PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Antifiriz Ne işe Yarar


_SoN_
11-03-2010, 21:40
Antifirizin İşlevi
Arabamızın motoru arabayı
yürütecek gücü sağlarken bir yandan da ısı üretir. Motor bloğu içinde devamlı
dolaşan su ile motor soğutulur. Motordan aldığı ısı ile ısınan bu su da
radyatörde havanın yardımıyla soğutulur.
Kapalı bir çevrimde ve ideal ısı dengelerinde devamlı oluşan bu olayın farkına
biz ancak, herhangi bir arıza durumunda soğutma olayı yetersiz kaldığında,
radyatörden buharlar çıktığında, yani bilinen tabiri ile arabamız hararet
yaptığında varırız.
Kışın soğuk aylarında, hava sıcaklığı sıfırın altına düşünce, arabamız kapı
önünde hareketsiz halde iken bu soğutma suyu da her su gibi donabilir. Donunca
genişler ve yaptığı basınçla motor bloğunu çatlatabilir. Bu olayı önlemek için
suyun içine, sıfırın çok altındaki derecelerde bile donmasına mani olacak ‘antifiriz’
dediğimiz sıvı ilave edilir.
Motorun soğutma suyunun içine ne oranda antifiriz konulacağını, o bölgede
olabilecek en düşük hava sıcaklığı belirler. O zaman şöyle düşünülebilir. Tam
emniyetli olması bakımından, soğutma suyunun yerine niçin tamamen antifiriz
doldurmuyoruz? Antifiriz oranı yüzde yüzü bulunca sıcaklık ne kadar düşerse
düşsün maksimum korunma sağlanmış olmaz mı?
Hayır, olmuyor. Mantıken ters gelebilir ama belirli orandan fazla konulan
antifiriz bu sefer de tamamen ters tepki veriyor. Suya yüzde 50 oranında
katılmış antifiriz -37 derecede donarken, antifirizin kendisi yani saf antifiriz
-12 derecede donuyor.
Suyla karışabilen her şey onun sıfır derece olan donma noktasını düşürür. Yani
donma derecesini düşürmek için suya toz şeker, şurup hatta aküdeki asit bile
konulabilir. Hepsi de bir dereceye kadar aynı işlevi görür ancak hiçbiri diğer
tehlikeli yan etkileri bakımından tavsiye edilmez.
İlk otomobillerde şeker ve balın antifiriz olarak kullanılmaları denendi,
sonraları ise alkolde karar kılındı. Ancak bu sefer de alkolün kaynama noktası
düşük olduğundan motor sıcakken sorun çıkardı. O halde ideal antifirizin donmayı
önlemesi ama aynı zamanda da suyun kaynamasına sebep olmaması gerekiyordu.
Günümüzde bu amaçla ‘etilen glikol’ denilen renksiz kimyasal bir sıvı
kullanılıyor.
Suyun içine katılan kimyasalların donmayı önleme özelliği, suyun ve buzun
moleküler yapıları ve antifirizin bu yapılara olan etkisinden ileri geliyor.
Bilindiği gibi tüm sıvılarda olduğu gibi suda da moleküller serbest ve düzensiz
halde, katılarda (buzda) ise sabit ve düzgün bir yapıdadırlar. Su donarken önce
moleküllerinin hareketleri yavaşlar sonra da düzgün ve sabit bir pozisyona
gelirler yani kristalleşirler. İşte antifirizin buradaki rolü. moleküllerinin su
molekülleri ile birleşerek onların buz kristalleri oluşturmalarına mani
olmaktır.
Peki öyleyse ortada su yokken antifiriz kendi kendine niçin daha çabuk donuyor?
Çünkü suya katıldığında antifirizin su moleküllerine yaptığını su da antifiriz
moleküllerine yapar. Donmayı önlemek daha doğrusu geciktirmek iki taraflı
çalışır, su da antifirizin donma derecesini düşürür. Sonuç olarak arabanın
soğutma suyuna önerilenden fazla antifiriz konmasının hiçbir faydası yoktur
aksine zararı vardır.

_SoN_
11-03-2010, 21:42
Kış aylarının en önemli koruyucusu olan antifrizlerle ilgili yeterince bilgi sahibi misiniz?

Kış aylarında otomobiller için son derece önemli bir koruyucu olan antifriz, bilinenin aksine sadece kış mevsiminde değil 4 mevsim kullanılabiliyor.
Ünlü bir motor yağı firmasının internet sitesinde yer alan habere göre, kış aylarında otomobiller için son derece önemli bir koruyucu olan antifriz, bilinenin aksine sadece kış mevsiminde değil, 4 mevsim kullanılabiliyor. Antifrizin 4 mevsim kullanılabilmesinin nedeni ise içeriğindeki katıklarla aynı zamanda ****l ve alaşımlarını paslanma ve aşınmaya karşı koruması ve kışın donmayı önlediği gibi, yazın da harareti önlemesi.

Donma noktasına dikkat

"Ne kadar çok antifriz kullanırsam o kadar çok koruma sağlarım" düşüncesi de yanlış. Donma noktası -12 derece olan saf antifriz, su ile karıştırıldığında donma noktası -65 dereceye kadar düşüyor. Ancak antifriz + su karışımında antifriz oranı arttıkça donma noktası bir dereceye kadar düşüyor, daha sonra tekrar yükseliyor. Bu nedenle doğru miktarda su ile karıştırılması önemli. Su oranı yüzde 70'i aşarsa donma yüzde 30'un altına düşüyor ve hararet tehlikesi başgösterir.
Türkiye iklim koşullarında maksimum koruma için yüzde 33 ila yüzde 50 arasında antifriz kullanımı tavsiye ediliyor. Karışım yaparken sert sulardan kaçınılması gerekiyor. Çünkü sert sular antifrizin içindeki koruyucu katıkların etkisini azaltıyor. Bu nedenle musluk suyu yerine yumuşatılmış ve distile edilmiş su kullanılması tavsiye ediliyor.
"Antifriz eklenmesi veya değiştirilmesine bomometre ile ölçüm yapıldıktan sonra karar verilmelidir" düşüncesi de antifriz kullanımında yanlış bir bilgi. Bomometre cihazı, sadece karışımdaki etilen glikol miktarını ölçer. Formülündeki koruyucuların durumu hakkında bilgi vermez. Dolayısıyla, antifrizin soğutma sistemini koruma gücünü ölçemez.

Antifirizler farklı olabilir

Antifriz değişiminin yılda bir defa yapılması gerekiyor. Ancak bu konuda en doğrusu, araç üreticisinin tavsiyesini dinlemektir.
"Bütün antifrizler birbirlerinin aynısı" olduğu görüşü de yanlış bilinenler arasında yer alıyor. Çünkü, piyasadaki antifriz ürünleri arasında büyük oranda kalite farkı vardır. OAT (organik asit teknolojisi) ile üretilen antifrizler içeriğindeki katıkların kimyasal özellikleri sayesinde hem daha uzun ömürlüdürler hem de aşınmaya karşı daha iyi koruma sağlarlar. Genel maksatlı antifrizler normalde yılda bir defa, ekleme yapılmadan değiştirilir. Gelişmiş antifrizler ise daha uzun ömürlü olduklarından 3 yıla kadar kullanılabilmektedir.

apollon
11-26-2023, 14:54
kış aylarının vazgeçilmezi