PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : AK PARTİ'nin kırmızı çizgileri belli


kelebek35
10-07-2008, 10:57
Aktütün Karakolu'na yapılan hain saldırı dikkatleri yeniden terörle mücadeleye çevirdi. Sınır ötesi operasyona imkân sağlayacak tezkere yarın Meclis'te görüşülecek
.
Perşembe günü yapılacak "terör zirvesi"nde ise terörle mücadele yöntemi yeniden masaya yatırılacak. Bu toplantıda Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)'nin ek tedbirler istemesi bekleniyor. Bu tedbirler arasında "önleyici istihbarat" talebinin de bulunduğu öğrenildi. Askere önceden izin almaksızın arama yetkisi verecek bu talebe hükümet sıcak bakmıyor. Yeni yöntem, tedbir ve taleplerin ele alınacağı "terör zirvesi" öncesi kırmızı çizgilerini belirleyen AK Parti, olağanüstü hal, sıkıyönetim ve benzeri arayışlara karşı duruşunu koruyor. Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, hükümetin bu konudaki politikasını "Ne özgürlüklerden ne de güvenlikten taviz vereceğiz." sözleriyle özetledi. Gündemdeki yasal düzenlemeler için güvence veren Şahin, "Türkiye'nin temel hak ve özgürlükler bakımından geldiği nokta, bir de terörle mücadele bir araya getirilerek, ne güvenlik ne özgürlük, her ikisinden de taviz vermeden, geri adım atmadan bu değişiklikleri nasıl yaparız üzerinde çalışıyoruz. İki konuda mutabakat var. Onlarla ilgili önümüzdeki günlerde sanıyorum gerekli değişiklikler yapılacaktır." dedi.
Bakan Şahin, terörle mücadele, polis vazife ve salahiyetleri yasaları ile diğer değişikliklere ilişkin Genelkurmay, Emniyet ve terörle mücadelede uzman savcıların katılımıyla yapılan çalışmalarla ilgili raporun kendisine ulaştığını açıkladı. Güvenlik güçleriyle iki noktada mutabakata varıldığını belirten Şahin, hazırlanan raporda Genelkurmay ve Jandarma Genel Komutanlığı'nın hükümetten 5 talepte bulunduğunu aktardı. Şahin, şöyle devam etti: "Bunlardan ikisiyle ilgili bir yasal düzenleme, bir yönetmelik değişikliği yapılması konusunda bu kurulan komisyon bir karar almış. Ben de o karara büyük ölçüde katılıyorum. Üstünde mutabakat sağlanmayan 2-3 konu daha var ki, kasım ayının hemen başında tekrar aynı komisyon bir araya gelerek onlar üzerinde de çalışmalarını devam ettirecek." Şahin, talepler konusundaki sorulara karşılık ayrıntılara girmeyeceğini söylemekle yetindi.
İktidar partisi yetkilileri de demokrasi ve insan haklarının önemine dikkat çekti. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nihat Ergün, terörle mücadelenin insan hakları ve demokratik ilerlemelerden geri adım atılmayacak şekilde süreceğini vurguladı. Ergün, "Demokrasi terör örgütünü değil, halkı rahatlatıyor. Terör örgütü demokrasi istemez. Demokratik açılımlar örgütün toplumsal kaynaklarını kurutuyor." diye konuştu. Ergün, son saldırıların insanları duygusal düşünmeye itebileceğini hatırlatarak, "Terörle mücadelede rasyonel ve bilimsel yöntemler ön planda olmalı." uyarısında bulundu. AK Parti Grup Başkan Vekili Bekir Bozdağ da olağanüstü hal gibi denenmiş yöntemlerin gündeme getirilmesine karşı çıktı. Bozdağ, "OHAL'e değil, bu hale bakmak lazım. Bugüne kadar denenmiş ve netice alınamamış yöntemleri öneri olarak sunmanın bir anlamı yok." tepkisini gösterdi.
Bekir Bozdağ, Cihan Haber Ajansı tarafından yerel televizyonlar için hazırlanan Anadolu'da Sabah Programı'nda yaptığı konuşmada ise Aktütün Karakolu'na gerçekleştirilen saldırıda kusuru ve ihmali olanların üzerine gidilmesi gerektiğini söyledi. Bozdağ, "Belli bir sayıda terörist geliyor, görülemiyor, bakılamıyor, karakola baskın düzenleniyor. Yaşanan olaylardan sonra bazı şeylerin bir kez daha sorgulanması lazım. Falan böyle der, böyle algılanır diye biz evlatlarımızın, ailelerimizin bu acıya düşmesinin üzerine gitmezsek bu olaylar tekrarlanabilir." ifadelerini kullandı.
Başbakanlık'ta mini terör zirvesi
Aktütün Karakolu'na yapılan hain saldırı Ankara'yı alarma geçirdi. 15 askerin şehit olduğu terörist eylemi haber alır almaz Orta Asya gezisini yarıda keserek Türkiye'ye dönen Başbakan Tayyip Erdoğan, dün 5 bakanıyla birlikte mini bir zirve gerçekleştirdi. Başbakanlık Merkez Bina'da gerçekleştirilen toplantı 3,5 saat sürdü. Erdoğan, Ankara'ya döner dönmez Başbakanlık'ta yaptığı toplantıda saldırı hakkında geniş bir sunum almıştı. Erdoğan başkanlığında dün Başbakanlık'ta yapılan toplantıya Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Dışişleri Bakanı Ali Babacan, İçişleri Bakanı Beşir Atalay ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül katıldı. Edinilen bilgiye göre Başbakan, perşembe günü yapılacak Terörle Mücadele Yüksek Kurulu toplantısı öncesinde bakanlarıyla bir 'durum değerlendirmesi' yaptı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ve kuvvet komutanlarının da katılacağı zirveden önemli kararların çıkması bekleniyor. Hükümet bir süredir bölgeyle ilgili 61 maddelik bir Terörle Mücadele Eylem Planı yürütüyor. Perşembe günkü zirvede eylem planına yeni maddelerin eklenmesi ve bazı maddelere daha da yoğunluk verilmesi yönünde kararlar çıkabileceği belirtiliyor. Erdal Şen, Ankara
Asker, polis gibi arama yetkisi istiyor
Terörle mücadelede güvenlik güçlerinin yasal yetkileri tartışılırken, asker ve sivil yetkililerin konuyla ilgili gerçekleştirdiği toplantılardaki ayrıntılar da ortaya çıkmaya başladı. Ankara Hakimevi'nde yapılan toplantının sonuçları, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'e bir rapor halinde sunuldu. Raporda, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK), yakalama, arama ve elkoyma konularında polis ile jandarmaya tanınan yasal yetkilerin düz ordu birliklerine de verilmesini istediği belirtildi. Genelkurmay yetkililerinin rapora giren talepleri, Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu'nda emniyet güçlerine tanınan araç durdurma, kimlik sorma ve arama hususlarındaki yetkileri içeriyor. Ankara Hakimevi'nde geçtiğimiz günlerde yapılan toplantıya Genelkurmay, Emniyet Genel Müdürlüğü, Milli Savunma Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı temsilcileri, Ankara, İstanbul ve Diyarbakır'dan yetkili başsavcı vekilleri ile akademisyenlerden oluşan 30 kişi katıldı. Toplantıda dile getirilen görüşler rapor haline getirildi. Edinilen bilgiye göre, askeri yetkililer genel önleyici kolluk görevi yapan polis ve jandarmaya verilen araç durdurma ile arama yetkilerinin düz ordu birliklerine verilmesini talep etti. Bakanlık yetkilileri ve akademisyenler ise, Terörle Mücadele Kanunu'nda hiçbir eksiklik bulunmadığını, güvenlik kuvvetlerinin kanunların kendilerine tanıdığı yetkiden yeterince haberdar olmadıklarınının altını çizdi. Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu'nun 4/A maddesine göre, polis suç işlenmesini önlemek amacıyla araç durdurma ve kimlik sorma yetkisine sahip. 9. madde ise polise tehlikenin veya suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla hakim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde mülkî âmirin vereceği yazılı emirle; kişilerin üstlerini, araçlarını ve özel eşyalarını aramasına imkan tanıyor

haber10