morciii
03-30-2008, 02:40
Yorgunluk Neyin Habercisi?...
http://www.ailem.com/images/news/mansetresimleri/yorgunluk.jpg Çoğu zaman ciddiye almadığımız yorgunluk ciddi bir hastalığa işaret olabilir. Tiroidden kansere birçok hastalığın belirtisi olabilen yorgunluğunuz geçmiyorsa altında yatan nedenin mutlaka araştırılması gerekir.
Anadolu Sağlık Merkezi’nden Dahiliye Uzmanı Prof. Dr. Birsel Kavaklı'nın verdiği bilgilere göre, bugüne kadar tam bir tanımlaması yapılamayan yorgunluk, kişinin yaşam tarzına bağlıdır. Kimi en hafif bir işi yaparken bile kendini yorgun hisseder, kimisi de ne yaparsa yapsın yorulmaz. Yorgunluk, normalde bir insanın günlük işlerini yaparken kendini yorgun hissetmesi, yetersiz hissetmesi olarak tanımlanabilir. Kimi insanlar yaşından hiç beklenmedik bir şekilde atak olabilir. Mesela kapı çalındığında birçok yaşlı gençlerden hemen önce kapıyı açmak için davranır. Ama gençler yerlerinden kalkmak istemez, yorgun hissederler. Yani yorgunluğun objektif bir kriteri yoktur. Ama tabii ki yorgunluğa sebep olan, yorgunum diyen insanı da ciddiye alıp araştırmak gerekir. Bir kişi kendisini yorgun hissediyorsa mutlaka bir sebebi olmalı.
Yorgunluğun En Yaygın Nedeni Anemi
Yorgunluğun en sık belirti olarak görüldüğü hastalık herhalde anemidir. Çünkü oksijen taşıyan hemoglobin eksikliği, kişiyi bazı hareketleri yapmaktan alıkoyar. Eksik olduğu zaman yorgunluk meydana getirir. Yorgunluğa yol açan hastalıklardan ikinci sırada depresyon gibi psikosomotik hastalıklar gelir. Depresyon da kişilerin kendisini yorgun hissetmesine neden olabilir. Hipotiroid başta olmak üzere endokrin hastalıklar da kişinin kendisini çok yorgun hissetmesine neden olur. Hatta hipotiroid hastalarının etraflarında tembel olarak tanımlanan kişiler olduğu söylenir. İş yapmak istemeyen, yerinden kalkmakta zorlanan, iş yapma gücünü kendinde hissetmeyen insanlardır bunlar genelde. Yine endokrin hastalıklarından şeker hastaları da sürekli yorgundurlar. Bu insanlar kendilerini yorgun, bezgin ve güçsüz hissederler. Şeker seviyeleri yüksek olduğu zaman günlük yaşamları bile kesintiye uğrayabilir.
Peki Ya Kanser?...
Yorgunluk, bir takım erken onkolojik hastalıkların belirtisi de olabilir. Kanser hücreleri hastanın tüm vücut sistemlerini bozarak yorgunluğa neden olabilir. Örneğin kansızlık yapmışsa, beslenmeyi bozuyorsa yorgunluk yaratabilir. Bir de tümörler insan organizmasına göre çok hızlı ****bolik aktivitiye sahiptirler. Yani şekeri daha hızlı tüketirler, kişinin kan şekerini düşürürler, oksijeni daha çok harcarlar. Çünkü tümörler hızlı büyüyen dokulardır. Gereksinimleri de çok fazladır ve kişinin aleyhine alıp bunları harcadıkları için de kişi kendini yorgun hissedebilir.
Kalbinize de Dikkat!
Kalp yetmezliklerinin de en önemli belirtilerinden birisidir yorgunluk. Hatta kalp hastalıklarının en erken bulgularından birisidir. İster kapak lezyonu olsun, ister kalp damar hastalıkları olsun, bunlar kalbin oksijen ihtiyacını karşılamasına engel oldukları için yorgunluk yaratırlar. Kişi bir kat merdiven bile çıksa yorulur, bacakları kesilir, nefessiz kalır.
Fiziksel Güçle de İlgili
Yorgunluğuk fiziksel güç ve kondüsyonla da çok ilgilidir. Kondüsyonlu ve güçlü bir kişinin yorulması daha geçtir. Evde oturan yaşlı bir teyze evin içinde bir odadan diğerine giderken bile yorulabilir. Hatta yemek yemekten yorulanlar bile olabilir.
Ne Zaman Doktora Başvurmak Gerekli?
Kişi, daha önce yorulmadan rahatlıkla yapabildiği işleri artık yorularak yapıyorsa bir doktora başvurmalı, bu yorgunluğun sebebi araştırılmalıdır. Hatta kişinin özgüveninin azalması, kendine bakmaması da bir soruna işaret olabilir. Aslında önemli olan geçici yorgunluklar değil. Kronik yorgunluk olduğunda ciddi bir duruma işarettir. Kısacası yorgunluk bir semptomdur tabii ki. Bundan şikayet eden her hastada bu sebep var mıdır diye baştan tırnağa sistematik bir araştırma gerektirir.
Yemek Yerken Bile Yorulanlar Var!
Yorgunluğun şiddeti ve süresi de bir ölçüttür. Hastanın söylediklerine güvenilir daha sonra sorunun altında yatan nedenler araştırılır. Ayrıca bir hastalık nedeniyle yorgunluk varsa onunla birlikte başka belirtilerin de ortaya çıkabildiğini belirten Prof. Dr. Birsel Kavaklı, bununla ilgili olarak şu örneği veriyor:
"Geçtiğimiz günlerde yemek yemekten, bir şeyler çiğnemekten yorulduğunu söyleyen bir hasta geldi. Bu hasta kendini o kadar yorgun hissediyordu ki, ayakta durmakta bile zorluk çekiyordu. Yaptığımız tetkiklerde, hastada nörolojik bir hastalık olan myastenia gravis çıktı. O nedenle bu tip ayrıntılara dikkat etmek gerekiyor. Ama çoğu zaman psikiyatrik sendromlar, depresyon özellikle kadınlarda yorgunluk sebebi olarak karşımıza çıkıyor."
Yorgunluğun yanı sıra üşüme, saç dökülmesi, tırnak kırılması gibi başka bulgular varsa, kabızlık varsa, hele de kilo kaybı varsa vakit kaybetmeden doktora başvurulması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Birsel Kavaklı, "Spor yaparak kişi eforunu artırabilir. Dengeli ve sağlıklı beslenerek, toksik maddelerden uzak durarak, düzenli yaşayarak yorulmasını geciktirebilir" diye konuşuyor.
http://www.ailem.com/images/news/mansetresimleri/yorgunluk.jpg Çoğu zaman ciddiye almadığımız yorgunluk ciddi bir hastalığa işaret olabilir. Tiroidden kansere birçok hastalığın belirtisi olabilen yorgunluğunuz geçmiyorsa altında yatan nedenin mutlaka araştırılması gerekir.
Anadolu Sağlık Merkezi’nden Dahiliye Uzmanı Prof. Dr. Birsel Kavaklı'nın verdiği bilgilere göre, bugüne kadar tam bir tanımlaması yapılamayan yorgunluk, kişinin yaşam tarzına bağlıdır. Kimi en hafif bir işi yaparken bile kendini yorgun hisseder, kimisi de ne yaparsa yapsın yorulmaz. Yorgunluk, normalde bir insanın günlük işlerini yaparken kendini yorgun hissetmesi, yetersiz hissetmesi olarak tanımlanabilir. Kimi insanlar yaşından hiç beklenmedik bir şekilde atak olabilir. Mesela kapı çalındığında birçok yaşlı gençlerden hemen önce kapıyı açmak için davranır. Ama gençler yerlerinden kalkmak istemez, yorgun hissederler. Yani yorgunluğun objektif bir kriteri yoktur. Ama tabii ki yorgunluğa sebep olan, yorgunum diyen insanı da ciddiye alıp araştırmak gerekir. Bir kişi kendisini yorgun hissediyorsa mutlaka bir sebebi olmalı.
Yorgunluğun En Yaygın Nedeni Anemi
Yorgunluğun en sık belirti olarak görüldüğü hastalık herhalde anemidir. Çünkü oksijen taşıyan hemoglobin eksikliği, kişiyi bazı hareketleri yapmaktan alıkoyar. Eksik olduğu zaman yorgunluk meydana getirir. Yorgunluğa yol açan hastalıklardan ikinci sırada depresyon gibi psikosomotik hastalıklar gelir. Depresyon da kişilerin kendisini yorgun hissetmesine neden olabilir. Hipotiroid başta olmak üzere endokrin hastalıklar da kişinin kendisini çok yorgun hissetmesine neden olur. Hatta hipotiroid hastalarının etraflarında tembel olarak tanımlanan kişiler olduğu söylenir. İş yapmak istemeyen, yerinden kalkmakta zorlanan, iş yapma gücünü kendinde hissetmeyen insanlardır bunlar genelde. Yine endokrin hastalıklarından şeker hastaları da sürekli yorgundurlar. Bu insanlar kendilerini yorgun, bezgin ve güçsüz hissederler. Şeker seviyeleri yüksek olduğu zaman günlük yaşamları bile kesintiye uğrayabilir.
Peki Ya Kanser?...
Yorgunluk, bir takım erken onkolojik hastalıkların belirtisi de olabilir. Kanser hücreleri hastanın tüm vücut sistemlerini bozarak yorgunluğa neden olabilir. Örneğin kansızlık yapmışsa, beslenmeyi bozuyorsa yorgunluk yaratabilir. Bir de tümörler insan organizmasına göre çok hızlı ****bolik aktivitiye sahiptirler. Yani şekeri daha hızlı tüketirler, kişinin kan şekerini düşürürler, oksijeni daha çok harcarlar. Çünkü tümörler hızlı büyüyen dokulardır. Gereksinimleri de çok fazladır ve kişinin aleyhine alıp bunları harcadıkları için de kişi kendini yorgun hissedebilir.
Kalbinize de Dikkat!
Kalp yetmezliklerinin de en önemli belirtilerinden birisidir yorgunluk. Hatta kalp hastalıklarının en erken bulgularından birisidir. İster kapak lezyonu olsun, ister kalp damar hastalıkları olsun, bunlar kalbin oksijen ihtiyacını karşılamasına engel oldukları için yorgunluk yaratırlar. Kişi bir kat merdiven bile çıksa yorulur, bacakları kesilir, nefessiz kalır.
Fiziksel Güçle de İlgili
Yorgunluğuk fiziksel güç ve kondüsyonla da çok ilgilidir. Kondüsyonlu ve güçlü bir kişinin yorulması daha geçtir. Evde oturan yaşlı bir teyze evin içinde bir odadan diğerine giderken bile yorulabilir. Hatta yemek yemekten yorulanlar bile olabilir.
Ne Zaman Doktora Başvurmak Gerekli?
Kişi, daha önce yorulmadan rahatlıkla yapabildiği işleri artık yorularak yapıyorsa bir doktora başvurmalı, bu yorgunluğun sebebi araştırılmalıdır. Hatta kişinin özgüveninin azalması, kendine bakmaması da bir soruna işaret olabilir. Aslında önemli olan geçici yorgunluklar değil. Kronik yorgunluk olduğunda ciddi bir duruma işarettir. Kısacası yorgunluk bir semptomdur tabii ki. Bundan şikayet eden her hastada bu sebep var mıdır diye baştan tırnağa sistematik bir araştırma gerektirir.
Yemek Yerken Bile Yorulanlar Var!
Yorgunluğun şiddeti ve süresi de bir ölçüttür. Hastanın söylediklerine güvenilir daha sonra sorunun altında yatan nedenler araştırılır. Ayrıca bir hastalık nedeniyle yorgunluk varsa onunla birlikte başka belirtilerin de ortaya çıkabildiğini belirten Prof. Dr. Birsel Kavaklı, bununla ilgili olarak şu örneği veriyor:
"Geçtiğimiz günlerde yemek yemekten, bir şeyler çiğnemekten yorulduğunu söyleyen bir hasta geldi. Bu hasta kendini o kadar yorgun hissediyordu ki, ayakta durmakta bile zorluk çekiyordu. Yaptığımız tetkiklerde, hastada nörolojik bir hastalık olan myastenia gravis çıktı. O nedenle bu tip ayrıntılara dikkat etmek gerekiyor. Ama çoğu zaman psikiyatrik sendromlar, depresyon özellikle kadınlarda yorgunluk sebebi olarak karşımıza çıkıyor."
Yorgunluğun yanı sıra üşüme, saç dökülmesi, tırnak kırılması gibi başka bulgular varsa, kabızlık varsa, hele de kilo kaybı varsa vakit kaybetmeden doktora başvurulması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Birsel Kavaklı, "Spor yaparak kişi eforunu artırabilir. Dengeli ve sağlıklı beslenerek, toksik maddelerden uzak durarak, düzenli yaşayarak yorulmasını geciktirebilir" diye konuşuyor.