PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : 9 yıl geçmiş


kelebek35
08-18-2008, 10:01
İçime hâlâ şunu sindiremiyorum:

- Fay Hattı’nın tam üzerine nasıl olmuş da sanayi kurmuşuz biz?..

Nasıl olmuş da iller ve ilçeler kondurmuşuz?

Nüfusun 20 milyonu orada yaşıyor.

Buna nasıl izin vermişiz?

Türkiye’de hiç bilim adamı yok muymuş? Hükümetleri kimse uyarmamış mı?

Peki, Asker de mi fay’dan habersizmiş? Gölcük’te ne işi varmış?

Fay Hattı’nı, ancak 1999 Marmara Depremi’yle mi farketmişiz?

***

Bir türlü anlayamıyorum. Tuzladaki kum torbalarından bunun ne farkı var? Çerkezköy’e teşvik veren kafa, coğrafyaya hiç bakmamış mı?

Herhalde hiç bakmamış.

Eğer biraz baksaydı, 27 Mayıs Mahkemelerini bile Yassıada’ya kurmazdı.

Demek ki deprem, bizde tabii ölüm’ler sınıfına giriyor.

Tıpkı trafik kazaları gibi... Kaza kurşunları gibi...

Terör gibi, mayın patlamaları gibi... Hattâ namus cinayetleri gibi.

Tabii ölüm.

Yâni eceliyle.

***

Marmara Depremi vurdu geçti. 20 bin’e yakın ölü ve yaralı.

Şimdi İstanbul Depremi’ni bekliyoruz.

Valilik ve Belediye, fevkalâde tedbirler aldıysa bile doğal âfet’le başa çıkılır mı?

İstanbul, ağzınızla kuş tutsanız, hiçbir tedbir paketi’ne sığmaz artık.

Bu acayip yapılanma, bu pervasız şehircilik, 60 yıllık hükümetlerin ve belediyelerin marifetidir.

Oy avcılığı bizi buralara getirdi işte.

Nerede o İstanbul?

Vapurla gelirken göründü uzaktan dediğimiz o İstanbul şehri nerede?

***

Marmara Depremi’nin 9’uncu yıldönümünde tatsız bir yazı oldu bu.

Ama ne yapayım?

Genç Türkiye’nin 85 yıllık kazanımlarını 85 saniyede kaybetmeyi göze almak, nasıl bir çılgınlıktır düşünün.

Hattâ... can güvenliğimizi sağlamakla yükümlü nice Devlet Adamları’nın, tam fay hattı üzerinde kendilerine ev aldıklarını söyleyeyim de gerisini siz anlayın.


Rauf TAMER
posta