PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Kimya Sanayi


Kalpsiz_
04-02-2008, 11:19
Türk Kimya Sanayi

Avrupa Birliği’ne uyum süreci, kimya sektörü için birçok yenilik ve değişikliği beraberinde getirecektir. Kimya sektörümüzün, topyekün AB standartlarında faaliyet gösterecek bir seviyeyi yakalamasının hedeflendiği bu süreçte, firmalarımızı bekleyen gözardı edilemez sorunlar dikkati çekmektedir.

</SPAN>Öncelikle AB uyum sürecinde, kimya sektöründe faaliyet gösteren firmalarımızın, AB tarafından belirlenmiş ve üye ülkelerin uygulamakla yükümlü olduğu standartlara yönelik yenilenme faaliyetlerine girmeleri gerekmektedir. Üretimde verimliliğe ilişkin yenilenmeleri bir kenarda tutarsak, iki temel konuda ciddi zorluklar sanayicilerimizi beklemektedir.


</SPAN>
Bunlardan birincisi çevreye ilişkin konulardır. AB mevzuatında kimya sanayisine ilişkin çevre konulu birçok düzenleme bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi 17 Kasım 2005 tarihinde Avrupa Parlamentosu tarafından kabul edilen REACH (Registration, Evaluation and Authorisation of Chemicals / Kimyasalların Kaydı, Değerlendirilmesi ve İzni) direktifidir. Söz konusu direktife göre yılda bir tondan fazla kimyasal madde üreten veya ithal eden firmaların AB bünyesindeki merkezi bir veri tabanına kaydolmaları, bazı fiziksel ve dökümantasyona ilişkin standartlara ulaşmaları gerekmektedir. İnsan sağlığının ve çevrenin korunmasının yanı sıra piyasanın rekabetçi ve etkin yapısının korunmasının da hedeflendiği direktif, hem kimyasallardan kaynaklanan risklerin yönetiminde, hem üretilen kimyasallar hakkında sağlıklı bilgilerin sağlanması konusunda, sanayiye büyük sorumluluklar yüklemektedir. Söz konusu durumun, sektör firmalarımıza, AB mevzuatını ve geçiş sürecini takip edebilecek yetkin personel istihdam etmeleri ve daha önemlisi, geçiş sürecinde yapılacak düzenlemelere ilişkin maliyet unsurlarına katlanmaları yönüyle önemli zorluklar doğuracağı öngörülmektedir.

Kimya sanayi firmalarımızın AB uyum sürecinde yaşayacakları muhtemel sıkıntılardan bir diğeri ise, işçi sağlığı ve iş yeri güvenliğine ilişkin hususlardır. Bu konularda da gerek bilgilendirilme, gerek adaptasyon maliyetleri önemli bir sorun teşkil etmektedir.


</SPAN>Diğer yandan, AB yaklaşımı, sadece ekonomik ve fiziksel gelişmeyi hedeflememektedir. Bu bağlamda, sanayiye yönelik getirilmiş olan düzenlemelerde, ekonomik etkinlikle birlikte, sosyal yaşam ve çevresel konularda iyileşme ve gelişme temel alınmıştır. AB’ye uyum sürecinin zorluklarına karşın, kimya sektörüne sağlayacağı birçok önemli katkıdan bahsetmek mümkündür. Öncelikle Türkiye’de üretilen kimyasallar ve mamulleri AB standartlarında üretileceğinden dolayı, AB pazarına açılma imkanı genişleyecektir.

İşçi sağlığı, iş yeri güvenliği, çevre koruma gibi konularda sağlanacak gelişmelerin, sektöre orta ve uzun vadede yüksek getiri sağlayacağı, işletme verimini arttıracağı öngörülmektedir. Örneğin, mevcut koşullarda Türkiye’de çalışan bir işçinin üretime yıllık katkısı ortalama olarak 4200 dolar seviyesinde iken, AB’de bu ortalamanın 30.000 dolar düzeylerinde olduğu görülmektedir. Diğer yandan sanayimiz, her türlü faaliyetinde uymak zorunda olacağı, AB standartlarında belgelendirme, ruhsatlandırma ve muhasebe kayıtları yoluyla, özellikle kimi ülkelerce tarife dışı koruma yolu olarak kullanılan bir hususun da önüne geçebilmiş olacaktır.

www.sonforum.org (http://www.sonforum.org)