ALONE53
09-25-2008, 12:08
Türkiye yabancı yatırımda 6 basamak geriledi
Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimlerin gündemin ilk sıralarında yer aldığı 2007 yılında Türkiye'ye gelen yabancı sermaye hız kesti.
Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Örgütü (UNCTAD) tarafından hazırlanan Dünya Yatırım Raporu'na göre Türkiye en fazla sermaye çeken ülkeler arasında 17'nci sıradan 23'üncü sıraya geriledi. Dünyada yabancı yatırım oranının yüzde 30'lar civarında arttığı 2007'de, yüzde 10'luk artışla 22 milyar dolar sermaye girişi olan Türkiye, sıralamada 6 basamak geriye düştü. Dünyanın önde gelen şirketlerine yönelik anket sonuçlarına göre de Türkiye, yatırım için en cazip ülkeler arasında 22'nci sıradan 15'inci sıraya yükseldi. Uluslararası Sermaye Derneği (YASED) Başkanı Tahir Uysal, makro ekonomide sağlanan başarıların mikro ekonomide gerçekleştirilememesinin bu sonuçta etkili olduğunu ifade etti. Uysal, bu yıl için 15 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırım beklentilerini koruduklarını, gelecek yıl için ise beklentilerinin 12-15 milyar dolar arasında olduğunu açıkladı.
Tahir Uysal ve YASED Genel Sekreteri Mustafa Alper, 2007 Dünya Yatırım Raporu'nu tüm dünya ile aynı saatte açıkladı. Alper'in özetini sunduğu rapora göre, global uluslararası doğrudan yatırımlar, 2007 yılında yüzde 30 artarak tarihin en yüksek seviyesine çıktı ve 1,8 trilyon dolar oldu. Bu artış trendinin nedenleri arasında, yüksek büyüme rakamları ile güçlü kurumsal performanslar, yeniden yatırıma dönüştürülen kazançlar, ABD Doları'nın değerinin düşmesi, eşikaltı (subprime) piyasalarda yaşanan krizin global etkilerinin birleşme ve satın alma (B&S) işlemlerine henüz yansımamış olması sıralanıyor. Rapora göre, dünya genelinde en fazla uluslararası doğrudan yatırım çeken ülkeler ABD, İngiltere, Fransa, Kanada, Hollanda ve Çin olurken, Türkiye 22 milyar dolarla 23. sırada yer aldı; 2006 sıralamasında 17. sıradaydı. Türkiye, gelişmekte olan ülkeler arasında da 5. sıradan 9. sıraya geriledi. Bu verilerle 2007'de Türkiye'nin dünya genelindeki uluslararası doğrudan yatırımlardan aldığı pay yüzde 1,2 olurken, 180 gelişmekte olan ülke toplamında ise payı yüzde 4,4'e ulaştı. Girişlerin yanı sıra yatırım çıkışları itibarıyla bakıldığında ise Türkiye, 2007 yılındaki 2,1 milyar dolarlık dış yatırımı ile 50. sırada yer aldı. Türkiye, bu kategoride, 2006 senesinde 53. sıradaydı. Uluslararası doğrudan yatırım stoku açısından değerlendirildiğinde ise UNCTAD'ın verilerine göre, 2007 yılı itibarıyla global uluslararası doğrudan yatırım stoku 15,2 trilyon dolara ulaşırken, Türkiye 146 milyar dolarlık stoku ile 21. sırada yer aldı.
226 çok uluslu şirketlin 2008-2010 dönemine ilişkin yatırım eğilimlerini ortaya koyan anketine göre, Türkiye "yatırım için en cazip 15 ülke" arasında yer alıyor. Yine bu anket sonuçlarına göre, ekonomik yavaşlama ve finansal istikrarsızlık nedeniyle çok uluslu şirketler orta vadeli yatırım planları konusunda daha az iyimserler. Global finansal dalgalanmanın etkileri 2007 yılında yatırım akışlarına tam olarak yansımadı. 2008'de uluslararası doğrudan yatırım akışlarında yüzde 10'luk bir düşüş beklentisi var.
Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimlerin gündemin ilk sıralarında yer aldığı 2007 yılında Türkiye'ye gelen yabancı sermaye hız kesti.
Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Örgütü (UNCTAD) tarafından hazırlanan Dünya Yatırım Raporu'na göre Türkiye en fazla sermaye çeken ülkeler arasında 17'nci sıradan 23'üncü sıraya geriledi. Dünyada yabancı yatırım oranının yüzde 30'lar civarında arttığı 2007'de, yüzde 10'luk artışla 22 milyar dolar sermaye girişi olan Türkiye, sıralamada 6 basamak geriye düştü. Dünyanın önde gelen şirketlerine yönelik anket sonuçlarına göre de Türkiye, yatırım için en cazip ülkeler arasında 22'nci sıradan 15'inci sıraya yükseldi. Uluslararası Sermaye Derneği (YASED) Başkanı Tahir Uysal, makro ekonomide sağlanan başarıların mikro ekonomide gerçekleştirilememesinin bu sonuçta etkili olduğunu ifade etti. Uysal, bu yıl için 15 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırım beklentilerini koruduklarını, gelecek yıl için ise beklentilerinin 12-15 milyar dolar arasında olduğunu açıkladı.
Tahir Uysal ve YASED Genel Sekreteri Mustafa Alper, 2007 Dünya Yatırım Raporu'nu tüm dünya ile aynı saatte açıkladı. Alper'in özetini sunduğu rapora göre, global uluslararası doğrudan yatırımlar, 2007 yılında yüzde 30 artarak tarihin en yüksek seviyesine çıktı ve 1,8 trilyon dolar oldu. Bu artış trendinin nedenleri arasında, yüksek büyüme rakamları ile güçlü kurumsal performanslar, yeniden yatırıma dönüştürülen kazançlar, ABD Doları'nın değerinin düşmesi, eşikaltı (subprime) piyasalarda yaşanan krizin global etkilerinin birleşme ve satın alma (B&S) işlemlerine henüz yansımamış olması sıralanıyor. Rapora göre, dünya genelinde en fazla uluslararası doğrudan yatırım çeken ülkeler ABD, İngiltere, Fransa, Kanada, Hollanda ve Çin olurken, Türkiye 22 milyar dolarla 23. sırada yer aldı; 2006 sıralamasında 17. sıradaydı. Türkiye, gelişmekte olan ülkeler arasında da 5. sıradan 9. sıraya geriledi. Bu verilerle 2007'de Türkiye'nin dünya genelindeki uluslararası doğrudan yatırımlardan aldığı pay yüzde 1,2 olurken, 180 gelişmekte olan ülke toplamında ise payı yüzde 4,4'e ulaştı. Girişlerin yanı sıra yatırım çıkışları itibarıyla bakıldığında ise Türkiye, 2007 yılındaki 2,1 milyar dolarlık dış yatırımı ile 50. sırada yer aldı. Türkiye, bu kategoride, 2006 senesinde 53. sıradaydı. Uluslararası doğrudan yatırım stoku açısından değerlendirildiğinde ise UNCTAD'ın verilerine göre, 2007 yılı itibarıyla global uluslararası doğrudan yatırım stoku 15,2 trilyon dolara ulaşırken, Türkiye 146 milyar dolarlık stoku ile 21. sırada yer aldı.
226 çok uluslu şirketlin 2008-2010 dönemine ilişkin yatırım eğilimlerini ortaya koyan anketine göre, Türkiye "yatırım için en cazip 15 ülke" arasında yer alıyor. Yine bu anket sonuçlarına göre, ekonomik yavaşlama ve finansal istikrarsızlık nedeniyle çok uluslu şirketler orta vadeli yatırım planları konusunda daha az iyimserler. Global finansal dalgalanmanın etkileri 2007 yılında yatırım akışlarına tam olarak yansımadı. 2008'de uluslararası doğrudan yatırım akışlarında yüzde 10'luk bir düşüş beklentisi var.