PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Yaz kâtip: Üsküdarlı Yorgi'nin Kâzım b. Mehmet'e borcu var


ALONE53
01-18-2009, 15:40
Yaz kâtip: Üsküdarlı Yorgi'nin Kâzım b. Mehmet'e borcu var

http://zaman.com.tr/haber.do?haberno=804841&title=yaz-kâtip-uskudarli-yorginin-kâzim-b-mehmete-borcu-var
Bugün yaptıklarınızın 500 yıl sonra torunlarınızın torunları tarafından okunacağını, bugün yaşananların o günün insanlarınca tebessümle okunacağını hiç aklınızdan geçirdiniz mi?



Günümüzden beş yüz yıl evvel bu topraklarda yaşayanlar da bunu düşünmemişlerdi şüphesiz. Ama gün geldi o gün yaşananların kaydedildiği defterler açıldı birer birer. Aslında o günlerde yaşananlar günümüzden çok da farklı değil.

1513-1521 arası... Devlet-i Âli Osman'ın İstanbul'daki hakimiyetinin henüz bir asra ulaşmadığı zamanlar. Yer: Üsküdar. Yorgi'ye Cemaziyelevvel ayı gelmeden ödenmek üzere borç verildi. Yusuf b. Osman'a küfreden Koca Ebri'ye tazir cezası verildi. Satılan bir köle, yatağını ıslattığı anlaşılınca iade edildi. Üsküdar'da ekmek üretimini kabul edenler cuma hariç her gün veya gün aşırı ekmek üretmek üzere taahhütte bulundu. Dranos b. Kefale ve Yorgi birbirlerine kefil oldular. Kendisine küfredildiğini iddia edip ispatlayamayan Kasım b. Mehmet'e tazir cezası verildi. Antalya'da düşman gemisiyle karşılaşan Ayaslı Arap Hoca'nın gemisindeki İbrahim b. Musa şehit edildi. Bal fiyatı, on yedi okkası üç yüz dirhem olarak belirlendi...

Üsküdar Kadı Sicilleri'ne kayıtlı bu olayları uzatmak mümkün. Zira hangi yıllarda kim kimden borç almış, kim kime kefil olmuş, kim kiminle kavga etmiş, kim kimi affetmiş, hepsini bu defterlerde bulmak mümkün. O vakitlerde adaletin kestiği parmak acımadığı gibi kesilen her parmak bir bir kaydedilmiş defterlere.! Kadı sicilleri dediğimiz bu defterler araştırmacılar tarafından müstakil olarak okunsa da şimdiye dek bu konuda kapsamlı bir çalışma yapılmış değil. İslami Araştırmalar Merkezi (İSAM) de üç yıllık bir çalışmanın ardından nihayet yayımlamayı düşündüğü Kadı Sicilleri'nin birinci cildini neşretmeyi başardı.

İSAM, Üsküdar Belediyesi ve ahalisinin desteğiyle bu işe kalkışmadan önce defterler dolusu mahkeme kayıtları, depolarda araştırmacıların hizmetine sunulacakları günü beklemekteymiş. Fakat hem işin mali boyutu hem de metinlerin günümüz Türkçesine aktarılması sırasında yaşanacak zorluklar ve hata yapılabileceği korkusu, defterlerin günümüze kadar toplu bir şekilde transkribe edilememesine neden olmuş. Üsküdar civarını kapsayan projenin ilk kitabında on sicil defterine yer verilmiş. Her bir defter, dönemin sosyal hayatına dair en ince ayrıntıları ortaya çıkaran arkeolojik bir kazı aslında. Defterlerde araştırmalara kaynaklık edecek pek çok bilgi mevcut. Hazırlanan indekste kitapta geçen bütün kelimelere yer verilmiş.




İki bin sayfalık indeksin yayımlanması mümkün olmayınca bir CD şeklinde kitabın arka kapağına iliştirilmesi tercih edilmiş. Kitap ciltlenirken de o günkü sicil defterleri gibi dış yüzeyi ebru deseni ile kaplanmış. Yayımlanan kitabın o günkü defterlere benzetilmeye çalışılmış olması da dikkatlerden kaçmıyor. İçeriğe bakıldığında sicillerde yer alan kayıtların ilgili olduğu konular, defterlere göre farklılık gösteriyor. Birinci defterde kaçak kölelere büyük yer ayrılmışken diğerlerinde bu konudaki yoğunluğun azaldığını görüyoruz. Tarihî sıralamaya göre sonradan toparlanan bu defterlerde alacak, borç, satış akdi, taşınmaz kirası, vakıf kurulması gibi medeni hukukla ve borçlar hukukuyla ilgili; hırsızlık, adam öldürme, yaralama, içki içme, hakaret, gasp gibi ceza hukukuyla ilgili kayıtlara rastlamak mümkün. Evlenme, boşanma ve mehir gibi aile hukuku, vasiyet ve mirasın taksimi gibi miras hukuku meselelerine de sıklıkla rastlanıyor. Bütün bunların yanında defterlerde çeşitli tüketim mallarıyla ilgili narh kayıtları da var. Kısacası defterler 1500'lü yıllar Üsküdar'ının sosyal, iktisadi ve hukuki hayatını anlamak ve bölgenin tarihî gelişimini doğru şekilde yorumlayabilmek için birinci el kaynak niteliğinde.

İSAM Başkanı M. Âkif Aydın, Merkez'in de sınırları içinde bulunduğu Üsküdar muhitindeki defterlerle işe başlamış olsalar da çalışmalarının bu bölge ile sınırlı kalmayacağını ifade ediyor. Üsküdar'dan sonra İstanbul, Eyüp ve Galata mahkemelerinin kayıtlarıyla işe devam edeceklerini söyleyen Aydın, belli bir program dahilinde Osmanlı döneminin ifadesiyle İstanbul ve bilâd-ı selâseye (üç beldeye) ait mahkeme defterlerinin belirli bir kısmını neşretmiş olacaklarını müjdeliyor.



--------------------------------------------------------------------------------


Kitaplar, herkese hitap edecek
İSAM, Osmanlı coğrafyasındaki birçok bölgenin mahkeme kayıtlarının mikroçiplerini arşivine dahil ederek araştırmacıların istifadesine sunmuş. Manastır, Saraybosna, Mostar, Priyedor, Temeşvar, Visoko, Kırım ve Şam gibi şehirler mahkeme kayıtları kütüphanede bulunan yerlerden sadece birkaçı. Proje kapsamında neşredilen kitaplar sadece araştırmacıları değil o yılları merak eden okurları da kendine çekecek cinsten. Yaşadığınız topraklarda bundan beş yüz yıl önce neler olduğunu merak ediyorsanız bir zaman makinesine ihtiyaç yok artık. Biraz merak biraz da hayal gücüyle bu kitabı karıştırınca eski günler üfül üfül geçecek yamacınızdan. Kaçak köleler bir yana yine insanlar borç alıp vermiş, yine iftiralar atılmış, yine suçlular yakalanmış, yine insanlar boşanmış ve eğlenmiş. Anlaşılan o ki insanın yazgısı, yaşamı ve derdi beş yüz yıl evvel ne ise bugün de pek değişmiş değil. Okurken okurunu kâh eğlendirip kâh üzen, yer yer şaşırtan bu defterler, şu endişeyi de insanın aklına düşürmüyor değil: 'Ya asırlar sonra bizim de yaptıklarımız bu şekilde okunacak olursa...'

YUSUF GÜNDÜZ