PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Binicilik


tomqoliq
06-01-2008, 15:31
Binicilik, kısaca ata binme becerisi olarak tanımlanabilir. Biniciliğin tarihi çok eski zamanlara kadar uzanır. Binicilik tarihine damgasını vuranlar, belki de savaşlarda önemli rol oynayan, süvari de denen atlı askerlerdir. İlk süvari birliklerini İÖ 2600'de Çinlilerin kurdukları bilinmektedir. Ama binicilikte asıl gelişme, 5. yüzyılda eyerin bulunmasından sonra gerçekleşti. Daha önceleri çıplak atın sırtına binilir ya da atın sırtına bir kilim ve battaniye atılarak oturulurdu. Günümüzde askeri amaçlı binicilik gerilerken, spor amaçlı binicilik önem kazanmıştır. Binicilikte başlıca iki biçim vardır: İngiliz ve Batı biniciliği. İngiliz biniciliği spor amacıyla yapılan biniciliktir. Batı biniciliği ise Amerika kıtalarında kovboy denen sığır çobanlarına özgü biniciliktir. Kovboylar, uzun üzengili ağır eyerler kullanır ve bacakları düz duracak biçimde ata binerler. İngiliz biniciliği ise, binicinin güvenliğini, binicinin atı denetimini ve atın rahatlığını dikkate alan bir anlayışa dayanır. Çocukların ata binmeyi öğrenmelerinin en iyi yolu, genellikle boylarına uygun, yere sağlam basan midillilere binmektir.

Ata binme ve attan inme:
Ata, atın sol tarafından binilir. Atın hareketsiz kalmasını sağlamak için dizgin sol elde tutulur. Binici, sol omzu atın sol tarafına gelecek biçimde, sırtı atın kuyruk tarafına gelecek şekilde durur. Sol elini atın iki kürek kemiği arasındaki boşluğa koyar. Sol ayağını üzengiye geçirir ve ayağıyla bastırarak üzengiyi kolanın altına doğru iter. Sonra ata doğru döner ve eyerin ortasını ya da öte yandaki kenarını tutarak hafifçe sıçrar. Sağ bacağını atın üzerinden aşırarak yavaşça eyere oturur. Sağ ayağını da üzengiye geçirerek rahat bir oturuş sağlar ve dizginleri denetimi altına alır. Ata binerken sağ elle eyeri tutup çekmek, eyerin yerinden çıkmasına yol açabileceği için yanlış bir harekettir. Ata binmenin temeli dengeli bir biçimde sıçramaya ve sağ ayağını atın üzerinden seri biçimde aşırmaya dayanır. Attan değişik biçimlerde inilebilir. Binici genellikle atı durduktan sonra, dizginleri ve varsa kamçıyı sol eline alır. Ayaklarını üzengilerden çıkarır ve öne doğru hafifçe eğilerek sol elini atın boynuna, sağ elini eyerin ön bölümüne dayar. Sağ bacağını atın sırtından sol tarafına aşırarak yere atlar. Binici yavaşça parmak uçları üzerine ve atın biraz açığına inmelidir. Daha sonra dizginler sağ ele alınır ve at kısa mesafeden tutulur. Attan inmeden önce dikkat edilecek en önemli nokta, her iki ayağın da üzengilerden çıkarılmış olmasıdır.

Binicilikte duruşlar:
Atın sırtında duruş çok önemlidir ve biniciliğin temelini oluşturur. Binicinin eyerin üstünde, başı ve vücudu dik biçimde oturması gerekir. Eyerin ön kısmına doğru ve sıkıca yerleşmek önemlidir. Binici eyer üstünde hafif öne eğik durmalıdır. Üzengi binicinin atın sırtında güvenle durmasına ve dengesini sağlamasına yardımcı olur. Ayaklar üzengide yaklaşık 45° açıyla dışarıya dönük olmalı, topuklar ayak ucundan biraz aşağıda ve dizler eyere değecek biçimde durmalıdır. Dizginler sol elde ya da her iki elde birlikte tutulur. Dizginler ne gevşek ne de gergin olmalıdır. Gevşek tutulduğunda atın denetimi zorlaşır. Dizginleri germek de atın rahat olmasını engeller. Acemi biniciler ayağının tümünü üzengiye yerleştirir ve böylece kendilerini daha güvende hissederler. Oysa usta biniciler yalnızca ayak ucunu üzengiye geçirirler. Bu biniş biniciye daha iyi bir denetim olanağı verir ve baldırlar ile topuklarını etkili bir biçimde kullanılabilmesini sağlar.Ayrıca üzengiyi ayağın tamamına sokmak;tehlikeli bir zamanda mesela düşerken üzenginin ayakta kalarak binicinin sürüklenebilmesini sağlar.Binici atın denetimini dizginleri, bacaklarını, sesini ve kamçısını kullanarak sağlar ve böylece atın hareketlerini yönlendirir.

Atların ve midillilerin bakımı:
Atlar doğaya bırakıldığında otla beslenirler ve doğal beslenme biçimi budur. Ama kapalı alanlarda beslenen atlara başta yulaf, saman ve kepek verilir. Ayrıca atlar ve midilliler haşlanmış arpa, mısır, havuç, elma, salatalık ve öteki sebzeleri de severek yerler. Midilliler düzenli aralıklarla günde üç kez beslenir. Ama temiz su kabında taze suyu her zaman bulundurmak gerekir. Hayvan terliyken soğuk su içirilirse, hastalanmasına yol açabilir. Ama serinlemesi için biraz su verilebilir. Midilliler ağır iş gördükleri zaman yulafla beslenmelidir. İşe koşulmadıkları zamanlar yulaf verilirse, bu alkollü içki gibi başlarına vurur. Atların ve midillilerin sağlıklarına dikkat edilmelidir. Yemlerini iştahla yemeleri, tüylerinin ipek gibi parlak ve kaygan olması hayvanların sağlıklı olduğunu gösterir. Atlar açık havaya çıkarılmalı ve mümkünse çayırda otlatılmalıdır. Atların tüylerini temizlemek için yapılan işleme tımar denir. Atlar başından kuyruğuna doğru çekilen bir fırçayla tımar edilir. Arka bacaklar tımar edilirken, kuyruğu yukarıda tutmak gerekir. Böylece atın kuyruğunu savurması ya da çifte atması önlenmiş olur. Tımar fırçası da kaşağıyla temizlenebilir. Bacaklara yapışmış kuru çamuru temizlemek için sert fırça, yele, kuyruk ve gövdenin daha duyarlı bölümleri için ise yumuşak fırça kullanılmalıdır. Fırçalama bittikten sonra pamuklu ya da ketenden bir bezle hayvanın bütün vücudu ovulmalıdır. Göz ve burun delikleri ile kuyruk altı süngerle silinmeli, ama ayrı süngerler kullanılmalıdır. Atların ve midillilerin ahır ya da barınakları kuru, temiz ve havadar olmalıdır. Altların altlarına saman ya da talaş serilmeli ve her gün değiştirilmelidir.

MetinCeylan
06-02-2008, 00:10
tesekkürler;)

tomqoliq
06-07-2008, 14:30
rica ederm