PKK ve ETA kahveleri

PKK -İspanya "kahve hattı" yazısı bu.


İspanya `da güncel soru: "Nasıl bir kahve?"


İki seçenek var: "cafe para todos..." (herkese kahve) ya da "cafe a la carte..."(alakart kahve) yani isteğe göre...


Bunlar güneşle yıkanan Madrid sokaklarında kahve mönüsünden satırlar değil.


Birincisinin anlamı federal yapıda "simetrik özerklikler" sistemini yansıtır.


İkincisi ise Zapatero `nun federal modelini...


İspanya anayasası, bu güncel söylemin ve seçeneklerin de ortaya koyduğu gibi ayrılıkçı söylemi ve örgütlemeyi yasaklamıyor.


Özerk yönetimlere dayalı bir federal sistem için esnekliği gösteriyor.


Bask ayrılıkçı hareketinin terör örgütü ETA ,"sürekli ve koşulsuz ateşkes" ilan ettikten sonra, onun siyasi kolu olan Bask milliyetçisi partiler, silahla dayatmanın yerini aldılar.


Siyasetle kabul ettirme çabasında oldukları iki hedef var.


Birincisi, Bask halkının kendi kaderini belirleme hakkı...


Yani, İspanya `da kalıp kalmamak için halkoylaması...


İkincisi ise Fransa toprakları içinde kalan Bask `ların yoğunlaştığı bölgelerin "İspanya Bask bölgesiyle bütünleşmesi, Büyük Bask Devleti`nin oluşması..."


PKK ve ETA


Bu satırlar yabancı gelmedi değil mi? DTP `nin Diyarbakır `daki ön kongresinde dile getirilen "özerk yönetim", "bölge meclisi", "çoğu konuda kendini yönetmek" ve "Ankara `ya sadece birkaç bakanlıkla zayıf bağlılığı" öngörüyordu.


Yani, "cafe a la carte..."


Çünkü AKP , Yerel Yönetim Reformu ile elbette bir federasyon değil ama "cafe para todos"u hatırlatan büyük bir paket düşünüyor. Bu paket özellikle Güneydoğu `da "ırkçı/milliyetçi" akımların ilacı olacak demokratik açılım olarak görülüyor.


Oysa...


DTP , Diyarbakır ön kongresinde bununla yetinilmeyeceğini ortaya koydu, "özel-özerk kahve servisi" istendi.


Bir sonraki aşamanın, kendi kaderini tayin için halkoylaması sesleri ve mitingleri olacağına kimse kuşku duymasın.


Ardından...


Tıpkı İspanyol Bask bölgesiyle, Fransa Bask bölgesinin birleşmesi ve "büyük Bask devletinin kurulması" hedefi gibi "Türkiye , Kuzey Irak , Suriye ve İran Kürt " bölgelerinin bütünleşeceği "Büyük Kürdistan Projesi " servise konulur.


Zaten şimdiden bu haritalar PKK Amerikan Silahlı Kuvvetler dergilerinde bile yayımlanmıyor mu?


Hayal bu ya...


Ne var ki... İspanya anayasası böyle bir halkoylamasına olanak vermiyor. Dahası, BM anlaşması da "halkların kendi kaderlerini tayin hakkını sadece sömürge toplumlarına tanıyor..."


Kaldı ki...


AB `nin iki dişli ülkesi Fransa ve İspanya `nın karnından et koparırcasına toprak almak, ülke yaratmak hayal.


Ayrıca... İspanya `daki çoğu Basklı "Ben zaten AB vatandaşıyım" diyerek, ayrılık macerasına soğuk bakıyor.


Türkiye `nin PKK stratejisi çizilirken PKK deneyimi önemli.


KOÇARYAN , PKK `YA HAYIR DEMİŞTİ


11 Haziran 1998... Ermenistan `ın Başkenti Erivan `a uçtum.


Başkanlık Sarayı `nda umduğumdan çok farklı bir Koçaryan buldum. Ermenistan güçlerinin bu eski Karabağ komutanı ılımlıydı. Türkiye ile sorunları çözme taraflısı olduğunu gösteren söylemlerde bulunuyordu.


Konulardan biri de PKK `ydı.


"Ermenistan `ın PKK `ya hiçbir şekilde yardım etmediğini, bundan sonra da edilmeyeceğini, topraklarında PKK `lı bulundurmayacağını" söylüyordu. "Teröre kesinlikle karşıyım " diyordu.


Bu sözleri söyleyen Koçaryan `ın ülkesine, şimdilerde PKK `nın iki yöneticisi Bayık ve Karayılan `ın geçtikleri medyaya yansıdı. "PKK `nın Erivan `da ofis açmasını" ve "Türkiye `nin hemen yanındaki Karabağ `da eğitim kampları kurulmasını" istedikleri -bilemiyorum- doğru mu?


Eğer doğruysa yukarıdaki söylemini Koçaryan `a hatırlatıyorum.


Devlet adamlığının bir göstergesi de sözünün arkasında durmaktır.

2007-12-06 04:35:49 Milliyet