PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Asuman abla anlatsa ya! /ali karahasanoğlu


milas
08-26-2008, 13:29
Asuman abla anlatsa ya!

Asuman abla, Ergenekon soruşturmasında tutuklanmıştı. Kuddusi Okkır’ın cezaevinde akciğer kanserine yakalanıp, tahliyesinden bir hafta sonra vefat etmesi, resmi makamlara hayli sıkıntılı günler yaşatırken, Ergenekon davası kapsamında tutuklanan Asuman özdemir’in de karaciğer rahatsızlığı bulunduğu ortaya çıktı.
Ve kısa bir araştırmadan sonra, tedavisinin daha iyi şartlarda devam edebilmesi için, tahliyesine karar verildi.
Asuman abla şimdi dışarıda.
Sizin, bizim gibi dolaşabiliyor, insanlarla konuşabiliyor, telefon edebiliyor, bir yerden bir yere gidebiliyor.
Bir ihtiyaç olduğunda, istediği an izahat yapabilir yani..
Ama ne hikmetse; son bir hafta içinde, kendisi hakkındaki Ergenekon bağlantılı iddialarda hayli ilginç suçlamalar varken, ablamızda tık yok!
Sanırsınız ki; kendisi cezaevinde, konuşma yapması mümkün değil, iddiaları cevaplaması yasak!
Sanki dört duvar arasında, ulaşmamız mümkün değil. Onun medyaya çıkması; sanki savcının, cezaevi müdürünün iznine bağlı!
Niye açıklama yapmıyor Asuman abla?
Son suçlama, Dağlıca’daki tabur komutanı ile mailden görüştüğü konusundaki tesbitler!
İstanbul’daki bir ulusalcı bayan, Dağlıca’daki bir yarbay ile nasıl mailleşir?
Mail adresini nereden bulur, samimiyeti nasıl sağlar?
Bunlar bir muamma.. Ama Dağlıca tabur komutanının, bulunduğu mahallin kritik noktalarını da gösterir şekildeki görüntü içerikli mailleri, daha da bir muamma!
Düşünebiliyor musunuz; daha önce de teröristlerin baskınına uğrayan Dağlıca taburunun bulunduğu yerin resimleri, Dağlıca komutanı tarafından, internet ortamında tanıştığı bir bayana gönderiliyor!
üstelik, “gözetleme birimimiz şurada, bilmem ne burada” notlarıyla!
Ne dersiniz bu olaya?
Asuman ablayı tanıyıp tanımamanız önemli değil!
Asuman abla kim olursa olsun, teröristlerin daha önce basıp, askerlerimizi şehid ettiği, fiziki şartları terörist eylemlere adeta davetiye çıkaran bir taburun resimleri, internet ortamına nasıl düşer?
Komutanımız, kendi ailesinden bile belki gizlemesi gereken fotoğrafları-notları, akrabalık ilişkisi dahi olmayan bir hanıma niçin gönderir?
Dağlıca komutanımızın, niçin böyle bir derdi yok?
Asuman abla kim, internet ortamında bu resimlerin başına bir şey gelir mi?.. Asuman abla kendisi yanlış birisi olmasa bile, işin ciddiyetini önemseyemeyip, resimleri oraya buraya gönderirse, taburumuzun başına neler gelir, niçin düşünmüyor?
Dağlıca komutanımız için taburun güvenliği önemli değil.
önemli olan, tabur komutanımızın internet ortamında geyik muhabbeti yaparken, konuyu resimlerle süslemesi!
El insaf yani!
Kusura bakmayın; böyle bir maili atan subayın, bence bir saniye görevde tutulması bile vahim bir hatadır..
Ki; zaten ikinci baskın ile neler yaşandığını da hepimiz gördük.
Komutanımız, taburun resimlerini Asuman ablaya gönderiyor.
Şimdilik tesbit edilebilmiş değil ama kimbilir, belki de Asuman ablası da resimleri bir başkalarına gönderiyor.
Sonra?..
Sonra da “uçağı olmayan, helikopteri olmayan, motorlu nakil aracı olmayan PKK’lılar” gelip; uçağı-helikopteri-motorlu nakil aracı olan askerlerimizi şehid ediyor.
Dahası var..
Nasıl olduğu biraz belirsiz ama, 8 askerimizi de canlı canlı alıp götürüyor!
İnsanın aklı duruyor bu noktada!
Böyle bir olay ortaya çıktıktan sonra, aynı gün aynı dakikada, Dağlıca’daki komutanın görevden alındığı, bu da yetmez; tutuklandığı niçin açıklanmaz?
Asuman ablanın, haydi diyelim ki rahatsızlığı gerçekten ciddi, tekrar tutuklama kararı verilmesi, hastalığını artırabilir..
Peki Asuman ablanın, bu maillerle ilgili bir açıklama yapması niçin sağlanmaz?
O resimlerin gönderilmesinin, baskın ile ilgisi var veya yok.. En azından bu mail muhabbetinin sebebinin ne olduğunu, Asuman ablanın izah etmesi gerekmez mi?
Tamam, Asuman ablanın hayatı önemli, onu cezaevinde tutmayalım....
Ama Dağlıca’da şehid verdiğimiz askerlerimizin hayatlarını da, terör örgütü sanığının hayatı kadar; en az onun kadar önemseyelim..
Sorumlular kimler ise ortaya çıkaralım..
Şehidlerin anne-babalarının / kardeşlerinin, en azından çocuklarının şehadetine sebeb olanları bilmelerine imkân verelim.. Sorumluların cezalandırıldıklarını görmelerini sağlayalım.
Terör örgütü sanıklarının hakkı kadar, bu ülke için canını verenlerin haklarını da savunalım.


http://www.habervaktim.com/yazar/6578/asuman_abla_anlatsa_ya.html


anlatırmı dersiniz?