PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : "Üniversiteye giremeyen kalmayacak"


kelebek35
12-24-2008, 14:57
Rektör atamaları konusunda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün "yetkiyi benden alınsın'' açıklamalarının ardından YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan da ''Anayasal düzenlemeyle YÖK de aradan çekilsin" çıkışında bulundu.

YÖK'deki "Mesleki ve Teknik Yükseköğretimin Yeniden Düzenlenmesi" konusundaki toplantıda konuşan YÖK Başkanı Özcan, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Özcan, bir gazetecinin Cumhurbaşkanı Gül'ün rektör atamaları konusunda yaptığı açıklamaları hatırlatarak, "Cumhurbaşkanı bu yetki benden alınsın dedi. Sizin kanaatiniz nedir?'' şeklindeki sorusunu cevaplandırdı. Rektör atamaları konusunda Gül'e benzer bir tavır ortaya koyan Özcan, ''YÖK'ün de aradan çekilmesini isterim. Bu anayasal bir düzenleme ile sağlanabilir ancak." dedi. Cumhurbaşkanı ve YÖK Başkanı'nın aradan çekilmesiyle seçimin kim tarafından yapılacağı şeklindeki başka bir soruya karşılık da Özcan, ''Üniversiteler kendisi halledebilir yada başka bir yol bulunabilinir. Bunların hepsi Anayasa'da yeni bir düzenleme ile yapılabilir'' diyerek rektör atamaları konusundaki görüşünü dile getirdi.

İstanbul Üniversitesi'ndeki rektör adaylarının Cumhurbaşkanlığı'na bildirilmesi hakkında ise Özcan, ''İstanbul Üniversitesi'nde tercihimizi yaptık. Cumhurbaşkanlığı'na yolladık. Bu konuda bir yorum yapmak için Cumhurbaşkanı'nın kararını beklemek lazım'' diye konuştu. İstanbul Üniversitesi'ndeki rektör seçiminde en yüksek oyu olan Ali Akyüz ikinci, en yüksek ikinci oyu olan Yunus Söylet ise birinci sırada YÖK tarafından Cumhurbaşkanlığı'na bildirilmişti.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından rektör yapılan 9 Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Mehmet Füzün'ün atamasının mahkeme kararıyla durdurulması hakkında ise Özcan, bu konuda mahkeme kararını bekleyeceklerini söyledi.

"ÖNÜMÜZDEKİ YILLARDA ÜNİVERSİTEYE GİREMEYEN ÖĞRENCİ KALMAYACAK"

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, ''Yeni açılan üniversitelerin kontenjanları, ikinci öğretimdeki gelişmeler, açıköğretimin bütün bölümlerinin ilerleyen zamanda herkese açık hale gelmesi ve yeni uzaktan öğretim programları sayesinde önümüzdeki yıllarda inanıyoruz, dışarıda üniversiteye giremeyen hiçbir öğrencimiz kalmayacaktır'' dedi.

Özcan, mesleki eğitimde yeni düzenlemeler ile ''Farabi Değişim Programı'' konularında bilgi vermek amacıyla düzenlenen basın toplantısında, görevde bulundukları 1 yıllık süreçte gerçekleştirdikleri çalışmalardan önemli gördüğü bazılarını anlatmak istediğini söyledi.

Yükseköğretimdeki en önemli problemin ''her yıl ortalama 1.2 milyon lise mezununa üniversitelerde yer bulmak'' olduğunu kaydeden Özcan, ''En acil ve çözülmesi gereken öncelikli problem budur'' diye konuştu.

Göreve geldiklerinden bugüne bu problemi çözebilmek için birkaç çalışma yaptıklarını ifade eden Özcan, bu çerçevede kontenjanları yüzde 25 oranında artırdıklarını belirtti. Özellikle tıp fakültelerinin kontenjanında önemli artış yaptıklarını kaydeden Özcan, 5 bin civarındaki kontenjanı 6 bin 600'e yükseltildiğini anlattı.

Kontenjan artışına paralel olarak taban puanlarının da düşürüldüğünü belirten Özcan, ayrıca ikinci öğretimin daha etkin kullanılması için bu programların kontenjanında da daha fazla artış yapıldığını söyledi.

Özcan, örgün ve ikinci öğretimindeki artışlar ile taban puanların düşürülmesi sonucunda, geçen yıllarda her 4 öğrenciden 1'i üniversiteye girebilirken bu yıl 2 öğrenciden 1'inin üniversiteye girme şansı bulduğunu kaydetti.

Son 2 yılda toplam 41 yeni üniversite açıldığını anımsatan Özcan, yeni üniversitelerin açılmasının kontenjan artışı sağlayacağına işaret etti.

Açıköğretimin daha etkin kullanılmasına yönelik çalışmalar yaptıklarını söyleyen Özcan, bu programlara daha fazla öğrenci alınması konusunda anlaşma sağlandığını, bütün bölümlerinin ''açık'' hale getirilmesiyle ilgili çalışmaların devam ettiğini, sonucun gelecek ay içinde alınacağını anlattı.

Yükseköğretimde önemli gördükleri ikinci öncelikli sorunun öğretim üyesi yetiştirilmesi olduğunu söyleyen Özcan, bu çerçevede yaptıkları çalışmalara değindi.

Öğretim üyesi dışındaki öğretim elemanlarının atanma süreçlerinin yeniden düzenlendiğini ifade eden Özcan, ''yeni sistemde subjektif unsurların minimize edilerek, nesnel sınavlardan elde edilen başarı puanlarının temel belirleyici hale getirildiğini'' kaydetti.

Türkiye'de 94'ü devlet üniversitesi olmak üzere toplam 130 üniversite bulunduğunu anımsatan Özcan, üniversitelere öğretim üyesi yetiştirilmesi amacıyla MEB ile işbirliği içinde yurt dışına master ve doktora için bu yıl 1400 öğrenci gönderilmesinin planlandığını ancak sınavda 900 civarındaki öğrencinin başarılı olabildiğini, bunlardan da ancak 750'ye yakınının taahhüt imzalayacağının tahmin edildiğini belirtti.

Özcan, bu rakamı 1400'e tamamlamak için 2009 yılı içinde bir başka sınav açılacağını bildirdi.

Mevcut öğretim üyelerinden daha etkin yararlanılması için üniversiteler arasında işbirliğini güçlendirmek istediklerini anlatan Özcan, bu konuda iki işbirliği yapıldığını ancak bunu diğer üniversitelere de yaygınlaştırmak istediklerini söyledi.

Üniversite personelinin özlük haklarıyla ilgili sorunların çözülmesi gereken acil sorunlardan biri olduğunu kaydeden Özcan, akademisyenlerin mukayese edildiği meslek gruplarıyla aradaki farkın açıldığını, bunun kapatılması gerektiğini söyledi.

''Teknoloji transferleri'' konusuna da değinen Özcan, Türkiye'nin hem patent hem de teknoloji transferi konusunda oldukça geri kaldığını belirterek, üniversitelerde teknoloji transferine konu olacak birçok yenilik bulunduğunu tahmin ettiklerini, ancak bu konu dikkatli şekilde ele alınmazsa ''buluşların'' kaybolup gideceğini söyledi.

HABER10

demem_o_ki
12-25-2008, 16:00
önemli olan üni. bitirmek değil bitirince iş bulabilmek