PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : İslam'ı değiştirmek istiyenler


Hasret
12-11-2008, 15:54
Mustafa Kasadar
İslamı değiştirmek isteyenler
03.12.2008
alıntı


Resululllah(SAV) ‘ın vefatından sonra başlayan riddet (dinden dönme) hareketlerine katılanların bir kısmı kalpleri İslama ısındırılanlardan, bir kısmı münafıklardan, bir kısmı geç bir vakitte istemeye istemeye müslüman olanlardan, bir kısmı da asla müslüman olmamış ama kendini öyle göstermiş kişilerden oluşuyordu.

Uyeyne B. Hısn El-Esedi önce müslüman olduğunu söylemiş, Peygamber (sav)’in vefatından sonrada Tulayha El-Esedi’ye katılarak irtidat etmiştir. Tulayha ile yapılan savaşta esir edilip Medine’ye getirilen Uyeyne’yi taşlayan Medineli küçük çocuklar

“Yazıklar olsun ey Allah’ın düşmanı İslam’dan döndün öyle mi?” dediklerinde O;

“Vallahi ben bundan önce iman etmemiştim” demiştir. (Taberi, 3/260 Hareketür-Ridde,114).

Bu gruplardan bazıları da vardır ki Kur’an ayetlerini kendi heva ve heveslerine göre yorumluyorlar ve İslam Devleti’nin otoritesine karşı baş kaldırıyorlardı.

Onlardan bazıları “ Onların mallarından sadaka al. Bununla onları temizlemiş, arındırmış olursun.” (Tevbe,103) ayetini delil göstererek zekat vermeyi rededetmişlerdir. İbn Kesir tefsirinde bu olayı şöyle anlatıyor:

“Arap kabilelerinden olup ta zekât vermek istemeyen bazı kabileler zekatın Halife’ye değilde yalnızca Resulullah (sav)’e verileceğini ileri sürerek şöyle dediler: “Baksanıza ayeti kerimede ‘onların mallarından sadaka al’ buyuruluyor . Ancak başta Hz. Ebubekir (ra) olmak üzere hiçbir Sahabe bu fasid te’vili kabul etmedi ve Resulullah (SAV)’e verdikleri zekatı, Halife’ye de verinceye kadar onlarla savaştılar.” (İbn Kesir, Tefsir, 2/386).

Bu Olaydan Çıkarabileceğimiz Dersler

1-) Kuran-ı Kerim’i kendi heva ve hevesine göre tefsir etme hastalığı günümüze has değildir. Bu ta Sahabeye kadar uzanmaktadır.

2-) Dini değiştirmek isteyenler her devirde, Kuran’la amel ettiklerini ve kendi görüşlerinin Kur’an hükümlerine dayandığını iddia etmişlerdir.

3-) Özellikle gerileme döneminde başlayarak Hz.Peygamber (sav) ve Sahabe-i Kiam’ın uygulamalarını bir tarafa atmak için “Kur’an bize yeter ” sloganıyla bir çok hareketler ortaya çıkmıştır. Mesela 1908 yılında İngiliz işgali altındaki Hindistan’da Kur’an Medresesi ismiyle okul açılarak İngilizlere karşı yürütülen Cihad hareketinin arkası kesilmek istenmiştir.

4- Bugün de Yaşar Nuri Öztürk ve benzerlerinin Kur’an’daki İslam diye dillendirdikleri ve gerçek müslümanları ta’n eden anlayışları bu çerçevede değerlendirmek lazımdır. Riddet olaylarının arkasında devrin iki emperyal devleti İran ve Bizansın olduğunu göz önüne alırsak bugün de ABD’de tasarlanıp islam dünyasına diyalogcular ve sünnet inkarcıları eliyle ihraç edilm

ek istenen islam anlayışının varacağı noktayı siz düşünün