PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Gündem Ergenekon soruşturması


kelebek35
07-02-2008, 09:31
Darbe planı yapmakla suçlanan eski Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur, emekli Orgeneral Hurşit Tolon, ATO Başkanı Sinan Aygün ve Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay'ın aralarında bulunduğu 20 kişinin Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınması Başkent'in gündemini değiştirdi
Darbe planı yapmakla suçlanan eski Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur, emekli Orgeneral Hurşit Tolon, ATO Başkanı Sinan Aygün ve Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay'ın aralarında bulunduğu 20 kişinin Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınması Başkent'in gündemini değiştirdi. Başbakan Tayyip Erdoğan, bu operasyonu 'iddianamenin tamamlanması'na yönelik bir adım olarak gördüğünü söyledi. Soruşturmanın bir an önce neticeye kavuşturulmasını isteyen Erdoğan, "Temennimiz odur ki; bu soruşturmalar neticesinde karanlıklar da aydınlığa çıkmış olur.'' dedi.

Erdoğan, partisinin grup toplantısına katılmak üzere TBMM'ye gelişinde gazetecilerin Ergenekon soruşturmasıyla ilgili sorularını cevapladı. Başbakan, son gözaltıların 'yürütülen soruşturmanın devamı niteliğinde bir uygulama' olduğunu belirtti. Başbakan, şu değerlendirmeyi yaptı: "Devam etmekte olan bir sürecin içerisinde olan bir uygulama. İddianamenin bir an önce açıklanmasını, davanın açılmasını bekliyoruz. Bu, iddianamenin tamamlanmasına yönelik atılmış bir adım. Savcının, 10. Ağır Ceza Mahkemesi kararıyla atılmış bir adım. Emniyet teşkilatımız da mahkemenin almış olduğu kararı uyguladı. Temennimiz odur ki; soruşturma neticesinde bütün karanlıklar aydınlığa çıksın."

Başbakan, grup konuşmasında ise bu konuya değinmedi. Demokrasi vurgusu yapan Erdoğan, "Türkiye ne zaman kendi ayakları üzerinde doğrulsa, ilerlemeye, büyümeye başlasa, milletin önüne setler çekildiğini'' anlattı. Erdoğan, Türk siyasetinin temelinin, değişimden, gelişimden yana olanlarla değişime direnenler arasındaki mücadeleye dayandığını ifade etti: "Değişim isteyenler; Türkiye'nin çağdaş dünya ile bütünleşmesinden, dünyaya açılmasından, kendi gücünü fark ederek küresel bir aktör haline gelmesinden yanadır. Değişime direnen, kendi imtiyazlı konumları için statükoyu sürdürmek isteyenler ise Türkiye'nin içe kapanmasından, Türkiye'nin enerjisini ve gücünü iç çekişmelerle geçirmesinden yanadır. Atatürk'ün belirlediği çağdaş uygarlık seviyesine ulaşma hedefinin bugünkü karşılığı çağdaş dünya ile bütünleşmektir, gelişmiş ülkelerin standartlarını yakalamaktır. Bugün bunun en somut karşılığı Türkiye'nin AB'ye katılımıdır.'' Erdoğan, AK Parti'nin, Türk siyasetinde değişimin, gelişimin, çağdaş dünya ile bütünleşmenin yegane adresi olduğunu savunurken, bazı kesimlerin buna tahammül edemediğine işaret etti. "Çok açık söylüyorum; tahammül edilemeyen AK Parti değildir. Tahammül edilemeyen demokrasidir, millet iradesidir." diyen Erdoğan, bunun sebebini şöyle izah etti: "Biliyorlar ki değişen, dönüşen, demokratikleşen, zenginleşen bir Türkiye'de bu zihniyete yer yoktur. Biliyorlar ki AB'ye üye olan evrensel standartlara ulaşan bir Türkiye'de bunların siyaset tarzının bir hükmü yoktur. Kim ne derse desin, kim ne engel çıkarırsa çıkarsın, Türkiye'nin değişmekten, gelişmekten, demokratikleşmekten başka çıkar yolu yoktur. Kendi kaderini milletinin kaderine bağlayan bizlere düşen Türkiye'nin kalp atışlarını durdurmak isteyenlerin senaryolarını boşa çıkarmaktır. Bu yüzden demokrasi için, hukuk için, adalet için, üretim için şiarımız, alın teri dökmektir, çalışmaktır, sağduyu ile hareket etmektir."

Başbakan, anamuhalefet lideri Deniz Baykal'a da yüklendi. Erdoğan, Baykal'ın, başkan yardımcısı olduğu Sosyalist Enternasyonal'e katılamadığını hatırlatarak, "Peki ne oldu da CHP 30 yıldır katıldığı SE'ye katılamayacak duruma geldi?'' dedi. Erdoğan, "Başkan yardımcısı olduğu kurumda partisini savunamayan Baykal, en çetin müzakerelerin yapıldığı uluslararası platformlarda Türkiye'yi nasıl savunabilir?" diye sordu.

Soruşturma tamamlanmadan yorum yapılmasına karşı çıktı


MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başsavcılığın 'terör örgütü' olarak nitelediği Ergenekon'a karşı olumsuz tavrını sürdürüyor. Dün gerçekleşen gözaltıları değerlendiren Bahçeli, soruşturmanın tamamlanmasının beklenmesini istedi. Erken konuşmanın doğru olmadığını belirten Bahçeli, "Soğukkanlı, sabırlı ve doğru bilgilere dayalı hareket edilmesi ülke için daha yararlı olur." dedi. MHP lideri, Doğu Perinçek, İlhan Selçuk ve Kemal Alemdaroğlu'nun gözaltına alındığı dönemde de yargı sürecine müdahale edilmemesini istemişti. Partisinin Ergenekon çetesiyle birlikte anılmasına tepki gösterirken, "MHP Ergenekon'un hiçbir yerinde yok." ifadesini kullanmıştı.

Bahçeli, dün parti grubunda Ergenekon soruşturması kapsamında gerçekleşen gözaltılar hakkında yorum yapmadı. Ancak, toplantı çıkışında gazetecilerin konuyla ilgili sorularını cevapladı. Bahçeli'ye ilk olarak gözaltıların AK Parti davasıyla ilgili sözlü açıklamanın yapılacağı güne rastlamasını nasıl değerlendirdiği soruldu. Soruşturmanın uzun süredir devam ettiğini hatırlatan Bahçeli, "Temmuz ayının bütün sıcaklığı, siyasi ve sosyal hayatımıza tesir etmiş durumdadır. Doğru bir bilgilendirmeyle kamuoyunun aydınlatılmasında yarar vardır." dedi. Bunun üzerine kapatma davası ile gözaltılar arasında bir bağ olup olmadığı sorusu yöneltildi. Bahçeli, Türkiye'deki siyasi ve sosyal hayatın anlaşılmaz hale getirilmek istenmesi durumunda bunun yapılabileceğini kaydederek şöyle devam etti: "Bugün için de bir açıklamayı, bir soruşturmayla ilişkilendirerek farklı değerlendirmelere Türkiye'yi yönlendirmek mümkündür. Acaba bunlar, çıkış yolu mudur? Demokrasi içinde kalarak Türkiye'yi bir normalleştirme sürecine nasıl sokabileceğimizi düşünmek dururken, Türkiye'yi karmakarışık, anlaşılmaz ülke haline getirmek doğru değildir. Süreç, yargı bazında devam etmektedir. Bunun sonucunu beklemek lazım."

İddianamenin bir an önce hazırlanması gerektiğine dikkat çeken Bahçeli, şunları söyledi: "İddianame hazırlanmadan önce üzerinde kimse konuşmamalı. Ama bakıyorsunuz, her sayfası üzerinde bin tane yorum var. Onun için biraz sabırlı, soğukkanlı olmak lazım. Soruşturmayı yürüten savcılarımızın, daha derli toplu, anlaşılabilir bir metinle Türk milletinin huzuruna çıkması lazım."

Bu arada Bahçeli, medya mensuplarına bir uyarıda bulundu. Soruşturmayı her basın organının farklı yorumladığına dikkat çeken Bahçeli, "Kamuoyu, kirli bir bilgiyle yüklenmektedir. Medya soğukkanlı ve doğru bilgilere dayalı hareket etmeli." dedi. Ankara, Zaman

'Yargı bağımsızlığı'nı unuttu, yine Ergenekon'u savundu


AK Parti hakkındaki kapatma davasına ilişkin eleştirilere, "Yargıçları rahat bırakın. Şeriatın kestiği parmak acımaz. Bırak, şeriat işlesin, parmağın acısın." sözleriyle karşı çıkan CHP lideri Deniz Baykal, Ergenekon soruşturmasında yargı bağımsızlığını unuttu. Baykal, savcıların talimatıyla polisin bazı isimleri gözaltına almasına sert tepki gösterdi. CHP lideri, "ülkede kaos meydana getirerek askerî darbeye zemin hazırlamaya çalışmak"la suçlanan isimleri savunurken, görevini yapan savcı ve polise ağır eleştirilerde bulundu. Bir süreden beri yaşanan olayların hiçbir hukuk devletinde yaşanmadığını kaydeden Baykal, "Toplu gözaltılar, toplumun çok saygı değer insanlarının birdenbire gözaltına alınması uygulaması ve bunun sistematik bir şekilde zaman içinde geliştirilip sürdürülmesi, normal hukuk devletinde yaşanmayacak bir olaydır. Bu olaylar, Türkiye'nin normal bir demokrasi ve sağlam bir hukuk devleti olmaktan çıktığının ifadesidir." dedi.

CHP lideri Baykal, Ergenekon soruşturmasının siyasi bağlantıları olduğunu savunurken, örgütün Danıştay saldırısıyla ilgisi olmadığını tekrarladı. Bu konuda AK Parti ve 'dinci medya'nın bir bağlantı olduğu yönünde spekülasyonlar pompaladığını iddia etti. Soruşturmanın hukuka saygı anlayışı içinde yürümediğini ileri süren Baykal, bu tür olayların ancak darbe dönemlerinde olabileceğini savundu. Baykal, "Cumhuriyet ilan edildikten sonra yine böyle gözaltılar Türkiye'de yaşanmıştır. Cumhuriyet'i kökleştirmek için, ona ayak direyenlere karşı böyle uygulamalar yapılmıştır. Şimdi artık Atatürkçüler, laik cumhuriyeti savunanlar aynı muameleye maruz kalıyor. Artık farklı bir gidişat var. Hâlâ 'gidişat yok' diyen varsa onlara Allah rahatlık versin, uykularına devam edebilirler." diye konuştu.

Anayasa Mahkemesi'ne tepki

Deniz Baykal, CHP'nin hesaplarında usulsüzlük tespit eden Anayasa Mahkemesi'ni de eleştirdi. Baykal, trilyonluk usulsüzlüğü ortaya çıkaran Yüksek Mahkeme'nin partisine 'haksızlık' yaptığını belirtti. Partinin hesaplarıyla ilgili inceleme sırasında ilgili belgeleri Anayasa Mahkemesi'nin uzmanına verdiklerini; ancak bir süre sonra bunların bazı gazetelere haber olduğunu ifade eden CHP lideri Baykal, siyasi çarpıtmalarla partisine yönelik linç faaliyeti yürütüldüğünü söyledi. Ankara, Zaman

DTP'den destek: Sonuna kadar gidilsin

Ergenekon terör örgütüne yönelik operasyonlara DTP'den de destek geldi. DTP Grup Başkanı Emine Ayna, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, kim olursa olsun, hukuk dışına çıkmış, çetelere bulaşmış, yasaları çiğneyerek toplum üzerinde baskı ve korku oluşturmuş kişilere hesap sorulması gerektiğini vurguladı. Ayna, "Türkiye'nin çeteler ve kontrgerilla örgütlenmelerinden tümüyle kurtulması için her türlü siyasi kaygıdan uzak, politik çıkar çatışmalarının bulaşmadığı ciddi bir demokrasi cephesinin güç birliği yapmasına ihtiyaç vardır." dedi. DTP Mardin Milletvekili Ahmet Türk de Ergenekon operasyonuna ilişkin bir soru üzerine, "İstediğimiz, gerçekten bugün derin devlet olarak değerlendirdiğimiz, Türkiye'nin demokrasi önünde engel oluşturan anlayışın ortaya çıkarılmasıdır." dedi. Ankara, Zaman

Şener Eruygur: Köşk seçimleri yakınlaştırdı

Atatürkçü Düşünce Derneği'nin organize ettiği cumhuriyet mitinglerine tam destek veren Baykal, Eruygur'u 13 Mart 2007'de CHP Genel Merkezi'nde kabul etti. Görüşmenin yapıldığı sırada Türkiye, "Eruygur'un darbe planını ve görevi sırasında yaptığı fişlemeyle" ilgili iddiaları tartışıyordu.

Baykal'la sıkı dostluğu var

CHP liderinin Turhan Çömez'le ilişkileri de dikkat çekici. 15 Mayısta CHP Genel Merkezi'nde gerçekleşen Baykal-Çömez buluşması gündem olmuştu. Bunun sebebi, Çömez'in bu görüşmeden bir gün önce Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman Paksüt'le yemek yemesiydi.

Zeki Sezer'e göre hukuk devletine darbe yapıldı

DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilciliği'ni ziyaret ederek yöneticilere 'geçmiş olsun' dileğinde bulundu. Sezer burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin temel kazanımlarından uzaklaştırılacak adımlar ile karşı karşıya olduğunu savundu. Toplumun, bilerek ya da bilmeyerek ayrıştırılmaya çalışıldığını ileri süren Sezer, "Korku imparatorluğu kurulmaya çalışılıyor.'' dedi. "Ergenekon'' soruşturması kapsamında bir yıldır bazı iddiaların ortaya atıldığını ve bazı kişilerin gözaltına alındığını hatırlatan Sezer, yapılanların "hukuk sistemine ve hukuk devletine haksızlık ve bir darbe'' olduğunu savundu. Sezer, "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Anayasa Mahkemesi'nde sözlü sunum yaparken oluyor bunlar. Kamuoyunun dikkati bilerek bu konu- ya çekiliyor." şeklinde konuştu.

Zaman