PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Düş Mesaisindeyim Yine Bu Gece


MetinCeylan
07-30-2008, 00:13
Düş mesaisindeyim yine bu gece...

Emeğimin ağrısı,

Zavallı bir kalem,

Duygularımın altında ezilen bir kağıt parçası,

Ciğerlerime doldurduğum bir paket sigara

Ve bir kaç damla

En siyahından...

Ama sen gelme ne olur...



Düş mesaisindeyim yine bu gece...

Aldanışımın kaçıncı gündönümündeyim,

Bu kaçıncı taşırdığım duygu damlası

Ve bu kaçıncı garantisi olmayan yarınlarımın dünü...

Yapraklar vakitsiz dökülürken omuzlarıma

Bu kaçıncı mevsimin türküsüdür

Sol yanıma saplanan...

Şimdi seni çağırsa da en hüzzam melodiler,

Ama sen gelme ne olur...



Düş mesaisindeyim yine bu gece...

Hiçsizliğe teslim ettiğim yüreğimle,

Eskiyen yıllar kadar yorgunum.

Şimdi karalanan bunca harf yığını,

Sanma ki dağların görünmeyen yüzü,

Hasretin burukluğudur

En şeffaf haliyle...

Avaz avaz yırtılsa da duvarlar,

Ama sen gelme ne olur...



Düş mesaisindeyim yine bu gece...

Şehrin tenhasının orta yeri...

Zorlanan sabrım kadar sakinim

Ve kimsesizim uçurumlar kadar.

Yalancı olsa da bahar sıcaklığı,

Kaldırımları yalınayak çiğnesem de

Üşüse de bütün damarlarım,

Ama sen gelme ne olur...



Düş mesaisindeyim yine bu gece...

Zindan siyahı bulutlar kaplarken odamı,

Doğurmaktan usanmayan topraklar kadar bitkinim...

Dermansız gözbebeklerim matem tutsada aynalarda,

Kahrolası özlemin düğümlese de boğazımı,

Kördüğüm olsa da bir adım ötesi

Ve yarınları silecek kadar düşünceli olsam da ben,

Ama sen gelme ne olur...



Düş mesaisindeyim yine bu gece...

İskeleden esen fırtınaya inat,

Yelken açmış duygularım yollanırken ummanlara,

Prangaları sökmüşken ayaklarımdan,

Adımlarımı atabiliyorken mavilere,

Bambaşka renkleriyle yakalamaya yüz tutmuşken hayattan,

Adını sensizlik koydukça esen meltemlerin,

Zikrin azalabilir dudaklarımdan.

Ama sen gelme ne olur...



Düş mesaisindeyim yine bu gece...

Bölünmüş bir yol ayrımında duygularım

Gidişi zor, gelişi olmayan bir yol üzeri...

Ama sen gelme ne olur...

Gelme ki ruhumu temizleyim bu şehirden,

Gelme ki hasret kanamasın yaralarımdan.

Böyle masum gözlerle bakma arkamdan,

Tutma ellerimi,

Bırak sarılsın boşluğa...

Saçlarını al götür uzaklara,

Dayanamam savrulmasın yanağıma...

Bu kadar hasretle kucaklarken geceyi ben,

Ama sen gelme ne olur...

Ve sakın dokunma tenime,

Ağlarım avuçlarına...