PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Atasözlerimizin Yaklaşık Olarak İngilizce Karşılıkları:


sniper
05-15-2008, 10:26
As you make your bed, so you lie on it.
(Kendi düşen ağlamaz)

Among the blind, the one-eyed man is king.
(Adam olmayan köyde keçiye Abdurrahman Çelebi derler)

The apples on the other side of the wall are the sweetest.
(Komşunun tavuğu komşuya kaz, karısı da kız görünür)

Stretch your feet according to your blanket.
(Ayağını yorganına göre uzat)

Mountains do not come nearer to mountains, but men to men.
(Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur)

A barking dog never bites.
(Havlayan köpek ısırmaz)

Do not search for a calf under an ox.
(Öküz altında buzağı aranmaz)

The cock that crows at the wrong time is killed.
(Vakitsiz öten horozun başını keserler)

A defeated wrestler is not tired of wrestling.
(Yenilen pehlivan güreşe doymaz)

He who gets up (starts up) in anger, sits down with a loss.
(Öfke ile kalkan zararla oturur)

It is not disgraceful to ask, it is disgraceful no to ask.
(Bilmemek ayıp değil, sormamak ayıp)

The raven sees its chickens as falcons.
(Kuzguna yavrusu şahin görünür)

Stick the needle into yourself before you thrust the packing-needle into others.
(İğneyi kendine batır, çuvaldızı başkasına)

The buyer of the rotten beans is the blind man.
(Kurtlu baklanın kör alıcısı olur)

The sheep separated from the flock is eaten by the wolf.
(Sürüden ayrılan koyunu kurt kapar)

An ember burns where it falls.
(Ateş düştüğü yeri yakar)

What flares up fast, extinguishes soon.
(Çabuk parlayan çabuk söner)

An over-protected eye gets the speck .
(Sakınılan göze çöp batar)

What a man is at seven is also what he is at seventy.
(İnsan yedisinde ne ise, yetmişinde de odur)

The green twig is easily bent.
(Ağaç yaş iken eğilir)

The shoemaker's child goes barefoot.
(Terzi kendi söküğünü dikemezmiş)

Killing two birds with one stone.
(Bir taşla iki kuş vurmak)

Two heads are better than one.
(Bir elin nesi var, iki elin sesi var)

Actions speak louder than words.
(Aynesi iştir kişinin lafa bakılmaz)

Empty vessels make the most noice.
(Boş fıçı çok langırdar)

Every cloud has a silver lining.
(Her şey de bir hayır vardır)

A friend in need is a friend indeed.
(İyi dost, kara günde belli olur)

A bad workman always blames his tools.
(Alet işler, el öğünür)

A good beginning is half the battle.
(İşi başlamak bitirmenin yarısıdır)

Better bend than break.
(Eğilen baş kesilmez)

Better lose the saddle than the horse.
(Zararın neresinden dönülse, kârdır)

Between two stools you fall to the ground.
(İki cami arasında beynamaz)

A burnt child dreads the fire.
(Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer)

A cheerfel wife is the joy of life.
(Evi ev eden avrat, yurdu şen eden devlet)

A bird in the hand is worth two in the bush.
(Bugünkü tavuk yarınki kazdan iyidir)

A cat may look at a king.
(Bakan göze yasak olmaz)

A living dog is better than a dead lion.
(Aslanın ölüsünden, tilkinin dirisi yeğdir)

All his geese are swans.
(Kuzguna yavrusu, şahin görünür)

Tell me with whom thou goest and I'll tell thee what thou doest.
(Bana dostunu söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim)

Give a dog a bad name and hang him.
(Adamın adı çıkacağına, canı çıksın)

Still waters run deep.
(Yumuşak atın çiftesi pek olur)

Decline begins by internal strife.
(Ağacın kurdu içinden olur)

A word to the wise is enough.
(Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az)

Never look a gift horse in the mouth.
(Beleş atın dişine bakılmaz)

A stich in time saves nine.
(Bir mıh bir nal kurtarır, bir nal bir at kurtarır)

Better late than never.
(Geç olsunda güç olmasın)

Beggars' bags are bottomless.
(Dilencinin torbası dolmaz)

Enough is as good as a feast.
(Her şeyin fazlası fazla)

The worthless need no protection.
(Acı patlıcanı kırağı çalmaz)

Cleanliness is next to godliness.
(Temizlik imandan gelir)


The pot calls the kettle black.
(Tencere dibin kara, seninki benden kara)

A good wife is a good prize.
(Kişiyi vezir eden de karısı, rezil eden de)

Never put off till tomorrow what you can do today.
(Bugünün işini yarına bırakma)

Strike while the iron is hot.
(Demir tavında dövülür)

morciii
05-15-2008, 12:51
:D

sağolasın

MetinCeylan
05-15-2008, 14:37
paylasım icin t$kler kardes:)

sniper
05-15-2008, 14:38
ben tsk ederim canlar

yokolucu
01-14-2016, 08:27
Güzel derlenmiş bir kaynak olmuş atasözleri için bende 3-4 gündür bu konu üzerine yoğunlaştım bir kaç kaynak buldum ingilizce atasözleri (http://ingilizceogreniyorum.org/ingilizce-atasozleri/)

denizci
01-06-2017, 17:50
teşekkürler.