PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Yahudi muhibi Çiller!


kelebek35
01-05-2009, 10:13
İsrail saldırıları üzerine aktif bir politika izlemeye çalışan Başbakan Erdoğan'ın girişimleri, akıllara kimi eski Başbakanların İsrail politikalarını getirdi. Bunlardan Demirel sonrası Başbakan olan Tansu Çiller'in icraatlarından sadece bir kaçı bile onun nasıl bir yahudi muhibi olduğunu gözler önüne seriyor.

DYP Genel Başkanlığı'na seçildikten sonra Mayıs 1993'ten Ekim 1995'e kadar Başbakanlık görevinde bulunan Tansu Çiller, iktidarında İsrail'le sıkı fıkı bir ilişki sergilemişti.

TEL AVİV'DE “BANA DESTEK OLUN YOKSA DİNCİLER GELİR” DEMİŞ

Dönemin Refah Partisi Milletvekili Kemalaettin Göktaş'ın 13 Ekim 1995 tarihinde TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşma Çiller'in bu icraatlarından sadece bir kaçı hakkında bile bir fikir veriyor. Tansu Çiller'in Türkiye'yi zarara sokacak Gümrük Birliği'ne girebilmek için canla başla çalıştığını anlatan Göktaş, onun bu uğurda İsrail'e bile gittiğini ve milleti yahudilere şikayet ettiğini anlatıyor. Göktaş'ın sözleri tutanaklarda, “İsrail'e bile giderek ‘Bizi almazsanız, köktendinciler işbaşına gelir' dediniz; adeta, ülkeyi, milleti şikayet ettiniz; İsrail Başbakanından yardım istediniz; arz-ı mevud topraklarında bulunmaktan memnuniyetinizi ifade ettiniz” şeklinde yer alıyor.

KEMİK KIRANLARA “BARIŞ ADAMI” DEDİNİZ

Başbakan Tansu Çiller'in aynı gezide İsrail'de sürekli huzrsuzluk çıkartan İsrail'i övdüğünü de anlatan Kemalettin Göktaş, “Ortadoğu'nun kalbine hançer gibi saplanmış; barışı bozan, kan döken, benim din kardeşlerimin kemiklerini kıran, esir kamplarında çoluk çocuk demeden öldüren İsrail ile dost oldunuz; ‘Ortadoğu'ya barışı getiren kahraman' diye hitap ettiniz” diyor.

ÜSTÜN HİZMET MADALYASI DA ALMIŞ

Göktaş; Tansu Çiller'in İsrail ziyaretinde İsrail'den hizmet ve liyakat nişanı aldığını da anlatarak, “Benden, söylemesi. Sayın Tansu Çiller'in yapacağı en akıllı iş, bir an önce çekip gitmesidir; zaten ikinci vatanı da vardır. Tansu Çiller'in yokluğu, vicdanlarda bir eksiklik değil, sırtımızdaki bir kamburun eksikliğiyle eşanlamlı olur. Belki, Amerika'da, Avrupa'da, İsrail'de ya da birtakım ülkelerde Tansu Hanıma hizmet ve liyakat madalyası verilebilir; ama Yüce Miletimizin vicdanındaki yeri sanık sandalyesidir” ifadelerini kullanıyor.

İSRAİL'E UCUZ ŞEKER KIYAĞI

Kemalettin Göktaş aynı konuşmasında Tansu Çiller'in ekonomi politikasını eleştirerek, burada da İsrail'e kıyak yapılırken Türkiye'nin zarara sokulduuğunu anlatıyor: “Şeker ihraç ederken, ithal eder duruma düşürdünüz. Bugün, bakkalda manavda, çarşıda pazarda vatandaşım şeker ararken, siz, geçen yıl, İsrail'e tonu 349 dolardan şeker ihraç ettiniz. Şimdi ise, 120 dolar fazlasıyla, 470 dolardan şeker ithal ediyorsunuz.”

ARZ-I MEV'UD'DA BULUNMAKTAN MEMNUNMUŞ

Tansu Çiller'in İsrail'e yaptığı ziyaret ve orada sergilediği tutumlar başka muhalefet partilerinin temsilcilerinin de tepkisini çekmiş. TBMM Genel Kurulu'nda 7 Temmuz 1995 tarihinde bir konuşma yapan ANAP milletvekili Ahmet Kabil de, Çiller'in gezisi ile ilgili şu eleştirileri yöneltmiş: “Tansu Çiller İsrail'e ayak bastığında, ‘Arz-ı Mev'ud'ta bulunmaktan çok mutluyum', Tevrat'ta vaat edilen arzı mev'ud, gerçekleşecek; yani, Tevrat'ta size vaat edilen -Türkiye toprağının büyük bir kısmını da kapsayan- Nil ve Fırat Nehirleri arasındaki topraklar sizin olacak' demedi mi?”

( habervaktim)