PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Gaffar Okkan'ı farklı kılan özellikleri


kelebek35
02-16-2009, 11:03
Gaffar Okkan'ı mesai arkadaşı emekli 1. Sınıf Emniyet Müdürü Hüseyin Gülçiçek.



Diyarbakır'da Şehitlik semti Sezai Karakoç Bulvarı'nda 24 Ocak 2001'de düzenlenen saldırıda eski Diyarbakır Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan'ın şehit edilmesinin üzerindeki sis perdesi kaldırılamadı. Aradan geçen yıllara rağmen, sevenleri Okkan'ı unutmadı. Okkan'a olan sevgilerini her fırsatta dile getiriyor, yaşadıkları hatıraları yadediyor.
Bunlardan biri de Gaffar Okkan'ı mesai arkadaşı emekli 1. Sınıf Emniyet Müdürü Hüseyin Gülçiçek.
Gülçiçek, Gaffar Okkan'ın içinin insan sevgisiyle dolu olduğunu, "Çocuklar mecbur kalmadıkça kimseyi öldürmeyin, sağ yakalamaya çalışın" şeklinde telkinde bulunduğunu ifade etti.
Çağın Polisi Dergisi'nin son sayısında "Ölümünün 10. yıldönümünde Ali Gaffar Okkan" başlıklı bir yazı kaleme alan Hüseyin Gülçiçek, Okkan ile 1993 Ekim ayında Kars'a emniyet müdürü atandığı dönemde tanıştığını anlattı.
Gülçiçek, o zaman emniyet şube müdürü olduğunu ve daha önce kendisini tanımadığını belirtti.
Kars'a Eskişehir Emniyet Müdür yardımcılığından geldiğini aktaran Gülçiçek, kendisine Asayiş Şubesi'nde görev verildiğini ifade etti.
"Nerde yapılması gereken işler varsa hepsine el atmıştı. Yaklaşık 6-7 ay sonrada kendi makam odasını yapmıştı." diyen Gülçiçek, "Oysa o zamana kadar çalıştığımız emniyet müdürleri önce makam odalarından işe başlardı. Çoğu zaman özel kalem bürosunun dışındaki mekanlar kendilerini ilgilendirmezdi. Ama Gaffar Okkan, bunun tam tersini yapıyordu. Ayrıca hiç birimiz onun hızına yetişemiyorduk. Kendisine bunu ifade ettiğimizde tatlı bir şekilde tebessüm ederdi. Gece yarılarına kadar, hatta çoğu zaman daha da geç saatlere kadar makamında çalışır, ya da sabaha karşı personeli denetlerdi. Sabahleyin de herkesten önce makamında görevinin başına gelirdi. Çok çalışkan olduğu gibi, çokta disiplinliydi." ifadesini kullandı.
HIRSIZLIK VE YOLSUZLUĞA KARIŞAN PERSONELİ AFFETMEZDİ
Mahiyetinde ayırım yapmadığı gibi dışa karşı da personeli tuttuğunu anlatan Gülçiçek, yazışında şunları kaydetti: "Hırsızlık, yolsuzluk gibi işlere karışan personeli affetmezdi. Zaten bu durumu bilen ve gören personelde dikkatli olmak zorundaydı. Aşırı dürüst bir insandı. Maaşı kendisine yatmadığı zaman babasından para istediği de söylenirdi. Babasının ekmek fırını olduğunu biliyorduk. Birisine benzetilmek gerekirse dürüstlüğü ve çalışkanlığı yönünden Ankara Emniyet Müdürlüğü yapan Kamil Özdilek' 'Pepe Kamil' benzetiyordum. Ancak A.Gaffar Okkan, kendi nevi şahsına münhasır bir insandır. Kendisine Özel Harekat üniforması diktirmişti. Zaman zaman özel timler ile dağa-bayıra gittiği de olurdu. Özel Tim personeli ile sıkça bir arada olur ve onlar ile sohbet ederdi. Hep şunu da söylerdi: 'Çocuklar mecbur kalmadıkça kimseyi öldürmeyin, sağ yakalamaya çalışın' Nitekim Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü yaptığı dönemde yasa dışı Hizbullah operasyonları olmuştu. Sonradan basından izlediğimiz kadarı ile il genelinde bin 260 Hizbullah militanı yakalanmıştı. Bunlardan Diyarbakır il merkezinde 2 ayrı yerde mezar evlerden cesette çıkarıldığı halde ve yine 2 polisin şehit verildiği operasyonlarda bir tek Hizbullahçı bile öldürülmemiştir. Yine yaralananı da basına yansımadı. Bu durum Gaffar Okkan'ın görevini yaparken ne kadar titiz ve insani davrandığının bir göstergesidir. Kars'ta bir yıla yakın birlikte çalıştık. Kendisinden memnun ve büyük bir saygı duyarak ayrıldım."
"HÜSEYİN VELİOĞLU'NUN SAĞ YAKALANMASINI İSTERDİ"
Okkan'ın, sıradan bir polis amiri değil "on parmağından on marifet olan" biri olduğunu vurgulayan Gülçiçek, insanlara ve olaylara bakışı ve ufkunun çok geniş olduğuna dikkat çekti.
Diyarbakır'a gittiğinde kendisi ile iki saate yakın yaptığı sohbette konunun yasadışı Hizbullah örgütünün liderine geldiğini anlatan Gülçiçek, "Benim sorum üzerine Hüseyin Velioğlu'nun İran'da olabileceğini tahmin ettiklerini beyan etmişti. Bilindiği gibi Velioğlu İstanbul Beykoz'da yapılan operasyonda ölü olarak ele geçirilmişti. Bu tarihte A.Gaffar Okkan yurtdışında bulunuyordu, yani operasyonda doğrudan bir dahli olmadığı kanaatindeyim. Buna rağmen inanıyorum ki A.Gaffar Okkkan Hüseyin Velioğlu'nun da sağ yakalanmasını isterdi. Çok insani bir haslete sahipti. 24 Ocak 2001 tarihinde Diyarbakır'da korumaları ile birlikte hunharca şehit edenlerin de can güvenliğinin yegane güvencesiydi. A.Gaffar Okkan ile ilgili çok şey yazıldı ve çizildi ama yinede onu tam olarak anlatabildiklerini sanmıyorum. Ölen polislerin bir kısmını Kars'tan beraber Diyarbakır'a götürmüştü." açıklamasını yaptı.
Gülçiçek, Okkan ile ilgili şu hatırasını anlattı: "A.Gaffar Okkan, Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü'ne ilk atandığında bir gün Dağkapı'da meşhur bir ciğerciye gider. Vakit gece yarısı. Ciğerciden ekmek arası ciğer ister, fakat kendisine 'param da yok' der. Ciğeri yiyip bitirdikten sonra yarım porsiyon daha ister. Ciğerci onu da verir. Daha sonra ciğerciye 'ben emniyet müdürüyüm' der. Ciğerci de cevaben 'Ben de valiyim' der. Halka yakın ve insanlarla haşır neşir olmasını bilen biriydi. Nitekim Diyarbakır'da çalıştığı dönemde halk tarafından sevilmesinin nedenleri vardı. Her şeyden önce güvenlik görevlilerin keyfi davranışlarına müsaade etmezdi. Bir takım yasadışı yolsuzluklara bulaşanları affetmezdi. Vatandaşlar arasında ayırım yapılmasına izin vermezdi. Genellikle dışlanmışlık duygusu yaşayan insanlara tepeden bakmazdı. Onların huzur ve güveni için orda olduklarını hissettirirdi. Yani yasalar gereği yapması gerekenleri yapıyor ve yaptırıyordu. Vatandaşlarına güven vermeyen hatta kendisi fiilen güvensizliğin vasıtası olmuş, bir teşkilatın başarı şansının olamayacağını görebilen biriydi."

(CİHAN)