PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Göz,burun ve dudak...


*fanii*
11-30-2007, 16:54
GÖZLERİN BİÇİMİ


Patlak gözler inat ve azim gösterir. Gözleri patlak olanların başladıkları işi bitirmeden bıraktıkları görülmemiştir. Böyle kimseler kuvvetli bir hafıza sahibidirler ve ayrıntılara çok önem verirler.



Gözleri yuvarlak, berrak ve iri olanların erkeklik veya dişilikleri kuvvetlidir. Birbirinden ayrı olan gözler açık, dürüst ve sade, biraz da basit bir tabiatın işareti sayılır.



Birbirine yakın gözler hıyanet, kurnazlık ve kusursuzluk işaretidir.



Çekik gözler de kurnazlığa alametse de bu gibi kimseler başkalarını çok düşündükleri için kurnazlıklarını iyi amaçlarda kullanırlar.


Badem gözlüler tatlı fakat kuvvetli, dıştan sakin, içten fırtınalı, kabiliyetli şahsiyetlerin aynasıdır.


BURUN ŞEKLİ

Düz, eski Yunan tipi burun entelektüel bir yaradılış ve sanat işaretidir. Bu tip burunlu kimseler kendi cinslerine karşı biraz soğuk davranırlar. Ekseri, etrafındakilerle samimi olamazlar. Bu kimseler etraflarından sevgi görmeseler de mutlaka ve daima hürmet görürler.




Gagaya benzeyen, kemerli burun sahibi olanlar yüksek, komuta eden mevkilere uygun, kudretli şahıslar olurlar. Böyle kimseler sorumluluktan kaçınamazlar ve palanlarını gerçeklemek için ellerinden geleni yaparlar. Çok zaman işi etrafındakilerin hislerini hiçe saymak suretiyle başarırlar.



Büyük, sarkık burun tarihten evvelki devirlerde bile alay konusu olmuştur. Onun için böyle burun sahipleri, alaya karşı bir müdafaa silahı olarak acı ve sert bir maske takınırlar. Halbuki aslında son derece hassas ve herkesle dost olmaya hazır bir tabiat sahibi olurlar.



Kalkık burun nasıl yapılış ve görünüş itibarıyla sarkık burundan farklıysa, kalkık burunların tabiatı da sarkık burunlardan çok daha farklıdır. Kalkık burunlular sabırlı ve canlı kimselerdir ve ekseriye bu sabır ve canlılıkları yüzünden çok sevilirler. Kalkık burunluların karşılarındakileri eğlendiren neşeli ve konuşma tarzları olur. Böyle kimseler dediklerini yaptırmayı severler ama inatçı değildirler.


Kısa burunlular ekseri şair tabiatlıdırlar. Bununla beraber hayatın pratik cephesini de tanırlar ve idare ederler. Sakadan, mizahtan anlarlar. Kuvvetli espri sahibi olmaları da muhtemeldir. Ama bu kabiliyetlerini asla karşılarındakini avlamak veya incitmek maksadıyla kullanmazlar. Herhangi bir meselenin can alacak noktasını bulmakta ve herhangi bir güçlüğü anında halletmekte birincidirler. Kısa burunlular aynı zamanda başkalarını çok düşünen kimseler oldukları için kabiliyetlerini başkalarının emrine amade kılmaktan asla çekinmezler.

AĞIZ VE DUDAKLAR

İnsan uyanık olduğu müddetçe ağzı ve dudakları sürekli hareket halindedir. İnsan konuşur, gülümser, güler, dudak büker, surat asar. Bu hareketleri esnasında ağız ve dudakların uyandırdığı tesir çok önemlidir. Fakat burada değişen ifadelere göre değil de ağız ve dudakların hareketsiz duruşuna göre karakter okumasından bahsedilecektir.




DUDAKLARIN DURUŞU: Dudaklarını sürekli aralık tutarak hep ağzı açık gezen insan zayıf karakterli, geveze bir insandır. İnsanları ve durumları kavramakta pek başarılı değildir. Çoğu zaman kulaktan kapma, saçma sapan veya yanlış bilgilere göre karar verir.

Dudaklarını ekseri sımsıkı kapalı tutan insanlar da çoğu zaman kararlı ve cesur kimselerdir. Hayatın havailikleriyle uğraşacak zamanı pek bulmamakla beraber gerektiği zaman neşelenmesini bilirler. Sevgilerinde sadık, hislerinde sabit olurlar. Dünyanın ve hayatın komik tarafını pek göremezler. Başladıkları işi iyi olarak bitirmek onlara büyük bir huzur ve iç rahatlığı verir. Zor ve acil durumlarda böyle kimselere güvenenler aldanmazlar.



DUDAKLARIN BİÇİMİ: Sevdiklerini cidden ve içten severler, ama sevgili seçmesini pek bilmezler ve biraz da çapkın olurlar. Bazıları tembel bir vicdan sahibi oldukları için, kendilerini tamamen dünya zevklerine kaptırmamakta zorlanırlar. Bazıları ise hayattaki herşeyi hiçe sayarak tamamen zevk için yaşarlar.

Alt dudak göze çarpacak kadar sarkarsa oburluk işaretidir. Böyle kimseler için yemek yemek hayatın belli başlı zevklerinden biridir. Alt dudağı sarkık olanlar sevecen ve iyi niyetli birer dostturlar. Arkadaşlarının dertlerini bıkmadan dinlerler. Ama zaten ellerinden dinlemekten başka pek bir şey gelmez. Zira kararsız oldukları için kendi hayatlarına bile bir yön çizmekte zorlanırlar.

Üst dudağı sarkık olan bir insan ise çekingen, kendi içinde yaşayan bir şahıstır. Hayatı ve insanları iyi anlar, görüş ve sezişi kuvvetlidir. Bununla beraber fikirlerini kendine saklar. Onun için böyle bir kimsenin hakiki değerini anlamak çok zaman güç olur. Onun asıl şahsiyeti başkalarını korkutan veya yıldıran zor durumlarda meydana çıkar. Böyle zamanlarda bir insan büyük sorumlulukları hiç sesini çıkarmadan üstüne alır.
Dudakların ucu aşağı doğru kıvrık olan insanın melankolik olacağı tabiidir. Böyle kimseler her şeye kara gözlüklerle bakmaya ve iyi bir vakit geçirdiklerini kendilerine karşı bile reddetmeye kalkışırlar. Bununla beraber dürüst, sadık, cömert ve iyi kalpli olurlar..