kayısıkentli
11-29-2007, 18:09
Bir çocuğun haksız yere ağlatılması kadar yüreğimizi dağlayan bir şey daha var mıdır?
Eski Türk filmlerinde göz yaşartıcı bomba olarak kullanılırdı çocuklar
Hepsini de galiba aynı kişi seslendirirdi, titrek, ağlamaklı.
Millet olarak buna bu kadar duyarlıyken,
Başarılı bir kız çocuğu,
Bir öğrenci,
Sahnede ödülünü almayı beklerken,
Bir öğretmeni geliyor ve ne diyorsa,
Çocuk gözyaşlarını kolunun yenine silerek sahneden iniyor.
Merak ettim,
Acaba ne dedi de indirdi sahneden o öğretmen onu?
Ne diyebildi?
Nasıl diyebildi?
O yaşta o kadar insanın karşısında sahnede dikilebilmek bile nasıl bir heyecandır,
Nasıl naif bir korku, mutlulukla karışık heyecandan nefes alamama durumdur?
Ya bir de o kadar insanın karşısında sahneden indirilmek?
O sahneyi seyrederken o çocukla beraber ağlamayacak kalp sahibi tanımıyorum.
Sonra şöyle bir diyalog geçiyor:
- “neden hocam, neden ödülümü vermediniz?”
- “öyle uygun görüldü oldu mu?”
- “ama hocam bunu herkes biliyor”
- “olmaz, tamam hadi geç yerine, tamam yerine geç”
ve asıl cümle geliyor
-“hocam yaptığınız çok büyük haksızlık”
ve cevap:
- “Tamam geç yerine”
Peki biz hürafelere karşı pozitif bilimin savaşını okullarımız ortaçağa dönsün,
Çocuklar türban taksın diye mi verdik?
Bunun için mi tevhid-i tedrisat yaptık
Memlekette hacıların hocaların, şeyhlerin borusu ötsün diye mi laik Cumhuriyeti kurduk?
Eğer şimdi koskoca adamlar, koca koca yöneticiler, valiler kaymakamlar, bir çocuğu ağlatacak kadar çaresizsek
Biz bu devrimin neresini başardık?
Hiç mi aklı başında bir yönetici yoktur
Çıksın sahneye versin çocuğa ödülünü
Kısa bir konuşma yapsın
Çocuğun yanağını okşayıp
Türban takma seçeneği de olduğunu
Ama buna karar vermek için epey bir birikim gerektiğini anlatsın
Veya karışmasın kimin ne takıp çıkardığına
Peki onun yerine ne yapılıyor?
- “Hocam, yaptığınız çok büyük haksızlık”
diyen çocuğa verilen cevap ne?
- “tamam, geç yerine”
Siz seçimleri neden kaybettiğinizi sanıyorsunuz?
Bir sonraki seçimde de halk size demesin
- “tamam geçin yerinize”
- “nereye?”
- “Meclis dışına…”
- “neden ama”
- “öyle uygun görüldü, oldu mu?”
FikirciBey rumuzlu yazar ensonhaber.com dan alinti
Eski Türk filmlerinde göz yaşartıcı bomba olarak kullanılırdı çocuklar
Hepsini de galiba aynı kişi seslendirirdi, titrek, ağlamaklı.
Millet olarak buna bu kadar duyarlıyken,
Başarılı bir kız çocuğu,
Bir öğrenci,
Sahnede ödülünü almayı beklerken,
Bir öğretmeni geliyor ve ne diyorsa,
Çocuk gözyaşlarını kolunun yenine silerek sahneden iniyor.
Merak ettim,
Acaba ne dedi de indirdi sahneden o öğretmen onu?
Ne diyebildi?
Nasıl diyebildi?
O yaşta o kadar insanın karşısında sahnede dikilebilmek bile nasıl bir heyecandır,
Nasıl naif bir korku, mutlulukla karışık heyecandan nefes alamama durumdur?
Ya bir de o kadar insanın karşısında sahneden indirilmek?
O sahneyi seyrederken o çocukla beraber ağlamayacak kalp sahibi tanımıyorum.
Sonra şöyle bir diyalog geçiyor:
- “neden hocam, neden ödülümü vermediniz?”
- “öyle uygun görüldü oldu mu?”
- “ama hocam bunu herkes biliyor”
- “olmaz, tamam hadi geç yerine, tamam yerine geç”
ve asıl cümle geliyor
-“hocam yaptığınız çok büyük haksızlık”
ve cevap:
- “Tamam geç yerine”
Peki biz hürafelere karşı pozitif bilimin savaşını okullarımız ortaçağa dönsün,
Çocuklar türban taksın diye mi verdik?
Bunun için mi tevhid-i tedrisat yaptık
Memlekette hacıların hocaların, şeyhlerin borusu ötsün diye mi laik Cumhuriyeti kurduk?
Eğer şimdi koskoca adamlar, koca koca yöneticiler, valiler kaymakamlar, bir çocuğu ağlatacak kadar çaresizsek
Biz bu devrimin neresini başardık?
Hiç mi aklı başında bir yönetici yoktur
Çıksın sahneye versin çocuğa ödülünü
Kısa bir konuşma yapsın
Çocuğun yanağını okşayıp
Türban takma seçeneği de olduğunu
Ama buna karar vermek için epey bir birikim gerektiğini anlatsın
Veya karışmasın kimin ne takıp çıkardığına
Peki onun yerine ne yapılıyor?
- “Hocam, yaptığınız çok büyük haksızlık”
diyen çocuğa verilen cevap ne?
- “tamam, geç yerine”
Siz seçimleri neden kaybettiğinizi sanıyorsunuz?
Bir sonraki seçimde de halk size demesin
- “tamam geçin yerinize”
- “nereye?”
- “Meclis dışına…”
- “neden ama”
- “öyle uygun görüldü, oldu mu?”
FikirciBey rumuzlu yazar ensonhaber.com dan alinti