..::duyguseli::..
12-03-2008, 01:55
http://img160.imageshack.us/img160/4606/kuyubi3.jpg
“Onlara. “Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın!” denildiği zaman: Biz ancak düzelticileriz “ derler.” Bakara–11. Bu gibi bozguncuların sesleri bugün de duyulmaktadır. “Biz dinimizi bilen, dinimize bağlı insanlarız.”derler, derler de dini de bilmezler! Bağlılığın ne olduğunu da… İmanın alametini üzerinde taşımadığı halde dine bağlılıktan söz etmek… ALLAH(celle celalüh)’ın hükümlerini kendi iradesine göre değerlendiren, İslam’ı yaşamadığı halde yaşadığını iddia eden zihniyetler kör kuyu karanlığından gelen bir ses misalidirler. İslam’ı karanlık bir zulüm gibi görüp de cehaleti, delaleti bir çağdaşlık olarak gören zihniyetlerin ALLAH(celle celalüh)’ın ayetleri karşısında savunma mekanizması olarak:
“— Bizim dinimize bağlılığımız sağlamdır,
— Biz atamızdan böyle gördük,
— Bizim yaptığımız doğrudur”, diyerek
ALLAH(celle celalüh)’a teslim olmuş insanlar için “düşük akıllılar, geri zekâlı ailesini ihmal ediyor, evinde oturmuyor, sanki biz Müslüman değiliz!” diye küçümseyip alaya alıyorlar. Caiz olmayan meselelerde “nesi caiz değil?”diye itiraz ediyor, dayanağı olmayan rivayetlerle yanlış bildiklerini doğru olarak savunmaktadırlar. Ha o günün bozguncusu, ha bugünün bozguncusu… Aradan asırlar geçmiş vahiy elimizde olmasına rağmen aynı zihniyet, ya vahiyden haberdar değil veya haberdar olduğu halde işine gelmiyor. “Bir de “Yahudi veya Hıristiyanlardan başkası asla Cennet’e giremeyecek.“ dediler. Bu onların kendi kuruntularıdır. De ki: “eğer doğru iseniz, haydi kesin delilinizi getirin!” (Bakara 111). Ayeti Kerime ne güzel de cevap veriyor bu münafık zihniyetli kişilere.
Ayete dikkat edersek:”Bu onların kendi kuruntularıdır” diyor. Rabbini bilmeyen ve tanımayan ilkelerinden bihaber bulunduğu konumdan gayet memnun, ALLAH(celle celalüh)’ın ayetlerini duymaktan rahatsız, İslami bir hayatın gereksiz olduğunu düşünen zavallı kişiler… Bu ayetin cevabının muhatabının kimler olduğunu bilmemekte… Açıklığı- seçikliği çağdaşlık kabul eden zihniyetler! Eğer doğru iseniz haydi, kesin delilinizi getirin, neye dayanarak nutuk atıyorsunuz?
“Yine bunlara : ” İnsanların inandıkları gibi inanın.” denildiği zaman. “Biz de bu budalaların inandıkları gibi mi? İnanalım” derler. Doğrusu budala kendileridir, fakat bilmezler.” (Bakara 13)
İnkârlarında ısrar ettikleri için, İslam’ı bir nur, bir kurtuluş olarak görmedikleri için RABBİMiz, bu münafık zihniyetli kişilerin kalplerini ve kulaklarını mühürlemiş, gözlerine de bir perde indirmiştir. Her ne kadar ALLAH(celle celalüh)’ın ayetleri kendilerine delil olarak gösterilse de anlamak istemeyen, inkârlarında ısrarlı olanlar sadece kendini kandıran ve kendi nefsine zulm eden insanlardır bunlar.
Münafık tıynetli olanlar, ALLAH(celle celalüh)’a samimiyetle teslim olan, ALLAH(celle celalüh) yolunda emin ve sağlam adımlarla yürüyen kimseleri, aptal ve sefih olarak niteleseler de, asıl sefih olanlar onlardır! Kişisel çıkarların kör ettiği nefislerinin, ALLAH(celle celalüh)’ın ayetlerine karşı büyüklenmeleri böyle bir kimliğe sahip olmalarına neden olmaktadır… Münafıklığın kör kuyusuna düşmekten ALLAH(celle celalüh)’a sığınırız! Âmin!
Serpil İpekçi
“Onlara. “Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın!” denildiği zaman: Biz ancak düzelticileriz “ derler.” Bakara–11. Bu gibi bozguncuların sesleri bugün de duyulmaktadır. “Biz dinimizi bilen, dinimize bağlı insanlarız.”derler, derler de dini de bilmezler! Bağlılığın ne olduğunu da… İmanın alametini üzerinde taşımadığı halde dine bağlılıktan söz etmek… ALLAH(celle celalüh)’ın hükümlerini kendi iradesine göre değerlendiren, İslam’ı yaşamadığı halde yaşadığını iddia eden zihniyetler kör kuyu karanlığından gelen bir ses misalidirler. İslam’ı karanlık bir zulüm gibi görüp de cehaleti, delaleti bir çağdaşlık olarak gören zihniyetlerin ALLAH(celle celalüh)’ın ayetleri karşısında savunma mekanizması olarak:
“— Bizim dinimize bağlılığımız sağlamdır,
— Biz atamızdan böyle gördük,
— Bizim yaptığımız doğrudur”, diyerek
ALLAH(celle celalüh)’a teslim olmuş insanlar için “düşük akıllılar, geri zekâlı ailesini ihmal ediyor, evinde oturmuyor, sanki biz Müslüman değiliz!” diye küçümseyip alaya alıyorlar. Caiz olmayan meselelerde “nesi caiz değil?”diye itiraz ediyor, dayanağı olmayan rivayetlerle yanlış bildiklerini doğru olarak savunmaktadırlar. Ha o günün bozguncusu, ha bugünün bozguncusu… Aradan asırlar geçmiş vahiy elimizde olmasına rağmen aynı zihniyet, ya vahiyden haberdar değil veya haberdar olduğu halde işine gelmiyor. “Bir de “Yahudi veya Hıristiyanlardan başkası asla Cennet’e giremeyecek.“ dediler. Bu onların kendi kuruntularıdır. De ki: “eğer doğru iseniz, haydi kesin delilinizi getirin!” (Bakara 111). Ayeti Kerime ne güzel de cevap veriyor bu münafık zihniyetli kişilere.
Ayete dikkat edersek:”Bu onların kendi kuruntularıdır” diyor. Rabbini bilmeyen ve tanımayan ilkelerinden bihaber bulunduğu konumdan gayet memnun, ALLAH(celle celalüh)’ın ayetlerini duymaktan rahatsız, İslami bir hayatın gereksiz olduğunu düşünen zavallı kişiler… Bu ayetin cevabının muhatabının kimler olduğunu bilmemekte… Açıklığı- seçikliği çağdaşlık kabul eden zihniyetler! Eğer doğru iseniz haydi, kesin delilinizi getirin, neye dayanarak nutuk atıyorsunuz?
“Yine bunlara : ” İnsanların inandıkları gibi inanın.” denildiği zaman. “Biz de bu budalaların inandıkları gibi mi? İnanalım” derler. Doğrusu budala kendileridir, fakat bilmezler.” (Bakara 13)
İnkârlarında ısrar ettikleri için, İslam’ı bir nur, bir kurtuluş olarak görmedikleri için RABBİMiz, bu münafık zihniyetli kişilerin kalplerini ve kulaklarını mühürlemiş, gözlerine de bir perde indirmiştir. Her ne kadar ALLAH(celle celalüh)’ın ayetleri kendilerine delil olarak gösterilse de anlamak istemeyen, inkârlarında ısrarlı olanlar sadece kendini kandıran ve kendi nefsine zulm eden insanlardır bunlar.
Münafık tıynetli olanlar, ALLAH(celle celalüh)’a samimiyetle teslim olan, ALLAH(celle celalüh) yolunda emin ve sağlam adımlarla yürüyen kimseleri, aptal ve sefih olarak niteleseler de, asıl sefih olanlar onlardır! Kişisel çıkarların kör ettiği nefislerinin, ALLAH(celle celalüh)’ın ayetlerine karşı büyüklenmeleri böyle bir kimliğe sahip olmalarına neden olmaktadır… Münafıklığın kör kuyusuna düşmekten ALLAH(celle celalüh)’a sığınırız! Âmin!
Serpil İpekçi