirmeyi içimizde
kaç kişi deniyor? Evet, kabul ediyorum ,
insan birçok kişiyle beraber mükemmel
dost olamaz, tıpkı aynı zamanda birçok
kişiye aşık olamayacağı gibi...
Fakat cinnete düştük. Dost
biriktirmeyi unuttuk.
İyi halt ettik.

SEVGİLİ DOSTLARIM:
NAZİK OLMAK İÇİN,
BİR GÜLÜMSEME BEKLEMEYİN.

SEVMEK İÇİN SEVİLMEYİ BEKLEMEYİN.

BİR ARKADAŞIN DEĞERİNİ ANLAMAK İÇİN,
YALNIZ KALMAYI BEKLEMEYİN.

ÇALIŞMAYA BAŞLAMAK İÇİN,
EN İYİ İŞİ BEKLEMEYİN.

ÖĞÜTLERİ HATIRLAMAK İÇİN,
DÜŞMEYİ BEKLEMEYİN.

DUA'YA İNANMAK İÇİN,
ACILARI BEKLEMEYİN

YARDIM EDEBİLMEK İÇİN,
ZAMANINIZ OLMASINI BEKLEMEYİN

ÖZÜR DİLEMEK İÇİN,
DİĞERİNİN ACI ÇEKMESİNİ BEKLEMEYİN.

NE DE BARIŞMAK İÇİN, AYRILIĞI BEKLEMEYİN,

ÇÜNKÜ NE KADAR ZAMANINIZ VAR
BİLMİYORSUNUZ.....

Hasret
01-26-2009, 03:17
Dünyayi oldugu gibi kabul et.Gülümsemeleri ve sikintilariyla sevgisi, dostlugu, yalani ve gerçegiyle; yarinin nefsine bagli planlariyla, gençligin düsleri gibi gelip geçen umutlariyla.

Insanlarla yasamak güçtür,çünkü susmak zordur.Ve biz ziddimiza gidene karsi degil, bizi hiç alakadar etmeyene karsi en ziyade hiddeti gösteririz.

Açik kalple konusan düsman, içinden pazarlikli dosttan daha iyidir.

Daima kendi menfaatini göz önünde bulunduran kimse, pek çabuk düsman kazanir.

Hiç kimse bir arkadas kaybedecek kadar zengin degildir.

Bir dostun üzüntüsüne herkes katilir, basarilarina ise ancak yüksek ruhlular sevinir.

Dostlar irmak gibidir. kiminin suyu az, kiminin çok... kiminde ellerin islanir yalnizca, kiminde ruhun yikanir boydan boya.

Deger verdigin insan sana Deger vermiyorsa, birak kendi degeriyle kalsin.

Dostlarinla öyle yasa ki düsman oldugunda hakkinda söyleyecek sözleri olmasin. Düsmanlarinla öyle yasa ki dost oldugunda yüzün kizarmasin.

Belki diyorum; SEVGI nin ne demek oldugunu biliyoruz ama GENÇLIGIN ne demek oldugunu anladigimizda bu dünyadaki isimiz bitmis olacak.

Mutlulugun pesinden kosma mutluluk senin pesinden kossun ve hayatta öyle mutlu ol ki gözlerinde akan bir damla yas arayip da bulamayanlarin sadakasi olsun.

Hayata deger bir yasam, sevmeye deger bir ask, dostluga deger bir arkadasliktan asla vazgeçme.Ne eksik ne fazlasini ara ve seni üzenle asla ugrasma !

Duygular vardir anlatilamayan, sevgiler vardir kalplere sigmayan, dostluklar vardir hiçbir sekilde yikilmayan, bazi insanlar vardir asla unutulmayan.

Içinde öyle bir umut tasi ki onu senden kimse almasin. Gözlerin hep gülsün, mutlulugu sende arasinlar, ama onu öyle bir yere saklaki gerçekten isteyen bulsun.

Gülerken herkes eslik eder, ya aglarken. Basarilara herkes ortak olur, ya yenilgilere. Öyle bir dost edin ki; kötü gün kapini çalinca kapiya seninle beraber baksin.

Sen gülerken yanindakilerde güler ama aglarken yalniz aglarsin onun için öyle bir agaca yaslan ki asla yikilmasin öyle bir dost edin ki seni asla birakmasin.

Denendikten sonra dost edindiklerini bagrina bas, ama her ilk tanistiginla, hemen dost olma.

Dostlugun kollari birbirimizi dünyanin bir ucundan bir ucuna kucaklayabilecek kadar uzundur.

Kilometrelerce uzakliklara gizlenmis olsada dostlugumuz ayni gökyüzünü paylastigimiz sürece dostuz!

Zengin; çok mala sahip olana denmez, zengin kalbi olana denir. Kalb zenginliginden mahrum olan kimse, ne kadar genis servete sahib olursa olsun yine fakirdir. Tamami ve hirsi sebebiyle de halk nazarinda hakirdir. Kalbi zengin olan kimse de ne kadar fakir olsa herkesin nazarinda muhteremdir.

Sakin üzmesin seni karsiliksiz sevgiler bagrina tas basarsin acilar bir gün diner giden gitsin aldirma yanginlarda söner sakin bakma arkana krallar önde gider.

Ask ve arkadaslik bir gün yolda karsilasirlar. ask kendinden emin bir sekilde sorar: ben senden daha candan ve daha yakinim. sen niye varsin ki bu dünyada? arkadaslik cevap verir: sen gittikten sonra arkanda biraktigin gözyaslarini silmek için.

Hasret
01-26-2009, 03:17
erken geldin ölüm
çok erken oldu gelişin
oysa çok şey vardı yarım kalan
sessiz bir nisan yağmurunda ıslanıcaktım daha
sırılsıklam olcaktam iliklerime kadar
kız kulesi önünde şiirler yazıcak
sahilde yürüycek
yakamozla dertleşcektim
yorgun ve geç gelen bir kış gecesinde...

erken geldin ölüm
çok erken oldu gelişin
yapamadığım çok şey kaldı geride
yarım...
paramparça...
çaresiz...
papatya fallarına bakıcaktım baharda
kışta bir kardelene arkadaşlık edecek
sonbaharda kızıl yaprakları topluycaktım
kırkikindi yağmurlarında onu arıycaktım mesela
yaz geldiğinde de...

erken geldin ölüm
çok erken oldu gelişin
bensiz çok şey kaldı geride
tarihsiz...
tarifsiz...
talihsiz...

son satırlarını ezberleyemediğim şiirlerim kaldı
yazamadığım hikayelerim
anlatamadığım dertlerim kaldı geride
akmayan gözyaşlarım
kuramadığım hayallerim
göremediğim rüyalarım kaldı
ve atamadığım kahkahalarım
erken geldin ölüm
çok erken oldu gelişin
en önemli şeyi yapamadım ben
sevgiyle...
sevgimle...
sevgilerle...
uğruna can veremediğim dostlarım kaldı geride

Hasret
01-26-2009, 03:18
Bir gece yıldızlara baktım,
Gözüme bir ışık çarptı, O hepsinden farklıydı
Tüm şehvetiyle parlıyordu gökyüzünde
Sanki diğer yıldızlara nispet yaparcasına
Ben en güzelim diyordu, bunu hakediyordu
Diğer yıldızlar sönük kalmıştı onun bu güzelliği karşısında
Kıskanıyordu diğer yıldızlar..
Neden O daha güzel diyorlardı neden daha çok parlıyor ?
Ama sebebini anlayamıyorlardı
Sonra birgün sönük yıldız parlak yıldıza sordu
Sen neden bu kadar güzelsin diye
Parlak yıldız şöyle dedi :
Ben kötülük yapmıyorum, herkese yardımcı oluyorum
Kimsenin kalbini kırmıyorum DOSTUM !!
Sönmüş yıldız büyük bir şaşkınlığa uğruyor
Parlak yıldızın ne anlatmaya çalıştığını anlamıyor
Ona DOST ne demek diye soruyor
Çünkü bugüne kadar DOST kelimesini duymamıştır sönmüş yıldız.
Parlak yıldız açıklamaya başlıyor
Dost; kötülük yapmayı sevmeyen , arkadaşları için herşeyi yapabilen
Gerektiğinde onunla mutlu olup , onunla acı çekebilen
Hayatındaki tüm güzellikleri arkadaşlarıyla paylaşabilen kişidir DOST
Sönmüş yıldız o an duruyor, kendini sorgulamaya başlıyor
Sonra üzülüyor kahroluyor , neden ben dost değilim diyor
DOST'un tavsiyelerine uyuyor
Dost gibi olmaya başlıyor , sevinçlerini mutluluklarını
Başkalarıyla paylaşmaya başlıyor
Diğer sönmüş yıldızlarla tek tek konuşuyor
Ve sonunda gökyüzündeki bütün yıldızlar parlamaya başlıyor..

Ama orada bir yıldız var ki;
Onun şehvetine güzelliğine hiçbir yıldız ulaşamıyor
Çünkü o yıldız TEKTİR ve gerçek bir DOST'tur.

Hasret
01-26-2009, 03:18
http://img187.imageshack.us/img187/9383/dostja3.jpg



Yel olup yürek savuran

Bilir misin nedir ey dost

Gideni geri çeviren

Bilir misin nedir ey dost



Dağı yıkıp toz eyleyen

Ateşleri buz eyleyen

Buzu yakıp köz eyleyen

Bilir misin nedir ey dost



Güle rengini aldıran

Bülbülü şaha kaldıran

Ferhat’a dağı deldiren

Bilir misin nedir ey dost



Öfkeyi dindiren sükût

Yürekte bozulmaz akit

Gelip geçmeyen tek vakit

Bilir misin nedir ey dost



Yokluğuyla kaş çattıran

Surete suret kattıran

Kula dünyayı sattıran

Bilir misin nedir ey dost



Güneşin koynunda yatan

Âlemi âleme katan

Mecnun’u çöllere atan

Bilir misin nedir ey dost



Asla çözülmeyen sihir

Yürekte kaygılı ahir

Tek hece denilen zahir

Bilir misin nedir ey dost



Nehirleri ters döndüren

Güneşi yakıp söndüren

Kulu secdeye indiren

Bilir misin nedir ey dost

Hasret
01-26-2009, 03:35
Bir dostum olsaydı keşke ...
Benimle ağlayıp benimle gülecek bir dost
Bir dostum olsaydı keşke ...
Ona bakınca herşeyimi unutsaydım
Bütün sıkıntılarımı bütün dertlerimi ona anlatsaydım
Bütün sevinçlerimi onunla yaşasaydım
Onunla gülüp onunla ağlasaydım
Ona sımsıkı sarılıp "Canım benim Seni seviyorum" deseydim

Bir dostum olsaydı keşke ...
Karanlıkta dahi beni gören bir dost

Bir dostum olsaydı keşke ...
Sadece onun için yaşasaydım
Dualarımda hep o olsaydı
Bütün düşüncelerimde sadece o,
Gözümün gördüğü her yerde o,
işittiğim her güzel seste o,
Kalbimin her çarpışında o olsaydı

Bir dostum olsaydı keşke ...
Kendisi ben , ben kendisi olan bir dost

Bir dostum olsaydı keşke ...
Beni anlayan bir dostum
Beraber bir dava için öleceğimiz bir dost
Bütün dağdağalar beni bulsa bile
Yalnız o olduğu için üzülmeyeceğim bir dost

Bir dostum olsaydı keşke ...
Kendisine sımsıkı sarılıp ağlayabileceğim

Bir dostum olsaydı keşke ...
Gözlerine bakınca dünyamı aydınlatan
Sesini işitince bütün alemimi neşelendiren
Tebessüm edince bütün mevcudatımı tebessüm ettiren
Ellerini tutunca sıcaklığı herşeyime işleyen bir dost

Bir dostum olsaydı keşke ...
Davama dost olan bir dost

Bir dostum olsaydı keşke ...
Yalnızlık nedir bildirtmeyen
Dert nedir yaşattırmayan
ölüm nedir düşündürtmeyen
Dünya nedir sadece Allah için seven bir dost

Bir dostum olsaydı keşke ...
Cesedimin ruhu olan bir dost

Bir dostum olsaydı keşke ...
Canıma can katan
Hayatıma hayat veren
Dünyama sürur ahiretime sürur biçen
öyle bir dost ki Allah rızasından başka birşey bilmeyen

Bir dostum olsaydı keşke ...
Beraber bir can taşıdığımız bir dost

Bir dostum olsaydı keşke ...
Her zaman iç içe
Her an dualarımızla kalp kalbe
Davamızla el ele
iki ceset ama bir ruh olduğumuz bir dost

Bir dostum olsaydı keşke ...
Yüreği Hak için çarpan bir dost

Bir dostum olsaydı keşke ...
Peygamberin ismi geçince onunla ağlasaydım
Allah denilince onunla yüreğim titreseydi
Dava denilince onunla endişe duysaydım
Sevda denilince onunla kalbim atsaydı

Bir dostum olsaydı keşke ...
Başka hiçbirşeyim olmasaydı ömrümde....

Hasret
01-26-2009, 03:36
Adam ve hayattaki tek arkadaşı olan köpeği bir kazada birlikte ölmüşlerdi..
Gökyüzüne çıktıktan sonra bembeyaz bulutların arasında dolaşmaya
başladılar..
Adam çok susamıştı. Biraz su bulabilmek ümidiyle yürümeye devam ederken,
birden kendilerini muhteşem bir manzaranın karşısında buldular..
Rengarenk çiçeklerle süslü bir bahçe, altından yapılmış bir bahçe kapısı, ve
onları karşılayan beyazlar içinde bir kadın..
Adam köpeğiyle birlikte kadına yaklaştı ve sordu:"Affedersiniz... Burası
neresi?
Kadın ona gülümsedi: "Burası Cennet, efendim" Adam bunun üzerine sevinçle
"Harika...!!!" dedi "Peki bana biraz su verebilir misiniz? Gerçekten çok
susadım"....
Kadın cevap verdi: "Tabi efendim, içeri girin... Içeride dilediğiniz kadar
su bulabilirsiniz....."
Böylece adam köpeğine döndü, "Hadi oğlum içeri giriyoruz" diyerek kapıya
yürüdü...

Ama kadın onu birden durdurdu: "Üzgünüm efendim, köpeğiniz sizinle gelemez..
Hayvanları içeri almıyoruz..." Bunun üzerine adam bir an durdu.. düşündü..
Ve geri dönüp köpeğiyle birlikte geldikleri yolun tam ters yönünde yürümeye
koyuldular....
Bir süre geç tikten sonra kendilerini bu kez tozlu çamurlu bir yolda
buldular, ve yolun sonunda karşılarına çiftlik girişini andıran bir kapıyla
yırtık pırtık elbiseli bir dede çıktı.
Adam sordu:"Affedersiniz.... bana biraz su verebilir misiniz??" Dede "içeri
gel" dedi..
"kapıdan girdikten sonra sağ tarafta bir çeşme var..."Adam sordu: "Peki
arkadaşım da benimle gelip oradan içebilir mi?" Dede " Tabii..."dedi..
"çeşmenin yanında köpeğinin de su içebileceği bir kase bulacaksın..."

Bunun üzerine adam kapıdan girdi... biraz yürüdükten sonra sağ tarafta
çeşmeyi buldu.. Adam çeşmeden köpek de oracıktaki kaseden doya doya içerek
susuzluklarını giderdiler....
Derken adam geri giderek girişte bekleyen dedeye sordu:"Su için çok teşekkür
ederim... Peki burası neresi..?"

Dede "Burası cennet" dedi.
Bunu duyan adam şaşırdı: "Ama nasıl olur..? az önce burası gibi kırık dökük
olmayan muhteşem bir yere gittik ve orasının da Cennet olduğunu
söylediler..."
Dede "şu rengarenk çiçeklerle süslü altın kaplama yer mi?" dedi... " ama
orası Cehennem.."
Adam iyice şaşırmıştı: "Peki ama orası sizin adınızı kullanarak insanları
kandırıyor diye hiç kızmıyor musunuz..??"
Dede gülümsedi: "Kızmıyoruz.....çünkü onlar kendi çıkarı için en iyi
arkadaşını yarı yolda bırakanları Cennet''ten uzak tutuyorlar...."

Dostlarınızı Yarı Yolda Bırakmayın.
Bir dostun derdine herkes üzülebilir, bu çok kolaydır.
Bir dostun başarısına sevinebilmek ise sağlam bir karakter gerektirir..

Hasret
01-26-2009, 03:38
http://www.fotokritik.com/photos/orig/1/3/9/139645/2bb6ffbbcca182e2484b21e0ce2231e9.jpg
muhammed yıldız



kar _ kış _ dost
bir kış günü...

iki dost , sırlarına dost iki İNSAN... kar kürüyorlar yılmadan... paylaşarak...

dostluğa kir bulaşmaz ... kirliyse dostluk olmaz , biliyorlar...

engelleri engellemek namına yürüyorlar.

bir daha dönüyor , dönüyorlar.

döndükleri kendi etrafları da ; kalplerinin kirlerine meydan okuyorlar...

temizlik imandan gelir...

kalplerin kirlerini kürümek ise ; imanın ispatı oluyor... onu öğretiyor iki çocuk...

alıntı

Hasret
01-26-2009, 03:39
http://img73.imageshack.us/img73/9574/gulsenem145largemz2.jpg


Sen dostumdun benim gülünce güneşler açan
Bulutlara rüzgara asarım suretini her akşam
Her akşam bir mektup yazarım dağlar kadar
Meşeler göğermiş diyorsun, varsın göğersin
Anlamını yitiren bir şeyler mi var şimdilerde
Yazdığım şiirlere yabancıyım, sokaklara yabancıyım
Taşı delemiyor bir çığlık ve apansız
Su oluyorum ipince, kendime sızıyorum
Dünya yetmiyor bazan, bırakıp gidebilir miyim?
Kuşları ürkütülmüş bir dal gibiydin, öylesine mahzun!
Efkar da yakışırdı sana, ilk kadeh kekik kokardı
Unutalım mı şimdi kente indiğimiz o ilk günü
Sabahlara kadar okuduğumuz o kitapları
Sabahlara kadar düşüncelerimizde yaşattığımız hayallerimizi
Kar aydınlığında yürüdüğümüz o yolları
Sen dostumdun benim gülünce güneşler açan
Bulutlara rüzgara asarım suretini her akşam
Her akşam mektup yazarım dağlar kadar
Kayıp bir adresten geliyor sesin şimdi, üşüyorsun
Unutma dostumsun sen, neredeysen orda ölmek isterim



-alıntı-

Hasret
01-26-2009, 03:40
-Her dost icimizdeki dunyayi temsil eder.
Bu dunya ki,o dostu tanimadan once belki de
hic var olmamisti.
-Biriyle ilk kez tanistigimizda onu kiyafetiyle;
ama ayrilirken yuregiyle degerlendiririz.
-Sarap gibi dostluklariniz olsun.
Zamanla olgunlassin.
Her zaman yillanmis sarabiniz olsun icecek...
Ve taze kaygilariniz...
http://www.ahmeterdematml.k12.tr/rehberlik/dostluk1.jpg

Bilirmisin Bizde Dostluk Nedir ?
Nefesin Kesilirse 'al bu can senindir'
Yolun Sonu Uçurumsa'
Dostum Geri Dön İlk Adım Benimdir

Hasret
01-26-2009, 03:41
"Dostlarınızla öyle yaşayın ki,düşman olduğunuzda, söyleyecek şeyleri olmasın.
Düşmanlarınızla öyle yaşayın ki, dost olduğunuzda, yüzü kızarmasın."


Bir gün evinizden çıkıp bir gül bahçesine girin, dokunun ellerinizle bir güle. Ama koparmayın sakın, yalnızca dokunun ve okşayın . Sevin, sadece sevin ve sevgisini tutup koyun gönlünüze.
Dalında duran bir gülün nasıl buram buram hasret, aşk en önemlisi de dostluk koktuğunu göreceksiniz.

Güllerin üzerindeki çiy damlalarına bakın! sevinç ve hasret gözyaşlarıdır onlar, dostluk gözyaşlarıdır. Sevdiği için dökülmüştür, dostu için. Sevgiyle okşadığınızda bakın nasıl özlemle yanar elleriniz, yüreğiniz nasıl da aşkla çarpar, sevgiyle tutuşur. Onu koparmaya varmaz eliniz. Kalbiniz titrer.
Dokunun bir güle, koparmayın; sadece dokunun. Ne kadar katı olursanız olun, katı yüreğinizin nasıl yumuşadığını göreceksiniz. Sevginin, dostluğun sıcaklığı kalbinize nasıl dolduğunu hissedeceksiniz.

Ve o an başınızı kaldırıp uçsuz, bucaksız gökyüzüne bakın, göğün mavisindeki ferahlığa. O an belki, sevdalı bir kuş gelip konacak saçlarınıza, ürpererek ve ürkerek gözlerinize bakacak. Avuçlarınızın içine alıp kalp atışlarını dinleyin. Salın sonra gökyüzündeki özgürlüğe ve derin bir nefes alın. Havada özgürce kanat çırpınışının güzelliğini doldurun içinize. Dostluğun, vefanın, sevginin, özgürlüğün eşsiz güzelliğini yaşayın.

“Gül verenin elinde gül kokusu kalır” der bir Çin atasözü. Bende gül koklayanın yüreğinde gül kokusu kalır diyorum. Bir gül ancak bir dostun elinden verilince, iç bayıltıcı güzelliğini algılar ve anlarız. Buram buram kokladığımızda dostluğun ağırlığını hissederiz.

Vefalı bir dostumuzu kaybettiğimizde yada ondan ayrıldığımızda nasıl da sancır yüreğimiz, gecelerce uykusuz kalır gözyaşı dökeriz. Sevgimizin, dostluğumuzun ölçüsünü ancak o zaman anlarız, ama ne yazık ki, bazen iş işten geçmiş olur. Çünkü geç kalmışızdır.

Bilir misiniz? nice köklü dostluklar, ayrılık tokatını beklermiş, anlaşılmak için?. İnsan bazen dostluğun önemini, değerini ve bir dostunu ne kadar çok sevdiğini ancak iş işten geçince anlar.
Balıklar engin denizde suyun kıymetini ancak ondan uzak kalınca farkına varır ab-ı hayatın ne olduğunun.

Dostluklar öylesine güzel, öylesine derin, anlamlı, incelikli, içtenlikli ki; bir güneş kadar sıcak, toprak gibi vefalı, su gibi temizdir.

Vefanın, dilin, duygunun, yüreğin el ele, yüz yüze, iç içe girdiği, gönül gönüle birleştiği, bir gül bahçesinin güneşlenmesidir dostluk. Fırtınalarda, boranda yüreğimizin ısınmasıdır. İşte o nedenle, her şeye rağmen sizinde bir dostluk gülünüz olsun yüreğinizde...

Her şeye rağmen, yaşamak şey güzel yine de. Önemli olan kimseyi düşürmeden, düşmeden, tutunabilmemiz hayatın bir yerlerine. İnsanların biribirini seviyor olması, dostluk kurması ne güzel. Ne güzel karların yağması, karların erimesi, uçuşması kelebeklerin, açması çiçeklerin her bahar ne güzel. Yüreğimizin çarpması sevgiyle, dostlukla, annelerin sevgisi, çocukların gülmesi ne güzel...

Siz de bir güle dokunun ve sadece koklayın göreceksiniz ki, dostluklar, sevgiler ne kadar önemli ve değerlidir.

Dostluk öyle bir şey ki, hep tazelenmek ister. Hatırlanmak ister. Dost olun sizde, şu üç beş günlük ömrünüzde kimseye kötülük etmeyi düşünmeyin. Size kötülük etseler bile. Vicdanı rahat, yüreği temiz olun. Dostluğun aydınlığını, sıcaklığını ve lezzetini tadın. İliklerinize dek hissederek yaşayın.

Yeri geldiğinde sararıp solun, düşen bir kuru yaprak olun, ama asla soldurmayın, sarartmayın dostluk gülünüzü...

Unutmayın, hayata hiçbir şeyiniz olmasa dahi, yüreğinizi ısıtacak hep bir dostluk gülünüz olsun...




Bu günü sadece kendinız için yaşayın lütfen.

Bu günlük zihninizdeki bütün kinleri, düşmanlıkları, fesatlıkları, kıskançlıkları bir kenara atın.
Sadece sevgiyi, dostluğu, umudu mutluluğu, doğruluğu, iyiliği, güzelliği düşünün ve tutun içinizde.....

Unutun bütün acıları, elemleri, üzüntülleri, bir gün için de olsa mutlu, huzurlu, kendinizle, çevrenizle barışık ve dost olun kendinizle. Herkesle dostça yaşayın.

Sabah kalktığınızda ilk kendinize gülümseyin, sonra çevrenizdeki canlı, cansız her şeye. Zengin- fakir, çirkin–üzel, büyük- küçük, din, meshep, ırk ayırımı gözetmeden, herkesi kucaklayın sevin ve herkesi sevgiyle, saygıyla selamlayın....

Dost olun bütün insanlarla. bütün düşmanlıkları silin hafızanızdan. Dostluğa, sevgiye, yardıma ihtiyacı olanlara uzatın dostluk elinizi. Mutsuz, umutsuz uçurum kenarında bir canı düşünün. Bir insanı uçurum kenarından çekip almak, onu yeniden hayata bağlamak az şey mi?.. Var olan tüm güzelliklerden daha güzel değil mi?.. Dahası tutunacak dal olmanız az şey midir?..

Bir günlüğüne de olsa haramdan, riyadan uzak durun, aldatmayın kimseyi, dürüst çalışın, dürüst kazanın, helal yeyin. elinizdekiyle yetinip şükredin ve şükran dolu yaşayın.

Bir günlüğüne de olsa kızmayın, öfkelenmeyin, kötü söz söylemeyin, küfür etmeyin,kırmayın, incitmeyin, hor görmeyin, hiç kimseyi hiç bir canlıyı aşağılamayın... Dostça, insanca, yaşamın ve dostluğun çiçekleriyle donatın hayat yolunuzu...

Binlerce teşekkür size ... İnsan olmanın, dost olmanın duyarlılığını, yürekliliğini ve bu dileğimi okuma zahmetini gösterdiğiniz için..

Yeni yılda umutları, tomurcukları bol daha nice yeni yılllar, yeni baharları yaşamak, sevgiyi, umudu ve dostluğu her zaman yaşatabilmek dileğiyle beraber, uğurunuz açık, yolunuz yüreğiniz kadar aydınlık. Sevinçleriniz, sevgileriniz, sevenleriniz, dostlarınız, mutluluğunuz ve şansınız bol olsun...

Hasret
01-28-2009, 12:45
Ah dostum benim
can soylum
sevdasına yandıgım dadasım
şişeler arkasına sıgınaklar ararken
hiçe gıdısıne kahroldugum
hadi soyle
hemen sarhos olmak varmıy dı
sana susmak yakısırmıydı
aglamak neydı??
o kahrolası acıları
gözyasına hapsetmekmıydı?
o zaman durma agla
agla ve hatırla hani o kara gün
çiçegini elinden aldıkları gün
nasılda susmustun
bir fidan gibi yıkıldıgın gün
kendini unutmustun
ah!!!... dostum
kara sevdalım vazgecemedıgım
elımde olsada sana küssem
elimde olsada bütün içkileri sana sunsam
öyle bir sarhos olsanki
bir daha ayılmasan!!!

Hasret
01-28-2009, 12:47
UMUT YOLCUSUYUM BEN ARKADAS
Nasıl kırık dökük,
yarım yamalak,eksik...
Nasıl yamalı hayatlar..
geçiyor gözlerimin önünden
Bir zanaat mutsuzluk sanki
Öğrenip bir önceki nesilden
ve kuşkuya düşsekte bazen
sanıyoruzki...
böyledir..iyidir..
ne olacak ki başka
budur hayat öyle ya ...
ya beceremiyoruz biz bu işi
yada becerecek birşey yok zaten

Hasret
01-28-2009, 12:47
Tek dostuydu sigarası
Yalnız,mutsuz adamın
Her nefes aldığında
Zehrini içne akıtırken
Yavaş yavaş öldürürken

Heyhat................

Ne önemi vardı...
Dostuydu ya sonu ölüm de olsa
Dost elinden olsundu....


Arıyordu yalnız adam
Neyi kimi ardığını bilmeden
Zaman denen o boşluğa
bırakarak kollarına kendini
Gençliğini çalan......
Yüreğinde acı dolu anılar bırakan
Ömür törpüsü zamanın

Heyhat............

Ne önemi vardı ki ömrün
Güveniyordu ya zamana
Ömrünü alsa dahi....

Böylesine kanadı kırık
Mutsuz.....umutsuz yapayalnız
Çırpınırken yalnız adam

Bir akşam vaktinde ıssız
Sıradan ,sessiz,renksiz
Ay doğmuşken...
Dünyasına yüreğine
Karanlık çökmüşken

Penceresini açtı....
Ufku gökyüzünü
Yıldızları taradı
Bir yıldız göz kırpıverdi aniden
Aldı selamını güzel yıldızın

İçinden bişeyler koptu
Belki de bir umuttu
Yüreğini burktu
Yorgun kalbi titredi
Kilitler söküldü,paslı
Eski kapılar gürültüyle açıldı

Alev sardı bedenini
Özlemeye yolunu gözlemeye başladı
Her akşam aynı yere baktı
Yıldızını aradı yaşlı gözleri
Kimdi,hayal miydi yoksa
Bir kaç resimde gizlenen
Her an özlenen perimiydi yoksa
Yoksa tacını tahtını sevgi uğrunda
terketmiş bir prenses miydi
Tıpkı yalnız adam gibi
o da yalnız mıydı

Belki dostları aynıydı
umutları beklentileri
Kaderleri de kimbilr
,Ömrün bir anında
Kerşılaşmışlardı işte

Bilmeseler tanımaslar da
kim olduklarını

Heyhat............

Ne önemi vardı ki
Duyguların anlaşması değil miydi
En güzel olan

Yalnız Adam seviyordu onu
Özlüyor istiyordu
Bekliyordu
Ancak ya yalnız kadın
O meçhuldu işte

OLsundu Nasılsa
O seviyordu ya...................

Hasret
01-28-2009, 12:47
Islığını duyup da gelmiştim
Trenlerine hasret istasyondaydık
Kar yağıyordu rayların pasına
Isınsın diye çadırında küçük çingene
Masallarını anlatsın diye torununa göçmen nine
Şarkılar söylemiştik sesimizi sevgilerle sarmalayıp

Melezdi sokakları şehirlerinin
Kara kiraz taşırken sofralara beyaz atlar
Sen Emile Verhaeren okurdun,
Ben Nazım’la coşardım;
Neruda’da buluşurduk
Lorca’ya yanardı dilimiz gecenin dipsizlerinde

Nedensiz değildi köprüleri bu denli sevmemiz
Çocuk resimleriyle büyütmüştük düşlerimizi
Zemheride renktiler kuş göğüslerinde,
Baharda ıtır senfonisi
Ne kadar uzarsa yaz
O kadar uçurtmaydı gökyüzümüz

Hem sözüydük duyarlılığın, hem söylemi
Hem farklılığıydık, hem birlikteliği arkadaşlığın
Kuşku alacasından sezgi aydınlığına
Binlerce çıraya kibrit değdirirdik
Molasız ve mavi aksın diye nehirlerimiz.

Islığını duyup da gelmiştim
Kendi külümüzü basıp kendi kanayanımıza
Acının ırmaklarından geçmiştik
Trenlerini unutmuş istasyon caddesinde
Cam örtünmüştü yeni yetme kızlar
Kar yağsa da olurdu, yağmasa da
Kösnül atlar mevsimiydi duyumsadığımız zaman.

Hasret
01-28-2009, 12:49
Kimsesiz zamanların yalnızlığında,aydınlık diyarların masalsı görüntülerinde,küçük bir çocuk yüreğinin annesine olan sevgisi değerinde bir merhaba dostum nasılsın.

♥ Dost vurulunca değil unutulunca kahrından ölürmüş.Biz dostlarımızı kır çiçekleri gibi avucumuzda değil kurşun yarası gibi yüreğimizde saklarız.

♥ Gönüller birdir dünyalar ayrı olsa da. Arkadaşlıklar,sevgiler,aşklar yalan olsa da umrumda değil dünya yansada biz dostu unutmayız dost uzakta olsada.

♥ Dost deniz kenarındaki taşlara benzer.Önce tek tek toplarsın sonra birer birer denize atarsın ancak bazılarına kıyamazsın.İşte sen o kıyamadıklarımdansın.

♥ Zaman gelir yollarına kar yağar,etrafını hüzün bulutları sararsa,ne zaman bir dosta ihtiyaç duyarsan dost olabildiğim kadar burdayım.

♥ Hep zamana yenik düştük esiri olduk anlamsız koşuşturmaların.ama bir kez adını yüreğimize kazıdığımız dostlarımızı hiçbir zaman unutmadık.

♥ Sen gülerken yanındakilerde güler ama ağlarken yalnız ağlarsın onun için öyle bir ağaca yaslan ki asla yıkılmasın öyle bir dost edin ki seni asla bırakmasın.

♥ Başkalarına kendinden fazla değer verme. Ya onu kaybedersin, ya da kendini mahvedersin. Terk edenden alınacak en büyük intikam , ona kupkuru, sevgisiz gözlerle bakmaktır.

♥ Yaşam gülmeyi ,sevgi hak etmeyi, vefa unutmamayı, dostluk sadık kalmayı bilenler içindir.UNUTULMADIN!

♥ Gülerken herkes eşlik eder, ya ağlarken. Başarılara herkes ortak olur, ya yenilgilere. Öyle bir dost edin ki; kötü gün kapını çalınca kapıya seninle beraber baksın.

♥ Duygular vardır anlatılamayan, sevgiler vardır kalplere sığmayan, dostluklar vardır hiçbir şekilde yıkılmayan, bazı insanlar vardır asla unutulmayan

♥ Hayata değer bir yaşam, sevmeye değer bir aşk, dostluğa değer bir arkadaşlıktan asla vazgeçme.Ne eksik ne fazlasını ara ve seni üzenle asla uğraşma !

♥ Mutluluğun peşinden koşma mutluluk senin peşinden koşsun ve hayatta öyle mutlu ol ki gözlerinde akan bir damla yaş arayıp da bulamayanların sadakası olsun.

♥ Belki diyorum; SEVGİ nin ne demek olduğunu biliyoruz ama GENÇLİĞİN ne demek olduğunu anladığımızda bu dünyadaki işimiz bitmiş olacak...

♥ Eğer herkes dost sandığı kimselerin bir de kendi arkasından söylemiş olduklarını duysaydı, dünyada pek az dost kalırdı.

♥ Dostlar ırmaklar gibidir; kiminin suyu az kiminin çok, kiminde ellerin ıslanır sadece kiminde ruhun yıkanır boydan boya…

♥ Yardım etmek mi istiyorsun? O zaman dinle; yaşama sevinci getir bana çokça olsun çabuk tükenmeyenlerinden. İhtiyacım var bu ara unutmak üzereyim mutluluğu, unuttum sıcak bir çayın tadını, esen rüzgarın serinliğini, hadi durma öyle hatıralarımı canlandır, iyi olanları?

♥ Paylaşacak dostlarınız yoksa iyi şeylere sahip olmanın bir zevki de yoktur

♥ Dost bazen minik bir kuş bazen var olmayan sevgili,kimi zaman saksıda bir çiçektir, ama asıl dost seni senden çok sevendir Her dostluğun gökyüzünde bir meleği varmış, yeryüzünde biten her dostluk için gökyüzünde bir melek ağlarmış, sana ant olsun ki bizim meleğimiz asla ağlamayacak...

♥ Deniz derindir durulmaz dostluk ebedidir unutulmaz

♥ Fani dünyanın baki padişahı değiliz. Biz parçalanmış gönül hırkalarını yamar dikeriz. Biz dostlarla ağlar dostlarla güleriz.

♥ En koyu mavilikleri avucuna, en içten mutlulukları gözlerine, en derin sevgileri kalbine bırakıyoru.Hep Mutlu Ol..

♥ En Koyu cehelet hakkında hiç bir şey bilmediğin bir şeyi redetmektir.

♥ Zengin; çok mala sahip olana denmez, zengin kalbi olana denir. Kalb zenginliğinden mahrum olan kimse, ne kadar geniş servete sahib olursa olsun yine fakirdir. Tamamı ve hırsı sebebiyle de halk nazarında hakirdir. Kalbi zengin olan kimse de ne kadar fakir olsa herkesin nazarında muhteremdir.

♥ Arkadaşlar yıldızlar gibidir, onları her zaman göremezsin ama senin için her zaman varolduklarını ve seni düşündüklerini bilirsin.

♥ Sakın üzmesin seni karşılıksız sevgiler bağrına taş basarsın acılar bir gün diner giden gitsin aldırma yangınlarda söner sakın bakma arkana krallar önde gider

♥ Gün gelir puslu bir dünya aydınlık bir yaşama gebe kalır yeterki umutların hiç bitmesin kalbin hangi mutluluk ve sevgi için çarpıyorsa yaşam sana onu versin.

♥ Rüzgarın kemanını çaldığı,damlaların cama vurduğu bir pencerede yatağına uzanıpta keşke dediğin tüm güzellikler gerçek olsun.

♥ Bin damla umut serpilsin yüreğine bin umut dolsun günlerine. Binbir hayalin gerçek olsun.

♥ Ben dostun kokusunu uzak diyarlardan alırım ve onun gülüşünü nerde olsa tanırım. Ne mesafaler mesafedir dostunla ne de ayrılıklar hüzünlü

♥ Baharın güneşi bahtına doğsun acılar kederler gönlünden uzak olsun. Tüm güzellikler ve mutluluklar senin olsun.

♥ Yürek umutlara gebe olduğundan beri dostluklar ayrılıklara yenik düşmedi yüreğimiz dar ağacındayken bile ölüme koşup dostumuzu sevmeyi bildik.

♥ Gün gelir buslu bir dünya aydınlık bir yaşama gebe kalır yeterki umutların hiç bitmesin kalbin hangi mutluluk ve sevgi için çarpıyorsa yaşam sana onu versin.

♥ Ay yıldızlara mutluluk fısıldarken gökyüzü sevincini yeryüzüyle paylaşırken ben sana bir parça mutluluk yolluyorum içindeki umut çiçekleri hiç solmasın diye.

♥ Acıların bir kum tanesi kadar küçük,mutlulkların nisan yağmuru kadar bol olsun.Hayatta bir kere ağlarsan oda mutluluk olsun.Dostum.

♥ Hayal kur, ne hayal kurmak istersen... Gez, nereye gitmek istersen... Ol, ne olmak istersen.... Çünkü senin bir tane hayatın olacak ve sadece bir şansın var bütün bunları yapabilmek için

♥ Koca bir çölde kum tanesi olmak yada okyanusta su damlası ama en güzeli milyonlarca insan arasında senin arkadaşın olmak.

♥ Karanlık aydınlıktan, yalan gerçekten kaçar.güneş yanlız olsada etrafa ışık saçar.üzülme doğruların kaderidir yanlızlık,kargalar sürüyle,kartallar yanlız uçar...

♥ Eğer gerçekten birini seversen, Onu özgür bırak! Sana ait olmak isterse bir gün mutlaka geri Gelecektir Gelmezse de boşa peşinden koşma Asla da senin O L M A Y A C A K T I R

♥ Aşk ve arkadaşlık bir gün yolda karsılaşırlar. aşk kendinden emin bir şekilde sorar: ben senden daha candan ve daha yakınım. sen niye varsın ki bu dünyada? arkadaşlık cevap verir: sen gittikten sonra arkanda bıraktığın gözyaşlarını silmek için...

♥ Dostluk ağlamaksa, yüreğindeki acıyı paylaşmaksa, üzüldüğünde sıcak bir kucaksa ve dostluk için ateşe atılmaksa, dünya durana, can bedenden çıkana dek sevdiğimsin.

♥ Kalbin hangi arzuların özlemi ile çarpıyorsa hayat rüzgarların seni ona kavuştursun

♥ Bazen bitmek bilmeyen dertler yağmur olur üstümüze yağar. ama rengarenk gökkuşağı da yağmurdan sonra çıkar...

♥ RÜYA; biz uyurken kalbimizin tuttuğu bir dilektir.ARKADAŞ;uçmayı unuttuğumuzda bize kanatlarını açan bir melektir.HAYAL GÜCÜ; bizi bilmediğimiz yerlere uçuran bir rüzgardır,ve HAYAT; içinden ne çıkacağını bilmesek de açmamız gereken bir zarftır.açtığın zarflardan hep güzel şeyler çıkması dileğiyle...

♥ 'Yalnızca bizim gibi insanlar,benim gibi yaşama delicesine aşık olanlar ve mücadelemize ve eskisinden çok daha iyi olan çalışmaya aşık olan insanlar- amacı doğru olarak olduğu gibi görünmeye başlayan ancak bizim gibi insanlar- bize kalmış tek bir şans bile olsa dostlarını terk etmezler.

♥ Hayat; yaşamayı, Mutluluk; gülümsemeyi, sevgi; Haketmeyi, vefa; hatırlamayı, dostluk;paylaşmayı bilen için vardır.

♥ İçinde öyle bir umut taşı ki onu senden kimse almasın. Gözlerin hep gülsün, mutluluğu sende arasınlar, ama onu öyle bir yere saklaki gerçekten isteyen bulsun..

♥ O masum yüzünde acı ve hüzün hiç olmasın gözlerinde mutluluğun en parlak yıldızı parlasın dost eli elini hiç bırakmasın ne olur.

♥ Kilometrelerce uzaklıklara gizlenmiş olsada dostluğumuz aynı gökyüzünü paylaştığımız sürece dostuz!

♥ Sevmekten korkmadığımız, söylemekten utanmadığımız saygının değerli, düşüncenin önemli, umudun sonsuz olduğu yarınlarda, mutlulukla geçireceğiniz bir ömür dileğiyle..

Hasret
01-28-2009, 12:49
Eğer herkes dost sandığı kimselerin bir de kendi arkasından söylemiş olduklarını duysaydı, dünyada pek az dost kalırdı. ♥ Dostlar ırmaklar gibidir; kiminin suyu az kiminin çok, kiminde ellerin ıslanır sadece kiminde ruhun yıkanır boydan boya… ♥ Yardım etmek mi istiyorsun? O zaman dinle; yaşama sevinci getir bana çokça olsun çabuk tükenmeyenlerinden. İhtiyacım var bu ara unutmak üzereyim mutluluğu, unuttum sıcak bir çayın tadını, esen rüzgarın serinliğini, hadi durma öyle hatıralarımı canlandır, iyi olanları? ♥ Paylaşacak dostlarınız yoksa iyi şeylere sahip olmanın bir zevki de yoktur ♥ Dost bazen minik bir kuş bazen var olmayan sevgili,kimi zaman saksıda bir çiçektir, ama asıl dost seni senden çok sevendir Her dostluğun gökyüzünde bir meleği varmış, yeryüzünde biten her dostluk için gökyüzünde bir melek ağlarmış, sana ant olsun ki bizim meleğimiz asla ağlamayacak... ♥ Deniz derindir durulmaz dostluk ebedidir unutulmaz ♥ Fani dünyanın baki padişahı değiliz. Biz parçalanmış gönül hırkalarını yamar dikeriz. Biz dostlarla ağlar dostlarla güleriz. ♥ En koyu mavilikleri avucuna, en içten mutlulukları gözlerine, en derin sevgileri kalbine bırakıyoru.Hep Mutlu Ol.. ♥ En Koyu cehelet hakkında hiç bir şey bilmediğin bir şeyi redetmektir. ♥ Zengin; çok mala sahip olana denmez, zengin kalbi olana denir. Kalb zenginliğinden mahrum olan kimse, ne kadar geniş servete sahib olursa olsun yine fakirdir. Tamamı ve hırsı sebebiyle de halk nazarında hakirdir. Kalbi zengin olan kimse de ne kadar fakir olsa herkesin nazarında muhteremdir. ♥ Arkadaşlar yıldızlar gibidir, onları her zaman göremezsin ama senin için her zaman varolduklarını ve seni düşündüklerini bilirsin. ♥ Sakın üzmesin seni karşılıksız sevgiler bağrına taş basarsın acılar bir gün diner giden gitsin aldırma yangınlarda söner sakın bakma arkana krallar önde gider ♥ Gün gelir puslu bir dünya aydınlık bir yaşama gebe kalır yeterki umutların hiç bitmesin kalbin hangi mutluluk ve sevgi için çarpıyorsa yaşam sana onu versin. ♥ Rüzgarın kemanını çaldığı,damlaların cama vurduğu bir pencerede yatağına uzanıpta keşke dediğin tüm güzellikler gerçek olsun.

Hasret
01-28-2009, 12:50
Kimsesiz zamanların yalnızlığında,aydınlık diyarların masalsı görüntülerinde,küçük bir çocuk yüreğinin annesine olan sevgisi değerinde bir merhaba dostum nasılsın.

♥ Dost vurulunca değil unutulunca kahrından ölürmüş.Biz dostlarımızı kır çiçekleri gibi avucumuzda değil kurşun yarası gibi yüreğimizde saklarız.

♥ Gönüller birdir dünyalar ayrı olsa da. Arkadaşlıklar,sevgiler,aşklar yalan olsa da umrumda değil dünya yansada biz dostu unutmayız dost uzakta olsada.

♥ Dost deniz kenarındaki taşlara benzer.Önce tek tek toplarsın sonra birer birer denize atarsın ancak bazılarına kıyamazsın.İşte sen o kıyamadıklarımdansın.

♥ Zaman gelir yollarına kar yağar,etrafını hüzün bulutları sararsa,ne zaman bir dosta ihtiyaç duyarsan dost olabildiğim kadar burdayım.

♥ Hep zamana yenik düştük esiri olduk anlamsız koşuşturmaların.ama bir kez adını yüreğimize kazıdığımız dostlarımızı hiçbir zaman unutmadık.

♥ Sen gülerken yanındakilerde güler ama ağlarken yalnız ağlarsın onun için öyle bir ağaca yaslan ki asla yıkılmasın öyle bir dost edin ki seni asla bırakmasın.

♥ Başkalarına kendinden fazla değer verme. Ya onu kaybedersin, ya da kendini mahvedersin. Terk edenden alınacak en büyük intikam , ona kupkuru, sevgisiz gözlerle bakmaktır.

♥ Yaşam gülmeyi ,sevgi hak etmeyi, vefa unutmamayı, dostluk sadık kalmayı bilenler içindir.UNUTULMADIN!

♥ Gülerken herkes eşlik eder, ya ağlarken. Başarılara herkes ortak olur, ya yenilgilere. Öyle bir dost edin ki; kötü gün kapını çalınca kapıya seninle beraber baksın.

♥ Duygular vardır anlatılamayan, sevgiler vardır kalplere sığmayan, dostluklar vardır hiçbir şekilde yıkılmayan, bazı insanlar vardır asla unutulmayan

♥ Hayata değer bir yaşam, sevmeye değer bir aşk, dostluğa değer bir arkadaşlıktan asla vazgeçme.Ne eksik ne fazlasını ara ve seni üzenle asla uğraşma !

♥ Mutluluğun peşinden koşma mutluluk senin peşinden koşsun ve hayatta öyle mutlu ol ki gözlerinde akan bir damla yaş arayıp da bulamayanların sadakası olsun.

♥ Belki diyorum; SEVGİ nin ne demek olduğunu biliyoruz ama GENÇLİĞİN ne demek olduğunu anladığımızda bu dünyadaki işimiz bitmiş olacak...

Hasret
01-28-2009, 12:50
Bin damla umut serpilsin yüreğine bin umut dolsun günlerine. Binbir hayalin gerçek olsun.

♥ Ben dostun kokusunu uzak diyarlardan alırım ve onun gülüşünü nerde olsa tanırım. Ne mesafaler mesafedir dostunla ne de ayrılıklar hüzünlü

♥ Baharın güneşi bahtına doğsun acılar kederler gönlünden uzak olsun. Tüm güzellikler ve mutluluklar senin olsun.

♥ Yürek umutlara gebe olduğundan beri dostluklar ayrılıklara yenik düşmedi yüreğimiz dar ağacındayken bile ölüme koşup dostumuzu sevmeyi bildik.

♥ Gün gelir buslu bir dünya aydınlık bir yaşama gebe kalır yeterki umutların hiç bitmesin kalbin hangi mutluluk ve sevgi için çarpıyorsa yaşam sana onu versin.

♥ Ay yıldızlara mutluluk fısıldarken gökyüzü sevincini yeryüzüyle paylaşırken ben sana bir parça mutluluk yolluyorum içindeki umut çiçekleri hiç solmasın diye.

♥ Acıların bir kum tanesi kadar küçük,mutlulkların nisan yağmuru kadar bol olsun.Hayatta bir kere ağlarsan oda mutluluk olsun.Dostum.

♥ Hayal kur, ne hayal kurmak istersen... Gez, nereye gitmek istersen... Ol, ne olmak istersen.... Çünkü senin bir tane hayatın olacak ve sadece bir şansın var bütün bunları yapabilmek için

♥ Koca bir çölde kum tanesi olmak yada okyanusta su damlası ama en güzeli milyonlarca insan arasında senin arkadaşın olmak.

♥ Karanlık aydınlıktan, yalan gerçekten kaçar.güneş yanlız olsada etrafa ışık saçar.üzülme doğruların kaderidir yanlızlık,kargalar sürüyle,kartallar yanlız uçar...

♥ Eğer gerçekten birini seversen, Onu özgür bırak! Sana ait olmak isterse bir gün mutlaka geri Gelecektir Gelmezse de boşa peşinden koşma Asla da senin O L M A Y A C A K T I R

♥ Aşk ve arkadaşlık bir gün yolda karsılaşırlar. aşk kendinden emin bir şekilde sorar: ben senden daha candan ve daha yakınım. sen niye varsın ki bu dünyada? arkadaşlık cevap verir: sen gittikten sonra arkanda bıraktığın gözyaşlarını silmek için...

♥ Dostluk ağlamaksa, yüreğindeki acıyı paylaşmaksa, üzüldüğünde sıcak bir kucaksa ve dostluk için ateşe atılmaksa, dünya durana, can bedenden çıkana dek sevdiğimsin.

Hasret
01-28-2009, 12:58
ateş yaktın yürekte


Dost ararken sen ırakta
Dost seni bekler durakta
Bir ateş yaktın yürekte
Dost ararken dost ararken

Yüreğime ateş verdin
Beni yaktın nedir derdin
Aşkın vuslatına erdim
Dost ararken dost ararken

Hesaplara küsür oldum
Günahlara kusur oldum
Gözlerine esir oldum
Dost ararken dost ararken

Boraniyem kapın çaldım
Derdin havuzuna daldım
İnan beni benden aldın
Dost ararken dost ararken

Hasret
01-28-2009, 12:58
http://img171.imageshack.us/img171/5923/mutlulugunresmixt1.jpg

Dur dostum, dur ve bak etrafına...
Ne görüyorsun
Orada, karlar üzerinde yırtık pabuçlarıyla okula giden çocuklar var. Önlüksüz, deftersiz, kitapsız...
Orada dağ yollarında doğuran anneler var...
Orada annesinin memesinden süt yerine kan emen bebeler var...
Orada, gözleri hep bir iş umudunda sönen, evine her akşam ekmeksiz dönen, yüreği utanç mengenesine sıkışmış babalar var...
Orada çocuklarını avutmak için tenceresinde aş yerine taş kaynatan anneler var.
Orada kapısını soğuk rüzgarlardan başka kimsenin çalmadığı, açmadığı garipler var...
Yaşlılar, dullar, yetimler, yatalak hastalar var.
Doktorsuz, ilaçsız, mezar sessizliğindeki evlerinde kuşatılmış bir nice insan var orada...
Çöplüklerde ekmek arayanlar var...
Dur ve bak etrafına...
Isınamayanlar, aylarca et görmeyenler, bir lokma ekmek için çamurlara bulananlar var orada...
Gör onları...
Önce gör!
Görmezsen mes ulsün çünkü...
Bir beldede açlıktan ölse bir kişi, tüm şehrin insanları sorumlu tutulur onun ölümünden... diyor Allah ın Rasulü...
Gör, çünkü komşusu açken tok sabahlayan bizden değildir diyor.
Gör ve ağla, Ömer bin Abdülaziz gibi:
Ümmet içindeki açların, fakirlerin, hasta olup ilaç bulamayanların, sırtına giyecek elbisesi olmayanların derdine düşen, Ömer bin Abdülaziz.
Boynu bükük yetimlerin, yalnızlığa terkedilmiş dul kadınların, hakkını arayamayan mazlumların, küfür ve gurbet diyarlarındki Müslüman esirlerin acısını yüreğinde duyan,
Kendisini, ihtiyaçlarını karşılayabilmek için çalışmaya takati olmayan muhtaç yaşlılardan, aile efradı kalabalık olan fakir aile reislerinden sorumlu hisseden...
Ömer bin Abdülaziz gibi ağla ve sor:
Ya yarın hesap gününde Rabbim bunlar için beni sorguya çekerse, Rasululllah bunlar için bana serzenişte bulunursa ben nasıl cevap vereceğim.
Çünkü sorulacaksın!
Gör ve ulaş Fatih gibi kuytu sokaklarına şehrin...
Yıkılmış hanümanları bul, mahcub gönüllere var, vakıf vakıf tutuştur sönmüş ocakları...
Bezmi Alem, Gülnuş Sultan ol, kanat ger, fukara hastacıklara, sebil ol, susuzluktan dudağı çatlamışlara...
Gör onları, çünkü Beni kalbi kırıkların yanında ara diyor Rabbin!
Rabbine bir yakınlık bulmak için gör!
Gör ve paylaş!
Paylaşacak neyin varsa...
Mal, mülk toplayıp, üstüne oturanları kınıyor Yaratan...
Yazıklar olsun diyor toplayıp toplayıp sayanlara...
Karunlaşanlara yazıklar olsun!
Malını mülkünü putlaştıranlara!
Karunlaşanlar yerin dibine geçiyor Kur anımıza göre...
Elini sıkıp yalayanlara yazıklar olsun!
Yetimi itip kakanlara...
Muhtaçlara hor bakanlara...
Yazıklar olsun!
Unutma:
Bir melek iner her gün göklerden
Dua eder paylaşanlar için... İhsan et Rabbim, yenisini ihsan et diye...
Ve bir melek yönelir Rezzak-ı Aleme, telef et nesi varsa cimrilik edenin, telef et! diye seslenir.
Kefenin cebi yok unutma...
Paylaş!
Hiç olmazsa tebessümünü paylaş!
Bir tebessüm bırak geride. Yüreklerde...
Cömertliğinden iz kalsın!
Sevinç taşı insanların yüreğine, ümid taşı!
Ekmeğini paylaş...
Sofranı paylaş!
Rızkı veren pay ayırmış sofrandan.
Mahrum için, yetim için, esir için, yolda kalanlar için, borçlu olanlar için, can pazarına çıkanlar için...
Hepiniz fakirsiniz diyor Yaratan...
Her şey bir varmış, bir yokmuş O nun nazarında...
Yunus gibi bakarsan şayet
Mal da yalan mülk de yalan
Gel biraz da sen oyalan...
Sadece fakirler değil...
Herkes fakir... Sen, ben, o
Yaratan ı unutmazsan!
Yaratan a bak, kendine bak!
Bir kader tablosundan başka nedir yaşadığın?
Hayat imtihanında iki insan;
Ya sen muhtaç olsaydın, ve muhtaç sen olsaydı!
Paylaş ki yüreğin büyüsün.
Fakirliğe düşeceğim diye korkmadan paylaş.
Paylaş ki Rabbin sevilenler kervanına katılasın!
Ver!
Ver çünkü,
Ver diye sesleniyor Yaratan...
Ver diye sesleniyor Kur'an...
Ver çünkü, Ver dedi sana her şeyi veren... Nefes alıp vermeyi, görmeyi, tutmayı, tebessüm etmeyi... Canını, malını... şu nur yüzle bebeleri... şu bağ bahçeleri... şu saray yavrusu evleri, apartmanları, gökleri, yeri...
Kapat gözlerini, ne kadar fakirsin, gör!
Bir göz alabilir misin zenginliğinle, ya bir kalb, ya bir akıl, ya bir hafıza...
Nasıl bulursun eşinin ismini, nasıl tanırsın çocuğunun yüzünü, hafızan silinirse?
Ver çünkü Allah bu dünyaya zayıfların duası sebebi ile yardım eder diyor Rahmet Peygamberi...
Ver ve güzel ver!
Çünkü
Sadakaları Allah alır diyor Kelam-ı Kadim!
Sadakaları Allah alıyor, sakın unutma!
Yaratan a vermek nasıl olursa öyle ver...
Edeble ver. Şükranla ver. Gözlerinin içi gülerek ver. Yüreklere sevinç taşıyarak ver.
Hakk ın rahmet nazarına ma kes olarak ver.
Sağ elin verdiğini sol elin duymayacak kadar...
Sadaka taşlarının o eşsiz nezaketi içinde...
Yağmur gibi ver, güneş gibi ver, toprak gibi ver...
Kibirsiz ol verirken..
Başa kakmadan ver!
Mihnet yüklemeden!
Aşağılamadan, hor görmeden ver!
Kendini onun yerine koyarak ver... Duygularını paylaşarak ver!
Allah ın lütfunu paylaşan iki kul gibi ver.
Malının içinde saklanmış hakkı iade eder gibi...
Arınma duygusuyla ver!
Paran arınsın, buğdayın arınsın, malın mülkün arınsın, yüreğin arınsın!
Bir Müslümanın yufka yüreği ile kuşatırcasına ver!
Şefkatle, sevgiyle, çağlayanlar gibi ver!
Bir mü'minin edebi içinde ver!
Rabbin buyruğuna bütün kalbinle katılırcasına ver.
Yarım hurma ile olsun ateşten korunurcasına ver.
Sevdiklerinden ver.
Severek ver!
İyiliklerle, güzelliklerle, Rabbin rahmeti ile buluşma niyetiyle, yüz aydınlığı için ver, gönlünde sevinç pırıltıları ile buluşmak için ver...
Kazalara belalara zırh olsun diye ver.
Kurtlanmış fasulyeyi verme, çürümüş domatesi, kokmuş eti, atılacak elbiseyi verme...
Seni iğrendirecek olanı verme...
Yarın senin sofrana konulacak olanı, üzerine giyeceğin şeyleri ver...
Verdiklerin ahiret azığın olsun...
Cennet sofrana konsun.
Erteleme ver!
Erteleyenler helak oldu diyor Kutlu Önder'in...
Yarın verecek zamanın olmayabilir...
Bak nasıl da göçüp gidiyor ansızın kafileler...
Dağlar gibi malı mülkü bırakarak...
Kısa bir süre ver Rabbim diyeceğin anlar gelecek, sadaka verecek kadar, iyiler defterine geçecek kadar bir süre ver...
Oysa ecelde pazarlık yok.
Dar zamana bırakma hesabı, kitabı...
Derle, toparla, denkleştir ve gönder göndereceklerini...
Bak etrafına bir...
Gör...
Görmemekten sorumlusun.
Ver
Vermemekten sorumlusun...
Altına ve gümüşe kul olanlar helak oldu...
Unutma!

Alıntıdır

Hasret
01-28-2009, 12:59
Arkadaşları olmalı insanın, çeşit çeşit, boy boy, renk renk…

Mektup arkadaşları olmalı, e-posta arkadaşları.

Yol arkadaşları, okul arkadaşları, mahalle arkadaşları.

Tamam MSN arkadaşları da olsun, ama eskimeyen arkadaşları da.

“Bugün canım çok sıkkın” diye arayacağı arkadaşları da olmalı, “nobran” nedir diye soracağı arkadaşları da.

Kimi fizikten, kimi kimyadan, kimi tarihten, kimi siyasetten, kimi fıkıhtan, kimi futbol fikstüründen anlamalı.

Kimi, hangi yemek nerede yenir, nerenin nesi meşhurdur, vişne lekesi nasıl çıkar onu bilmeli.

Kimi, vizyona yeni giren filmlerin, yeni çıkan kitapların, yeni transferlerin, yeni malî yılın kritiğini çıkarabilmeli.

Kimiyle gülmeli, kimiyle derin düşüncelere dalmalı, kiminden teselli bulmalı, kimini teselli etmeli.

Kimi fikirlerimize destek çıkmalı, kimi “Ben bunu daha önce neden düşünmedim” dedirtmeli.

Kimi “dost acı söyler” kıvamında konuşmalı, kimi “Başın öne eğilmesin, aldırma gönül aldırma” tadında.

Kimiyle kâinat kitabına dair bir kelime okuyup, bir kitap kalınlığında konuşmalı.

Kimiyle her işteki hayırları, kimiyle her hayırdaki türlü işleyişleri tartışmalı.

Kimiyle geçmişin muhasebesini, kimiyle geleceğin stratejisini düşünmeli.

Kimiyle konuşmalı, kimiyle yazışmalı, kimiyle telefonlaşmalı, kimiyle mailleşmeli.

Kimine “titreşim” göndermeli, kimine selam.

Kimiyle bir durakta, istasyonda, hayatın “sadece bilmek zorunda kalanların bildiği yol üstü lokantasında” karşılaşıp, hayatına farklı bir kesit, farklı bir renk, farklı bir koku katmalı.

Kiminin yüzünü, kiminin ismini, kiminin bir sözünü, kiminin bir gülüşünü, kiminin bir bakışını ömrü boyunca unutamamalı.

Kiminin mektuplarını, kiminin e-postalarını, kiminin MSN konuşma kayıtlarını daima saklamalı.

Kimiyle yemek yemeli, kimiyle satranç oynamalı, kimiyle alış veriş yapmalı, kimiyle yürümeli, kimiyle sabaha kadar sohbet etmeli, kimiyle otobüs beklemeli.

Kimi için otobüsün düğmesine basmalı, kimi için yakın gözlüğü olmadığı için gazetesini okumalı, kimine son havadisleri vermeli, kimiyle hiçbir şey konuşmadan öylece oturmalı…

İnsanın arkadaşları olmalı, arasında “en” diyeceği belki bir iki kişi çıkacak bile olsa, farklı yönleriyle seveceği, farklı yönleriyle hayatına yeni değerler katacağı, farklı özellikleriyle kendini zenginleştireceği arkadaşlar.

İnsanın arkadaşları olmalı, daima yanında…

Hasret
01-28-2009, 13:00
dost önce saygı sonra sevgi duymayı gerektiren, karşındaki kişinin düşündüğünü düşünebilen, çoğu zaman karşılıklı empati kurulabilen çok basit olmayan bir kavramdır. dost, ben yokken bile ben olmayı bilen, her zaman yanında olduğunu hissetmek demektir.

evet dostlukla ilgili güzel yazılarda burayaa..

Hasret
01-28-2009, 13:01
Dostluklar
Yüz yüze dostluklar vardır
Güneşle ayçiçeğinin dostluğu, böyle bir dostluktur mesela.
Ayçiçeği sabahtan akşama kadar hiç ayıramaz yüzünü güneşten...

Uzak dostluklar vardır...
Denizlerin ortasındaki bir adayla, dağların arasındaki bir göl,birbirlerinin uzak dostlarıdır.
Dostluklarını gündüz kuşlarla, gece yıldızlarla iletirler birbirlerine...

Sessiz dostluklar vardır;
Dilsiz bir adamla, duymayan bir başka adamın elleri arasında sessiz bir dostluk oluşur.
Her şeyden konuşur sessizce bu eller...

Zorunlu dostluklar vardır;
Pazar ile Pazartesinin dostluğu gibi.
Pazar ağır bir gündür, Pazartesi hızlı bir gün...
Ayak uyduramazlar birbirlerine.
Ama dost olmak, yan yana durmak zorundadırlar..

Uzun dostluklar vardır;
İkindi güneşinin altında uzayan gölgeler birbirlerine kavuşurlar ve uzun boylu bir dostluk oluşur aralarında...

Günün birinde ölen dostluklar vardır;
Bir bahçe içindeki ahşap ev ile yanı başında duran ceviz ağacının dostluğu gibi...
Bir gün kocaman elli adamlar ve kocaman gövdeli makineler o bahçeye girip de,bir süre sonra evin ve ceviz ağacının yerinde asık suratlı binalar yükseldiği zaman ölen dostluklar...

Vakitsiz dostluklar vardır;
Bir peçete, bir kağıt mendil vakitsizce dostu oluverir gözlerimizin...
Ya da ayrılırken verilen bir dal karanfil ellerimize o anda gelen dostluktur...

Bakımsız dostluklar vardır bir de...
Zaten var, zaten dostuz deyip yıllarca bir telefonun, bir kaç cümlelik mektubun bile çok görüldüğü dostluklar...

stuv006
02-12-2012, 08:33
Thank you, this is an excellent list. Im new to all this but want to setup my first blog soon so I intend on printing this out and adding it to my boxfile.replica rolex Watches (http://www.watches2lover.com/) rolex replica watches (http://www.watches4saleuk.com/) rolex replicas (http://www.watches4saleuk.com/) fake rolex (http://www.watches2lover.com/)

ramazansenogul
03-25-2013, 23:08
dost gerçekte hesap tutmayandır.aydindahaliyikama.net

ramazansenogul
03-25-2013, 23:09
dost hesap tutmaz hiçbirşeyin. www.aydindahaliyikama.net

erhanc61
01-10-2020, 10:06
Bazen tüm bağları koparıp gitme cesaretini buluyorum kendimde. İşte o an, keşke nereye gideceğimi bilsem ! giderim herhalde.

Kaynak: https://www.huzurdolusozler.com/paul-auster-bilge-sozleri/