PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Çukurova Üniversitesinden Bir Çığlık Yükseliyor


NOYAN
04-18-2008, 21:01
Peki ya bebek katili aponun asılan o posterleri…

Adana Çukurova Üniversitesi’nde bölücü terör örgütü yandaşlarının faaliyetlerine her geçen gün bir yenisi ekleniyor.

Bu acı durum ne yazık ki birçok öğrencinin okullarında rahat okuyamamasına, “Türküm” demekten dahi çekinir duruma düşmelerine sebebiyet veriyor.
Haber Dokuz sitemize Çukurova Üniversitesi’nde okuyan bir arkadaşımızdan mektup geldi. Gündem yaratmasını umduğumuz bu mektubu olduğu gibi sizlerle paylaşmayı uygun buluyoruz.
İşte Çukurova’da yaşananları özetleyen o çarpıcı mektup:
“Ülke gündeminin en önemli meselelerinden biri olan bölücü örgüt faaliyetleri devlet üniversitelerimizde de aralıksız devam etmesine rağmen ‘’üniversitelerde terör ‘’ konusu hakkında yetkililerin gereken hassasiyeti göstermediğini düşünüyorum. Çukurova Üniversitesi’nin bir öğrencisi olarak kendi üniversitemin de bu dertten bir hayli muzdarip olduğunu görmekteyim.
PKK yandaşları üniversitemizin içinde ellerini kollarını sallayarak geziyorlar ve “ben PKK’lıyım” demekten de asla çekinmiyorlar. Keşke bu durum sadece sözde kalsa...Üniversitenin içinde bir çok marjinal grupla birleşip R1-R2 arasında devamlı eylem yapıyorlar (haklarını arıyorlarmış.Ne hakkı!Kendi gibi düşünmeyenlerin hakkını yemekten başka bir şey yapmıyorlar).
Onların yaptıkları eylemlerle öğle paydoslarımızı zehir etmelerinden bıktık artık. Oysa Çukurova’yı eğitim yuvası olarak biliyorduk…
Söz konusu gruplar uluorta; “biji apo, yaşasın Kürdistan, başkanımız apo” ve anlamadığımız (büyük ihtimalle Kürtçe) okulumuzda slogan atıp eylem yapabiliyorlar...
Peki ya bebek katili aponun asılan o posterleri…

Ne hakla bizim vatanımızı bölmeye çalışan bu canavarın resimlerini asılabiliyorlar ve neden kimse buna “dur” diyemiyor?


O sloganları duymak; o bebek katilinin adını anarak halay çeken grupları görmek o kadar çok dokunuyor ki kanıma, şahsen ben dayanamıyorum, kendime yediremiyorum.

Hatta bir gün o kadar sinirlendim ki gözüm dönmüş! Eylemlerine karşı çıktım, hakaret ettim onlara…Kendi kaleleri olarak nitelendirdikleri bu bölgede bunu yapmak cesaret isteyen bir şeydi doğrusu ama kimsenin yanımda ya da arkamda olmaması umurumda değildi…
“Yapamazsınız’’ dedim. ‘’Apo’yu burada ulu orta destekleyemezsiniz!’’. Susturmak istediler beni…Tehdit ettiler.Şiddetle bastırmaya çalıştılar. R1-R2 civarının kendilerine (PKK’lara )ait olduğunu burada onların sözlerinin geçtiğini söylediler. Aksini iddia edenin başına kötü şeyler geleceği hakkında uyarıda (!) bulundular.
R1 ve R2; Türkiye Cumhuriyetine ait Çukurova üniversitesinin derslikleridir.’küçük bir Kürdistan ‘’olduğunu iddia ediyorlar. Üstelik burayı bugüne kadar polis de dahil kimsenin ellerinden alamadığını ve bundan sonra da alamayacağını söylüyorlar.

Davranışlarıyla da bunu belli ediyorlar.

Fakat PKK’lılar bu alanın kendilerine ait ‘Mesela 2006 yılında R1’ in önüne asılan APO posterleri tam bir faciaydı. Bu olayın basına sızması sonucu utanan rektörlük R1 ve R2 dersliklerinin girişine bayrak astırmış ve PKK’lıların merkezi olan R1 kantinini kapattırmıştı…

Çok sağolsunlar! Göstermelik de olsa bir şeyler yaptılar ancak katilin posterlerini asanlar cezalandırılmadı, PKK’lılar temizlenmedi. Faaliyetlerinde de hiçbir eksiklik yok. Mesela o bölgeden (R1-R2)Türk bayrağı ile geçmek de imkânsız ki 2007 Ekim ayında Çukurova üniversitesinde teröre lanet mitingi düzenlenmişti.

Herkesin elinde Türk bayrakları teröre lanet etmek için toplanıyorduk. Çok iyi hatırlıyorum kız arkadaşlarımın elinde Türk bayrağı gören birkaç PKK’lı kızları tehdit etmeye başladı…
“Bu bayraklarla buradan geçemezsiniz yoksa biz yapacağımızı biliyoruz’’ gibi tehditkar sözler ve argo kelimeler kullandılar. (Kimin ülkesinde kimin bayrağına izin vermiyorlardı anlamıyordum. Oysaki bu ülkenin her karış toprağı bayraktır, kırmızıdır, kandır…)
Küçük bir alanda zararsız bir grup gibi görünseler de aslında hiç de öyle değiller. Her sene sayıca daha da artıyorlar. Kendi aralarında seçtikleri ‘’hitabeti güçlü’’ sözcüleri özellikle doğu illerimizden gelen üniversite öğrencilerini kandırmak için kullanıyorlar.

Yeni gelen birinci sınıflara‘’ Kürtlerin ezildiklerini, onlara ayrımcılık yapıldığını ve haklarını aramaları için uygun ortamın burası olduğu söyleniyor.

Ayrıca birlik olalım çağrısında bulunup bu şekilde olurlarsa onlara kimsenin bir şey yapamayacağı şeklinde bir sürü palavra atıyorlar. Ben bu ikna çabalarına çok yakından şahit oldum ve maalesef üniversiteye yeni gelen arkadaşlarımızdan bazıları onların bu saçmalıklarına inanabiliyor (bu olaya gözümle şahit oldum).
Ne yazık ki okul yönetimi bu gibi durumlar karşısında çok duyarsız ve sessiz kalıyor. Oysa üniversitemizdeki bu PKK’lılar belki de ilerde öğretmen olacaklar… Artık çocuklarımıza kardeşlerimize ne öğretirler bir düşünün! Doktor olacaklar, mühendis olacaklar…

Sürekli hakaret ettikleri bu ülkenin verdiği eğitimle önemli yerlere gelecekler. Ama bu eğitimi biliyorum ki her karışı şehit kanıyla ıslanan bu kutsal topraklara zarar vermek için kullanacaklar.

Oysa bu ülkede hep birlikte yaşıyoruz. Kimseye Kürt, Arap, Laz Çerkez ayırımı yapılmıyor. Aynı sıralarda aynı hocalardan ders alıyoruz.Aynı yerde yemek yiyor aynı imkanları paylaşıyoruz. Fakat tüm bunlara rağmen bazı arkadaşlarımız kendilerini ezilen kesim gibi gösterip okulda terör estirme konusunda ısrarlı davranıyorlar.
Sözünü ettiğim bu grup o kadar ileri gitmiş durumda ki; bu ülkeyi sevdiğinizi belli eden en ufak bir harekette sizi faşist ilan edebiliyorlar.

Yerine göre şiddete de maruz kalmak işten bile değil. Biliyorum ki benim de arkamdan “faşist” diye bağırmaya devam edecekler, bana kin dolu bakışlar atacaklar. Ama ben asla ezileni oynamayacağım. Onlar tarafından devamlı sözlü tacize; tehditlere maruz kalsam da asla başımı öne eğmedim ve eğmeyeceğim de…

Çünkü ben Türk kızıyım; Türk genciyim…Bu ülkeyi sevmeyen ve bölmeye çalışan her türlü insanın karşısında dimdik ayakta durmak zorundayım…”


kaynak (http://www.internetajans.com/default.asp?NID=55304)