PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : bir dussem sende kor kuyularima


kAcAhK
07-18-2008, 13:05
Balmumundan yapılmış gülüşlerimi, maskeleyip yüzümün serlevhasına, aklımın arka odalarında ağırlıyorum hala hasreti. Efkarım, sitemkar hallerime. Yine mi aynı hasretin kelamı edilecek bu hafsalada. Kaç demdir ne sözlerle meşkediyorum sitayişini bilsen. Mürekkebini silip serçe parmağımla, tekrar tekrar yazıyorum seni gönlümün aharlı sayfalarına. Kullanılamayıp, atılacağı güne kadar, mühreler sürüp parlatacağım, sözlerimin altın varaklarını.

Tam bu esnada radyoda bir ses:

Karadır kaşların ferman yazdırır.
Bu aşk beni diyar diyar gezdirir.
Lokman hekim gelse yârem azdırır.
Yâremi sarmaya yar kendi gelsin.

Nazlı yarim. Hayalin karşımda durur da, gelmez yanıma. Ötede söyleşir, tek kelam etmez. Telvesi çöker avurtlarıma, muhayyel söyleyişimin ikram edilmiş yegâne kahvesinin de. Acı ve koyu bir intizarın harabesinde yok olmayı bekleyen kırık fincanlara dönerim. Ne kırk yıllık hatrım, ne bahanem kalır seninle sohbete. Hatırdan silinirim, ne kadar ayan etsem de kendimi. Unutulmuşluğumun gölgesi de olmaz. Ki karanlıklardayım.

Ve bir türkü daha tutturur radyoda âşık:

Ey sevdiğim sana şikayetim var
Ne sevdiğin belli ne sevmediğin
Ben de bir insanım bir de canım var
Ne sevdiğin belli ne sevmediğin.

Akarsuyum. Viran oldu bahtım. Papatya fallarının insafına kalmışsa sevmelerinin ihtimali, muhtemel ki ölüm yaraşır aşkıma. Lakin aşk, âşık ölse de ölmezmiş. Nere gitsem, nereye götürsem tecrit edip hâtırımdan seni, dönüp dolaşıp geldiğim yer, başladığım yerin bir kerte üstü. Bir düşsem senden, içimin kör kuyularına. Kaybolsam yâr, ta ki aramayamayana kadar seni.. Ama..

Bilirim yâr, düşeceksem, düştüğüm yer yine sensin. İçime düştüğün an’a selam olsun. Yâr’im..yar’ım.

aski yunus