PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Malta


Kalpsiz_
11-29-2007, 22:48
Şövalyeleri getirin aklınıza… Ne kadar ihtişamlı, ne kadarda görkemlilerdi kimbilir? Malta seyahatinizde tüm yaşanmışlıklara tanıklık edeceksiniz çünkü siz şövalyeler ülkesinde olacaksınız…

Uçuş Süresi: 2,5 saat
Para Birimi: Malta Pound
Saat farkı: 1 saat geri
Resmi dil: Malta’ca ancak İngilizce, Fransızca ve İtalyanca’da konuşulur.
Vize: Türk vatandaşlarından vize istenmiyor

Malta takımadaları, 3 büyük ve 2 küçük adadan oluşuyor. Malta, Gozo ve Comino adaları bu adaların en büyükleridir. Taş Devri insanlarının kanıtlarına bile rastlanan Malta’nın ilk insanların yaşadıkları yerlerden biri olmasından ötürü tarihi bir önemi bulunuyor. Gozo adasında bulunan tapınakların yeryüzünün en eski abideleri olarak tanımlanması da bölgeye her yıl binlerce turistin akın etmesine sebep oluyor. Malta; İtalya'nın, Sicilya adasının 100 kilometre güneyinde bulunuyor. Malta cumhuriyeti; Malta, Gozo, Kemmuna adlı 3 adadan oluşuyor. En gözde olanı ise Malta Adası'dır... Adanın önemli bir özelliğiyse içinde hiçbir akarsu ve dağ bulunmuyor olması…

Malta 375 yıl Bizans hakimiyetinde yaşamış, M.S 870 yılında Kuzey Afrikalı Berberi kuvvetlerinin ortaya çıkmasıyla bu hakimiyet son bulmuş. Cilalı Taş Devri adı verilen dönemden yüzlerce yıl sonra St. John’un emrindeki şövalyelerin günümüze kadar duyulan namı adada hüküm sürmeye başlamış. Beraberlerinde zengin bir kültürü de getiren şövalyelerin tarihi 11,yy’ın ortalarında başlamış. Yeni bir vatan arayışı sebebiyle 1530 yılında V. Charles’ın verdiği imtiyazlarla Malta’ya yerleşmişler. Gelir gelmez ticareti ve sosyal ilişkiler geliştirmeye başlamışlar. Kanuni Sultan Süleyman’ın 4 ay süren kuşatmasına direnen şövalyeler, bu direnişin ardından daha büyük bir şevkle adayı kalkındırmaya başlarlar. Bu dönemden sonra günümüze kadar getirilen görkemli yapılar, sanat ve kültür açısından gelişmeler Malta’nın aslında bügünkü kaderini belirlemiş oldu. Daha sonra Napolyon tarafından işgal edilen Malta, İngilizlerin kuşatmasında kadar Fransızların elinde kalmış. 1964 yılına kadar İngiliz hakimiyetinde kalan Malta, 1965 yılında da Avrupa Konseyi’ne üye oldu.
Malta’da genelde kışlar yumuşak, yaz sezonu ise normal değerlerde geçiyor. Kar, don, sis gibi terimler Malta’da bilinmeyen terimlerdir.


Malta eğitim anlamında da oldukça ilgi çekiyor. Pek çok uluslar arası öğrenci, ülkeye her yıl eğitim için adeta akın ediyor.

Malta’nın başkenti olan Valetta, surları ve derinliği ile dikkat çeken Marsamxett ve Grand limanları ile büyüleyici bir şehir… Şövalye hakimiyetini hissedeceğiniz şehirde bulunan müzelerde de şövalyelere ait olan zırhları ve kişisel eşyaları görebilirsiniz. Kiliseler, binalar, tersaneler, yüksek katedraller ile sarı Malta taşından yapılmış olan evleri izlerken içinizi Malta’da olduğunuz için büyük bir mutluluk kaplayacak.


St, John Katedrali: 1572 yılında adından da anlaşılacağı gibi St. John Şövalyeleri için kurulmuş olan bu yapının dış mimarisi kadar iç mimarisi de bir başka güzeldir. İçerisinde bulunan Michelangelo'nun iki tablosu da ayrı bir özellik katmaktadır bu katedrale...


Şövalyeler Sarayı: Saray, şövalyeler dönemine ait bir çok eseri bünyesinde barındırıyor. Günümüzde ise bu saray Parlamento Binası olarak kullanılmaktadır. Sarayda bulunan zırh ve silahlar dünyanın en büyük koleksiyonudur.


Baracca Bahçeleri: Büyük Limanı izleyebileceğiniz en güzel yer olarak bilinmektedir.


Soyluların şehri; Mdina…

Mdına, Malta’nın eski başkentidir. Soyluların oturduğu sokaklarda, buram buram bir tarih kokusu yayılıyor etrafa. Mdına katedrali ve zindanları, Bastin caddesinde bulunan sarayları ile görülmeye değer yerler arasında yer alırken, belki de Mdına'da turistlerin en çok ilgisini çeken şey mimari yapıların dışında cam işçiliğiyle ünlü olması ve cam fabrikalarından alışveriş yapmanın keyfi olmalıdır.


Dinlenmek için doğru adres: Gozo Adası…
Malta'nın ikinci büyük adası Gozo'da şövalye ve tarih dokusundan biraz uzaklaşıp dinlenmek için ideal bir yer. Xlendi balıkçı köyü ülkenin en güzel dalış noktalarına sahiptir. Plajları, su sporları yapabilme imkanı, denizi, doğa ile iç içe yapabileceğiniz, doğa sporları ile Gozzo dinlenmek ve eğlenmek için çok ideal bir yer.
Ta'Pinu Kilisesi: 19. yüzyılda yapılan bu kilisede en çok dikkati çeken şey; Meryem Ana tablosunu burada bulunmasıdır. Ta'Pinu kilisesi, ada halkının burada adadıkları adadıkların gerçek olmasına inanmaları ile ünlenmiştir.
Mavi pencere(Azure Window) kayalıkları ise Gozzo Adası'nda bir doğa harikası olarak nitelendirilmektedir.


Huzur için Comino Adası…
"Issız bir adaya düşsen yanına üç şey alman gerekiyor" hikayeleri galiba, Comino Adası için yazılmış. Tam anlamıyla, ıssız bir ada hiç bir ses gürültü yok, sessiz sakin... sadece deniz, kum ve güneş eşliğinde hoş dakikalar yaşayabileceğiniz bir ada...


Bol bol sebze meyveyi Malta’da yiyin…
Malta yemekleri balık ve deniz ürünleriyle anılır. Ancak Malta'nın tropikal iklimi sayesinde bir çok sebze ve meyveyi bir arada bulmanızda mümkündür. Malta'ya özgü olan yemeklerin genellikle patlıcan kökenli olduğu söylenebilir. Malta mutfağının bir diğer başlıca yemeği ise makarnadır. Yemek kültürünü, birazda İtalyan tarzından aldıkları için pizza ve makarnayı her yerde bulabilirsiniz. Malta'da egzotik çorbaların sofralarda çok büyük önemi vardır. "Soppa tal-armla": Karnabahar çiçeği, ıspanak, hindiba, bezelye gibi sebzelere ek olarak içine konulan özel peynirlerle tatlandırılan bu çorbanın Malta'nın en meşhur yemeklerinin arasında olduğu söylenebilir. Keçi peyniri( gbejniet) denemek isteyeceğiniz tatlardan bir tanesi olabilir.
Malta'da yemeklerde yanınıza eşlik edecek içecek; beyaz ya da kırmızı şarap olabilir. Malta üzümlerinden yapılan ya da İtalya ve diğer ülkelerden gelen birçok şarap çeşidini Malta’da bulabilirsiniz. Ancak şarap haricinde tüketilen bir diğer içecek ise biradır. Yerel biraları; Cisk Lager ve Hop Leaf Ale deneyebilirsiniz.
Kinnie adı verilen portakal ve aromalardan yapılan alkolsüz yerel içeceklerinin de tadına bakmadan dönmeyin!


Eğlence için başkentin dışına doğru lütfen…Malta' da Başkent Valetta'da eğlenceye dair bulabileceğiniz; opera salonları ve festivallerin dışında gece hayatının pek gelişmiş olduğu söylenemez. Başkentin dışındaki bölgelerde ise gece hızla devam ediyor.
ST. Gorg bölgesi yakınındaki Bay Street adlı bölgede sıra sıra barlar, restoranlar ve kulüpler bulunmaktadır.
Ada içi ulaşım için özellikle söylenebilecek olan şey, Malta ile özdeşleşmiş olan otobüsleridir. Bu otobüslerle hem ulaşımınızı sağlayabilir hem de güzel bir Malta gezisi yapabilirsiniz. Taksi seçeneğiniz her ülkede olduğu gibi burada da mevcut fakat, biraz pahalı olduğunu söylemek gerekli! taksi yerine araba kiralarsanız daha uygun bir fiyata ulaşımınızı sağlamış olursunuz. Ancak şunu unutmayın Malta'da trafik soldan akıyor ve direksiyonlar sağda bulunuyor