PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Korkmayın, korunun !


*fanii*
12-01-2007, 14:12
1 Aralık Dünya AIDS Günü'nde, cinsellik hakkında bilgi verilecek.

Dünyayı tehdit eden AIDS hastalığından korunma yollarına dikkat çekmek ve bilinçlenmek için her yıl 1 Aralık Dünya AIDS Günü olarak kabul ediliyor
EdİnİlmİŞ Bağışıklık Yetmezliği Sendromu yani bilinen adıyla AIDS dünyada ve Türkiye'de hızla yayılan çok önemli bir hastalık. Memorial Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü'nden Uz. Dr. Servet Alan, 'AIDS hastalığı ve korunma yolları 'hakkında bilgi verdi.

AIDS hastalığına yol açan HIV virüsünün en sık bulaşma yolu cinsel temastır. Hastalığı taşıyan anneden bebeğe, doğum öncesinde, doğum sırasında veya doğum sonrasında bulaşması mümkündür. Anne sütü virüsün bulaşmasına neden olabilir. Eğer HIV taşıyan bir kişi ile bulaşmaya neden olabilecek bir temas gerçekleşmişse (cinsel temas veya kan bulaşması olan bir yaralanma gibi) koruyucu önlem alınması ve izlem için, hemen bir infeksiyon hastalıkları uzmanına başvurulmalıdır. Hamilelere ve doğum sonrasında bebeğe koruyucu ilaç tedavisi verilerek bulaşma önemli oranda önlenebilir.

Cinsel temas sırasında prezervatif kullanmak bulaşma riskini azaltır, fakat tamamen ortadan kaldırmaz. Damar içi uyuşturucu kullanımının ve bu kişilerde ortak iğne kullanımının önlenmesi bulaşmayı azaltacaktır. Sağlık personelinin gerekli koruyucu malzemeyi (eldiven gibi) kullanması gereklidir.

Yanak yanağa öpüşmek, tokalaşmak, işyerinde aynı ortamda çalışmak, aynı telefonu kullanmak, aynı bardağı kullanmak bulaşmaya neden olmaz. HIV virüsü hava yolu ile de bulaşmaz. HIV enfeksiyonu bulaşma sonrasında gribal bir enfeksiyon gibi başlayıp, daha sonra yıllar süren bir sessiz döneme girer. Bu uzun dönemde virüs vücutta varlığını sürdürür. Bağışıklık sistemi ile virus arasında mücadele sürer. 10 yılı aşabilen bir süre sonunda bağışıklık sisteminde yetersizlik ortaya çıkmaya başlar. Kandaki virüs miktarı artar, bağışıklık sisteminin bazı özel hücrelerinin miktarında azalma ve bağışıklık sistemi işlevlerinde bozulma yaşanır. Bunun sonucunda, ağızda yaygın, tekrarlayan pamukçuk, uzun süreli ishaller gibi enfeksiyonlarda artış görülür. Tanıda vücutta HIV virüsüne karşı oluşan, anti-HIV antikor olarak adlandırılan madde aranır. Bu amaçla genellikle ELISA testi kullanılır. ELISA pek çok hastalığın tanısında kullanılan bir testin adıdır, yalnızca AIDS'e özel bir test değildir. Bu testin pozitif bulunması durumunda anti-HIV antikoru daha detaylı olarak gösteren doğrulama testleri (Western Blot) uygulanır. Virüsün genetik maddesinin varlığını ve miktarını saptayan testler hem özel durumlarda tanıda yardımcı olarak, hem de tedavinin takibinde kullanılır.

HIV enfeksiyonunun tedavisinde kullanılan çeşitli ilaçlar mevcuttur. İlaç tedavileri kandaki virüs miktarını çok azaltmakta ve bağışıklık sisteminin uzun süre korunmasını sağlayabilmektedir. Fakat ilaç tedavisi ile HIV enfeksiyonunu tamamen ortadan kaldırılması mümkün değildir. Kullanımda olan veya önümüzdeki birkaç yıl içinde kullanıma girmesi beklenen bir aşı yoktur.

Kaynak (http://www.haber3.com/haber.php?haber_id=309399)

elas
12-01-2007, 15:05
çok tehlikeliymiş yahhh ilacı bile yok allahtan şunlardan olmuyo

işyerinde aynı ortamda çalışmak, aynı telefonu kullanmak,aynı bardağı kullanmak bulaşmaya neden olmaz <<<<<<<


teşekkürler bilgi için