PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : İki Yaralıyız Şimdi Ayrıyız


MetinCeylan
05-29-2008, 21:19
Ucu kırık bir kalem, Sol yanı kıvrılmış bir sayfa, Yıllara meydan okuyan fotograf kareleri, Son damlasını akıtırken bile Etrafa ışık saçmaya çalışan bir mum, Dağılmaya yüz tutmuş umutlar, Anlamlarını yitirmiş tümceler Ve bu koskaca evde yalnızlığına terkedilen ben; Seni sana nasıl anlatabiliriz ki... Nasıl dökebiliriz ki eteklerimizdeki o görünmeyen Ama görünmek için çaba sarfeden taşlarımızı Kör kütük sarhoş ve hüsran dolu bu koca şehrin sessizliğine bürünen gecesin de... Ucu kırık bir kalemin, kırık ucu oldum önce... Savruldum, durdum sayfalar üzerinde... Sana dair endişem ve korkum ne varsa ünleme emanet ettim gidişim de... Virgüle fısıldadım usulca; “dağılan cümleleri sen toparla benden sonra” diye... Sonra, sonra... Parantezleri ve diğer geride kalan işaretleri bıraktım sana... Ben ise yoldaşım olsun diye bir tek soru işaretini aldm yanıma Bu amansız ve zamansız sayfalar üzerinde ki savruluşum da... İşte sonumun bitiş öyküsü de geldi çattı noktayla. Yani kalemin olmayacak bir daha... Sol yanı kıvrılmış bir sayfanın, kıvrılan yanı oldum sonra... Ne çok evsiz cümlelere gebe oldum, Ne çok sol yanım acıdan kıvrandı ve kıvrıldı. O buruşturup attığın mektubunu ben varya sırf sana layık olsun diye Gecenin o kesici ayazına bakmadan battaniyeme sarılarak sabaha dek yazdım, durdum. Sayfanın sol yanını kıvırdım çünkü hasretin tavana vurmuştu ve sol yanım acıdan kıvrılmıştı. Bunun da simgesi olarak ben bu kıvırmayı uygun buldum. Şimdi kaç yerini kıvırsan da mektubunun sayfasını, buruşturup da savursan da nafile... Sol yanım acımış bir kere, sen bunu kabul etsen de etmesen de... Bana inanmıyorsan sayfanın sol yanında ki kıvraklığa bak bir kere... Yani mektubun olmayacak bir daha... Yıllara meydan okuyan fotograf kareleri de olmadım değil hani... Yıllar eskitse de fotograf karelerini, eskitemez o karelerde ki çizgileri... Ben de eskitmedim bir günden bir güne çökse de bu bedenim, sana olan sevgimi... Şimdi anlatmaya kalksam san a olan sevgimi, bundan on sene önce ki Resimlerimize bakıp iç geçirmen gibi, taze bulup i sevgimiç geçirirsin sevgili... Yani taze sevilmelerin olmayacak bir daha... Son damlasını akıtırken bile, etrafa ışık saçmaya çalışan bir mum oldum sayen de... Son bitişlerim de bile belli etmedim kimselere, beni öyle bitkin hatırlamasınlar diye... Yalandan tebessümler dağıttım çevreme, ardından da mavi boncuk dağıttım Nazar değmesin diye sevenlere... Yani gülüşlerim olmayacak bir daha... Dağılmaya yüz tutmuş umutların, dağılan yanları oldum böylece... Umutlarım vardı eskiden, şimdi ise dağılan yanlarım... Sen misin yoksa ben miyim buna sebep anlamadım. Belki de ben anlamaya çalışmadım, işime öyle gelmiştir ne dersin? Ama bildiğim ve anladığım tek şey var ki, o da umutlarımın seninle oluşu, Sen yoksan umutlarımın da olmayışı... Yani umutlar olmayacak bir daha... Anlamlarını yitirmiş tümcelerin, anlamları oldum sonra... Sen vardın, seninle ben de vardım. Sen nefes aldıkça ben de alırdım, ağladıkça ağlardım. Sanırım seni dünyamın merkezi yapmıştım. Sonra sen olmadın, ben yok oldum. Anlamını yitirmiş bir tümcenin, anlamından farksız oldum. Yani anlamlı tümceler olmayacak bir daha...