PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Talipoğlu vakası!


kelebek35
12-15-2008, 10:46
Yıllarca fikriyatıyla mücadele ettiği isimler iktidara gelince hemen büyük paralarla TRT’ye sızma başarısı gösteren Tayfun Talipoğlu’nun adı şimdi de AK Parti’den Çankaya Belediye Başkanlığı için geçiyor.

Talipoğlu, atv’de çalışırken müstehcen heykelleri kaldırtan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’e uyguladığı medya terörü ile tanınıyor.

Sol tandanslılar her dönem ne yapıp edip gündemde kalmayı, ciddi paralar kazanmayı başarıyorlar. Gazeteci televizyoncu Tayfun Talipoğlu da son dönemlerde yıldızı parlayan solcu isimlerden. Muhafazakâr camiaya mensup pek çok gazeteci kriz ortamında işinden gücünden olurken, TRT’de büyük paralarla program yapma “başarısı” gösteren Tayfun Talipoğlu’nun adı şimdi de Çankaya Belediye Başkanlığı adaylığı için geçiyor. Kulislerde yayılan ancak bugüne kadar ne AK Parti sözcülerinin ne de Talipoğlu’nun yalanlamadığı habere göre, Çankaya’nın “çağdaş, laik” yapısını dikkate alan parti yönetimi, kendisine adaylık teklifi götürdü. Tayfun Talipoğlu’nun bu teklife nasıl bir cevap verdiği henüz netlik kazanmadı.

SAKINCALI BULUNUP KAYMAKAM YAPILMAMIŞTI

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü'nden 1983 yılında mezun olan Tayfun Talipoğlu, aşırı solcu kimliği, örgüt üyesi olduğu iddiası ile çok istemesine rağmen kaymakam yapılmamıştı. Bu süreçte beyaz eşya dükkanında tezgâhtarlık, kargoculuk, düğün salonu ve pavyonlarda şarkıcılık yapan Talipoğlu, evinin önünde yattığı Prof. Dr. Mümtaz Soysal’ı ikna ederek Milliyet’e alınmasını sağlamıştı.

“TÜKÜRÜRÜM BÖYLE SANATIN İÇİNE”

Refah Partili belediyelerin iş başına geldiği 1994 yılında çalıştığı atv’de sürekli provokatif haberler yapan Talipoğlu, “şöhreti” ise Altınpark’taki müstehcen heykellerle yakalamıştı. O dönemde yeni seçilen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile Altınpark’ta çekim yapan Talipoğlu, “çağdaşlık, sanat” adına heykellerin kaldırılma girişimini eleştirmiş, sorulardan bunalan Melih Gökçek de sonunda o meşhur sözü sarfetmişti: “Tükürürüm böyle sanatın içine.” Bu söz uzun yıllar İslâmî camiadaki politikacılara karşı bir silah olarak kullanılmıştı. Halk, bu sözün içeriğini benimsese de medyatik linçlerde sık sık başvurulan bir hatırlatma sözü olmuştu bu ibare.


habervaktim