PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Zamana uymak


Hasret
12-01-2008, 19:47
Günümüzde sık duymaya alıştığımız ve doğru değerlendirilmesi büyük önem taşıyan kavramlardan birisi "zamana uymak" tır.Zamana uymak denilerek neyin kast edildiğini hiç düşündünüz mü?Bunun anlamını kavrayabilmek için,öncelikle zamanın mahiyetini iyi bilmeniz gerekir.Zaman ne bir inanç sistemidir,ne bir fikir akımıdır,ne de bir kültürdür.Dolayısıyla zamanın uyulabilecek bir tarafı yoktur.Öyleyse "zamana uyun" kılıfı altında,inceden inceye adeta kalabalıklara ya da yaptıklarının doğru olup olmadığını düşünmeden çoğunluğa uyun mesajı empoze edilmeye çalışılmaktadır.
Unutulmaması gereken gerçeğin sürekliliğidir.Gerçek her daim gerçektir.İki nokta arasında çizilebilecek yalnız bir doğru vardır.İnsanların ona uyması yada uymaması,onun mahiyetini kesinlikle değiştirmez.Kumar oynamak dünde yanlıştı,bu günde yanlıştır,yarında yanlış olacaktır.Yarın her insan kumarbaz dahi olsa bu,kumar oynamayı meşru gösterebilecek bir mazeret teşkil etmez.
"çoğunluğa uyun" denilerek insanların adeta "sürü psikolojisi" ne mahkum olup,koyunlardan bir koyun olması istenmektedir.İnsanı hiç bir zaman yalnız bırakmayacak olan vicdan gibi bir bekçi vardır.O,herzaman neyin doğru ve neyin yanlış olduğunu insana fısıldar,fakat "çoğunluk bunu yapıyor" yada "insanlar ne der" gibi anlamsız engelleri vicdanlarının önüne çekip büyük nimeti kullanamayan insanlar,dünyevi ve uhrevi hüsrana uğramaya mahkumdurlar.
Hükümlerimizi,bireylerin tavırlarına istinaden "doğrudur" yada "yanlıştır" diye veriyorsak,hayati bir tehdit ve tehlike altındayız demektir.İnsanın ürettiği fikirler,düşünce ve inanç sistemleri,insan gibi acizdir ve eninde sonunda yok olmaya mahumdur.

Peki,nedir insanları mutlak gerçeğe ulaştıracak rehber?

Alemlerin Rabbi olan Allah,peygamberler aracılığıyla,insanlara her devirde yol gösterici ilahi rehberler göndermiştir.Doğru ve yerinde kullanılan,yani Kur'anın mihengine vurulan bilim ve felsefe,insana yol gösterici olabilir.
"Dinsiz felsefe hakikatsiz bir safsatadır ve kainata bir tahkirdir." diyen Bediüzzaman Said Nursi, "vicdanın ışığı ,ulum-u diniyedir,aklın nuru fenler medeniyetidir.İkisinin bütünleşmesi,iç içe girmesiyle hakikat tecelli eder" diyerek te doğru işleyen bilimin insanları hakikate ulaştırabileceğini işaret etmiştir.Şayet bunların aksi olursa,yani bilim ve felsefe dine zıt kavramlar olarak işletilirse,insanlar sebeplere takılma,maddede boğulma,gaflet ve delalet bataklıklarında sürünme tehlikesiyle karşı karşıya kalırlar.
Kendilerini sürü psikolojisine kaptırmış insanların en büyük yanılgısı,çoğunluğun yaptığının her zaman doğru olduğunu ve zamanın,gerçekleri değiştirebileceğini düşünmeleridir.Akıl ve vicdan insana hakikatın eskimeyeceğini,eskiyenin zaten hakikat olamayacağını söyler.İnsanların ona hakettiği değeri verip vermemesi,onun kıymetini ne arttırır nede azaltır.İnsan için neyin hayır,neyin şer olduğunu ise,yaratıcısından iyi kimse bilemez.
Bunu kavrayıp,kalabalıklara rağmen bile olsa,yaratıcımızın bildirdiği güzel ahlak ve doğrular çerçevesinde yaşarsak,her zaman ve her durumda güçlü oluruz.Fakat biz bu gerçeklere uymazsak,zaman bizi kendine uydurur..

izmirli
12-01-2008, 19:51
parmaklarına sağlık süpper yazı...

by_izmirli...