PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Gidişin Kadar Karanlıktır Ölümün


MetinCeylan
07-30-2008, 00:16
http://www.misafir.net/resimyukle/resimler/4f2f88f09c300d8e457ec52eaaa42672.jpg (http://www.misafir.net/)

Kurşun atmakla şiir yorulmuyor

Silahın kelimesi sarıyor canı



Can!

Ne de sabah, ayağına düşmüş iki söz

Bir avuç kadar garip

Bir heyula kadar gerçek

Ölmek için ölmemeyi

Seçmek elimizde değil



Saçlarına girmeli şimdi kış temrinleri

İki havadis –kapak yapmalı- baş sayfana

Biri doğman, diğeri ölmen

Örtünme o zaman, selalar okunurken

Boşuna söylenmiş sözler

Bir minare boşluğunda

Kılıfına uyar zaten.



Can!

Ne de insicam vardır perdelerin soluğuna

Yağlı başların izinde bir lekeye dönüştüğü

İki gaip, iki hezeyan, iki aşikar

Benzetme asılır, askıya

Biri sen olursun

Biri ben.



Denizlerin korsanı ben değilim

İçim içimi yerken, garipken, bihâlken

Can!

Ve de sen, kaçmışken

Uğuldar saçlarımda teneffüsün

Uğuldar boşluğun.



Yada bir sarnıcın kahrı yatar sesinde

İçimde ilkin salyalanmış kuduz belirtileri

Arıdından sardığım küfürbâz temrinler

Ve sonra bitişin can!

Gidişin kadar karanlıktır ölümün

Yaşaman kadar meşakkatli.



Zordur iki kurşuna sığdırmak ömrü

İki şiir yazıp asmak kadar

Biri hayatın gerçeği

Diğeri ölümün soğukluğu

Can!

Ne de azsın

Çok olduğun kadar

Kaybolmuşsun.





Kuş hüzünleri sarsar depremini

Anlayışına sığınırım vedaların

Hangi gün düşmüşse takviminden

Bilirim ki merhamet için dua



Düşmüştür dilime

Kutsanırım.



Can!

Sevmek, seni öldürmek kadar canice

Unutmak dirilmen kadar zor