PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : O sofranın ardından


nehir
05-07-2008, 14:58
O sofranın ardından
.
- 07 / 05 / 2008 07:59

Can Paker’in evinde Başbakan Erdoğan’ın ağırlandığı yemeğin yankıları daha uzun süre devam edecek galiba. Başbakanların gazetecilerle ev ortamında ve eşli ilk yediği yemek bu değil elbette ama Erdoğan’ın dertleştiği gazetecilerin homojenliği dikkat çekici. Tam da kapanma davası sürecinde tarafsızlığa çok fazla dikkat etmesi gereken bir siyasi liderden buluştuğu gazetecilerle arasındaki samimiyet kuşku uyandırıcı. Bir anlamda hakkında süregelen spekülasyonların da kanıtı gibi bu yemek.

Mesela, Başbakan’ın eleştirinin en ufağına dahi tahammül edemediği. Bakıyoruz, Paker’in evindeki gazetecilerin hepsi istisnasız AKP’nin ve Başbakan’ın destekçileri. Kimileri de fazlasıyla iyi gün dostu. Dün başka liderleri ağırlamışlardı, bugün onun yanındalar, yarın da onu terk edecekleri çok belli.

Eğer bu bir dertleşme yemeğiyse, Başbakan’ın duymak istemediklerini söyleyecek birilerinin de olması gerekirdi. Tamamen insani sebeplerden dolayı; bir de karşı tarafın görüşünü almak, diyalogun şartlarını yerine getirmek için.

Ayrıca “yandaş medya” yaratma çabası iyice ayyuka çıkmışken, Başbakan’ın oturduğu sofradaki isimlere dikkat etmeden yanlarında yer alması böylesi bir medya çabasına onay verir nitelikte. Doğrusu şık olmadı. Başbakan’ın siyasi kimliği onun herhangi bir akşam yemeğinin, hele hele masada gazeteciler varsa, dostluk ilişkisi ya da “özel hayat” olmasını engelliyor. Oraya Recep Tayyip Erdoğan olarak değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakan’ı olarak davet ediliyor sonuçta. Zaten vatandaş Erdoğan’la Paker’in ne gibi bir ilişkisi olur ki?

Aynı problemli iletişim Çankaya Köşkü’nde de var. Güya entelektüel hayata açılmak isteyen Abdullah Gül’ün fikir toplantılarında hep kendine yandaş isimleri ağırlaması, Türkiye’nin sayıları yandaşları çokça aşacak isimlerini görmezden gelmesinin doğruluğu da tartışılır. Burada da vatandaş Gül evine arkadaşlarını davet etmiyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanlığı’nın verdiği bir davetse bu Türkiye’yi kapsamalı.

Cumhurbaşkanı ve Başbakan da eleştiriden korkmamayı, bilakis ders almayı bilecek kadar olgun siyasetçiler diye düşünmek isteriz herhalde.

Her şeyin ötesinde Başbakan Erdoğan’ın çok iyi bilmesi gerekir ki, bugüne kadar o sofralarda kendisinin her yaptığını destekleyen, köşelerini kör bir AKP şakşakçılığına alet eden bu gibi isimlerin gazıyla siyasi hayatı bu olumsuz noktaya geldi. Hiçbiri Erdoğan’ı uyarmadı, o sofrada oturmamayı göze alamadı ve Başbakan’ın kontrolsüzlüğüne alkış tuttu. Bugün AKP’nin kapanma sürecinde Erdoğan’ın siyasi hatalarını görmezden gelerek onun egosunu besleyen destekçilerinin katkısı azımsanmayacak ölçüde.

Bir de bunca yıllık siyaset, medyayla içiçe olma gazetecilerle yapılan herhangi bir Başbakan-medya sohbetinin kapalı kapılar ardında olmayacağını öğretememiş herhalde Erdoğan’a. Zira sofrada gazeteci kimliklerinin her şeyden önde olması gerektiğine inanmış insanların haberlerine epey tepki göstermiş dün. Yok sevmediğin, işine gelmeyen habere öyle tekzip yollamak.

Latifeydi, şakaydı diye geçiştirilemez. Çünkü orada konuşan bir makamdır. Ağzından ne çıktığına, bunun nereye savrulabileceğine dikkat etmesi gereken bir makam.

gs::D
ORAY ERİN ZAMAN

clslecys
05-20-2008, 09:39
Nice topic, nice article, we have nice ffxi gil (http://www.ffxigilstore.com) and wow gold (http://www.1-wowgold.com)

nehir
05-21-2008, 11:34
arkadaşım anladık yabancı dilin süperde ..biz türkcenin daha kaliteli ve analşılır oldugu taraftarıyız....sen türkçe yazda biz cahil kullarında anlasın..