tomqoliq
08-24-2008, 18:28
HABABAM SINIFI'NIN BİLİNMEYEN HİKAYESİ
Hemen herkesin belkide birden fazla kez izlediği Hababam Sınıfı'nı Türk tiyatrosuna Zeki Alasya kazandırmış. Alasya, Rıfat Ilgaz ile yaşadığı ve hiç unutamadığı o günlerin hikayesini anlattı.
TV8'de Sunay Akın'ın 'Hayat Deyince' programının konuğu Zeki Alasya ve Rıfat Ilgaz'ın oğlu Aydın Ilgaz idi.
Televizyon Gazetesi'nin haberine göre; Türk sinemasının klasikleri arasına girmiş olan Hababam Sınıfı'nın tiyatroya uyarlanmasıyla ilgili ilginç bir hikayeyi anlatan Zeki Alasya, Hababam Sınıfı'nın sinema versiyonundan önce tiyatrodaki mücadelesini gözler önüne serdi.
1962 yılında henüz amatör bir tiyatrocuyken,'Ne yapıp yapıp Hababam Sınıfı'nı oynamalıyız' dediğini anlatan Zeki Alasya, etrafındaki kişilerin Rıfat Ilgaz'ın söz konusu eseri vermeyeceğini söylemesine rağmen bir mektup yazdığını bir süre sonra da Ilgaz'dan yanıt geldiğini söyledi. Zeki Alasya, hiç unutamadığı o mektubu şöyle aktardı:
"2 hafta sonra bir mektup geldi Rıfat Ilgaz'dan, bir amatöre! Zeki Alasya kardeşim, çok teşekkür ediyorum. Çok mutlu oldum. Hababam Sınıfı sizindir'. Böyle bir şey var mı?! Hepimiz kalakaldık. 'Acaba sahte mi?' diye kalakaldık. Amatör tiyatroda bir takım
nedenlerle yapamadık."
Israrından vazgeçmedi ve...
1963-64 sezonunda profesyonel tiyatrocu olan Zeki Alasya, Ulvi Uras'a Rıfat Ilgaz'ın Hababam Sınıfı'nı tiyatroya koymaları gerektiğini anlatmış. Ancak, repertuar nedeniyle o yıl sezona alınamamış. Uras'ın sahnelediğini 2 oyunun da tutmaması üzerine ise Hababam Sınıfı'nın sahnelenmesine karar verilmiş.
Zeki Alasya, "Kendime taraftarlar da toplamaya başladım. Metin (Akpınar), Ahmet Gülhan. İflahını kestim etrafın. Herkesi inandırdım. Hababam Sınıfı gibi bir proje var ve tiyatrodaki 2
oyun tutmamış. Ve sonunda oynadık" diyerek projeye olan inancını anlattı.
O günü hiç unutmadı
Oyunun sahneye konmasından sonra Rıfat Ilgaz ile yüzyüze tanışma imkanı bulan Zeki Alasya, yaşadığı o anın heyecanını hala taşıdığını söyleyerek şöyle konuştu:
"Haber verildi. Hiç unutmadığım bir gündür. Küçük sahnenin fuayesinde toplandık. Rıfat Ilgaz geliyor, bekliyoruz. Kapıdan girdi. Siyah yerlere kadar bir palto. Çok da yeni bir palto değil. Elinde de siyah eski bir öğretmen çantası. Girdi içeri. Ulvi Uras ile sarılıp, öpüştüler. Sonra bana döndü, o kadar kişi arasında 'Naber Zeki?' dedi. O kadar kişi arasında. Benim havamı düşünebiliyor musunuz? O gün başlayan bir dostluk."
Hayatımda böyle birşey yaşamadım
Hababam Sınıfı'nın tiyatroda sahnelendiği ilk gün yaşadığı ilginç bir olayı da anlatan Zeki Alasya, hayatında ilk kez böyle bir şey yaşadığını söyledi. Alasya, "Hayatımda böyle bir olayı hiç yaşamadım, ilk ve sondur. Birinci oyunu oynadık. 250 kişilik bir salon. Ancak o kadarı sığdığı için, önden 100-125 kişi sahneye çıkarak bizi omuzlarına aldı. Böyle bir şey yok! Görülmüş birşey midir bu? Yer bulabilenler o küçücük sahneye çıktı ve omuzlarına aldı bizledi. Kapılar kırıldı!" diye konuştu.
Hemen herkesin belkide birden fazla kez izlediği Hababam Sınıfı'nı Türk tiyatrosuna Zeki Alasya kazandırmış. Alasya, Rıfat Ilgaz ile yaşadığı ve hiç unutamadığı o günlerin hikayesini anlattı.
TV8'de Sunay Akın'ın 'Hayat Deyince' programının konuğu Zeki Alasya ve Rıfat Ilgaz'ın oğlu Aydın Ilgaz idi.
Televizyon Gazetesi'nin haberine göre; Türk sinemasının klasikleri arasına girmiş olan Hababam Sınıfı'nın tiyatroya uyarlanmasıyla ilgili ilginç bir hikayeyi anlatan Zeki Alasya, Hababam Sınıfı'nın sinema versiyonundan önce tiyatrodaki mücadelesini gözler önüne serdi.
1962 yılında henüz amatör bir tiyatrocuyken,'Ne yapıp yapıp Hababam Sınıfı'nı oynamalıyız' dediğini anlatan Zeki Alasya, etrafındaki kişilerin Rıfat Ilgaz'ın söz konusu eseri vermeyeceğini söylemesine rağmen bir mektup yazdığını bir süre sonra da Ilgaz'dan yanıt geldiğini söyledi. Zeki Alasya, hiç unutamadığı o mektubu şöyle aktardı:
"2 hafta sonra bir mektup geldi Rıfat Ilgaz'dan, bir amatöre! Zeki Alasya kardeşim, çok teşekkür ediyorum. Çok mutlu oldum. Hababam Sınıfı sizindir'. Böyle bir şey var mı?! Hepimiz kalakaldık. 'Acaba sahte mi?' diye kalakaldık. Amatör tiyatroda bir takım
nedenlerle yapamadık."
Israrından vazgeçmedi ve...
1963-64 sezonunda profesyonel tiyatrocu olan Zeki Alasya, Ulvi Uras'a Rıfat Ilgaz'ın Hababam Sınıfı'nı tiyatroya koymaları gerektiğini anlatmış. Ancak, repertuar nedeniyle o yıl sezona alınamamış. Uras'ın sahnelediğini 2 oyunun da tutmaması üzerine ise Hababam Sınıfı'nın sahnelenmesine karar verilmiş.
Zeki Alasya, "Kendime taraftarlar da toplamaya başladım. Metin (Akpınar), Ahmet Gülhan. İflahını kestim etrafın. Herkesi inandırdım. Hababam Sınıfı gibi bir proje var ve tiyatrodaki 2
oyun tutmamış. Ve sonunda oynadık" diyerek projeye olan inancını anlattı.
O günü hiç unutmadı
Oyunun sahneye konmasından sonra Rıfat Ilgaz ile yüzyüze tanışma imkanı bulan Zeki Alasya, yaşadığı o anın heyecanını hala taşıdığını söyleyerek şöyle konuştu:
"Haber verildi. Hiç unutmadığım bir gündür. Küçük sahnenin fuayesinde toplandık. Rıfat Ilgaz geliyor, bekliyoruz. Kapıdan girdi. Siyah yerlere kadar bir palto. Çok da yeni bir palto değil. Elinde de siyah eski bir öğretmen çantası. Girdi içeri. Ulvi Uras ile sarılıp, öpüştüler. Sonra bana döndü, o kadar kişi arasında 'Naber Zeki?' dedi. O kadar kişi arasında. Benim havamı düşünebiliyor musunuz? O gün başlayan bir dostluk."
Hayatımda böyle birşey yaşamadım
Hababam Sınıfı'nın tiyatroda sahnelendiği ilk gün yaşadığı ilginç bir olayı da anlatan Zeki Alasya, hayatında ilk kez böyle bir şey yaşadığını söyledi. Alasya, "Hayatımda böyle bir olayı hiç yaşamadım, ilk ve sondur. Birinci oyunu oynadık. 250 kişilik bir salon. Ancak o kadarı sığdığı için, önden 100-125 kişi sahneye çıkarak bizi omuzlarına aldı. Böyle bir şey yok! Görülmüş birşey midir bu? Yer bulabilenler o küçücük sahneye çıktı ve omuzlarına aldı bizledi. Kapılar kırıldı!" diye konuştu.