Abdulhamit Yıldız haberi

Finans sektörünün bu dönemde Türkiye ekonomisini üstlenebileceğini vurgulayan Şahenk, işadamlarının 'Acaba yarın ne olacak?' endişesiyle önündeki fırsatları şimdilik değerlendirmediğini kaydediyor. Aynı zamanda Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı olan Şahenk, "Buna rağmen çok iş yapabilecek, çok iyi insan kaynağı, teknolojisi ve sermayesi olan kurumlar var. Türkler 5-6 ay sonra birçok sektörde ilginç haberleri memlekete verecek. Birçok sektörde yatırımlar olacak." dedi.
Türk-Alman İş Konseyi'nin yeni dönemdeki faaliyetleri ve yapılanması hakkında basın toplantısı düzenleyen Şahenk, krizle ilgili soruları cevaplarken, "İnsanoğlunun kendine inanması lazım. Türkiye'nin ne Amerika'dan ne de Avrupa'dan aşağı kalacak tarafı yokmuş. Dün bize ne yapmamız gerektiğini söyleyenler bugün o raporları kendileri okuyacaktır." şeklinde konuştu. Şahenk, dünyanın çok zor bir dönemden geçtiğini ifade ederek, "Negatifliğin ve kötümserliğin çok daha rahat anlaşılabildiği bir dönem yaşıyoruz. Bu kriz kredi krizini de aştı. İnsanların en hassas olduğu tarafından vuran güven krizi. Kişilerin, kurumların, devletlerin tüketim anlamında birbirine karşı güvenin kalmadığı yerde, piyasalarda başlayan kriz ekonomiye sıçrıyor." diye konuştu. Dünyada likiditenin bol olduğu dönemden daha fazla para bulunduğunu ifade eden Şahenk, ancak bunların Hazine bonolarında ve devlet tahvillerinde durduğunu kaydetti. Krizin Amerika'da başlasa bile bütün sorumluluğun orada olmadığını ifade eden Şahenk, "İnsanlar evleri ATM makinesi gibi kullanırken kimse finans sektörünü sorgulamıyordu. Hiç basınla ilgisi olmayan insanlar sanayicinin 'eder' dediği fiyatın üstünde para veriyordu. 1'e 100 kaldıraç kullanılıyordu." ifadelerini kullandı. Şahenk, bu tür dönemlerde tedavinin de uzun süreceğine işaret ederek, korumacı yaklaşımların yeniden gündeme gelmemesini istedi. Şahenk, global piyasalardaki krizin Türkiye ile Avrupa Birliği'ni birbirine daha fazla yapıştıracağı görüşünde: "Bu çıkışı birlikte yapacaksa Türkiye'nin AB'ye, AB'nin de Türkiye'ye ihtiyacı var. Türkiye'nin genç nüfusu pazarın büyüklüğü ve coğrafi konumu da önemli hale geldi. Dikiz aynasından düne değil yarına bakmak istiyorum."
Toplantıya Alman iş dünyasını temsilen katılan Krone Firması'nın CEO'su Jürgen Föhrenbach taşımacılık sektörü hakkında bilgi verdi. 25 yılda sektörün 3,5 kat büyüdüğünü, ancak küresel krizle birlikte sektörün durma noktasına geldiğini anlattı. Doğuş Holding ile birlikte Tire'de 35 milyon Euro'ya mal olacak fabrikanın temelini attıklarını söyleyen Föhrenbach, tesislerin bu yıl gerçekleşmesi beklenen açılışını 2010'a ertelediklerini kaydetti.
Türkiye'de 3 bin 677 Alman şirketi faaliyette
Türk-Alman İş Konseyi'nin 1996 yılında kurulduğunu söyleyen Şahenk, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin geldiği nokta hakkında bilgi verdi. Almanya, 2008 yılı Kasım ayı itibarıyla Türkiye'de kayıtlı 3 bin 677 firma ile en çok yatırım yapan ülkeler arasında yer alıyor. Türkiye'deki toplam Alman yatırımları 2007 sonunda 732 milyon Euro iken, 2008 Haziran itibarıyla 702 milyon Euro olarak gerçekleşti. Almanya'da Türklerin kurduğu 65 bin firma ise 350 bin kişiye iş imkanı sağlıyor. Doğrudan Türk yatırımları 2008 yılının ilk 7 ayında 11 milyon Euro seviyesinde. 2007'de 24,8 milyar Euro olan toplam ticaret hacmi, 2008'in ilk 10 ayında 21,3 milyar Euro olarak gerçekleşti. Toplantıya katılan Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Dr. Eckart Cuntz, Türk işadamlarını kendi ülkesinde yatırım yapmaya çağırdı. Bild Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni Kai Deikmann da gazetelerin kriz sürecinde duyarlı yayın yapmalarının önemini anlattı.